Arama

Kardeşimle sürekli kavga ediyoruz, iyi anlaşabilmemiz için ne önerirsiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Şubat 2015 Gösterim: 3.778 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Mayıs 2013       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kardeşimle sürekli kavga ediyoruz, iyi anlaşabilmemiz için ne önerirsiniz?

EN İYİ CEVABI _EKSELANS_ verdi
Kardeşlerimle nasıl geçinebilirim?

Sponsorlu Bağlantılar
Kardeşlerinin her biriyle ilişkin, aşağıdaki tanımlardan hangisine uyuyor?

․․․․․ Çok yakın arkadaşız

․․․․․ Çoğu zaman anlaşıyoruz

․․․․․ Birbirimize katlanıyoruz

․․․․․ Sürekli kavga ediyoruz

BAZI kardeşler birbiriyle çok iyi anlaşır. Örneğin 19 yaşındaki Felicia “16 yaşındaki kardeşim Irena benim en iyi arkadaşlarımdan biri” diyor. 17 yaşındaki Gizem de 20 yaşındaki ağabeyi Erdem hakkında şöyle diyor: “Onunla süper iyi anlaşıyoruz. Hiç kavga etmiyoruz.”

Fakat bazılarının ilişkisi Lauren’la Marla’nınki gibi. Lauren “Ne kadar saçma olursa olsun her ama her konuda kavga ediyoruz” diyor. Ya da 12 yaşındaki Zeynep gibi hissediyor olabilirsin. 14 yaşındaki ağabeyi Gökhan için şöyle diyor: “Beni gıcık ediyor! Odama dalıyor ve bana sormadan eşyalarımı güya ‘ödünç alıyor.’ Gökhan tam bir çocuk gibi davranıyor!”

Seni de sinir eden bir kardeşin var mı? Elbette evde düzeni korumak annenle babanın sorumluluğu. Fakat er ya da geç başkalarıyla geçinmeyi öğrenmen gerekecek. Bunu henüz evdeyken öğrenebilirsin.

Kardeşlerinle yaşadığın tartışmaları düşün. En çok hangi konuda kavga ediyorsunuz? Aşağıdaki listeye bak ve seni sinirlendiren durumun yanına bir ✔ koy veya “Diğer” kısmını doldur.

Eşyalarım. Kardeşim bana sormadan eşyalarımı alıyor.

Kişilik çatışması. Kardeşim bencilce ya da düşüncesizce davranıyor ya da hayatımı kontrol etmeye çalışıyor.

Özel hayatım. Kardeşim kapıyı çalmadan odama giriyor ya da izin almadan e-maillerimi ya da mesajlarımı okuyor.

Diğer. ․․․․․

Kardeşin sürekli emirler yağdırıyor, seni rahat bırakmıyor ya da başka bir şekilde seni sinir ediyorsa öfkelenmemekte zorlanabilirsin ve zamanla kızgınlığın artabilir. Fakat Kutsal Kitaptaki bir özdeyiş şöyle der: “Burun sıkılırsa kan çıkar, öfke boşalırsa da kavga çıkar”. Burnunu sıkarsan kan çıkacağı gibi kırgınlık beslersen de bir gün öfke patlaması yaşayabilirsin. O zaman sorun daha da büyür. O halde kırgınlığın kavgaya dönüşmesini nasıl engelleyebilirsin? İlk adım, asıl sorunu tespit etmektir.

Olayla Asıl Sorun Arasındaki Farkı Gör

Kardeşler arasındaki sorunlar sivilceler gibidir. Sivilcenin görünen tarafı cildin yüzeyindeki çirkin bir noktadır, fakat asıl nedeni cildin altındaki bir enfeksiyondur. Aynı şekilde kardeşler arasında çıkan çirkin bir kavga da altta yatan bir sorunun sadece yüzeydeki belirtisidir.

Bir sivilceden kurtulmak için onu sıkmayı deneyebilirsin. Fakat bu şekilde ancak belirtiyle uğraşmış olursun, üstelik cildinde iz bırakabilirsin ya da enfeksiyonu daha da kötüleştirebilirsin. Bunun yerine enfeksiyonu tedavi etmeye çalışırsan başka sivilcelerin çıkmasını önlersin. Kardeşler arasındaki sorunlarda da aynı şey geçerlidir. Asıl sorunu tespit etmeyi öğrenirsen aranızda geçen olaya takılmadan direkt sorunun kökenine ulaşacaksın. Ayrıca bu şekilde hikmetli Kral Süleyman’ın şu sözlerine uygun davranabileceksin: “İnsanın sağgörüsü öfkesini dizginler”.

Önceden sözleri alıntılanan Zeynep, ağabeyi Gökhan hakkında “Odama dalıyor ve bana sormadan eşyalarımı güya ‘ödünç alıyor’” demişti. Bu, aralarında geçen olay. Peki sence asıl sorun ne? Büyük ihtimalle saygı eksikliği.

Zeynep sorunu çözmek için Gökhan’a asla odasına girmemesini ve eşyalarına dokunmamasını söyleyebilir. Fakat bu sadece bu olaya yönelik bir çözüm olur ve büyük ihtimalle ileride başka tartışmalar çıkar. Diğer yandan eğer Gökhan’ı, özel hayatına ve eşyaları üzerindeki hakkına saygı göstermeye ikna ederse ilişkileri kuşkusuz daha iyiye gider.

Tartışmaları Çözmeyi ve Önlemeyi Öğren
Tabii ki aranızda geçen bir olayın ardındaki asıl sorunu saptamak çözümün sadece bir kısmıdır. Peki tespit ettiğin sorunu çözmek ve tartışmaların çıkmasını önlemek için ne yapabilirsin? Şu altı adımı atmayı dene.

1. Birlikte bazı temel kurallar belirleyin.
Kral Süleyman “Baş başa verilip konuşulmazsa tasarılar boşa çıkar” diye yazmıştı . Makalenin başlarında kardeşinle yaşadığın tartışmalara yol açan şeyle ilgili ne yazdığına tekrar bak. İkinizin de işe yarayabileceğini ve asıl sorunu çözebileceğini düşündüğünüz bazı kurallar koyabilir misiniz? Örneğin birbirinizin eşyalarıyla ilgili tartışmalar yaşıyorsanız 1. kural şu olabilir: “Başkasına ait olan bir şeyi almadan önce her zaman izin al.” 2. kural da şu olabilir: “Kardeşinin ‘Hayır, onu alamazsın’ deme hakkına saygı göster.” Kuralları koyarken İsa peygamberin şu emrini aklınızda tutun: “İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın” . Bunu yaparsanız belirlediğiniz kurallar her ikinizin de uyabileceği kurallar olacak. Sonra verdiğiniz kararları anne babanıza da söyleyin ve onlardan onay alın.

2. Kurallara sen de uy.
Elçi Pavlus “Başkasına öğreten sen, kendine öğretmez misin? ‘Çalma!’ emrini duyuran sen, çalar mısın?” diye yazmıştı . Bu ilkeyi nasıl uygulayabilirsin? Örneğin kardeşinin senin özel hayatına saygı göstermesini istiyorsan, senin de onun odasına girmeden önce kapıyı çalman ve e-maillerini ya da mesajlarını okumadan önce izin alman gerekir.

3. Çabuk gücenen biri olma. Bu neden iyi bir tavsiyedir? Çünkü Kutsal Kitaptaki bir özdeyişin dediği gibi “kırgınlık akılsızların bağrında barınır” . Hemen gücenen biri olursan mutsuz bir hayatın olur. Evet, kardeşin seni üzecek şeyler söyleyecek ve yapacaktır. Fakat kendine şöyle sor: “Daha önce ben de ona böyle bir şey yapmış olabilir miyim?”. Jenny şöyle diyor: “13 yaşındayken fikirlerimin çok önemli olduğunu ve kesinlikle ciddiye alınması gerektiğini düşünürdüm. Şimdi kızkardeşim de benzer bir dönem geçiriyor. Bu yüzden söylediği şeylere fazla üzülmemeye çalışıyorum.”

4. Affet ve unut.
Elbette ciddi sorunların konuşulup çözülmesi gerekir. Fakat kardeşinden yaptığı her hata için hesap sorman gerekir mi? ‘Kabahati görmezden gelmen’ Yehova Tanrı’yı sevindirir. 19 yaşındaki Alison şöyle diyor: “Kardeşim Rachel’la aramızdaki anlaşmazlıkları genelde çözebiliyoruz. İkimiz de hemen özür diliyoruz ve sonra tartışmaya neyin neden olduğu hakkında fikirlerimizi söylüyoruz. Bazen bir sorun üzerinde konuşmadan önce bir günün geçmesini bekliyorum. Çoğu zaman ertesi sabah temiz bir sayfa açılıyor ve bu konuda konuşmam bile gerekmiyor.”

5. Annenle babandan arabuluculuk yapmalarını iste.
Sorunu birlikte çözemiyorsanız anne babanız barışı sağlamanıza yardım edebilir. Fakat unutma ki, tartışmaları annenle babana başvurmadan çözebilmen artık olgunlaştığını gösterir.

6. Kardeşlerinin iyi niteliklerini gör. Herhalde kardeşlerinin sevdiğin nitelikleri vardır. Her kardeşinin hoşuna giden bir yönünü yaz.

İsim Hoşuma giden yönü
Kardeşlerinin hatalarına takılmak yerine, bir fırsat bulup hangi özelliklerini beğendiğini onlara söylemeye ne dersin?

Hayatın bir gerçeği:
Büyüyüp evden ayrıldığında zaman zaman seni sinirlendirecek insanlarla beraber olmak zorunda kalacaksın. Belki iş arkadaşların ya da başkaları kaba, düşüncesiz ve bencilce davranacak. Bu tür zorluklarla baş etmeyi öğrenebileceğin en iyi yer evdir. Geçinmesi zor bir kardeşin varsa buna olumlu yönden bak. Çünkü aslında kardeşin, hayatında sana çok lazım olacak değerli nitelikler geliştirmene yardımcı oluyor!

Kutsal Kitabın da kabul ettiği gibi kardeşin en yakın dostun olmayabilir. Fakat kardeşinden yakınmak için geçerli ‘bir nedenin olsa bile’ ona ‘katlanmaya devam edersen’ onunla iyi arkadaş olabilirsin. Bunu yaparsan kardeşlerinin yaptıkları seni daha az rahatsız edecek. Hatta belki sen de onları daha az sinirlendireceksin!


Son düzenleyen _EKSELANS_; 6 Şubat 2015 15:35
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2015       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
KARDEŞLERLE İYİ GEÇİNMEK

Sponsorlu Bağlantılar
Aile bireyleri olarak, ailemizde sevinçlerimizi paylaşır, iyi günlerimizde hep birlikte güler, eğleniriz ve sıkıntılı günlerimizde hep beraber üzülür,sorunlarımıza hep beraber çözümler ararız.
Sevinçler paylaşılınca artar,
sevinçlerimizi ailece paylaşarak daha çok seviniriz. Ayni şekilde üzüntülerimizi, paylaştıkça daha kolay unuturuz

Hepimiz sevmeyi, sevilmeyi, saygılı olmayı, doğayı, hayvanları, insanları sevmeyi ailemizden öğreniriz.

Küçüklerimizi sevmeyi, büyüklerimizi saymayı bize ailemiz öğretir.
Toplum içinde nasıl davranmamız gerektiğini,kötülüklerden nasıl korunacağımızı ailemizden öğreniriz.

Kardeşler arasında sevgi ve saygıyı azaltan sebeplerden birisi de aralarındaki kıskançlıklardır.

Kıskançlık duygularının hiç bir kardeşe yararı yoktur. Bu nedenle, kardeşler birbirlerini kıskanarak hem kendilerini hem de kardeşlerini huzursuz etmemelidir.

Kardeşlerin birbirlerine karsı bir takım görevleri vardır.Çünkü kardeş demek, ayni bir vücudun iki parçası demektir.
Ayni kökten gelen bir ağacın dallarına benzerler.Onun için her insan kendini nasıl severse; kendisinden bir parça olan kardeşini de ayni şekilde sevmek zorundadır.

Aynı çatı altında büyüyen kardeşler, hem kendi aralarında hem de anne ve babaları ile ilişkilerini, sevgi ve saygı üzerine kurarak,aile kurumunun devamına katkıda bulunmalıdırlar.


_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2015       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Kardeşlerimle nasıl geçinebilirim?

Kardeşlerinin her biriyle ilişkin, aşağıdaki tanımlardan hangisine uyuyor?

․․․․․ Çok yakın arkadaşız

․․․․․ Çoğu zaman anlaşıyoruz

․․․․․ Birbirimize katlanıyoruz

․․․․․ Sürekli kavga ediyoruz

BAZI kardeşler birbiriyle çok iyi anlaşır. Örneğin 19 yaşındaki Felicia “16 yaşındaki kardeşim Irena benim en iyi arkadaşlarımdan biri” diyor. 17 yaşındaki Gizem de 20 yaşındaki ağabeyi Erdem hakkında şöyle diyor: “Onunla süper iyi anlaşıyoruz. Hiç kavga etmiyoruz.”

Fakat bazılarının ilişkisi Lauren’la Marla’nınki gibi. Lauren “Ne kadar saçma olursa olsun her ama her konuda kavga ediyoruz” diyor. Ya da 12 yaşındaki Zeynep gibi hissediyor olabilirsin. 14 yaşındaki ağabeyi Gökhan için şöyle diyor: “Beni gıcık ediyor! Odama dalıyor ve bana sormadan eşyalarımı güya ‘ödünç alıyor.’ Gökhan tam bir çocuk gibi davranıyor!”

Seni de sinir eden bir kardeşin var mı? Elbette evde düzeni korumak annenle babanın sorumluluğu. Fakat er ya da geç başkalarıyla geçinmeyi öğrenmen gerekecek. Bunu henüz evdeyken öğrenebilirsin.

Kardeşlerinle yaşadığın tartışmaları düşün. En çok hangi konuda kavga ediyorsunuz? Aşağıdaki listeye bak ve seni sinirlendiren durumun yanına bir ✔ koy veya “Diğer” kısmını doldur.

Eşyalarım. Kardeşim bana sormadan eşyalarımı alıyor.

Kişilik çatışması. Kardeşim bencilce ya da düşüncesizce davranıyor ya da hayatımı kontrol etmeye çalışıyor.

Özel hayatım. Kardeşim kapıyı çalmadan odama giriyor ya da izin almadan e-maillerimi ya da mesajlarımı okuyor.

Diğer. ․․․․․

Kardeşin sürekli emirler yağdırıyor, seni rahat bırakmıyor ya da başka bir şekilde seni sinir ediyorsa öfkelenmemekte zorlanabilirsin ve zamanla kızgınlığın artabilir. Fakat Kutsal Kitaptaki bir özdeyiş şöyle der: “Burun sıkılırsa kan çıkar, öfke boşalırsa da kavga çıkar”. Burnunu sıkarsan kan çıkacağı gibi kırgınlık beslersen de bir gün öfke patlaması yaşayabilirsin. O zaman sorun daha da büyür. O halde kırgınlığın kavgaya dönüşmesini nasıl engelleyebilirsin? İlk adım, asıl sorunu tespit etmektir.

Olayla Asıl Sorun Arasındaki Farkı Gör

Kardeşler arasındaki sorunlar sivilceler gibidir. Sivilcenin görünen tarafı cildin yüzeyindeki çirkin bir noktadır, fakat asıl nedeni cildin altındaki bir enfeksiyondur. Aynı şekilde kardeşler arasında çıkan çirkin bir kavga da altta yatan bir sorunun sadece yüzeydeki belirtisidir.

Bir sivilceden kurtulmak için onu sıkmayı deneyebilirsin. Fakat bu şekilde ancak belirtiyle uğraşmış olursun, üstelik cildinde iz bırakabilirsin ya da enfeksiyonu daha da kötüleştirebilirsin. Bunun yerine enfeksiyonu tedavi etmeye çalışırsan başka sivilcelerin çıkmasını önlersin. Kardeşler arasındaki sorunlarda da aynı şey geçerlidir. Asıl sorunu tespit etmeyi öğrenirsen aranızda geçen olaya takılmadan direkt sorunun kökenine ulaşacaksın. Ayrıca bu şekilde hikmetli Kral Süleyman’ın şu sözlerine uygun davranabileceksin: “İnsanın sağgörüsü öfkesini dizginler”.

Önceden sözleri alıntılanan Zeynep, ağabeyi Gökhan hakkında “Odama dalıyor ve bana sormadan eşyalarımı güya ‘ödünç alıyor’” demişti. Bu, aralarında geçen olay. Peki sence asıl sorun ne? Büyük ihtimalle saygı eksikliği.

Zeynep sorunu çözmek için Gökhan’a asla odasına girmemesini ve eşyalarına dokunmamasını söyleyebilir. Fakat bu sadece bu olaya yönelik bir çözüm olur ve büyük ihtimalle ileride başka tartışmalar çıkar. Diğer yandan eğer Gökhan’ı, özel hayatına ve eşyaları üzerindeki hakkına saygı göstermeye ikna ederse ilişkileri kuşkusuz daha iyiye gider.

Tartışmaları Çözmeyi ve Önlemeyi Öğren
Tabii ki aranızda geçen bir olayın ardındaki asıl sorunu saptamak çözümün sadece bir kısmıdır. Peki tespit ettiğin sorunu çözmek ve tartışmaların çıkmasını önlemek için ne yapabilirsin? Şu altı adımı atmayı dene.

1. Birlikte bazı temel kurallar belirleyin.
Kral Süleyman “Baş başa verilip konuşulmazsa tasarılar boşa çıkar” diye yazmıştı . Makalenin başlarında kardeşinle yaşadığın tartışmalara yol açan şeyle ilgili ne yazdığına tekrar bak. İkinizin de işe yarayabileceğini ve asıl sorunu çözebileceğini düşündüğünüz bazı kurallar koyabilir misiniz? Örneğin birbirinizin eşyalarıyla ilgili tartışmalar yaşıyorsanız 1. kural şu olabilir: “Başkasına ait olan bir şeyi almadan önce her zaman izin al.” 2. kural da şu olabilir: “Kardeşinin ‘Hayır, onu alamazsın’ deme hakkına saygı göster.” Kuralları koyarken İsa peygamberin şu emrini aklınızda tutun: “İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın” . Bunu yaparsanız belirlediğiniz kurallar her ikinizin de uyabileceği kurallar olacak. Sonra verdiğiniz kararları anne babanıza da söyleyin ve onlardan onay alın.

2. Kurallara sen de uy.
Elçi Pavlus “Başkasına öğreten sen, kendine öğretmez misin? ‘Çalma!’ emrini duyuran sen, çalar mısın?” diye yazmıştı . Bu ilkeyi nasıl uygulayabilirsin? Örneğin kardeşinin senin özel hayatına saygı göstermesini istiyorsan, senin de onun odasına girmeden önce kapıyı çalman ve e-maillerini ya da mesajlarını okumadan önce izin alman gerekir.

3. Çabuk gücenen biri olma. Bu neden iyi bir tavsiyedir? Çünkü Kutsal Kitaptaki bir özdeyişin dediği gibi “kırgınlık akılsızların bağrında barınır” . Hemen gücenen biri olursan mutsuz bir hayatın olur. Evet, kardeşin seni üzecek şeyler söyleyecek ve yapacaktır. Fakat kendine şöyle sor: “Daha önce ben de ona böyle bir şey yapmış olabilir miyim?”. Jenny şöyle diyor: “13 yaşındayken fikirlerimin çok önemli olduğunu ve kesinlikle ciddiye alınması gerektiğini düşünürdüm. Şimdi kızkardeşim de benzer bir dönem geçiriyor. Bu yüzden söylediği şeylere fazla üzülmemeye çalışıyorum.”

4. Affet ve unut.
Elbette ciddi sorunların konuşulup çözülmesi gerekir. Fakat kardeşinden yaptığı her hata için hesap sorman gerekir mi? ‘Kabahati görmezden gelmen’ Yehova Tanrı’yı sevindirir. 19 yaşındaki Alison şöyle diyor: “Kardeşim Rachel’la aramızdaki anlaşmazlıkları genelde çözebiliyoruz. İkimiz de hemen özür diliyoruz ve sonra tartışmaya neyin neden olduğu hakkında fikirlerimizi söylüyoruz. Bazen bir sorun üzerinde konuşmadan önce bir günün geçmesini bekliyorum. Çoğu zaman ertesi sabah temiz bir sayfa açılıyor ve bu konuda konuşmam bile gerekmiyor.”

5. Annenle babandan arabuluculuk yapmalarını iste.
Sorunu birlikte çözemiyorsanız anne babanız barışı sağlamanıza yardım edebilir. Fakat unutma ki, tartışmaları annenle babana başvurmadan çözebilmen artık olgunlaştığını gösterir.

6. Kardeşlerinin iyi niteliklerini gör. Herhalde kardeşlerinin sevdiğin nitelikleri vardır. Her kardeşinin hoşuna giden bir yönünü yaz.

İsim Hoşuma giden yönü
Kardeşlerinin hatalarına takılmak yerine, bir fırsat bulup hangi özelliklerini beğendiğini onlara söylemeye ne dersin?

Hayatın bir gerçeği:
Büyüyüp evden ayrıldığında zaman zaman seni sinirlendirecek insanlarla beraber olmak zorunda kalacaksın. Belki iş arkadaşların ya da başkaları kaba, düşüncesiz ve bencilce davranacak. Bu tür zorluklarla baş etmeyi öğrenebileceğin en iyi yer evdir. Geçinmesi zor bir kardeşin varsa buna olumlu yönden bak. Çünkü aslında kardeşin, hayatında sana çok lazım olacak değerli nitelikler geliştirmene yardımcı oluyor!

Kutsal Kitabın da kabul ettiği gibi kardeşin en yakın dostun olmayabilir. Fakat kardeşinden yakınmak için geçerli ‘bir nedenin olsa bile’ ona ‘katlanmaya devam edersen’ onunla iyi arkadaş olabilirsin. Bunu yaparsan kardeşlerinin yaptıkları seni daha az rahatsız edecek. Hatta belki sen de onları daha az sinirlendireceksin!

Son düzenleyen _EKSELANS_; 6 Şubat 2015 15:14

Benzer Konular

3 Mayıs 2013 / Misafir Cevaplanmış
26 Mayıs 2015 / Misafir Soru-Cevap
3 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap