Arama

Cemal Süreya

Güncelleme: 27 Nisan 2017 Gösterim: 53.676 Cevap: 9
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
18 Mayıs 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Cemal Süreya

(Erzincan1931 - İstanbul9 Ocak1990), şair. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.

Sponsorlu Bağlantılar
Önceden Süreyya olan soyadındaki y'lerden birisini, bir arkadaşıyla girdiği iddiada kaybetmiştir.

Hayatı


Erzincan'da doğdu.1954'te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirdi. Maliye Bakanlığı’nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevlerinde bulundu; 1965’te ayrıldığı müfettişlik görevine 1971’de yeniden döndü; 1982’de müşavir maliye müfettişliğinden emekli oldu. Ağustos1960’ta başladığı ve yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini, Haziran1966-Mayıs1970 arası 47, 1980-81 arası iki sayı daha çıkardı. 1978’de Kültür Bakanlığı’nda Kültür Yayınları Danışma Kurulu üyesi olarak da görev yapan Cemal Süreya, emekli olduktan sonra, yayınevlerinde danışman ve ansiklopedilerde redaktör olarak çalıştı. Birçok dergide yazıları ve şiirleri yayımlandı; ayrıca Oluşum, Türkiye Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat bölümünü bir süre yönetti. Politika, Aydınlık, Yeni Ulus ve Yazko Somut gazeteleri ile 2000’e Doğru dergisinde köşe yazıları yazdı.

İlk şiiri “Şarkısı-beyaz”, 8 Ocak1958'de Mülkiye dergisinde çıktı. Şiirlerindeki şekil, muhteva ve anlatım özellikleri ile İkinci Yeni şiirine katıldı. Bu akımın önde gelen şairlerinden biri oldu. Geleneğe karşı olmasına karşın geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Şahsiyetli bir şiir dili vardır. Canlı halk dilini kullanması, onu okuyucuya yaklaştırır. Üslubundaki mizah ve istihza, ona ayrı bir özellik kazandırmaktadır.

Batı Anadolu'daki Bilecik'e sürgüne gönderilmiş bir Kürt ailesinin çocuğudur; bu kimliğini uzun süre saklar ya da saklamak zorunda kalır. Öyle ki Bazil Nikitin'in Kürtler adlı kitabını çevirdiği halde yayında adının sadece baş harflerini kullanır.
Şairin hayatındaki en önemli kırılma noktalarından biri adressizliktir: 4 kez evlenir, 29 farklı evde oturur.


Ölmeden önce, eşi 'Bayan Nihayet'e bıraktığı 4 Kasım1989 imza tarihli miras yazısında, 6 madde halinde; iki tane halı, kütüphane, masanın ortasındaki ve yabancıların yarısı, çiçeklerin hepsi, büyük ayna, bütün kitapların telif hakkının yarısı, kendisini ve bütün notlarını eşine bıraktığını belirtmiştir.

Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. Feyza Perinçek ve Nursel Duruel, şair üzerine bir biyografik inceleme hazırladılar: Cemal Süreya / Şairin Hayatı Şiire Dahil (1995). 1997’de de Cemal Süreya Arşivi yayımlandı.

Kitapları


Şiir
  • Üvercinka (1958; Yeditepe Şiir Armağanı)
  • Göçebe (1965; 1966TDK Şiir Ödülü)
  • Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
  • Sevda Sözleri (Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri: 1984)
  • Sıcak Nal ve Güz Bitigi (1988; Behçet Necatigil Şiir Ödülü)
  • Sevda Sözleri (bütün şiirleri: 1990, ö.s; YKY 1995

Düzyazı
  • Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
  • Günübirlik (1982)
  • Onüç Günün Mektupları (1990, ö.s.; YKY 1998)
  • 99 Yüz (1991; YKY 2004)
  • 999. Gün / Üstü Kalsın (1991)
  • Folklor Şiire Düşman (1992)
  • Uzat Saçlarını Frigya (Günübirlik’in yeni basımı: 1992)
  • Aydınlık Yazıları / Paçal (1992)
  • Oluşum’da Cemal Süreya (1992)
  • Papirüs’ten Başyazılar (1992)
  • Günler (999. Gün’ün genişletilmiş basımı: YKY 1996)
  • Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar: haz. Nursel Duruel, YKY 1997; genişletilmiş basımı: YKY, 2002)
  • Toplu Yazılar I: Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar (YKY 2000)

Antoloji ve çevirileri


Cemal Süreya iki antoloji (Mülkiyeli Şairler ve 100 Aşk Şiiri) hazırladı; Simone de Beauvoir’dan Sade’ı Yakmalı mı? (1966; YKY 1997), Gustave Flaubert’den Gönül ki Yetişmekte (Duygusal Eğitim) ve Antoine de Saint-Exupéry’den Küçük Prens (Tomris Uyar’la birlikte) başta olmak üzere, pek çok çeviri yaptı. Çeviri şiirleri (Yürek ki Paramparça, haz. Eray Canberk, YKY 1995) ve Çocukça dergisi için yazdığı yazılar (Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, haz. Necati Güngör, 1993; YKY 1996) derlendi.

Son düzenleyen perlina; 27 Nisan 2017 22:07
Biyografi Konusu: Cemal Süreya nereli hayatı kimdir.
ReaLin - avatarı
ReaLin
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #2
ReaLin - avatarı
Ziyaretçi
ÜVERCİNKA

Sponsorlu Bağlantılar
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
23 Ağustos 2007       Mesaj #3
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi

Cemal Süreya - Sizin Hiç Babanız Öldü mü?



Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Son düzenleyen perlina; 27 Nisan 2017 22:08
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #4
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Bir kadınla girip, kaybettiği iddia üzerine soyadındaki iki y' den birini çıkartarak Süreya soyadını almıştır.


Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal SÜREYA
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
27 Temmuz 2009       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Adı İlhan Berk Olan Şiir



Nurullah Ataç çeliştirmen
Tahir Alangu soruşturman
Cevdet Kudret deriştirmen
Suut Kemal çekiştirmen
Mehmet Kaplan uyuşturman

Sabahattin Eyüboğlu yetiştirmen
Orhan Burian barıştırman
Vedat Günyol biliştirmen
Adnan Benk veriştirmen
Fahir Onger geçiştirmen

Memet Fuat alıştırman
Fethi Naci kızıştırman
Hüseyin Cöntürk yarıştırman
Rauf Mutluay doluşturman
Asım Bezirci koğuşturman

Mehmet H. Doğan geliştirmen
Doğan Hızlan buluşturman
Konur Ertop araştırman
Vecihi Timuroğlu seviştirmen
Muzaffer Uyguner üleştirmen

Adnan Binyazar örtüştürmen
Füsun Akatlı konuşturman
Atilla Özkırımlı dalaştırman
Murat Belge yakıştırman
Enis Batur ileştirmen

İlhan Berk eleştirmen

Cemal Süreya
Son düzenleyen perlina; 27 Nisan 2017 22:09
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Temmuz 2009       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Beni Öp Sonra Doğur Beni



Şimdi
Utançtır tanelenen
Sarışın çocukların başaklarında.

Ovadan
Gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
Çeviriyor o küçücük güneşimizi.

Taşarak evlerden taraçalardan
Gelip sesime yerleşiyor.

Sesimin esnek baldıranı
sesimin alaca baldıranı.

Ve kuşlara doğru
Fildişi rüzgarın tavrı.
Dağ güneş iskeleti.

Tahta heykeller arasında
Denizin yavrusu kocaman.

Kan görüyorum taş görüyorum
Bütün heykeller arasında
Karabasan ılık acemi
- Uykusuzluğun sütlü inciri -
Kovanlara sızmıyor.

Annem çok küçükken öldü
Beni öp, sonra doğur beni.

Cemal Süreya
Son düzenleyen perlina; 27 Nisan 2017 22:09
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
25 Nisan 2011       Mesaj #7
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Cemal Süreyya

(1931 Erzincan-1990 İstanbul), Şair ve yazar. Soyadı Seber'dir. Papirüs dergisini yayımladı (1960-1961 ve 1966-1970). "Üvercinka"da (1958) topladığı ilk şiir ve yazılarında bilinçli bir sentezci kimliği gösterdi. Attila İlhan, Cahit Külebi, yer yer Ahmet Muhip şiirinin en yüksek gelişme düzeylerinden yararlanarak, kendine özgü dil-sözcük oyunlarıyla yeni biçimler aramak istedi. Orhan Veli şiirinin, kendisine öykünenleri hemen ele veren yapısına sokulmaktan korkan kişilere yeni deneyim olanakları açtı. Daha sonra, biçim kaygısını bir yana bırakarak, insanı birtakım mekanik kurallar açısından görmeyen; çevresini, yaşam koşulları içinde özel ve genel durumlarını arayan, bu kaygılarla içtenleşen bir kimliğe ulaştı. Bu şiirlerini topladığı "Göçebe"de (1965) sağlam, başarılı tekniğiyle özgün duyarlıkların şairi oldu.
İlk kitabı "Üvercinka" Arif Damar ile birlikte "Yeditepe" (1959), ikinci "Göçebe" (1966 TDK şiir ödüllerini kazandı. "Beni Öp, Sonra Doğur Beni" (1973),
  • "Şapkam Dolu Çiçekle" (1976),
  • "Günübirlik" (1982),
  • "Sevda Sözleri" (bütün şiirleri, 1985),
  • "Üstü Kalsın" (günlük, 1991), diğer yapıtlarıdır.
seawstars - avatarı
seawstars
Ziyaretçi
4 Ekim 2011       Mesaj #8
seawstars - avatarı
Ziyaretçi
"Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su ictigimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmegi

Kac kez sana uzaktan baktim 5.45 vapurunda;
Hangi sarkiyi duysam, bizim için söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukca ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bagışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Raslaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay degil gerçi;

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdigi mutluluk da az degil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizligin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son istegimi de soyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
Yalvaririm onu okuma carsamba gunleri"

•••••••••

Beni güzel hatırla!
Bunlar son satırlar...
Farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu...
Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
Uyandın ve ben bittim...

Beni güzel hatırla!
Çünkü; sevdim seni ben, herşeyini...
Sana sırdaş oldum, dost oldum,
Koynumda ağladın.
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
Beni üzdün, kınamadım.
Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım...

Beni güzel hatırla!
Sayfalarca mektup bıraktım sana.
Şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım.
Sakladım günahını, sevabını içimde
Sessizce gittim...
Senden öncekiler gibi sen de anlamadın.

Beni güzel hatırla!
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar...
Gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım.
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka,
Söylenmemiş "merhaba"lar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda.
Ne ararsan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda.

Beni güzel hatırla!
Dizlerimde uyuduğunu düşün,
Saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı,
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
Alnından öptüğüm dakikaları...
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun.
Bu da sana son sürprizim olsun.
Şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla.
Gidiyorum
Son düzenleyen perlina; 27 Nisan 2017 22:15
elis - avatarı
elis
Ziyaretçi
4 Ekim 2011       Mesaj #9
elis - avatarı
Ziyaretçi
Beni güzel hatırla!

Bunlar son satırlar...
Farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu...
Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
Uyandın ve ben bittim...

Beni güzel hatırla!

Çünkü; sevdim seni ben, herşeyini...
Sana sırdaş oldum, dost oldum,
Koynumda ağladın.
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
Beni üzdün, kınamadım.
Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım...

Beni güzel hatırla!


teşekkür ederim çok sevdim bu şiiri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HerHangiBiri adlı kullanıcıya;
Cemal Süreya soyadındaki 'y' harfini bir kadınla iddiaya girdiği yüzünden kaybetmemiştir. Sezai Karakoç'la bir kadın üzerine bahse girmişlerdir. Yukarıda da belirtildiği gibi 'kadının numarası' üzerine... Cemal Süreya kaybederse soyadındaki 'y' harfini atacaktır. Eğer Sezai Karakoç kaybetseydi bugün onu Sezai Karkoç olarak tanıyacaktık.

Benzer Konular

11 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Basın/Magazin tr
25 Nisan 2011 / Misafir Siyaset tr
12 Nisan 2016 / TiglonBoYs Siyaset tr
27 Ağustos 2015 / Gabriella Asker tr
21 Ekim 2011 / Misafir Soru-Cevap