Üç nokta ( ... )
TDK, Türk Dil Kurumu
1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar
Ne çare ki, çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu yanı...2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
(Tarık Buğra, Dönemeçte)
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz. B..., 7 Nisan3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:
(Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
Mümtaz, bu dükkâna bakarken hiç farkında olmadan Mallarmé'nin mısraını hatırladı: "Meçhul bir felâketten buraya düşmüş..."Alınmayan kelime ve bölümlerin yerine yay ayraç içinde üç nokta konması da mümkündür.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun muhayyilesine bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altındaki dağlar, korular, beyaz yalılar... Ve bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havaî hakikati gibi uçan martı sürüleri...5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
(Ömer Seyfettin, Bahar ve Kelebekler)Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medenî cihanda, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Koca Ali... Koca Ali, be!...
(Ömer Seyfettin, Diyet)
— Yabancı yok!UYARI: Türk imlâsında iki nokta yan yana kullanılmaz.
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!...
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
— Hiç...
— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !...
— !...
(Ömer Seyfettin, Diyet)
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!