Arama

TÜRÇEK - Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu

Güncelleme: 8 Şubat 2012 Gösterim: 14.663 Cevap: 2
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
25 Ağustos 2008       Mesaj #1
karayel - avatarı
Ziyaretçi
TÜRÇEK, 1972 yılında Türkiye’nin ilk gönüllü çevre kuruluşlarından biri olarak İstanbul’da kurulmuş, 1975 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsüne alınmış, 1985 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından, kuruluş isminin “TÜRKİYE ÇEVRE KORUMA VE YEŞİLLENDİRME KURUMU” olarak tescili uygun görülmüştür.

Sponsorlu Bağlantılar
TÜRÇEK 1972 yılında kurulmuş ve bugüne kadar binlerce etkinlik ve proje gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar sayesinde günümüzde çevre bilinci artmış, artmaktadır.

TÜRÇEK çevre ve doğa koruma konusunda, siyaset üstü çevre politikaları geliştiren, demokratik, katılımcı bir anlayışa sahip, çeşitliliğe saygılı, kamu yararına çalışan ve kar amacı olmayan bir sivil toplum kuruluşudur.

TÜRKİYE ÇEVRE KORUMA VE YEŞİLLENDİRME KURUMU (TÜRÇEK 1972)
TURKISH ENVIRONMENTAL&WOODLANDS PROTECTION SOCIETY
Mühürdarbağı Sk. No: 4/3 34710 – Kadıköy/ İstanbul/ TÜRKİYE
Tel: 0(216) 338 00 17

Fax: 0(216) 330 41 55
HeliX - avatarı
HeliX
Ziyaretçi
25 Ağustos 2008       Mesaj #2
HeliX - avatarı
Ziyaretçi
TÜRÇEK: Ana tüzüğünde belirtilen; çevrenin her türlü (hava,kara, su) kirliliğinin önlenmesi, doğal varlıkların ve yaşama ortamlarının korunmasi için, ülkemizde geçerli olan yasalar, bu yasalara bağlı olarak yürürlükte bulunan yönetmelikler, tüzükler ve uluslararası anlaşmalar doğrultusunda geçerli olan mevzuat doğrultusunda çalışmalar yapar.
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Şubat 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKİYE ÇEVRE KORUMA VE YEŞİLLENDİRME KURUMU

Değerli Çevre Dostu,


Hangi yaş ve meslek grubundan olursanız olunuz, biliyor musunuz ki günlük yaşantımız sırasında çoğu kez farkında olmadan, çeşitli kaynaklı çevre kirliliklerinden sağlığımız, yaşantımız ve hatta ulusal ekonomimiz zarar görmektedir. Özellikle kentlerdeki doğal güzellikler zarar görmekte, hızla yok olmakta, ayrıca artan nüfus, gelişen sanayi ve başkaca etkenlerle bu zararlar ve çöküntüler giderek yoğunlaşmaktadır. Böylece diyebiliriz ki kirlenmiş, çirkinleşmiş, çölleşmiş ve sağlıksız çevrelerde yaşamaya itilmekteyiz.


Çağımızın bu çok sinsi fakat büyük tehlikesi karşısında dünyanın her tarafında halk kitleleri eğitilmekte, bilinçlenen vatandaşlar tarafından gerekli önlemlerin alınması için eylemler ve baskılar yapılmaktadır. Fakat ülkemizde çeşitli kaynaklı hava, su deniz, toprak kirlilikleri ve doğa tahribatı, anayasaya ve yasal müeyyidelere, ilgili kuruluşların varlığına rağmen giderek çoğalmaktadır. Devletçe konuya gereği kadar sahip çıkılmadıkça, köklü çevre koruma eğitimi ve caydırıcı cezalandırma sistemleri uygulanmadıkça, bu konularda yerel yönetimler kendilerini seçmiş olan halk kitlelerine önem verip onlarla işbirliği yapmadıkça, çevre sorunlarına ciddi çözümler beklenmemelidir.


Ne yazık ki mevcut yasalar dahi çevre sorunlarının çözümü için yetersiz kalmaktayken özellikle ekonomik gelişme adına kaynak aramak için ilk akla gelen Anayasal güvence altındaki doğal ve kültürel değerler, yani ormanlar, sit alanları, kıyılar, sulak alanları koruyan kanunlarda değişiklik yapmak olmaktadır.

Gerçekleri ortaya koyduğumuz bu olumsuz tablo karşısında bütün çevre dostlarını, çevreye sahip çıkıp korumanın, kirletenlerle, bozanlarla mücadele etmenin bir anayasal görev olduğunu da hatırlatarak, Kurumumuzun çalışmalarına katılmaya davet ediyoruz.

Hazılayan: .................

Benzer Konular

16 Mayıs 2011 / eXcaLLaNT Sosyoloji
11 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Haziran 2017 / Misafir Çevre Bilimleri
5 Haziran 2015 / ThinkerBeLL Çevre Bilimleri