Arama

Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftası

Güncelleme: 5 Haziran 2015 Gösterim: 7.344 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
29 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftası

Sponsorlu Bağlantılar
1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.
5 Haziran Dünya Çevre Günü ve 5-11 Haziran Çevre Koruma Haftası
İnsanların sürekli yaşadıkları yere çevre denir. Dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, göller, denizler, ırmaklar, doğal çevreyi oluşturur.
Doğal Çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplandı. Bu toplantıda çevre sorunları ele alındı. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aradılar. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. Her yıl Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak değerlendirilir.
Ülkemizde bu amaçla 1978 yılındaTürkiye Çevre Sorunları Vakfı, daha sonra Çevre Müsteşarlığı kuruldu. Başbakanlığa bağlı Çevre Müsteşarlığı 5-11 Haziran tarihleri arasını Çevre Koruma Haftası olarak kabul etti. Çevre Koruma Haftasında okullarda öğrencilere doğal çevrenin korunması gereği öğretilir. Hafta boyunca radyo ve televizyonda halka çevre kirlenmesi ile ilgili bilgiler verilir. Alınması gerekli önlemler anlatılır. Gazete ve dergilerde doğal çevrenin korunmasına ilişkin yazılara yer verilir.
Doğal çevrenin kirlenmesi bütün ülkelerin ortak sorunudur. Çevre kirlenmesi hepimizin günlük yaşayışını etkileyen bir olaydır. Uygarlığın gelişmesi, endüstrileşme sonucu fabrikalarda insan gücüne gereksinme arttı. Kırlarda, köylerde, doğal çevrede yaşayan insanlar kentlere göçtü. Kent nüfusu önemli ölçüde çoğaldı. Kentlerde nüfusun artışı ve endüstrileşme ile birlikte çevre sorunları ortaya çıktı. Bu sorunun en önemlisi çevre kirlenmesidir.
Başlıca çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir.
Su kirlenmesi
ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur. Kirli sularda avlanan balık ve öteki deniz ürünlerini yemeyelim. Böyle sularda yüzmeyelim.
Hava kirliliği
daha çok yakıtların gereği gibi yakılmaması sonucu ortaya çıkar. Kirli hava solunuma elverişsiz havadır. Kirli hava solunum yolları hastalıklarını artırır. Solunum organlarımızı yorar. Hava kirliliği ölümlere bile sebep olur.
Toprak kirlenmesi,
çeşitli ilaç ve gübrelerle toprağın tarıma elveriş­siz duruma gelmesidir. Çiftçilerimiz; tarlada kullanacakları ilaç ve gübre çeşidini ziraat mühendislerine, teknisyenlerine sormalıdır. Hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararlı olacağı bilinmektedir. Bu nedenle; ilgili uzmana danışmaksızın ilaç ve gübre kullanılmamalı. Toprak kirlenmesi toprağın verimini azaltır. Bitki hastalıklarını çoğaltır.
Bugün pek çok ilimiz çevre sorunları ile karşı karşıyadır. Örneğin Ankara'da hava, İstanbul'da su. Mersin ve Adana'da toprak kirlenmesi birer çevre sorunudur.

Doğal Çevrenin Korunması için Alınacak Önlemler
Doğal çevrenin korunması için
alınabilecek belli başlı önlemler şunlardır:
  • Akar ve durgun sular, insan ve hayvan artıkları ile kirletilmemeli,
  • Biriken çöpler hemen kaldırılmalı,
  • Zararlı hayvanların, böceklerin özellikle, karasinek ve sivrisinekle­rin üreyip çoğalmaları engellenmeli,
  • Kanalizasyon borularındaki patlamalar hemen ilgililere bildirilme­li.
  • Yakıtların tam yakılması sağlanmalıdır. Böylece hem enerji kaybı, hem de hava kirliliği önlenmiş olur.
Doğal çevrenin kirletilmesi yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenlere para ve hapis cezaları verilir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
sahillerindostu - avatarı
sahillerindostu
Ziyaretçi
29 Mayıs 2009       Mesaj #2
sahillerindostu - avatarı
Ziyaretçi
1978 yılında Çevre Müsteşarlığı kurulmuş.

Sponsorlu Bağlantılar
Şu anda bakanlık bile var ama bir işe yaramıyor.

Tamamiyle Çevreyi kirletmek için kurulmuş bir bakanlık haline geldi.

Bakan zaten baştan beni tamamen hata.

Osman Pepe az çok belli şeyleri itiraf edebiliyordu. Ama Eroğlu kesinlikle Türkiye açısından Çevre açısından tam bir hata.

Antalya Belek Golf yalanı.

2B Yasası, Nükleer ve Termik santralların kurulmasına tepkisiz kalması üstüne neredeyse destek vermesi. Olmaz olsun dedirten cinsten...
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
5 Haziran 2015       Mesaj #3
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Sevgili Arkadaşlar!
1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Haziran ayının ikinci haftası ile başlayan haftayı, okullarımızda Çevre Koruma Haftası olarak kutlamaktayız.
Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Ölümlere neden olan solunum yolu hastalıklarının çoğu hava kirliliği sonucunda olmaktadır. Balıklar, çevre kirlenmesinden en çok zarar gören canlıların başında gelir.
Sanayi atıkları, spreyler, yakıtlarla ortaya çıkan dumanlar, petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, suni gübreler ve çöpler, çevre kirlenmesine sebep olan en önemli etkenlerdendir.
Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz. Doğanın korunmasını ve tahribatının engellenmesi zorunludur. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için kirlenmeleri mutlaka önlemek, yeşil alanları ve hayvanları koruyup çoğaltmak gerekir. Bilinçsizce sağa sola attığımız plastik ürünlerin doğada 400 yıl kadar çürümeden kalabildiğini söylersek, karşı karşıya kaldığımız tehlikenin boyutlarını biraz olsun anlayabiliriz. Çevrenin kirlenmesini önlemek için üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız.
Hepinize güzel ve temiz bir çevrede, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim...

ilkokuma.com
🌘 🚀

Benzer Konular

17 Ağustos 2008 / eXcaLLaNT Sosyoloji
16 Mayıs 2011 / eXcaLLaNT Sosyoloji
11 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
8 Şubat 2012 / karayel Sosyoloji