Arama

Giovanni Boccaccio

Güncelleme: 10 Ocak 2017 Gösterim: 12.207 Cevap: 1
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
14 Kasım 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Giovanni Boccaccio (1313-1375)


Giovanni Boccaccio İtalyan dilinde düzyazının temelini atan yazardır. Yazı dili olarak Latincenin kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya’sında, Boccaccio başyapıtı “Decameron”u halk ağzıyla (İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler aktarmış, hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturacak bir düzyazı düzeni kurmuştur.
Sponsorlu Bağlantılar

1313’te doğan Boccaccio, Certaldo ya da (daha büyük bir olasılıkla) Floransa’da dünyaya geldi. Certaldo’lu küçük toprak sahibi Boccaccio di Chellino'nun (Boccaccio diye de anılır) evlilik dışı çocuğudur. Anasının kimliği konusunda bilgi yoktur. Certaldo’dan Floransa’ya göç eden, burada bankacı Bardi ailesinin yanında çalışan Boccaccio, 1319 dolaylarında Margherita de’ Mardoli ile evlenmeden önce oğlunu tanımıştır. Baba evinde büyüyen, özel dersler alan Boccaccio 1325 yılında, babasıyla birlikte Napoli’ye gitti (kimi araştırmacılara göre de ticaret ve bankacılık öğrenmesi için Napoli’ye gönderildi). O yıllarda İtalya’nın en önemli merkezlerinden olan Napoli’de geçirdiği yıllar boyunca, hem Akdeniz’in değişik yörelerinden bu kente gelen denizcilerle, tacirlerle, korsanlarla, hem de kentin soylu çevreleriyle ilişkiler kurdu. Ailesinin kentsoylu olmasına karşın, oldukça köklü bir kültür birikimine sahip soyluların gününü gün etme anlayışına dayalı yaşama biçimine ayak uydurmaya çalıştı. İçine girdiği yeni ortam, şiire ilgi duymasına yol açtı.

Kendi deyişiyle “büyük bir açlıkla şiir kitapları bulup okumaya” başladı. Bir yandan yaşama sevincinin bilincine varırken bir yandan da toplumsal değerlere, toplu yaşayış biçiminin çeşitli yönlerine büyük ilgi duydu. Bu yıllar boyunca gelişen yazı yazma tutkusu, oğlunun da ticaretle uğraşmasını tasarlayan baba Boccaccio’nun bu isteğini, çok geçmeden geçersiz kıldı. Boccaccio, saray çevresinde tanıştığı kişilerden astronomik, hukuk, edebiyat bilgileri edindi. Grekçe öğrendi. Petrarca’nın yapıtlarını tanıdı.

Boccaccio’nun ilk yapıtlarının esin kaynağı, Fiametta (Küçük Alev) adını yakıştırdığı sevgilisidir. Boccaccio, Fiammetta’yı 1336 yılında Napoli’nin San Lorenzo kilisesinde tanır. Soylu ve evli bir kadın olan Fiammetta’yı sever. “Caccia di Diana”, “Filostrato”, “Teseida” gibi şiirleri, kimliğini arayan bir yazarın, güçlü bir sevginin yönlendirdiği denemeleridir. Fiammetta’nın isteği üzerine yazdığı ve bugün eleştirmenlerin küçük bir başyapıt olarak değerlendirdikleri “Filocolo” eski bir Fransız romanı olan “Floire et Blanchefleur’den yola çıkar. Klasik dünya ile hümanizmayı birleştiren çeşitli motifler içeren bu anlatı, yazarın özyaşamından da esintiler taşıyan gerçekçi ve duygusal dokuz bölümlük “Filastato” ise Troya Savaşı sırasında geçen bir sevda şiiridir.
Fiammetta aralarındaki ilişkiye son verince duyduğu üzüntüyü Decameron’un önsözünde vurgulayan Boccaccio, dostlarının desteğiyle kendini toparlar. Duygusal sarsıntıya, çok geçmeden geçim sıkıntısı da eklenir. İşleri bozulduğu için daha önce Floransa’ya dönmüş olan Boccaccio, oğlunu da Floransa’ya çağırınca, Boccaccio 1349 dolaylarında Floransa’ya döner. Burada, karısı ve öbür çocukları ölmüş olan, ama bir süre sonra yeniden evlenecek olan babasıyla birlikte yaşar. Siyasal çalkantıların yaşandığı, ticaretin büyük önem taşıdığı Floransa’ya ayak uydurmada zorlanır.

Dante şiirinin egemen olduğu, siyasal akımların edebiyatı da etkilediği bir kültür ortamında, Boccaccio’nun politikaya ve ahlaka sırt çeviren yazılarının ilgi görmesi kolay olmaz. Dante’nin ve Petrarca’nın şiiriyle yarış edemeyeceğini anlayınca şiiri bırakır. Napoli’de başladığı birçok yapıtını burada bitirir. Bu arada, sevgilisiyle arasının açılmasını anlatan ve ilk ruhbilimsel roman örneği sayılan “Elegia di madonna Fiammetta”yı tamamlar. Geçim sıkıntısı Boccaccio’yu devlet kapısında görev almak zorunda bırakır (1345). Görevli olarak Avignon’a, Roma’ya gider. Daha iyi bir iş bulabilmek amacıyal iki kez Nopoli’ye döner.

1348’de Avrupa’da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylardan etkilenen Boccaccio, 1348’de başlayıp bitirdiği “Decameron”da salgın günlerinin Floransa’sını ele alır. “Decameron” biçimsel yönleriyle “ortaçağ” temalarına bağlı kalsa da, hümanizmanın tohumlarını taşıyan bir kültürün habercisidir. Bu özelliğiyle Petrarca’ya yaklaşır. Boccaccio’nun 1350’de tanıştığı Petrarca ile dostluğu Petrarca’nın ölümüne dek (1374) sürer. Dönemin bu iki büyük yazarı görüş alış verişi, kitap değiş tokuşu yaparlar sürekli olarak. Boccaccio’nun, yaşlılığın eşiğine ulaştığında bir din adamının artık öbür dünyaya hazırlanması, halk ağzıyla yazmaktan vazgeçmesi gerektiği söylendiğinde girdiği bunalımı atlatmasında da, Petrarca yardımcı olur. Petrarca, halk ağzıyla yazdığı yapıtlarını yok etmeye kalkışan Boccaccio’yu engeller, edebiyatın da Tanrı’ya hizmet anlamına geldiğine inandırır onu, Boccaccio olaydan sonra hep Latince yapıtlar verir.

Decameron’un ardından Boccaccio’nun yaratıcılığı bir iniş eğrisi çizer. Yaşamı olduğu gibi kabullenen iç dünyası da kırgınlıkların, sıkıntıların ağır bastığı bir kötümserliğe yönelir. Yaklaşan yaşlılığın eşiğinde kendini Latin klasiklerini incelemeye, filoloji çalışmalarına, ahlaksal dinsel spekülasyonlara verir. Bir yanda da Dante’nin yapıtlarını değerlendirir. “Tanrısal Komedya’yı yorumladığı (yarım kalmış) “Commento alla Commedia”da (1373-1374) ise, İtalyan dilinin temel taşı saydığı Dante şiirine Sevgisinin son örneğini verir. 21 Aralık 1375’te Certaldo’daki evinde ölür.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 10 Ocak 2017 20:12
Biyografi Konusu: Giovanni Boccaccio nereli hayatı kimdir.
Gerçekçi ol imkansızı iste...
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Ocak 2017       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Giovanni BOCCACCİO

Ad:  Giovanni Boccaccio.jpg
Gösterim: 500
Boyut:  33.5 KB

(1313 Paris ya da Certaldo-1375 Certaldo/Floransa) İtalyan yazarı ve hümanisti. Babası Floransalı bir bankacı, annesi soylu bir Fransız'dı. Çocukluğu Floransa'da geçti. 1327'de Napoli'ye gönderildi. Tüccarlık mesleğinden hoşlanmadığından 1332'de kilise hukuku okumaya başladı. Altı yıl sonra öğrenimini yarıda bırakarak, Napoli Kralı Roberto'nun "dillere destan" saray eğlencelerine katıldı. 1348'de Floransa'ya döndü. Petrarca ile dost oldu ve onun aracılığıyla antik edebiyatı tanıdı.
Sponsorlu Bağlantılar

Çalışmaları


Avrupa edebiyatının ilk ve önemli yazarlarından olan Boccaccio, gençlik yıllarında aşk ve serüven romanı "İl Filocolo"yu (Aşk Üzgünü, 1336-1340) yazdı. Boccacio'nun Yunan ve Roma mitolojilerine ilişkin kapsamlı bilgisini yansıtan roman, Hristiyan tasarımlarını antik bir kostüm içinde sunar, sözgelişi Tanrı Jüpiter, şeytan Pluto olur. "İl Filostrato" (Sevda Çeken, 1338) ve "Teseida" (1336-1340) destan türünde aşk öyküleridir. "İl Filostrato"da ve "Filocolo" adlı yapıtında olaylara etkin biçimde karışan tanrıların yerini, burada kendi özgür duygu ve kararlarına göre davranan bireyler almıştır.

Yazarın son gençlik ürünü, "Dekameron"un yanı sıra en önemli yapıtı olan "İl Nimphale Fiesolano" (Fiesole'nin Nimfe Şiiri) mitolojik üslupta bir şiirdir. Duyarlı bir aşk öyküsü çerçevesi içinde Boccaccio, Fiesole ve Floransa kentlerinin kuruluş efsanesini anlatır. Yazarın 1349-1353 arasında kaleme aldığı anıt yapıtı "İl Decamerone" (Dekameron)de seçilen temalar çok değişik olduğu ve genel tutulduğu için, kimisinde dokunaklı trajik ögeler, kimisinde de güldürü, yergi ve mizah ögeleri ağır basar.

Boccaccio'nun derin gözlem gücünü kanıtlayan bu gerçekçi öyküler, 14. yüzyıl İtalyası'nda şövalyelerin, burjuvaların, din adamlarının, rahibelerin, soylu kadınların, zanaatçıların ve köylülerin yaşantısını açık yüreklilikle sergiler. Bugün, İtalyan düzyazı sanatının çıkış noktası ve "İlâhi Komedi" ile eşdeğerde bir "İnsanlık Komedisi" olarak değerlendirilen "Dekameron", dünya edebiyatını da belirleyici bir biçimde etkilemiştir.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

16 Aralık 2015 / Jumong Spor ww
7 Temmuz 2015 / Safi Dünyadan
7 Temmuz 2015 / Safi Edebiyat ww
27 Temmuz 2015 / Safi Müzik ww
27 Haziran 2015 / ahmetseydi Sanat ww