Arama

Ahmet (Ahmed) Vefik Paşa

Güncelleme: 17 Nisan 2018 Gösterim: 25.034 Cevap: 4
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
13 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Ahmed Vefik Paşa

Ad:  ahmedvefikpasa.JPG
Gösterim: 1507
Boyut:  29.4 KB

(d. 3 Ağustos 1823 - ö. 3 Nisan 1891, İstanbul)
Sponsorlu Bağlantılar
Tanzimat Dönemi kültür yaşamında önemli rol oynamış devlet adamı.

Divan-ı Hümayun tercümanı Yahya Naci Efendi’nin torunu,Paris maslahatgüzarı Ruheddin Efendi’nin oğludur. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’da okudu. 1834’te babasıyla birlikte Paris’e giderek bir süre Saint- Louis Lisesi’nde öğrenim gördü. 1837’de Bâbıâli Tercüme Odası’nda göreve başladı. 1840’ta Londra elçiliğine kâtip olarak atandı. 1847’de yurda dönerek Tercüme Odası başmütercimi oldu. 1851’de yeni kurulan Encümen-i Daniş’e üye seçildi.

Aynı yıl Tahran büyükelçiliğine atandı. 1854’te Meclis-i Vala üyesi, 1857’de deavi nazın, 1860’ta Paris elçisi, 1861’de evkaf nazın, 1862’de Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) reisi, 1863’te Anadolu sağ kol müfettişi olarak görev yaptı. 1864’ten evkaf nazırı, 1862’de Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) reisi, 1863’te Anadolu sağ kol müfettişi olarak görev yaptı. 1864’ten 1871’e değin kendisine devlet görevi verilmedi. Bu yıllarda Moliere, Voltaire, Hugo ve Lesage’dan çeviriler yaptı; okullar için kitaplar hazırladı. 1871’den sonra sadaret müsteşarlığı, maarif nazırlığı, Şûra-yı Devlet (Danıştay) üyeliği gibi önemli görevlerde bulundu. 1875’te Petersburg Bilim ve Sanat Akademısi’ne muhabir üye seçildi. 1877’devezirlik verilerek ilk Meclis-i Mebusan başkanlığına getirildi.

Meclisin birinci dönemi sona erince, sırasıyla Edirne valiliği (Ağustos-Kasım 1877) ve maarif nazırlığı (Ocak-Şubat 1878) yaptıktan sonra 4 Şubat 1878’de başvekilliğe getirildi. Başvekilliği dönemindeki en önemli olay 3 Mart 1878’de Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması’nı imzalamasıdır. Bu antlaşmadan iki buçuk ay sonra görevden alındı ve 1879’da Bursa valiliğine gönderildi. Üç yıllık valiliği sırasında, ilk vilayet tiyatrosu sayılan BursaTiyatrosu’nu kurdu, kentin imarı için çalışmalar yaptı. 1882’de, üç günlük ikinci başvekilliğinden uzaklaştırıldıktan sonra ölümüne değin herhangi bir görev almadı. Rumelihisarı’ndaki yalısında araştırma, inceleme, çeviri ve derleme çalışmaları yaptı.

Ahmed Vefik Paşa, her şeyden önce Osmanlı kültürüne yaptığı çok yönlü katkılarla tanınır. Özellikle Türk tiyatrosunun gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Fransız tiyatro oyunlarından yaptığı çok sayıda çeviri ve uyarlamanın yanı sıra dramaturji ve sahneleme tekniğiyle ilgilendi. Moliere’in La Mariage force ve Le Medetin malgre lui adlı oyunlarından, sırasıyla Zor Nikâhı ve Zoraki Tabip adlarıyla yaptığı uyarlamalar Türk tiyatrosunun ilk oyunlarından oldu. Moliere’den yaptığı 34 çeviri ile uyarlamadan 19’u basıldı ve 16’sı günümüze ulaştı. Düzyazı çeviri ve uyarlamalarında gündelik konuşma dilini kullanmış, manzum olarak Türkçeye aktardığı oyunlarda da hece ölçüsünü yeğlemiştir. Bursa’da 36 localı bir tiyatro yaptırarak halka zorla tiyatro sevgisini aşılamaya çalışmıştır.

Ahmed Vefik Paşa Adamcıl (Le Misanthrope), Tartüf (Le Tartuffe), Kadınlar Mektebi (L’Ecole des femmes), Savruk (L’Etourdi) gibi kimi oyunları manzum olarak dilimize aktarmış, İnfial-i Aşk (Le Depit amoureux), Don Civani (Dom Juan), Dudukuşları (Les Precieuses ridicules) gibi oyunları küçük değişikliklerle düzyazı halinde çevirmiş, Dekbazlık (Les Fourberies de Scapin), Tabibi Aşk (L’Amour medetin), Meraki (Le Malade imaginaire) gibi oyunları ise uyarlamıştır. Ahmed Vefik Paşa’nın bu çeviri ve uyarlamalarının yanı sıra 1887’de yazdığı Arslan Avcıları yahud Hak Yerini Bulur adlı bir de oyunu vardır.

Ahmed Vefik Paşa, Türkçenin gelişmesi ve Türk lehçeleriyle ilgili birçok çalışma yapmış, titiz araştırma ve derlemeleriyle özgün başvuru kaynakları hazırlamıştır. Bu çalışmalardan Müntehabat-ı Durub-ı Emsal (1852) adlı atasözleri derlemesi ile Lehce-i Osmani (1876) adlı sözlüğü yayımlanmıştır. Ulusal temele dayalı tarih anlayışını benimseyerek bu tarihin Osmanlı tarihinden farklı olması gerektiğini savunmuştur; bu anlayışının izleri Fezleke-i Tarih-i Osmani (1869) adlı kitabında görülür.

kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Nisan 2018 13:31
Biyografi Konusu: Ahmet (Ahmed) Vefik Paşa nereli hayatı kimdir.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
25 Nisan 2008       Mesaj #2
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Ahmed Vefik Paşa
(1823 İstanbul - 1891 İstanbul)
Sponsorlu Bağlantılar
yazar.

Elçilikte görevli bulunan babası Ruhiddin Efendi ile birlikte üç yıl kadar Paris'te kaldığından, öğrenimini bir Fransız lisesinde yapma olanağı buldu (1834 -1837). Yurda dönünce, genç yaşta, Tercüme Odası'na girdi. Londra elçilik kâtipliği (1840), Tahran (1851), Paris (1860) elçiliklerinde bulundu. Rusya ile savaşın en karışık günlerinde sadrazamlığa getirildi (1878). Üç yıl sonra ikinci kez getirildiği sadrazamlıkta üç gün kalarak yeniden azledildi. Dilimiz üzerinde ilk önemli çalışmalardan birini yaparak "Lehçe-i Osmanî" adlı sözlüğü (1876-1888) hazırlayan Ahmet Vefik Paşa, yapıtın önsözünde Türkçenin bağımsız bir dil olduğunu savunmuş ve Türkçe sözlükleri ayrı yayımlamıştır. Ayrıca Ebülgazi Bahadır Han'ın (1603-1663) tarihini "Şecere-i Evşal-i Türkiyye" adı ile Çağataycadan Batı Türkçesine çevirmiş, Türk dilinin büyük savaşçılarından Ali Şîr Nevaî'nin "Mahbûb-ül-Kulûb"unu bastırmıştır. Ayrıca Molière'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla tiyatromuzun kuruluşuna katkılarda bulunmuş, bu oyunlarda gününün dil anlayışını aşarak, büyük ölçüde Türkçe sözcük kullanmıştır.

Başlıca yapıtları:
  • "Zor Nikâhı" (1869),
  • "Zoraki Tabip" (1869),
  • "Yorgaki Dandini" (1869),
  • "Dekbazlık",
  • "Merakî",
  • "Azarya" (1933).
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Son düzenleyen Safi; 17 Nisan 2018 13:28
Gerçekçi ol imkansızı iste...
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Nisan 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ahmed Vefik Paşa
(d. 3 Temmuz 1823, İstanbul – ö. 2 Nisan 1891, İstanbul).
Osmanlı devlet adamı, diplomatı ve oyun yazarı.

Türkçülük hareketinin öncülerinden. İki defa Maarif Nazırlığı (Eğitim Bakanı) yaptı, 4 Şubat 1878 - 18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882 - 3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa Başvekillik (Sadrazamlık, Başbakanlık) görevine getirildi. Bursa valiliği sırasında bu kentte bir tiyatro yaptırmakla ün kazanmış ve ismi Bursa ile özdeşleşmiştir.
3 Temmuz 1823’de İstanbul’da doğdu. Hariciye Nezareti memurlarından Ruhittin Efendi’nin oğludur. 1831 yılında İstanbul’da başladığı eğitimini, babasının görevi nedeniyle gittiği Paris’te Saint Louis Lisesi’nde tamamladı. Paris’te bulunduğu süre içinde Fransızca’yı anadili gibi öğrendi ve 1837’de yurda döndüğünde tercüme odasında çalıştı. 1840’da elçilik katibi göreviyle Londra’ya gitti ve İngilizce öğrendi.

Sırbistan, İzmir, Eflak ve Boğdan’da görev yaptıktan sonra 1842'de İstanbul’a döndüğünde başmütercim olarak tercüme odasında görev aldı ve Devlet Salnamesi (Yıllığı) hazırlanmasında görevlendirildi. İlerleyen yıllarda çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Tahran’a elçi olarak atanarak Fars dilini ve İran tarihinin kökenlerini öğrendi. Elçilik binalarına bayrak asma adetini getiren, Tahran’da elçi iken elçilik binasını Osmanlı Devleti toprağı olarak ilan edip bayrak çektiren Ahmet Vefik Paşa olmuştur.

1857’de kısa bir süre için Adalet Bakanlığı görevine getirildi. 1860’ta Paris büyükelçisi, 1861’de Bursa’da Evkaf Nazırı oldu. Halkın şikayetleri üzerine Bursa’daki görevinden alınarak yıllarca resmi bir görev verilmedi, bu süre içinde Türk tarih ve edebiyatına yeni eserler ve tercümeler kazandırdı. 1872’de birinci defa olarak Maarif Nazırı oldu ama 1873’de görevden alındı. Kısa bir süre Edirne Valiliği yaptı. 18 Mart 1877’de çalışmalarına başlayan ilk Meclis-i Mebusan’ın İstanbul üyesi olarak seçilmiş, Mebusan'ın başkanlığını yapmıştır. 1878’de tekrar Maarif Nazırı, daha sonra da Başvekil oldu ama görevden alındı. 1879-1882 yılları arasında Bursa valisi olarak görev yaptı, tekrar başvekil atandı ama 3 gün sonra görevden alındı. Ölümüne kadar Rumelihisarı’ndaki evinde ilmi ve edebi çalışmalar yaptı. 2 Nisan 1891’de İstanbul’da ölmüştür, mezarı Rumelihisarı mezarlığındadır.

İlk Türkçe sözlüklerden biri olan Lehçe-i Osmani'yi hazırlayan, Türk tarihinin Osmanlı ile başlamadığını gündeme getiren ve savunan Ahmet Vefik Paşa, bazılarına göre Osmanlı Türkleri’nin ilk Türkçüsüdür. Fezleke-i Tarih-i Osmani (Kısa Osmanlı Tarihi) ve Hikmet-i Tarih (Tarih Felsefesi) adlı tarih eserleri vardır. Şecere-i Türki isimli eseri Çağatay Türkçesi'nden Osmanlı Türkçesi'ne çevirmiştir.

Bursa valiliği sırasında bugün kendi adıyla anılan bir tiyatro yaptırdı. Moliere’in 16 eserini uyarladı, Victor Hugo ve Voltaire’in eserlerini tercüme etti. Ahmet Vefik Paşa, tiyatroda, Tomas Fasulyacıyan Kumpanyasına kendi tercüme ve adaptasyonlarını oynattırır, her gün provalara gider, bir rejisör gibi oyunla ilgilenir ve memurları oyunu izlemeye mecbur tutardı. Bu tür hareketleri yüzünden tuhaf bir adam olarak tanındı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Nisan 2018 13:29
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Nisan 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ahmet Vefik Paşa
Ad:  ahmedvefikpasa1.JPG
Gösterim: 462
Boyut:  25.0 KB

Git Şu Paşa’ya sor!

Ahmet Vefik Paşa Paris Büyükelçisi iken İmparator III. Napolyon’un yeni yaptırdığı bir opera binasının açılış törenine davet edilir. Tören sırasında Ahmet Vefik Paşa, Napolyon’a en yakın locaya kurulmuş, tavır ve davranışlarıyla imparatora hiç aldırmayan bir izlenim verir. Bu umursamazlığa içerleyen Napolyon, Ahmet Vefik Paşa’ya bir adamını göndererek:

- Git şu Osmanlı Paşasına sor, kendini hâlâ Kanuni devrinde mi sanıyor, der.
Adam gelir ve Napolyon’un dediklerini aynen aktarır.
Ahmet Vefik Paşa bu soruya aynı umursamazlıkla şu cevabı verir:
- İmparator hazretlerine hatırlatırım ki Osmanlı tahtında Kanuni olsaydı, kendileri orada olmaz, yerlerinde ben olurdum.
Son düzenleyen Safi; 17 Nisan 2018 13:31
Quo vadis?
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Nisan 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

AHMED VEFİK PAŞA


(1823-1891)
türk devlet adamı, yazar

Mühendıshane'de öğretmenlik, Divanı hümayunda çevirmenlik yapan Bulgarzade Yahya Efendi nin torunu: Paris elçiliği işgüderi Ruhettın Efendi nin oğludur Mühendishaneı berrıı hümayun’da başlayan öğrenimini babasıyla birlikte gittiği Paris'te Saınt Louis lisesı'nde sürdürdü (1834-1837). Meslek yaşamı Babıâlı tercüme odası'nda başladı (1837). Dışişleri hizmetinde çalıştı; Londra'da elçilik kâtibi (1840-1842), Tahran (1851-1855) ve Paris’te (1861-1862) büyükelçi olarak bulundu Dışişleri hizmetinde çeşitli tarihlerde Sırbistan, Memleketeyn (Eflak- Buğdan). iran-lrak sınırının denetlenmesi. Macaristan göçmenleri gibi sorunları ele almakla göıevlendirildi. Zaman zaman Meclisi valayı ahkâmı adliye’de (1855. 1858. 1861. 1863) görev aldı. Edirne (1877), Bursa (1879-1881) valiliklerinde. Deavı nezareti nde (1857),Evkaf-ı hümayun nezareti'nde (1861), ıkı kez Maarif nezareti'nde (1878) bulundu. Sadaret müsteşarı oldu (1872). iki kez başbakanlık (içişleri bakanlığı da üzerinde olarak. 1878; üç gün süreyle, 1882) yaptı. Birinci meşrutiyetin ilanı üzerine toplanan ve kısa süre sonra kapatılan Mebusan mec lisi’nin başkanıydı (1878) Haksızlığa sert tepki gösteren kişiliği, sabırsız davranışları, atandığı görevlerden sık sık alınmasına yol açıyordu. Yaşamının son dönemi de bu nitelikleri yüzünden resmi görevden uzakta geçti. Asıl önemli etkinliği tarih, dil, tiyatro alanlarında görüldü.

Darülfünunda tarih felsefesi okuttu. Fezleke-i tarih-i Osmani (1869) adlı kitabı uzun süre okullarda okutuldu Ebülgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Türk'ü nü çağatay lehçesinden osmanlı türkçesıne çevirerek yayımladı (1864). Lehçe-ı Osmani (1876) adlı sözlüğü. Anadolu türkçesini konu edinen zengin bir derlemedir. Bu yapıtında Oğuzlar. Selçuklular ve OsmanlIlar hakkında ilen sürdüğü görüşleriyle XX. yy. başında gelişecek Türk ulusçuluğunun öncülerinden sayılır Batı kültürünü küçük yaşta tanımaya başlamış, bu kültürün kaynaklarından olan bazı klasik yapıtları türkçeye çevirmişti: Victor Hugo'dan Hernan. Voltaire'den Hikâye-i hikemiye-i mikromega (1872), Fenelon’dan Telemak (1882). Lesage'dan Git Blas Santillani'nin sergüzeşti (1887). Ancak, asıl büyük başarısı Moliöre'dan yaptığı çevirilerdedir. Bursa valiliği sırasında yaptırdığı tiyatroda Tomas Fasulyeciyan topluluğunun bu çevirileri sahnelemesine önayak oldu. Molıere çevirilerinden bazıları düzyazıyladır: infıal-ı aşk (Le depıt amoureux), Don Civanı (Don Juan), Dudukuşları (Les pröcıeuse ridicules). Bazıları duraksız 10 heceli vezinledir: Tartüf (Tartuffe), Adamcıl (Le Mısanthrope), Okumuş kadınlar (Les femmes savantesy Kocalar mektebi (Le cole de s maris), Kadınlar mektebi (Le cole des femmes), Savruk (L'Etourdi). Yaratıcı bir ustalıkla yerli yaşama uyarlayarak çevirdikleri ise şunlardı: Zor nikâhı (Le Mariage forcâ),Tabib-i aşkıl'Amour medecin). Zoraki’ tabip (Le Medecin Malgre Lui), Dekbazlık (Les Fourberies de Scapin), Merakı (Le Malade Imagi-naire). Konuları canlandırılan aile ilişkileri bakımından müslüman türk toplumuyla bağdaşmayacak bazı güldürüleri de OsmanlI azınlıklarından oyun kişileri çevresinde uyarladı: Azarya (L Avare). Yorgakı Dandini (Georges Dandın). Bütün bu yapıtlar halkın konuştuğu türkçeden kaynaklanan yerli sahne dilinin oluşmasına katkıda bulunmasıyla, uyarlamalarda ise XIX. yy. Osmânlı toplum yaşamını canlandırmasıyla büyük bir değer taşır.

Ahmet Vefik Paşa tiyatrosu


Bursa da, Ahmet Vefik Paşa'nın ilk tiyatro binasını yaptırdığı yerde bulunan eski Tayyare sinemasının bugünkü adı Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra 28 eylül 1957 de açıldı. Yaklaşık 500 kışı alabilen tiyatro. Devlet tiyatroları genel müdürlüğü'nce yönetilmektedir.
Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

13 Nisan 2011 / KisukE UraharA Edebiyat tr
25 Aralık 2008 / ösgee Cevaplanmış
13 Nisan 2011 / Misafir Siyaset tr
4 Nisan 2007 / KisukE UraharA Siyaset tr
17 Nisan 2011 / Misafir Cevaplanmış