Arama

Cinas Sanatı

Güncelleme: 8 Haziran 2013 Gösterim: 13.326 Cevap: 3
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
10 Aralık 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Mısra sonlarında sesteş sözcüklerle yapılan uyaklara cinas sanatı denir.

Sponsorlu Bağlantılar
*Kısmetindir gezdiren yer yer seni
Arşa çıksan da bu akıbet yer yer seni.

*Bu ne güzel bir gül
Hiç ağlama hep gül.

Yazılış ve söylenişleri -telaffuzları- aynı yada benzer fakat anlamları farklı olan iki kelimeyi şiirde bir arada kullanmak sanatıdır. Cinaslı kelimelerin bir ibârede (mırsa, beyit) kullanılmasına tecnîs denir. Cinas başarılı kullanıldığı takdirde güzel bir fikir oyunudur. (Bu sanat kadîm edebiyatçılar tarafından neredeyse harfe kadar indirgenerek pek çok çeşitlere ayrılmıştır. Biz dersin çerçevesi gereği fazla detaya girmeyerek bu sanatı da ana hatları ile göreceğiz. Bu açıdan baktığımızda cinas şu gruplara ayrılır.)

A- Tam Cinas (Cinas-ı tam, Tecnîs-i tam) : Cinas yapılan kelimelerin dört yönden -ki buna vücûh-ı erbaa denir- uygun, aynı olması gerekir.

1- Cinası meydana getiren kelimelerin harflerinin,
2- Harflerin sıralarının,
3- Bu harflerin sayılarının,
4- Bu harflerin ve harekelerinin aynı, uygun olması gerekir.
Niçin kondun a bülbül
Kapıdaki asmaya
Be yârimden vazgeçmem
Götürseler asmaya
Görüldüğü üzere hem yazılış, hem okunuş, hem harf sırası, hem sayı ve hem de hareke bu iki kelimede aynı.
Tam cinas; basit ve mürekkep (birleşik, karışık iki yada daha çok şeyden oluşmuş) olmak üzere ikiye ayrılır.

a- Basit Cinas :
Bu tür cinaslar tek bir kelime ile yapılan cinaslardır. (Yani cinası oluşturan her iki kelime de tek bir parçadan oluşur. Yoksa sadece bir kelime ile cinas olmaz- en az iki kelime lazımdır.)
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Yahya Kemâl
Geç : zaman bakımından
Geç : Geçmek fiilinden
Eyleme vaktini zâyî deme kış yaz oku yaz
Sünbülzâde Vehbî
Yaz : mevsim
Yaz : yazmak fiili

b- Mürekkep (Bileşik, birleşik Cinas) : Cinaslı kelimelerden birisi iki kelimeden oluşmuşsa, bu tür bu tür tam cinaslara mürekkep cinas denir.
Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere
Onlardır ancak el verecek kimse sizlere
Yahya Kemâl
Zülfü sünbül haddi gül cânâneden düştüm cüdâ
Kimse bilmez âh bir kim cânâ neden düştüm cüdâ
Bir evde dü zen olsa düzen olmaz o evde
Keçecizâde Fuat Paşa

B- Yarı Cinas (Cinâs-ı gayr-ı tam) : Cinaslı kelimeler arasında tam cinasta belirttiğimiz dört yönden (vücûh-ı erbaa) herhangi bir uygunluk yok ise (harflerin yazılışının, sıralanışının, okunuşunun vs. aynı olması hususu) bu durumlarda yarı cinas meydana gelir ve vücûh-ı erbaadan her birinin olmayışına göre de adlar alır, gruplara ayrılır.

1- Lâhik Cinas : Cinası oluşturan kelimelerde sadece bir harf bakımından uyumsuzluk-uygunsuzluk bulunan cinas türüdür.
Sebâtı yok bu âlemin ana kim itimâd eder
Ferah gelir terah gider terah gelir ferah gider

Terah : gam, keder, tasa

2- Noksan Cinas (Cinâs-ı Nâkıs) : Cinas yapılan kelimelerde harflerin sayıları bakımından uyumsuzluk var ise noksan cinas meydana gelir. Bu tür cinaslar da harfin kelimenin başında, ortasında ve sonunda bulunmasına göre ayrı ayrı adlar alır. Biz genel bir iki örnek vereceğiz.
Hâkimdi yerde ufka kadar uhrevî vakar
Bir çeşme vardı her tarafından ziyâ akar
Yahya Kemâl
Âni bir üzüntüyle rüyâdan uyandım
Tekrar o alev gömleği giymiş gibi yandım
Yahya Kemâl

3- Muharref Cinas (Bozulmuş, Tahrif Olunmuş) : Eski harflerde Aynı şekilde yazılan fakat okunuşu (harekelenişi) uymayan, aynı olmayan kelimelerle yapılan cinas türüdür.
Vasf-ı verd-i rûyun olmuştur bana vird-i zebân (Gül yüzünü anlatmak benim dilimde dua olmuştur).

Verd : gül
Vird : dua

4- Mükerrer Cinas (Cinâs-ı Mükerrer, Cinâs-ı Müzdeviç ): Tekrar edilen cinas anlamındadır. Bir kelimenin son hecelerini taşıyan başka bir kelimeyi oan cinas olacak şekilde kullanmaktır.
Vâiz nihânî çekmiş o hînâ-geri geri
Eyler gelüp dükâna büt-i berberî berî
Çıksa ne dem kabâ-yı hevâ-gün ile o mâh
Pür-nûr eder bu kubbe-i nîlüferi feri

Şeyh Gâlip

Vezin : Mefûlü/Fâilâtü/Mefâîlü/Fâilü
Hînâ-ger : şarkı söyleyen, hânende, sâzende
Nihânî : gizli, gizlice
Dükân : dükkan
Berî : uzak,
Kabâ : elbise, kaftan
Hevâ-gün : hava, gökyüzü renkli ; hevâ : arzu, istek
Dem : zaman, vakit
Fer : ışık

ReberamiN - avatarı
ReberamiN
Ziyaretçi
25 Aralık 2006       Mesaj #2
ReberamiN - avatarı
Ziyaretçi
Mısra sonlarında sesteş sözcüklerle yapılan uyaklara cinas sanatı denir.

Sponsorlu Bağlantılar
Kısmetindir gezdiren yer yer seni

Arşa çıksan da bu akıbet yer yer seni.

Bu ne güzel bir gül

Hiç ağlama hep gül.

Anlamları ayrı olduğu halde söyleniş ve yazılış bakımından birbirine benzeyen kelimeleri bir arada kullanma.

Eski edebiyatçılar bir kelime oyunu olan cinas sanatını çok severlerdi. Kelimeler arasındaki benzerliğin tam ve eksik olmasından dolayı cinas tam cinas (cinas-ı tam) ve eksik cinas (cinas-ı gayr-ı tam) diye ikiye ayrılırdı. Tam cinas, anlamları ayrı olan iki kelimenin harflerinin sayısı, tertibi ve başka yönleri bakımından birbirine tamamıyla uymasından ileri gelir. Tam cinas, basit ve mürekkep olmak üzere iki türlüdür. Tam cinasa örnek Fuzuli'nin

Gerçi ey dil yar için yüz verdi yüz mihnet sana
Zerrece kat'-ı muhabbet etmedin rahmet sana

beyti olabilir. Burada birinci yüz kelimesi çehre, ikinci yüz kelimesi sayı anlamına gelir. Anlam ayrı olmakla birlikte şekil benzerliği tamdır. Sünbülüzade Vehbi'nin şu mısraındaki yaz kelimesi de cinaslı olarak kullanılmıştır:

Eyleme vaktini zayi, deme kış yaz, oku yaz

Hece sayısı fazla olan kelimeler arasında cinasa mürekkep tam cinas (cinas-ı tam-ı mürekkeb) denir. İsmail Safa'nın

Söylerken o sözleri kızardı
Hem hazzeder, ah, hem kızardı

beytinde olduğu gibi. Mürekkep cinasta kelimeler yazılış bakımından aynı şekilde olursa benzeşmeli cinas (cinas-ı müteşebbih); yazılışları ayrı olursa farklı cinas (cinas-ı metruk) denilir. Böylece mürekkep cinas da ikiye ayrılmış olur. Farklı cinasa örnek: Naci'nin

Dediler oldu bir iken ikişer
Çıktılar harice birer ikişer

beyti gösterilebilir. Bunlardan birincisinde kötülük anlamına gelen şer ayrı yazılır. İkişer'de ise kelime bitişiktir. Aşağıdaki örnekte de yazılış bakımından farklı cinas vardır:

Ruhsarını ey dilber âyineye benzettim
Vah vah ne hata ettim ayı neye benzettim.

Başı ve sonu birbirine benzeyen kelimeler arasında da cinas yapılabilir. Aynı kelimenin harfleri değişik bir sıraya konularak yapılan cinasa devrik cinas (cinas-ı kalb) adı verilir. Muallim Naci'nin aşağıdaki mısraında Naci kelimesi ile cani kelimesi arasında devrik cinas vardır:

Caniler içinde kaldı Naci.

Cinas sanatı sadece divan edebiyatına mahsus değildir. Halk edebiyatında da vardır. Özellikle mânilerde sık görülür:

Gümüş kollar, gül eller
Sünbül okşar gül eller.
Bak sineme gözler var
İsterim yare gitmek
Dört yanımda gözler var.

Modern şairlerden bazıları da cinasa bas vurmuşlardır. Yahya Kemal'in aşağıdaki mısraında da Tekbir kelimesiyle tek bir kelimesi arasında cinas vardır:

Nice bin dalgalı
Tekbir oluyor tek bir ses

Behçet Necatigil'in aşağıdaki dört mısraında ise yaş kelimeleri anlam bakımından farklıdır:

Yastıklarda gözyaşları mı var yaş
Sağlam duvar tepserir güherçile yaş
Nice şiirler yıllar yılı açmaz
Parlar birden magnezyum yaş.
... hakkındaki detaylı bilgiyi görüntülemek için tıklayınız.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
6 Mayıs 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Cinas Sanatı

Anlamları ayrı, ama söylenişleri, yazılışları ya da hem söylenişleri hem de yazılışları benzer olan sözcüklerin bir arada kullanılması sanatı. Böylesi sözcükleri bir araya toplamaya da tecnis denilir. Divan edebiyatında önemli bir söz sanatı sayılan cinas, alabildiğine işlenerek çeşitleri çoğaltılmış, terimlerle bölümlemeler yapılmıştır. Cinas yapabilmek için vücuh-ı erbaa'da ittifak, yani cinaslı sözcüklerin harflerinin dört noktada birleşmesi gerekir: 1. Tür, çeşit; 2. Sayı; 3. Sıra; 4. Hey'et. Bunlardan birinde olan değişiklik cinasın da adını değiştirmiştir. Böylece Arapça ve Farsça sözcüklerin geniş biçimde kullanılması, eski alfabenin olanaklarının değerlendirilmesi sonucu cinas sayısı artarak bir çeşit söz cambazlığına gidilmiştir. Temelde cinas, tam ve eksik olmak üzere ikiye ayrılmış, bunlar da aralarında bölümlenmiştir. Belirtilen dört noktada birbirine uyan sözcüklerle yapılmış tam cinas; basit, mürekkep, mümasil, müteşabih gibi çeşitlere ayrılır. Dört noktadan birinin değişik olmasıyla yapılmış eksik cinasın ise nakıs, müterakip, muharref, müzeyyel, muzari gibi çeşitleri vardır. Bu bölümlemeler sözcüklerin basit (ayn: göz-pınar, dem: kan-zaman-içki-nefes) ya da bileşik (devrândan-devr ândan, perişânına-peri şânına) olmalarına; harflerinin artık ya da eksik (dem-âdem, âb-serâb) olmasına; sesçe değişiklik (der-dür, cennet-cinnet) göstermesine göre yapılmıştır.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2013       Mesaj #4
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Cinas Sanatı / Edebi Sanatlar
MsXLabs.org
edebi sanatlar

Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır. Söyleniş ve yazılışları bir, anlamları farklı sözcükleri (sesteş, eşsesli) bir arada kullanma sanatıdır. (Aynı zamanda bir uyak türüdür).
Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlamları ayrı olan sözcükleri bir arada kullanma sanatıdır.

ÖRN:
Kısmetindir gezdiren yer yer seni
Göğe çıksan âkıbet yer yer seni.
İbni Kemal
Her nefeste eyledik yüz bin günah,
Bir günaha etmedik hiç bir gün ah.
Lâedri
- Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya,
Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya.
- Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu.


Karışık Örnekler:
- Ey kimsesizler el veriniz kimsesizlere,
Onlardır ancak el verecek kimse sizlere. Özlü Sözler
- Söylerken o sözleri kızardı,
Hem hazzeder âh hem kızardı.
- Kısmetindir gezdiren yer yer seni,
Arşa çıksa akıbet yer yer seni.
- Bir güzel şûha dedim ki iki gözün sürmelidir,
Dedi vallahi seni Hind’e kadar sürmelidir.
- Her nefeste işledim ben bir günâh,
Bir günâh için demedim bir gün âh.
- Yanalı,
Haylice vakit oldu,
Ben bu yerde yanalı,
Binme nâmert atına,
Ya mıhı düşer ya nalı.
- Kara gözler,
Sürmeli kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Gözlerim kara gözler.
- Kalem böyle çalınmıştır yazıma,
Yazım kışıma uymaz,kışım yazıma.
- Böyle bağlar,
Yar başın böyle bağlar,
Gül açmaz,bülbül ötmez,
Yıkılsın böyle bağlar.

Benzer Konular

20 Ağustos 2016 / ThinkerBeLL Sanat
18 Mart 2009 / ThinkerBeLL Edebiyat
13 Temmuz 2015 / Jumong Sanat
1 Ocak 2010 / LaSalle X-Sözlük