Arama

Yaşar Kemal

Güncelleme: 16 Kasım 2016 Gösterim: 160.569 Cevap: 4
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi

Yaşar Kemal, asıl adı KEMAL SADİK GÖĞCELİ

Ad:  YaşarKemal.JPG
Gösterim: 1254
Boyut:  25.0 KB

(d. 1922, Hemite köyü, Osmaniye, Adana)
Sponsorlu Bağlantılar
Anadolu insanının yaşam koşullarına ve ruhsal dünyasına ışık tutan gerçekle efsaneyi birleştiren destansı yapıtlarıyla dünya çapında tanınmış romancı.

Beş yaşındayken kan davası yüzünden babasını, bir kaza sonucunda da sağ gözünü yitirdi. İlköğrenimini Kadirli’de yaptı. Adana I. Ortaokulu’nu son sınıfta bırakmak (1941) zorunda kaldı. Ardından bir pamuk çiftliğinde bir yıl kadar ırgat kâtipliği yaptı. Aynca inşaatlarda denetçilik, çeltik tarlala- nnda su bekçiliği, traktör sürücülüğü, arzuhalcilik, köy ilkokulunda öğretmen vekilliği gibi çeşitli işlerde çalıştı.

Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesine aykırı eylemde bulunduğu gerekçesiyle 1950’de tutuklandı. 1951’de hapisten çıkınca İstanbul’da Havagazı Şirketi’nde kısa süre memurluk yaptıktan sonra Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. 1962’de Türkiye İşçi Partisi’ne girerek genel yönetim kurulu üyeliğine seçildi, propaganda komitesi başkanlığı ve merkez yürütme kurulu üyeliği yaptı. 1963’ten sonra gazeteciliği bırakıp tüm zamanını roman yazmaya ayırdı; geçimini de kitaplarının geliriyle sağladı. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı ve 1973- 74’te sendikanın genel başkanlığını yaptı.

Edebiyata şiirle başladı. Ülkü, Kovan, Millet, Beşpınar gibi dergilerde şiir ve yazılar yayımladı. Aynca halkevi görevlisi olarak köyleri dolaşıp folklor araştırmalan ve derlemeleri yaptı. 1943’te Ağıtlar adlı derlemesi yayımlandı. 1940’larda Adana’da çıkan Çığ dergisi çevresinde toplanan yazar ve aydınlarla ilişki kurdu. Orhan Kemal, Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Abi- din Dino ve Arif Dino ile tanıştı.

İlk ününü, Yaşar Kemal adıyla Cumhuriyet gazetesinde çıkan röportajlarıyla yaptı. 1955’te Gazeteciler Çemiyeti’nin ilk röportaj ödülünü aldı. İnce M eme d I (1955, 1993), Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974, 1993) ve Kale Kapısı {Kimsecik II) (1985, 1993) adlı romanları çeşitli ödüllere değer görüldü. Yer Demir Gök Bakır (1963,1993) adlı romam Fransız Eleştirmenler Birliği’n- ce 1977’nin en iyi yabancı romanı seçildi. Ortadirek (1960, 1993), Yer Demir Gök Bakır ve ölmez Otıindan (1968, 1993) oluşan “Dağın Ote Yüzü” üçlemesi de 1979’da Fransa’da yılın en iyi kitabı seçildi. 1982’de Fransa’da Uluslararası Del Duca Ödülü’nü alan Yaşar Kemal’e 1984’te de uluslararası kültür ve sanat etkinliklerine katkısı nedeniyle Fransa hükümetince Le- gion d’honneur nişanı verildi.

Yaşar Kemal’in öykü ve romanlarının birçoğu tiyatroya ve sinemaya uyarlandı. 1965’te Yer Demir Gök Bakır (Uzundere adıyla) ve Teneke (1955,1993), 1974’te Ağrı Dağı Efsanesi (1970,1993) çeşitli tiyatrolarda sahnelendi. Uzundere 1966’da Nancy Uluslararası Tiyatro Şenliği’nde birincilik aldı. Yaşar Kemal’in yapıtlarının sinema uyarlamaları arasında Beyaz Mendil (1955), Namus Düşmanı (1957), Alageyik (1959), Karacaoğlan’ın Karasevdası (1959), Ölüm Tarlası (1966), Yılanı Öldürseler (1981), İnce Memed (1984) ve Yer Demir Gök Bakır (1986) sayılabilir.

Yaşar Kemal konularını daha çok Çukurova insammn yaşamından almış, ağalar arasındaki toprak kavgasının yoksul köylüler üzerindeki etkilerini ve değişen toplumsal koşulların köy insanının yaşamı, inanışları ve törelerinde yol açtığı değişimi irdelemiştir. Güzelleme, koçaklama ve ağıt öğelerine yer veren şiirsel bir dille yazılmış bu yapıtlar ayrıca güçlü doğa betimlemeleri ve ayrıntılı gözlemleriyle dikkat çeker. Yaşar Kemal yöresel sözcük ve deyimlerle sözlü anlatım geleneği öğelerini de kendine özgü bir ustalıkla kullanır. Geleneksel masal ve efsane temalarından yararlanarak yazdığı en ünlü romanı İnce Memed T de, ağa baskısı yüzünden dağa çıkan eşkıya İnce Memed tipiyle bir destan kahramanı yaratır. İnce Memed I 40’a yakın dile çevrilmiş, bunu İnce Memed II (1969, 1993), İnce Memed III (1984, 1993) ve İnce Memed IV (1987, 1993) izlemiştir. Yaşar Kemal bu dizide, yarattığı mitlere sığınan, bunu bir yaşama bağlanma aracı olarak kullanan insanlan, günlük yaşamın mantıksal düzenine bağlı kalmaksızın, efsaneyle gerçeği iç içe vererek anlatır. Gene Çukurova’da geçen Tenekemde ise yöredeki çeltik ağalarına karşı köylünün yanında yer alan genç bir kaymakamın trajik öyküsünü konu alır.

“Dağın Ote Yüzü” üçlemesinin ilk ve en başarılı yapıtı olan Ortadirek, Toroslar’daki yoksul bir dağ köyünde yaşayan insanların pamuk tarlalarında ırgat olmak üzere Çukurova’ya yaptıkları yolculuğun öyküsüdür. Üçlemenin ikinci kitabı Yer Demir Gök Bakır’da yaşam koşullarını değiştirebilme umudu kalmamış köylülerin bir köylüyü (Taşbaşoğlu) ermiş haline getirmeleri, ona sığınmaları anlatılır. Üçlemenin son romanı Ölmez Otu'nda ise Yer Demir Gök Bakır’da yaratılan mitin yıkılışı anlatılır ve nesnef koşullardan çok tek tek kişiler öne çıkar.

Irmak roman niteliğindeki “Akçasazın Ağaları” dizisinin ilk iki kitabı Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf ta (1975, 1993) geleneksel yapının çözülmesi, eski ağa tipinin yok olması ve ağaların sanayi alanına yatırım yapmaları anlatılır. Hüyükteki Nar Ağacı (1982, 1993) Çukurova’daki makineleşmenin yarattığı işsizliği, Yağmurcuk Kuşu {Kimsecik I) (1980,1993) ise bir ölçüde yazarın kendi yaşamını konu alır. Yaşar Kemal Al Gözüm Seyreyle Salih (1976,1993), Kuşlar da Gitti (1978,1993) ve Deniz Küstü (1978, 1993) adlı yapıtlarıyla ilk kez Çukurova’nın dışına çıkar; yolsuzlukları ve karmaşasıyla büyük kenti, deniz insanının yaşam savaşımını ve doğanın yok edilişini konu alır.

ÖBÜR ÖNEMLİ YAPITLARI. Roman. Üç Anadolu Efsanesi (1967, 1993), Çakırcalı Efe (1972, 1993). Öykü. Sarı Sıcak (1952, 1993). Röportaj. Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955), Çukurova Yana Yana (1955), Peri Bacaları (1957, 1993), Allahın Askerleri (1978, 1993), Bir Bulut Kaynıyor (1974, 1993). Fıkra- deneme. Taş Çatlasa (1961), Baldaki Tuz (1974), Ağacın Çürüğü (1980). Çocuk kitabı. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977,1993).

Kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 02:35 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Biyografi Konusu: Yaşar Kemal nereli hayatı kimdir.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Mayıs 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Yaşar Kemal

Ad:  Yaşar_Kemal5.JPG
Gösterim: 1176
Boyut:  28.4 KB

(1922 Hemite Köyü/Osmaniye), öykü ve roman yazarı.
Sponsorlu Bağlantılar

Kadirli Cumhuriyet İlkokulu'nu bitirdikten sonra girdiği Adana I. Ortaokulu'nun son sınıfından ayrıldı (1941). Uzun süre beden ve fikir ayrımı yapmadan çeşitli işlerde çalıştı. Irgatlık, amelebaşılık, kunduracı çıraklığı, öğretmen vekilliği, arzuhalcilik vb. işlerle yaşamını sürdürdü. Güney Anadolu Bölgesi'nin köy, kasaba, kent koşullarını, bu koşullar içindeki her sınıf ve tabakadan insanı, onların birbirleriyle ve doğayla ilişkilerini gördü, gözleme olanağı buldu. Uzun süre folklorla uğraşarak halk sanatının kaynaklarına indi.

CHP iktidarının son aylarında Ceza Yasası'nın 142. maddesine aykırı eylemde bulunma savıyla Kozan Cezaevi'nde tutuklu kaldı. Çıkınca İstanbul'a gelerek Cumhuriyet gazetesinin yurt haberleri servisinde gazeteciliğe başladı (1951). Kemal Sadık Göğçeli imzasıyla Ülkü, Kovan, Millet, Başpınar (1942-1943) dergilerinde yayımladığı şiirlerle yazın hayatına giren Yaşar Kemal, ilkin Çukurova bölgesinden yaptığı röportajlarla tanındı. Gözlem gücünü öykülerinde kullanmasını bildi.

Roman düzeyindeki ilk çalışması "Teneke"de kasaba eşrafının yasadışı eylemlerine boyun eğmeyen bir kaymakamın halkla birlikte verdiği savaşımı işledi. Sonra, gücünü sözlü halk anlatılarından alan büyük soluklu romanlar yazdı. Kırsal kesimde yaşayan insanları değişik konumları içinde yansıtarak onların doğayla, birbirleriyle ve egemen güçlerle ilişkilerini öyküleştirdi. Güncel gerçeklerle tarihî gerçekleri birlikte gözledi. Kişilerini, yaşadıkları çevrenin somut koşulları içinde vermeyi başardı.

Özellikle doğa betimlemeleriyle edebiyatımıza büyük özgünlükler kazandırdı. ilk romanlarından "İnce Memed" Varlık Roman Ödülü'nü aldı (1955). Özellikle bu yapıtı birçok Doğu ve Batı diline çevrildi. İsveç'te yirmiye yakın basımı oldu. Fransa'da, Sovyetler Birliği'nde defalarca yayımlandı. Kimi romanları, öyküleri oyunlaştırılarak sahneye konuldu. "Yer Demir, Gök Bakır" oyunu Uluslararası Nancy Festivali'nde birincilik kazandı. Kimi romanları filme de alındı. Birkaç kez Nobel Edebiyat Ödülü'ne de aday gösterilen Yaşar Kemal'in bu aşamada ülke dışındaki en büyük başarısı Uluslararası Del Duca Ödülü'dür (1982).

Yapıtları:
  • "Sarı Sıcak" (öyküler, 1952),
  • "Teneke" (büyük öykü, 1955),
  • "Yanan Ormanlarda Elli Gün" (röportajlar, 1955),
  • "Çukurova Yana Yana" (röportajlar, 1955)
  • "İnce Memed" (roman, 1955, ikinci cildi 1969),
  • "Peri Bacaları" (röportaj, 1957),
  • "Orta Direk" (roman, 1960),
  • "Taş Çatlasa" (denemeler, 1961),
  • "Yer Demir, Gök Bakır" (roman 1963),
  • "Üç Anadolu Efsanesi" (1967),
  • "Ölmez Otu" (roman, 1969),
  • "Ağrı Dağı Efsanesi" (1970),
  • "Bu Diyar Baştanbaşa" (röportajlar, 1971),
  • "Binboğalar Efsanesi" (1971),
  • "Çakırcalı Efe" (roman, 1972),
  • "Demirciler Çarşısı Cinayeti" (roman, 1974),
  • "Yusufçuk Yusuf" (roman, 1975),
  • "Yılanı Öldürseler" (roman, 1976),
  • "Al Gözüm Seyreyle Salih" (roman, 1976),
  • "Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" (roman, 1977),
  • "Allah'ın Askerleri" (roman, 1978),
  • "Kuşlar da Gitti" (büyük öykü, 1978),
  • "Deniz Küstü" (roman, 1979),
  • "Ağacın Çürüğü" (yazılar, 1981),
  • "Kimsecik" (roman, 1981),
  • "Hüyükteki Nar Ağacı" (roman, 1982),
  • "İnce Memed III" (1982),
  • "Kimsecik II" (1985),
  • "İnce Memed IV" (1987),
  • "Kanın Sesi" (Kimsecik III, 1991).
Yaşar Kemal 1984 yılında Fransız hükümeti tarafından Legion d'Honneur Nişanı'na layık görülmüştür.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 02:43 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
keten_kedi_ - avatarı
keten_kedi_
Ziyaretçi
8 Ocak 2012       Mesaj #3
keten_kedi_ - avatarı
Ziyaretçi

Yaşar Kemal


1922’de Osmaniye’nin Hemite köyünde doğdu. Asıl ismi "Kemal Sadık Göğceli". 5 yaşında kan davası yüzünden babasını yitirdi. Bir kaza sonucu sağ gözünü kaybetti. İlköğrenimini Adana Kadirli’de yaptı. Yazmaya ortaokul sıralarında şiirle başladı. Şiirleri Adana Halkevi’nin yayını olan "Görüşler Dergisi"nde yayınlandı. Ortaokul son sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldı. Irgatlık, amelebaşılık, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu yaptı. Şiirleri, Ülke, Kovan, Millet, Beşpınar gibi dergilerde yayınlandı. 1950’de komünizm propagandası suçlamasıyla tutuklandı. 1951’de cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşti. CumhuriyetGazetesi’nde fıkra-röportaj yazarlığı yapmaya başladı. 1962’de Türkiye İşçi Partisi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

1963’ten sonra gazeteciliği bırakıp kendini tümüyle kitaplarına verdi. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı, 1973-1974’te genel başkanlığını yaptı. 1952’de ilk kitabı "Sarı Sıcak" yayınlandı. Bu bir öykü kitabıydı. İlk romanı "İnce Memed" 1955’te yayınlandı. 1955-1984 arasında öykü, roman, röportaj ve makalelerden oluşan 33 kitabı çıktı. Bunlardan sırasıyla, Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır ve Ölmez Otu "Dağın Öte Yüzü" üçlemesidir. Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf ve Hüyükteki Nar Ağacı ise "Akçasaz’ın Ağaları" ismiyle bir dizidir. Yumurcuk Kuşu ve Kale Kapısı da "Kimsecik" isimli bir dizidir. Bu iki kitapta bir bakıma kendi yaşam öyküsünü anlatır. Yapıtlarında Torosları, Çukurova’yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, kan davasını, ağalık ile toprak sorununu çarpıcı bir biçimde ortaya koyar.
Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 02:08 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  YaşarKemal3.JPG
Gösterim: 1211
Boyut:  40.3 KB

YAŞAR KEMAL

, asıl adı Kemal Sadık Göğcell, türk romancı (Osmaniye, Adana, 1922). Beş yaşındayken kan davası yüzünden gözünün önünde babası öldürüldü. Gene o yıllarda kurban kesilirken meydana gelen kazada sağ gözünü yitirdi. Ortaokul son sınıfa kadar okuduktan sonra yaşamını tarlalarda, bir çiftlikte, genel kitaplıkta çalışarak, arzuhalcilik, köy ilkokulunda vekil öğretmenlik yaparak sürdürdü. Türk ceza yasası'nın 142. maddesi kapsamına giren siyasal bir suç nedeniyle Kozan cezaevi'nde yattı. İstanbul'da bir süre Havagazı şirketi'nde kontrolörlük yaptı. 1951 yılında Cumhuriyet gazetesi' ne girdikten sonra hikâye (Sarı sıcak, 1952), roman (Teneke, 1955; inceMemed I., 1955, Varlık roman armağanı) gibi türlerde ilk yapıtlarının yanı sıra dizi röpor tajları (Yanan ormanlarda elli gün, 1955, İstanbul Gazeteciler cemiyeti armağanı; Çukurova yana yana, 1955; Peri bacaları, 1957), onu geniş çevrelere tanıttı. Röportajları özellikle, Çukurova'da pamuk, çeltik işçilerinin yaşamını, topraksız köylüleri, makineli tarımın doğurduğu işsizliği, yakıcı güneşi, susuzluğu, geniş bataklıklar; çeltik tarlaları yüzünden yoğunlaşan sıtmayı gerçekçi bir biçimde konu edinirken doğayı, ovayı, Toroslar'ın görüntülerini, bitki örtüsünü, hayvanları, renkleri, ışıkları şiirsel bir anlatımla canlandırıyordu. Çukurova’nın yakın tarihinin, göçebe Türkmenler'in yaşamının, gelenek-göre- neklerin, el sanatlarının, nakışların, türkülerin, destanların beslediği bu yazılar romanlarında derinleştirerek işleyeceği bazı temaların genel çerçevesini çiziyordu, işsizliği, güç işlerde çalıştırılan çocukları, ezilen kadınları, acımasız doğa koşullarını ele alan ilk öyküleri gösterişsiz, sade bir anlatımda kaleme alınmıştı. Yöresel sözcükler, deyimler bol bol kullanılıyordu, ilk yapıtlarda konuların basit çizgilerine karşılık gitgide karmaşık olaylar, çağrışımlar kahramanların bilinçaltı dünyası iç içe verilmeye başladı. Sonraki romanlar gerçekte olanlarla akıldan geçenleri, düşleri birbiri üzerine yığmaya koyuldu. Bu değişme ilk ve son ciltleri arasında uzun zaman farkı bulunan ince Memed (I. -IV, 1955 -1987 (III., 1985, Sedat Simavi ödülü]) dizisinde açık olarak görülür. Yazarın bu en ünlü yapıtı, 1933-1938 döneminde Toroslar'da ağanın baskısı sonucu dağa çıkmak zorunda kalan bir köylü delikanlının serüvenini anlatır. Kahramanın başkaldırması başlangıçta bireysel bir karşı koyma iken ilerleyen ciltler boyunca toprak ağalarının temsil ettiği düzeni, onlara destek olan yönetim organını hedef alır; dönemin ideolojik yapısına eleştiriler yöneltir. Me- med'in eşkıyalığı bırakma, halkın arasında yaşama girişimi eşkıyalığın toplumsal, ruhsal bir çözümlemesini getirir. Metnin halk edebiyatından, halk inançlarından beslenen anlatımına kişilerin iç dünyalarına yönelik çözümlemeler ve yer yer kara mizah eşlik eder, insanı kuşatan doğa, zengin görüntülerle yansıtılır.
Çeltik ekimi yapan büyük toprak sahipleriyle sıtmadan kırılan köylülerin çıkan çatışmasını ve yönetimin ağalara yenilişini yansıtan Teneke, hızlı akışlı bir eylem romanıdır. Gene ilk yapıtlardan olduğu halde çok sonraları yayımlanan Höyükteki nar ağacı (1982) doğa-insan ilişkisini, tarımda makineleşmenin doğurduğu işsizliği, sıtmayı, halkın batıl inançlarını, boşa çıkan umutlarını yalın bir anlatımla sergiler. "Dağın öte yüzü” genel başlığını taşıyan üçleme (Ortadirek, 1960; Yer demir gök bakır, 1977'de Fransız eleştirmenler birliği’nce yılın en iyi yabancı romanı seçildi), Toroslar'daki yoksul bir dağ köyünün insanlarına ait bir serüven dizisine dayanır Köylülerin mevsimlik tarım işçiliği için Çukurova'ya yaptıkları zahmetli destansı yolculuk, doğayla savaş, güçlüklere direniş, umarsız halkın dayanak ararken kendine mit yaratması (köyden birinin evliya olduğuna inanılması), açlık korkusu yenilince bu efsanenin yıkılmasını anlatan bu diziyle yazar, başlangıçtaki anlatım sadeliğinden gerçeklerle düşleri, günlük alelade olaylarla korkulan, karabasanları iç içe veren çözümleyici bir anlatıma geçer. Ancak, akıcı bir dil, ağıt, masal, destan gibi geleneksel ürünlerle beslenen şiirsellik kendini daima belli eder.
Yazarın yaşamında trajik yeri olan kan davası, cinayet konulan yapıtlarında türlü yörleriyle işlenmiş bir temadır. "Akçasaz’ın ağalan" genel başlığını taşıyan Demirci
ler çarşısı cinayeti (1973 Madaralı roman ödülü), Yusufçuk Yusuf (1975) romanları bu konuyla yakından ilgilidir. Öte yandan doğanın değiştirilmesi (bataklığın kurutulması) sırasında eski toplum düzeninin, türkmen geleneklerinin, üretim biçiminin de nasıl değiştiği, yeni koşullara uyabilen, fırsatlardan yararlanmayı beceren ailelerin nasıl yükseldiği gösterilir. "Kimsecik" genel başlığını taşıyan yarı özyaşamöyküsel Yağmurcuk kuşu (1980), Kale kapısı (1985, Orhan Kemal roman armağanı) romanları, çocuk kahramanların dünyasını, cinayet, korku temalarını derinleştirir.
İlk yapıtı Ağıtlar (1943) adlı derleme olan yazar, halk edebiyatıyla, efsanelerie ilişkisini daima sürdürdü. Efsaneleri (Üç Anadolu efsanesi, -Köroğlu'nun meydana çıkışı, Karacaoğlan, Alageyik-, 1967); halk kahramanları çevresinde oluşan destanları yeniden işledi. Göçebelerin gelenek -göreneklerini, töreye bağlılıklarını, toplumsal gelişmelerle törenin çatışmasını, aşiretlerin iskânından doğan toplumsal -ekonomik sorunları efsanelerden yola çıkarak konu edindi (Ağrı dağı efsanesi, 1970; Binboğalar efsanesi, 1971). Sömürenle sömürülen çelişkisi, kurtuluş ve bağımsızlık savaşları gibi çağdaş bir temayı ele alırken de hayvan masallarından yararlandı (Filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca, 1977). İstanbul'la ilgili gözlemlerine dayanan romanları (Al gözüm sey- reyle Salih, 1976; Deniz küstü, 1978; Kuşlar da gitti, 1978), doğal çevrenin (deniz, balıklar, kuşlar) bozulup yok edilmesi, içki, sigara, silah kaçakçılığı, karaborsacılık, bu dönemde anarşi olaylannın tırmanması gibi olayları konu edinir. Romanlarında çocukların dünyasını yansıtan, çocuk kahramanların doğayla (kuşlar, böcekler) ilişkisini, korkularını, düşlerini, sokağa düşmelerini, suça yönelmelerini ele alan bölümlere ek olarak kahramanları çocuklar olan bir röportaj-öykü kitabının (Allah'ın askerleri. Çocuklar insandır 1, 1978) da sahibidir.
12 yıl gazetecilik yapan (1951-1963), Türkiye işçi partisi merkez komitesi'nde görev alan (1962) yazarın toplumsal sorunlarla ilgili yazıları Taş çatlasa (1961), Baldaki tuz (1974), Ağacın çürüğü (1980) kitaplarındadır.
Bazı romanlan oyun biçimine getirilerek sahnelendi: Yer demir gök bakır (Uzunde- re adıyla 1965 Uluslararası Nancy şenliği' n- de dünya birinciliği), Teneke (1965 Ilhan İskender ve Ankara Sanatseverler demeği armağanları; Göteburg tiyatrosu'rıda [İsveç] oynandı, 1975), Ağndağı efsanesi (1974), Yılanı öldürseler (Stel üniversitesi tiyatrosu’rv da [İsveç] oynandı, 1975), Binboğalar efsanesi (Châne noir tiyatrosu [Avignon, Fransa]). Birçok yapıtı sinemaya uyarlandı: Beyaz mendil (L. Akad, 1955), Namus düşmanı (Z. Metin, 1957), Alageyik (A. Yılmaz, 1959), Karacaoğlan'ın kara sevdası (A. Yılmaz, 1959), Ölüm tarlası (1966 A. Yılmaz), Yılanı öldürseler (T. Şoray, 1981), ince Memed (P Ustinov, 1984), Ağndağı efsanesi (M. Ün, 1975), Yer demir gök bakır (Z. U- vaneli, 1988). Yapıtlan ülkesinde en çok satan kitaplar arasında yer alan Yaşar Kemal (ince Memed in satışı 300 000'in üzerindedir), başka dillere en çok yapıtı çevrilen türk romancıdır Fransa’da Uluslararası O no del Dunca ödülü'nü (1982), Legion d'Honneur nişanını (1984) aldı. 1993'te Mitterrand tarafından kurulacak Dünya Kültür akademisi'nin 42 kurucu üyesinden biri oldu. Aynı yıl Adana’da doğduğu köye (Osmaniye ilçesine bağlı Gökçe- dam [Hemite]) büstü dikildi (Kayn. -»).


Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 02:51
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
16 Kasım 2016       Mesaj #5
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Yaşar Kemal

Ad:  YaşarKemal1.JPG
Gösterim: 1197
Boyut:  27.1 KB

MsXLabs.org

Yaşar Kemal 1922’de Osmaniye’nin Hemite köyünde doğdu. Asıl ismi "Kemal Sadık Göğceli". 5 yaşında kan davası yüzünden babasını yitirdi. Bir kaza sonucu sağ gözünü kaybetti. İlköğrenimini Adana Kadirli’de yaptı. Yazmaya ortaokul sıralarında şiirle başladı. Şiirleri Adana Halkevi’nin yayını olan "Görüşler Dergisi"nde yayınlandı. Ortaokul son sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldı. Irgatlık, amelebaşılık, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu yaptı.

Şiirleri, Ülke, Kovan, Millet, Beşpınar gibi dergilerde yayınlandı.1950’de komünizmpropagandası suçlamasıyla tutuklandı. 1951’de cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşti. Cumhuriyet Gazetesi’nde fıkra-röportaj yazarlığı yapmaya başladı. 1962’de Türkiye İşçi Partisi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1963’ten sonra gazeteciliği bırakıp kendini tümüyle kitaplarına verdi. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı, 1973-1974’te genel başkanlığını yaptı.

1952’de ilk kitabı "Sarı Sıcak" yayınlandı. Bu bir öykü kitabıydı. İlk romanı "İnce Memed" 1955’te yayınlandı. 1955-1984 arasında öykü, roman, röportaj ve makalelerden oluşan 33 kitabı çıktı. Bunlardan sırasıyla, Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır ve Ölmez Otu "Dağın Öte Yüzü" üçlemesidir. Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf ve Hüyükteki Nar Ağacı ise "Akçasaz’ın Ağaları" ismiyle bir dizidir. Yumurcuk Kuşu ve Kale Kapısı da "Kimsecik" isimli bir dizidir. Bu iki kitapta bir bakıma kendi yaşam öyküsünü anlatır. Yapıtlarında Torosları, Çukurova’yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, kan davasını, ağalık ile toprak sorununu çarpıcı bir biçimde ortaya koyar.

Eserleri



Roman:

  • Teneke (1955-1987)
  • Beyaz Mendil (1955)
  • İnce Memed I (1955-1989)
  • Namus Düşmanı (1957)
  • Ala Geyik (1959)
  • Ölüm Tarlası (1966)
  • İnce Memed II (1969-1988)
  • Yılanı Öldürseler (1981)
  • İnce Memed III (1984-1988)
  • İnce Memed IV (1987/1989)
  • Ortadirek (1960-1989)
  • Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974-1990)
  • Yumurcuk Kuşu (Kimsecik I, 1980-1988)
  • Kale Kapısı (Kimsecik II, 1985-1987)
  • Yer Demir Gök Bakır (1963-1990)
  • Üç Anadolu Efsanesi (1967-1987)
  • Ölmez Otu (1968-1988)
  • Ağrı Dağı Efsanesi (1970-1990)
  • Çakırcalı Efe (1972-1986)
  • Yusufçuk Yusuf (1975-1990)
  • Al Gözüm Seyreyle Salih (1976-1990)
  • Kuşlar da Gitti (1978-1990)
  • Deniz Küstü (1978-1990)
  • Hüyükteki Nar Ağacı (1982-1990)
Öykü
  • Sarı Sıcak (1952-1987)
Röportaj:
  • Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955)
  • Çukurova Yana Yana (1955)
  • Peri Bacaları (1957-1985)
  • Bir Bulut Kaynıyor (1974-1989)
  • Allahın Askerleri (1978-1987)
Fıkra Deneme
  • Taş Çatlasa (1961)
  • Baldaki Tuz (1974)
  • Ağacın Çürüğü (1980)
Derleme
  • Ağıtlar (1943)
Çocuk Kitabı
  • Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977-1983)
Ödülleri
  • 1955 Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı röportajıyla
  • 1955 Varlık Roman Armağanı, İnce Memed ile
  • 1974 Madaralı Roman Ödülü, Demirciler Çarşısı Cinayeti ile
  • 1977 Fransa Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası Yılın En İyi Yabancı Romanı: Yer Demir Gök Bakır
  • 1979 Fransa Büyük Edebiyat Jürisi Yaz Dönemi En İyi Kitaplar: Binboğalar Efsanesi
  • 1982 Fransa’dan Uluslararası Del Duca Ödülü
  • 1984 Fransa Légion D’Honneur nişanı
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

16 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Ocak 2014 / zizigo Soru-Cevap
2 Aralık 2013 / Misafir Cevaplanmış