Arama

Girişimcilik

Güncelleme: 9 Ekim 2016 Gösterim: 50.997 Cevap: 2
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
28 Ekim 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

Girişimcilik Nedir?

Ad:  Girişimcilik.jpg
Gösterim: 1469
Boyut:  37.9 KB

Girişimciliği net bir tanımın sınırları içine yerleştirmek oldukça zor. İlk kez ortaçağda kullanılan bu kelimenin ‘entreprendere’ kökünden geldiği yani ‘iş yapan’ anlamına geldiği görülüyor. Bu tanım zaman içinde değişti, gelişti ve özellikle 20. yüzyılda daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve tüm bunların hayata geçirilme süreci olarak anlamlandırılmaya başladı. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektöre açılması olabilir. Örneğin, yıllardır sektörde olan bir malın üretimine geçilmesi bir girişimcilik örneği değil, fakat sektördeki diğer malı farklılaştırarak sunmak bir girişimcilik.
Sponsorlu Bağlantılar

Girişimci Kimdir?


En genel ifade ile girişimci; kâr amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanabilir. Girişimci, mal ve hizmet üretiminin yapılabilmesi için, üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. Girişimci, riski üzerine alarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim öğelerinin alımını yapar, bunların bir araya getirilmesi imkanını sağlar. Girişimci kâr amacı güder ancak tek amaç para kazanmak değildir. Ekonomik bir değer ortaya koymaksızın, çeşitli yollardan, başkaları tarafından ortaya konulan ortak değerleri kendi tarafına aktarmanın adı girişimcilik değildir. Ayrıca girişimci, yönetici demek değildir. Girişimcilik için en temel üç faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir. Daha geniş kapsamda girişimcide olması gereken özelliklere bakacak olursak;
  • Kendine güven duymalıdır ve kendisine güvenilen biri olmalı,
  • Geri adım atabilen ve yeniden başlayabilen birisi olmalı,
  • Sonuçları değerlendirebilmelidir.mesleki riskleri üstlenebilmeli,
  • Yaratıcı olmalı,
  • Cesaretli olmalı,
  • Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal olmalı,
  • İyimser ve fikir sahibi olmalı,
  • Sürükleyici ve güdüleyici olmalı,
  • Başarı için yönlenmiş olmalı,
  • Fırsatlardan yararlanabilmeli,
  • Yeniliklere açık olmalı,
  • İşini seven biri olmalıdır.
Genel bir çerçeve içersinde bakıldığında KOBİ sahipleri bu özelliklerin bazılarına sahipler. Araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler çerçevesinde KOBİ sahiplerinin bu özelliklerini şöyle sıralamak mümkün;
  • Kuvvetli bir girişim hissine sahiptirler,
  • Bağımsız çalışmayı arzu ederler,
  • Mali fırsatlardan yararlanmak isterler,
  • Toplumsal amaçlar doğrultusunda yatırım yaparlar,
  • Aile fertlerine istihdam sağlama amacı güderler,
  • Kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele vermek isterler,
  • Çabuk ve somut sonuçlar beklemektedirler.
Yukarıda sıralanan maddelerden de rahatça anlaşılabileceği gibi KOBİ sahiplerin girişimcilikle ilgili özellikleri taşıdığı söylenebilir. Ancak yeniliklere açık olma da eksik oldukları açıkça ortada. Ayrıca, KOBİ sahiplerinin önemli özelliklerinden olan, bağımsız çalışmayı arzu etmeleri ve kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele erme istekleri, KOBİ’lerdeki tek kişi yönetiminin temelini oluşturan özelliktir.
Daha önce de söylendiği gibi her girişimci bir yönetici değildir, Girişimcilerin yöneticilik kabiliyetine sahip olma ihtimali yok demek yanlış olacaktır ama yinede bunun geçerli olduğu örnek sayısı çok azdır.


Girişim Sermayesi Kavramı


Girişim sermayesi, yüksek büyüme potansiyeline sahip girişimlere yapılan yatırımı ifade etmektedir.
Girişim sermayesi dar anlamda yalnızca şirketlerin kuruluş aşamalarındaki yatırımları kapsamaktadır. Girişim sermayesi kavramı (venture capital), özellikle ABD’de bu şekilde yorumlanmakta, şirketlerin büyüme ve genişleme dönemlerinde yapılan yatırımlar ise özel hisse senedi yatırımı (private equity) olarak anılmaktadır. Geniş anlamıyla girişim sermayesi ise, şirketlere herhangi bir aşamada yapılan yatırımları ifade etmektedir. Girişim sermayesinin özel hisse senedi yatırımlarını da kapsayacak şekilde kullanılması özellikle Avrupa’da yaygındır.
Son yıllarda girişim sermayesi daha çok geniş anlamıyla yorumlanmaktadır. Kavram ülkemiz mevzuatında da geniş anlamıyla yer almıştır. Girişim sermayesi yatırımı, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:VI No:10 Tebliğinde de "girişim şirketlerinin birinci el piyasalarda ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarına yapılan uzun vadeli yatırımlar" olarak tanımlanmaktadır.

Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı


Yatırım ortaklıkları, kayıtlı sermayeli olarak kurulan ve halka açılmaları zorunlu olan sermaye piyasası kurumlarıdır. Sermaye Piyasası Kurulu’nun izni ile yatırım yaptıkları alana göre, Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ya da Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları olarak kurulabilmektedirler.
Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları, kayıtlı sermayeli olarak kurulan ve çıkarılmış sermayelerini esas olarak sermaye ve faiz kazancı elde etmek amacıyla Girişim sermayesi yatırımlarına yönelten halka açık anonim ortaklıklardır. Tescili takip eden bir yıl içerisinde ortaklığın çıkarılmış sermayesinin en az yüzde 10’unun, üçüncü yıl sonuna kadar yüzde 30’unun, beşinci yıl sonuna kadar yüzde 49’unun halka arz edilmesi zorunludur.
Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının kazançları, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi kesintisinden istisnadır.

Girişimciliğin Temel Özellikleri

  • Girişimcinin asıl amacı kârdır ne var ki zarar etme riskinin de sahibidir. Türkiye gibi inişli çıkışlı ekonomik ortamlarda ve her zaman kriz faktörünü de göz önüne alırsak işlerin zarar etme riski de olur. İşlerin kötü gittiği anlarda bile yılmadan kriz yönetimi yaparak ayakta kalmayı başarabilmelidir girişimci.
  • Kendi işinin patronu olmakla beraber işini gerçekleştirirken hem çalışan hem iş veren olmak zorundadır. Hem iyi bir çalışan hem iyi bir yönetici, hem iyi bir patron olmalıdır. Gerektiğinde operasyonu da yüklenmeli, sorunlar karşısında çözümcü olabilmelidir.
  • Girişimcinin hedefleyeceği gelir oranı, kurduğu işin sermaye yapısına bağlıdır. Girişimci işine başlamadan önce daha belki fikir aşamasındayken iyi bir fizibilite ve iş planı yapmalı, sermayesini doğru belirlemeli, öngörüsünü doğru planlamalıdır. Özellikle finans durumu akışı, geliri giderini iyi hesaplamalıdır ya da tahmin etmelidir.
  • Girişimci önce işini devam ettirmek zorundadır. Kendi kazancı sonra gelir. Girişimci öncelikle işin gerekliliklerini yapmak personeline, hizmet aldığı kuruluşlara, devlete olan ödemelerine önem vermek durumundadır. Kazancı daha geri planda olmalıdır. Önce işin varlığının korunması sonra kazanç temel kuraldır.
  • Her girişim, işin ölçeğinden bağımsız olarak iş hayatında önemli bir yer tutar. Hangi ölçekte olursa olsun iş kuran girişimci özel ve kamu sektöründe bir çok ilişkiye girer. İşin büyüklüğü ne kadar farklı olursa olsun ortada bir kuruluş vardır ve hem özel sektörde hem de kamu sektöründe birçok ilişkiyi güvenlilir tutmalı ve iyi ilişkiler sağlamalıdır. İmaj, itibar, güven duygularının inşaası çok zordur ama bir anda kaybetmek çok kolaydır. İlişkilerin boyutu, yaklaşımlar, etik değerler, ahlaki değerler girişimcinin hayatında önemli unsurlardır. Hem yakınındaki şahıslara hem de iş ilişkisinde bulunduğu kuruluşlara karşı bu değerler mutlak surette korunmalıdır.
  • Girişimci kendi işini kurarken belirli düzeyde bilgi ve deneyim sahibi olmalıdır. Sahip olunan bilgi ve deneyimler kendi işini yürütürken hızla artar. Bilgi ve deneyim işte mutlaka gerekli. Zamanla iş yürürken bu tecrübeler ve öğrenimler hızlı bir şekilde artar, hata yaptıkça ve de başarıya ulaştıkça tecrübelerin değeri çok güçlenir.
  • Girişimci için “kendine güven” büyük bir silahtır. İş hayatının içinde bu güven giderek artar. Kendine güven her birey için şart. Başarıya ulaştıkça insanları sürükledikçe ortaya bir şeyler çıkardıkça bu güven giderek artacaktır.
  • Girişimci kendi işini kurarken tüm ön hazırlık ve programlardan öncelikle kendini sorumlu hissetmelidir. İşe başlamadan önce yapılan tüm çalışmalarda kendisini sorumlu hissetmeli ve sonrasında da bu sorumluluk bilinci devam etmelidir.
  • Kimlerden hangi alanlarda yararlanacağını planlamasını yapmalıdır. İş için ve karşılıklı sağlanacak faydalar nedeniyle iş ilişkisinde olduğu kurum ve kuruluşlar , personel dikkatli seçilmeli ve doğru planlanmalıdır.
  • Girişimci belirlediği iş fikrinin uygulanabilirliğine önce kendisi inanmalı, gerektiğinde diğer kişileri (aile, ortak, finansör vb.) ikna edebilmelidir. İnanç ve azim olmalıdır. Çevresinde yakınında olan kişileri de bu konuda inandırmalıdır.
  • İş fikrine inanmalı, bu işi kurmak için yoğun bir zaman ve para harcamaya yetecek motivasyona sahip olmalıdır. Emek, sabır, motivasyon, azim, inanç, güven,zaman ve en azından kendini yaşatacak ve işle ilgili min harcamaları da yapacak parası olmaldır.Ya da yatırım yapacak parası olmalı ama bunu doğru zamanda doğru yerde kullanmalıdır.
  • Girişimci kendi işini kurmanın getireceği avantajları isterken, zorluklarını değerlendirmeli ve hazırlıklı olmalıdır. Girişimci her türlü iyi ya da zor durumla karşı karşıya kalmaya hazırlıklı olmalıdır. Önemli olan soğukkanlılığını koruyarak, doğru kararları verebilmeli alternatifler üretebilmeli ve çözümcü olmalıdır.
İş kurma süreci başlarken girişimcinin ortaya koyması gerekenler:
  • Maddi varlıklar,
  • Cesaret,
  • Yetenek,
  • Bilgi-beceri
  • Yöneticilik
  • Zaman
  • Liderlik
  • Çevre – ilişkiler,
  • Hayata dair beklentiler
  • Hedefler
Girişimcinin ihtiyaç duyduğu temel unsurlar:
  • İş fikri
  • Girişimcilikle ilgili nitelikler
  • Yönetsel bilgi ve beceriler
  • Kaynaklar

Girişimcilik Kültürü


Küçük ve Orta Ölçekli işletmelerin ve yeni girişimlerin teşvik edilmesinde önemli kriterlerden biri de girişimcilik ruhunun ve kültürünün gelişmesi ve gelişmesine destek olmaktır.
Sanayi toplumu sonrası dünyada, dev işletmeler rekabet gücünü kaybeden dinazorlar olarak algılanmakta, sürekli dalgalanan müşteri talepleri, küreselleşme, baş döndürücü teknolojik gelişmeler, hızlanan uluslararası rekabette işletmeler esnek çalışma sistemlerine daha çok gereksinim duymaktadır (Harrison, 1994).
Girişimci olmak aslında bir kişilik özelliğidir. Herkes girişimci, herkes patron olamaz. Bilinçlenme, deneyim, kendine güven, cesaret, öngörü ve atılım gerekir.
  • Beklemek yerine , aktivasyon
  • Durmak yerine , koşmak
  • Temkinli olmak yerine, kontrollü risk
  • Çekinmek yerine, cesaret atılım
  • Yılmak yerine, baş etmek
Hisseden, yaratıcı, adil, keyif alan, uyum sağlayan, yorulmayan, bir neslin oluşması ve gelişmesi gerekir. Ne kadar çok girişim işletme olursa, zor ekonomik koşullarda bir istihdama sebep olur.
Büyük işletmeler dünya ekonomisindeki değişmelere ayak uydurmak açısından küçük işletmelere oranla daha avantajlı durumdaysalar da, bir çok iş alanında küçük ölçekli işletmelerin daha iyi bir ekonomik çözüm olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeni, tüketici tercihlerine daha esnek yaklaştıklarından ve çalışanlarıyla daha iyi ilişki içinde olduklarından, değişen pazar koşullarına hızlı adapte olabilecek olmaları, küçük işletme sahiplerinin daha yaratıcı ve dinamik kişiler olarak hem yönetici hem de girişimci rolünü tek başlarına üstlenebilmeleri, kendilerini sistemden soyutlamadan sosyo-ekonomik çevre ve diğer ekonomik birimlerle bütünleşebilmeleri ve böylece birbirlerini kolayca tamamlayan üretim ilişkilerini kolayca kurabilmeleridir (Lapin, 1991 ve Bağrıaçık, 1991).
Girişimcilerin nitelikleri şöyle ifade edilebilir:

1. Girişimciler, yüksek düzeyde başarı güdüsüne sahip, hesaplı risk üstlenen ve işlerini sonuçlandırmak için kişisel sorumluluk üstlenme eğilimindedirler (Moorhead and Griffin, 1989)

2. Girişimciler, gündelik düşünceler, değişen tavırlar ve kendi önyargılarından etkilenmeksizin olayları yorumlayabilme yeteneğine sahip olan ve muhtemel tehlikelerden yılmaksızın hızlı karar vererek harekete geçen bir kişiliğe sahiptir (Hinterhuber and Popp, 1992)

3. Girişimciler, mücadeleye atılma heyecanından zevk alan, bütün tutkusu yaratmak ve büyütmek olan, müşteri ve ürüne bir arada motive olabilen ve becerisini sürdürmenin en önemli yollarından birisinin olumlu tavırlar olduğunu düşünen ve bunları enteresan ve kârlı işlere dönüştüren bir kişiliğe sahiptirler (Farell, 1997)

4.
Girişimciler, pazarını dünya pazarı olarak algılayan, rekabet düzenini varlığının temel nedeni olarak gören, bilgi değişimi sayesinde değişimle iç içe yaşayan, onu kullanan ve değişimi bir fırsat olarak değerlendiren, geçmiş deneyimlerinden eğitici sonuçlar çıkaran bir eğilime sahiptirler.

Girişimci kişilerin yetişmesi veya girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir kültürün oluşmasını gerektirmektedir. Bu nedenle toplum yapısının, bakış açısının da değişmesi zorunludur. Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve zor ekonomik koşullar insanların daha yaratıcı rekabetçi girişimci ve atılgan olmasını gerektirmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve bilgi kaynaklarına daha hızlı ulaşımdan yola çıkarak global ve uluslar arası boyutda girişimciliğin geliştirilmesi özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

Girişimcinin Korkuları, Riskleri ve Öneriler


Nakit Akışındaki Aksamalar


Piyasa şartları, alacakların tahsilatından dolayı yaşanan zorluklar, işletme giderleri, devlete olan ödemeler, üçüncü şahıs ve firmalara olan borçlar maalesef girişimciyi etkileyen ve sıkıntıya sebep olan unsurlar. Nakit akışı ve mali planlama ile ileriyi görmek, önlem alarak hazırlıklı olmak lazımdır.

Stres


Bazı girişimciler strese dayanıklı olup stresli bir ortamda iş çıkarabilir ve mutlu olabilir. Bazları ise stresli ortamlara hiç alışkın değillerdir. Yoğun iş temposu ve bilgi bombardımanı, hızla gelişen teknoloji ve değişimleri takip telaşı, bitmeyen rekabet ve düzelmeyen ekonomi, başarılı olma hırsı, zaman yetersizliği, yetişmeyen işler, trafik, gelecek belirsizliği ve bir sürü sebep... strese sebebiyet veriyor. Çok fazla sorumluluk, fiziksel görüntü konusunda endişe, yetersiz kişisel enerji, mesleki ilerlemeyle ilgili endişe, iş tatminsizliği, dinlenmeye ve eğlenceye zaman ayıramamak, yalnızlık duygusu, reddedilme korkusu, başarısız olma korkusu....yaşanan stresden kaynaklanıyor.

Yalnızlık


Girişimci karşılaştığı her durumda, aldığı her kararda ve sonuçlarından sorumlu ve yalnız. Güven duyabileceği birilerinin yanında olmasını sağlamalıdır.

Yeterli Zamanın Olmaması


Hiçbirşeye zaman yetmeyecektir. Yoğunluk, artan tempo, zamana karşı yarış her zaman olacaktır. Gününün her anı ve gecesinde işini düşünecektir.

Güvensizlik


Yaşadığı ve özellikle de insana bağlı güvensizlik ortamları karşı karşıya kalabilir. Bu arada iş hayatı ve yaşam güvene dayalıdır. Tecrübelerle de bu aşılabilir belli bir oranda…ve belli bir zaman sonra…

Çalışamazsa Para Kazanamayacak Olması


Her şey kendine bağlıdır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve de yeni kurulan küçük organizasyonlarda girişimci bizzat her şeyi düşünür ve her şeyi kendisi yapar. Ne kadar çalışır ne kadar konsantre olursa para kazanmak işletmesinin varlığını devam ettirmek kendisine bağlı bir şey olmaktadır. Bunun bazen dezavantajlarını da yaşamaktadır.

İşin Çok Çabuk Büyümesi


İşin hızlı şekilde birden büyümesi işi batış noktasına sürükleyebilir. Yavaş ama emin adımlarla yükseliş daha makul olacaktır. Kontrol edilemez bir hal almasına izin verilmemelidir.

Müşterileri Haberdar Edememe


Zaman o kadar kısıtlı olmaktadır ki gelişmelerden yeni ürün ve hizmetlerden müşterileri haberdar edememe sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Müşterileri sürekli bilgilendirici bir mailing sistemi, bülten, haber, doğumgünü kutlamaları gibi bilgilerin tutulması ve sürekli güncellenmesi gerekmektedir. Müşteri memnuniyeti her zaman sağlanmalı ve sürekli kılınmalı.

Aile Huzurunun Bozulması


Girişimci için her zaman iş daha ön planda olmaktadır. Bir yaşam tercihidir aslında bu. Özellikle kendi işini yapan ve hırs edinen girişimciler işten başka bir şey düşünmek istemezler. Sıkıntılı dönemlerde aile desteği yoksa girişimci zor atlatır bu dönemleri.

Hayır Diyememek


Müşterilere, çalışan personele karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve bu durumda maalesef hayır diyememe gibi zor bir durumla karşı karşıya kalmaktadır. Soğukkanlı, prensipli ama aynı zamanda adil ve doğru davranmalıdır. Hem kendini hem şirketinin hem personelinin menfaatlerini ön planda tutmalıdır.

Satıcı/Tedarikçilerle Uğraşma


Girişimci her zaman mal ve hizmet aldığı satıcılarla ve tedarikçilerle uğraşmak durumunda kalacaktır ve bu stres kaynağı olacaktır. Yetki devri ile biraz bu tür konulardan uzaklaşmalıdır önemli kararlarda kendisi olmalıdır mutlaka.
Başarılı Girişimcilerin Artması İçin İlgili Birey Ve Kurumlar Ne Yapmalı?

Özel Sektör


Büyük şirketler kendi içlerinde innovasyonu ve yenilikçiliği (Ar-Ge’nin yeni ürünler haline dönüşmesini) desteklemelidir.
Hiyerarşik ve hantal kurum yapıları çoğu zaman yaratıcılığın ve girişimciliğin önündeki engeller olarak ortaya çıkmaktadır.
Büyük kurumlar, spinn-off’ları desteklemeli, ortak olacakları bu küçük ve yeni şirketlerin ana yapının kurumsallığını dinamizmlerini ile canlandırmalarını sağlamalıdırlar. Bunu gerçekleştirirken yeni kurulacak şirketlere sadece finansal değil aynı zamanda piyasa tanınırlıkları, müşteri portföyleri ve network (ağyapı-ilişkiler ağları) ile destek olabilirler.
Bu yöntem, piyasa kartelleşmesini engelleyecek ve ekonominin motoru olan KOBİ’lerin pazara sağlıklı adım atmalarını sağlayacaktır.
Daha da ötesinde, işini kuran kişi, seçilmiş girişimci olacaktır. Zira, ilk adımda, söz konusu yeni girişimci, kurumsal şirket kültürünü de almıştır ve tecrübeli bir yönetimin süzgecinden geçmiştir.

NGO’s (Non Goverment Organization)


Kar amacı gütmeyen toplum kuruluşları aydınlatıcı seminer ve toplantı dizileriyle girişimcilik ruhunu topluma aşılamalı, yurt dışı örneklerini ve Türkiye içerisinde ve dışında başarılı olmuş girişimcilerimizi kamuoyuna daha sık getirmelidir.
NGO’s ve Özel danışmanlık kurumları yurt dışından sağlanabilecek çeşitli finansman olanaklarını tanıtmak için çaba harcamalıdırlar. / (AB fonları, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası gibi kurumlar.) Bu kurumlar desteklenmelidirler.

Kamu ve Yarı Kamusal Kurumlar (KOSGEB)


Girişimciliği desteklemek üzere altyapıyı hazırlamalı, uluslararası programları kamuoyuna tanıtma ve taşımada yardımcı olmalıdırlar.
Emeklilik fonlarının, girişim sermayesi fonlarına (Amerika’daki örnekleri benzeri gibi) kaynak olmalarını bekleyebiliriz. Bu sürecin önündeki olası yasal veya operasyonel engelleri kaldırmalıyız.
Girişimciler, Ekonomik göstergelerin olumluya dönmesi ile beraber direkt ve dolaylı vergilere yansıma beklemeliler. Yatırım ortamının ekonomik ve politik istikrar ile sağlanacağı aşikardır.

Bireyler ve Toplum


Bireyler kariyer planlamalarını yaparken ve mesleklerini seçim itibariyle iş tecrübeleri de kazandıktan sonra daha bilinçli olarak kendi işlerini yapmayı da tercih edecekler diye düşünüyorum. Girişimcilik ruhu zamanla gelişecek kendi patronun olma isteği ağır basacak ve azimle ve hevesle bunu gerçekleştireceklerdir. Başarmaya başladıkları anda da bu yolda devam edeceklerdir. Aile desteği, arkadaşların desteği ve inanmaları girişimcilikte önemli unsurlar. Kişiyi motive eder, kendine güvenini sağlar, olumsuzluklarla savaşmayı ve mücadeleyi öğrenir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Ekim 2016 23:54
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
23 Temmuz 2012       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı

Girişimci Kime Denir ? İstikrarlı Girişimcilik


Girişimcilik en basit manada bir iş becerilmesi anlamına gelmektedir. Girişimci İşletme ve iktisat alanında risk alan kişidir. Girişimcilik insanlığın var olmasından günümüze kadar devam etmiştir. Primitif çağda iki tane elma alıp bu ürünü satandan, modern çağda holding sahibi olana, kurumsal yapıda risk alan kişiden çobanlık yapan kişiye kadar herkes girişimci tanımına girmektedir. Hayatta girişimci olmayan insan yoktur. Bir çocuğun ilkokula başlamasından bir memuriyete girmesine kadar bütün bu süreçler girişimcilik sürecidir.
Sponsorlu Bağlantılar

Bununla birlikte modern anlamda girişimci ticari alanda risk alan kişi anlamına gelmektedir. Girişimcilik metodolojik açıdan iki ana başlık altında incelenebilir. İstikrarlı girişimcilik ve istikrarsız girişimcilik. Girişimcilerde ortak nokta cesaret, hayal dünyasını pratiğe çevirebilme, kararlılık, iş geliştirebilme, açıkgözlülük olabilir. İstikrarlı girişimcilerde bu özelliklere ek olarak, her alanda hesabını kitabını bilme(rasyonalite), ileriyi görebilme, zekilik, insan sarraflığı, ayakları üzerine basma özelliği bulunmaktadır. Bu yönüyle istikrarlı girişimciler uzun vadede başarılı olmaktadır.

İstikrarsız girişimciler kısa vadede başarılı olmakta ancak uzun vadede başarırız duruma düşmektedir. Dünyada işlerini kısa vadede kaybeden(1-5 sene) insanların yüzde 80’i istikrarsız girişimcilik özelliğine sahiptir. Şayet sorumluluk taşımıyorsanız ve kendi işinizi doğru olarak yapmıyorsanız, kısacası her alanda işinize sahip değilseniz siz bir istikrarsız girişimcisinizdir. Eğitim seviyeniz yüksekse bu özelliği kurumsal yapıda alabilirsiniz.

Kaynak : Popüler Bilim (Ağustos 2011)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Ekim 2016 23:55
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Ekim 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI


Girişimcilik; yaşadığımız çevrenin yarattığı fırsatları sezme, o sezgilerden düşler üretme, düşleri projelere dönüştürme, projeleri yaşama taşıma ve zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır. Girişimcinin zenginlik üretirken üç temel kaynağı vardır: Kendi enerjisi ve gücü, erişebildiği sermaye ve ilişki kurduğu insanlar.

Başka bir tanıma göre ise girişimcilik, çevresel faktörlerden doğan fırsatlardan yararlanma ya da yeni fırsatlar yaratabilme amacıyla ekonomik mal ya da hizmet üretmek için üretim faktörlerine sahip olma, örgütleme yeteneği ve risk alma faktörleri ile bağdaştınlmaktadır. Zamanla ekonomik gelişme sürecine bağlı olarak, girişimci kavramı da bir takım değişmelere maruz kalmıştır.

Tüm bu tanımlar çerçevesinde girişimci, çevresine bakmasını ve ihtiyaçları görmesini bilen, iş yapmak için gerekli kaynakları bir araya getirebilme becerisine sahip, risk alabilen, yenilikçi düşünen ve yeniliklere açık olan kişi olarak tanımlanabilir. Girişimci, mevcut ya da potansiyel iş gücü, sermaye ve diğer girdileri üretim sürecine sokarak, gerçekleştirdiği mal ve hizmet üretimiyle toplumsal refahı artıran kişi olarak karşımıza çıkmaktadır.

GİRİŞİMCİ OLMA NEDENLERİ


İnsanları girişimci olmaya yönelten birçok faktör bulunmaktadır: Bu faktörler şu şekilde sıralanmaktadır:
  • Kendi işinin patronu olmak, başkalarından emir almamak ve yeteneklerini kullanabilmek her şeyden önce özgürlük sağlamaktadır. Kişinin kendi işi ve kendi mutluluğu için aldığı kararları gerçekleştirerek arzularına ulaşması motivasyon sağlayıcı bir güç olmaktadır.
  • Bir fikri ya da düşünceyi kendi işini kurarak gerçekleştirmek,
  • İstediği bir işte çalışabilmek ve böylece sahip olduğu potansiyellerine ulaşmak. Birçok insan işini sıkıcı olarak bulur ve kendi işini kurduğunda tüm hünerlerini ve bilgilerini kullanacağına inanır.
  • Tanınma ve prestij kazanma, yaptıklarıyla toplumda iz bırakma isteği,
  • Para kazanma, gelir düzeyini arttırma ve refah içinde yaşama isteği,
  • Başka insanların göremedikleri ya da uğraşmadıkları işleri keşfedip bu fırsattan yararlanabilmek için işyeri kurmak.
  • Farklı olmamın gerçekleştirilmesi de önemli bir adım olarak görülmektedir. Girişimciler, hem kendi amaçlarını gerçekleştirmekteler hem de toplumun amaçlarına hizmet etmektedirler.

GİRİŞİMCİLİĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER


Girişimciliğe etki eden faktörleri Hisrich şu şekilde açıklamaktadır:

Aile:


Geçmişten günümüze kadar yapılan birçok çalışma girişimcilerin aile çevresi doğum sırası, ailenin işi, sosyal statü ve akrabalık ilişkileriyle ilgilenmiştir. Ailenin girişimci olması, özellikle de babanın kendi işine sahip olması, girişimciliği etkileyen önemli bir unsurdur. Erkek girişimcilerde de kadın girişimcilerde de kendi işine sahip babalar girişimci için güçlü bir tetikleyici olarak karşımıza çıkmaktadır.

Eğitim:


Girişime başlamakta karşılaşılan problemlerin üstesinden gelmekte eğitim çok önemlidir. Resmi eğitim gerekli olmamasına rağmen,
işte başarı için gerekli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem kadın hem erkek girişimcilerin, finans, stratejik planlama, pazarlama ve yönetim alanlarında eğitime ihtiyaçları vardır. Ayrıca girişimcilikte, iletişimdeki yazma ve konuşma becerisine sahip olmak da çok önemlidir.

Kişisel değerler:


Bu konuda birçok çalışma yapılmasına rağmen bunlar çoğunlukla genel nüfus ve yönetici arasındaki farklılıklar üzerinde durmuştur. Bunlar girişimciyi etkili yöneticiden veya liderden ayıramamıştır. Başarılı girişimcileri sık sık kazanmak için işe başlıyorlar şeklinde karakterize etmişlerdir. Bu konuya girişimcilerin kişilik özellikleri adlı bölümde geniş bir şekilde yer verilecektir.

Yaş:


Yaşın dönemleri ile girişimcilik eğilimi arasında önemli bir ilişki bulunduğu yapılan çalışmalarla başarılı bir şekilde ortaya konmuştur. Çoğunlukla 22-55 yaş arası, girişimcilik kariyerine başlama dönemi olarak ortaya konmuştur. Bu yaşlar dışında da, kariyere başlamak mümkün olmasına rağmen, girişimcilikte başarı için yüksek enerji ve finansal destek gerekli olmaktadır.

İş Tecrübesi:


Bazı alanlarda uzmanlığa sahip olmak çok önemlidir. Finans (özellikle risk sermayesi), dağıtım kanallarının geliştirilmesi, üstün ürün ya da hizmet geliştirme, pazar planı hazırlama gibi alanlarda kişinin tecrübesi ve iş hüneri onun yeni bir işe başlamasında önemli bir kolaylaştırıcı unsurdur.

Rol Modelleri:


Rol modelleri girişimcilerin kariyerlerine etki eden önemli bir unsurdur. Rol modelleri; aile, kardeş veya diğer başarılı akrabalar hatta ulusal alanda çalışan diğer girişimciler olabilir. Rol modelleri, hem işe başlama sürecinde hem de işe başladıktan sonra bir destek sistemi oluşturur.

GİRİŞİMCİLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ


Kişiliğin Tanımı


Kişilik bir insanı başkalarından ayıran bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerin bütünü olarak değerlendirilmiştir. Bir başka deyişle, kişilik kavramından, bir insanı nesnel ve öznel yanlarıyla diğerlerinden farklı kılan duygu, düşünce, tutum ve davranış özelliklerinin tümü anlaşılır.

Kişiliği Belirleyen Faktörler


Kişiliği belirleyen faktörlerin neler olduğu veya nelerin kişilik denilen olguyu ortaya çıkardığı sorusu sorulduğunda, kişiliği oluşturan birçok değişken vardır ve değişik kuramcıların görüşlerine göre de bu değişkenlerin sayısı ve önemi değişmektedir. Bu bağlamda kişiliği oluşturan faktörleri; genetik ve bedensel faktörler, aileye bağlı faktörler, sosyal ve kültürel faktörler, sosyal sınıf faktörü, coğrafi faktörler ve diğer faktörler biçiminde bir gruplandırabiliriz:

Gensel ve Bedensel Yapı Faktörleri:


Birçok davranışsal özelliğin temelinde kalıtım, tüm psikolojik özelliklerin önemli bir faktörü olarak görülmüştür. Kalıtımsal özelliklerin kişiliği belirleme derecesi ise, bireyden bireye göre değişmektedir. Zihinsel özelliklerin ve davranış eğiliminin ortaya çıkmasında yerel ya da coğrafi özellikler önemli bir etken iken, değer yargılarının oluşmasında, ideallerin belirlenmesinde ve inanç sisteminin oluşmasında gensel özellikler tek başına çok fazla etken değildir.

Sosyal-Kültürel Faktörler :


Bütün bireyler, belirli bir kültürel yapı içinde bulunur ve bu yapıdan hayatı boyunca etkilenir. Bütün insanlar hem kalıtım hem de çevrenin ortak eserleridirler. Çevre şartları içerisinde insanları en fazla etkileyen faktörler, fertlerin içinde yaşadıkları toplumun sosyokültürel özellikleridir. Her fert kendi kültürü tarafından yoğun bir şekilde etkilenir.

Aile Faktörü :


Bireyin yetiştiği aile ortamı ve aile bireyleri ile olan ilişkileri, kişiliğin oluşmasında çok önemli bir role sahiptir. Baba ve annenin demokratik bir yapıya sahip olup baskıcı bir tutum uygulamadıkları durumlarda, çocuğun daha rahat yetiştiği ve bu rahatlık sonucu objektiflik kazandığı, rasyonel davrandığı görülmüş ve zamanla daha aktif olduğu, kolay ilişki kurduğu saptanmıştır. Ana-babanın bazı konulardaki tepkileri, çocukların bazı davranışlarını pekiştirirken, bazı davranışlar için de cesaret kırıcı özellik taşıyarak çeşitli alışkanlıkların ve değerlerin öğrenilmesinde yardımcı olmaktadır.

Sosyal Sınıf Faktörü :


Belli bir sosyal yapı içinde her bireyin eğitim ve benzeri gelişme faktörü açısından aynı şansa sahip olduğu söylenemez. Ferdin ait olduğu sosyal sınıf, onun eğitim imkanlarını, yaşama biçimini, düşünce ve eğilimlerini, tüketim kalıplarını ve çeşitli kişisel özelliklerini etkileyebilir. Mesela, üst sınıf içinde doğan çocuk büyük bir ihtimalle geliri, yaşama tarzı, sosyal statüsü oldukça yüksek bir meslek sahibi olacak ve bu konumuna uygun davranışlar içerisinde bulunacak; buna karşılık, bir alt sınıfa mensup kişi ise kendi sınıfına uygun bir konum içerisinde hayatını devam ettirecektir.

Coğrafi ve Fiziki Faktörler:


Kişiliğin oluşmasında; insanın içinde büyüdüğü coğrafi çevrenin de etkisi olduğu inkar edilemez. Coğrafyanın, fertlerin yaşadıkları toplumun kültürü ve antropolojik yapısı üzerinde etkileri çok bilinen bir husustur. Mesela soğuk, karasal iklim bölgelerinde yaşayan insanların daha sert ve donuk mizaçlı, buna karşılık sıcak iklim ve kıyı kesimlerin insanlarının daha çabuk değişen duygusal tutumları ve daha yumuşak mizaçları olduğu şeklinde bir kanaat vardır.

Diğer Faktörler:


Kişiliğin oluşmasında etkili olan bu faktörlerin dışında kalan ve önemli olan başka belirleyiciler de mevcuttur. Radyo, televizyon, kitap, gazete, dergi gibi pek çok kitle iletişim araçları ve ferdin gelişmekte olduğu yaş dönemlerinde çevresinde bulunan yetişkinler grubunu da kişiliğin oluşumunda önemli birer faktör olarak sayabiliriz.

Kişisel Farklılıklar


Her birey, hayat görüşü bakımından diğerlerinden farklı özelliklere sahiptir ve bu onun diğer insanlardan farklılığını oluşturur. İnsanları harekete geçiren güdüler çeşitlilik ve şiddet bakımından farklılık gösterebilir. Örneğin bazı kimseler fazla sorumluluk ve risk almaktan korkarlar, fazla hırslı değildirler. Bu nedenden ötürü bu tip bireyler iş hayatında belirli mevkilerle yetinirler, daha fazlası için sorumluluk almaktan korkarlar. Oysa bunun aksine yüksek sorumluluk ve risk alan bireyler çalıştıkları işletmede en üst mevkilere gelme ve hatta bununda ötesinde kendi bağımsız işletmelerini kurmak için çalışacaktır.

Kişilik Tipleri


J. Holland’dın Mesleki Kişilik Modeline göre kişilik tipleri beş gurupta toplanmaktadır. Bu beş kişilik tipinin genel özellikleri şöyledir:

Gerçekçi Kişilik Tipi:
Açık mekanlarda, bedenlerini veya çeşitli el araçlarını ve makineleri kullanarak bir şeyleri tamir etmeyi, inşa etmeyi, yetiştirmeyi, üretmeyi seven mekanik ve atletik yetenekleri olan kişilerdir

Araştırıcı Kişilik Tipi:
Problemleri gözlemlemeyi, öğrenmeyi, araştırmayı, analiz etmeyi seven, matematiğe veya bilimsel araştırmacılığa yetenekleri olan kişilerdir. Soyut problemler üzerinde çalışmaktan hoşlanırlar.

Sanatçı Kişilik Tipi:
Sanatsal yetenekleri olan kişilerdir. İçsel dünyalarını ifade etme imkanını veren ve genellikle yapılandırılmamış olan ortamlarda, düş güçlerini ve yaratıcılıklarım kullanarak çalışmaya eğilimlidirler.

Sosyal Kişilik Tipi:
Diğer insanlara destek ve yardımcı olmayı seven, sosyal becerileri yüksek ve insan ilişkilerine ilgi duyan kişilerdir. İnsanları bilgilendirme, bilinçlendirme, eğitme, geliştirme, tedavi etme yönünde çalışırlar.

Girişimci Kişilik Tipi:
Birlikte çalıştıkları kişilere etki etmeyi ve yönlendirmeyi seven, liderlik ve konuşma yetenekleri olan kişilerdir. Kişiler arası etkileşimlerde ve finansa yönelik çalışmalarda risk almaktan ve rekabetten hoşlanırlar.

Girişimcilerin Kişilik Özellikleri


Girişimci kişilik yapısı, girişimciyi diğer insanlardan ayırt eden özelliklere sahiptir. Girişimciliğe başlayan kişinin belirli bir vizyona sahip olarak, bitmek bilmeyen bir girişimcililik tutkusuna ve başarma arzusuna sahip kişilik özelliklerinde yaratıcı, atak, çabuk karar verebilen, analitik düşünme yeteneğine sahip kişiler olduğu görülmektedir. Girişimci kişiler iş hayatının zorluklarına katlanabilecek güce sahip, risk almaya yatkın kişilerdir.

Risk Alma Eğilimi:


Girişimci kişilik özelliklerinden en önemlisi risk alma eğilimi ya da risk almaya yatkınlıktır. Finansal, sosyal veya psikolojik olarak risk alma girişimcilik sürecinin bir parçasıdır. Risk almaktan korkmamak ve gözü kara olmak benzer kavramlar olarak tanımlanabilir. Girişimci risk, beklenen getirinin maksimum olacağına inanç ve akılcı karar verme yoluyla girişimi gerçekleştirmeyi içerir. Girişimci ileriyi görebilen kişidir. Tehlikeden kaçmaz. Girişimci, daima yeni ve riskli fikirleri geliştirmeye, fırsatları tamamen değerlendirmeye çalışan bir öncüdür.

Belirsizlik Toleransı:


Girişimcilerin belirsizliğe karşı toleransları daha yüksektir. Girişimcilik için bu önemli bir özelliktir. Çünkü, çok az durum yeni bir işe başlamaktan daha fazla belirsizlik içerebilir. Kararlar hangi seçeneğin başarılı olacağı konusunda açıklık ve belirginlik olmadan alınır. Bu özelliklere sahip bir girişimci birçok kişinin cesaret edemeyeceği belirsizlik düzeylerinde risk alarak işini sürdürmeye devam eder. Belirsizlikten kaçınma eğilimi düşük bireylerin bilgiye önem verdikleri, ipuçlarını yorumlama eğiliminde oldukları, bilgiyi aktarma becerilerinin yüksek olduğu ve bu kişilerin, insanların içsel özelliklerine daha duyarlı oldukları görülmektedir.

Başarma İhtiyacı Duyma:


Tartışmalı girişimcilik özelliklerinden birisi de girişimcinin başarı ihtiyacıdır. McClelland’ın başarı ihtiyacı konusundaki çalışması girişimcilerin psikolojik özelliklerini tanımlamaktadır. Psikologlara göre düşük başarı güdüsüne sahip bireyler mevcut durumlarından hoşnut görünürler. Diğer taraftan, yüksek seviyede başarma güdüsüne sahip bireyler bazı mükemmelliklere ulaşmak için yarışmayı sever ve kendi işlerinden kişisel olarak sorumlu olmayı tercih ederler. Soyşekerci’ye göre, yüksek başarı ihtiyaç seviyesine sahip olmak girişimcilerde bulunması gereken özelliklerden birisidir. Bu özelliğe sahip insanlar, kendi çabalarıyla sonuç almayı, normale göre zor hedefler seçmeyi nasıl yapabildiklerini gösterecek neticeyi hemen almayı severler.

Kontrol Odağı:


Kontrol odağı bir bireyin, yaşamında ödül ve cezalar hakkındaki algılamalarını, yaşamındaki olayları kontrol edip edemeyeceğine olan inancını yansıtır.
Dış kontrol odağına sahip kişiler, kontrol edemeyeceklerine inandıkları için çevrelerini tehditkar olarak algılarlar buna bağlı olarak da kızgınlık ve düşmanlık içeren tepkiler verirler. İç kontrol odağına sahip kişiler ise; stresli durumlara daha yapıcı ve sorun çözücü tepkiler gösterirler. Dolayısıyla, yeni fırsatlar arayan ve yenilikçi tutumlar sergileyen girişimcilerin kendi yaşamlarındaki olayları kontrol etme kabiliyetine sahip olması gerekmektedir. Başarılı girişimciler kendilerine inanırlar. Kendi girişimlerindeki başarı veya başarısızlığın kader, şans veya benzer güçlerce etkilenmediğine inanırlar. Onlar, başarılarının ve başarısızlıklarının kendi kontrollerinde ve nüfuzlarında olduğuna, eylemlerinin sonuçlarını etkileyebileceklerine inanırlar.

Yenilikçilik:


Yenilikçilik, girişimciliğin odak noktası ve hayati karakteristiğidir. Yenilik, yaratıcılığın ticarileşmiş şekli olarak kabul edilmektedir. Yani girişimci açısından yenilik, pazarlanabilen yenilik anlamına gelmektedir. Yenilik konusundaki kararı işletmede girişimci verecektir. Girişimcilik eğilimi yüksek olan kişilerde yenilikçilik davranışının daha yoğun görüldüğü bilinmektedir. Rakiplerden ne kadar farklı olursa rekabetten o kadar başarıyla çıkacağını bilen girişimci, işletmesinin başarısını sağlayacak yenilikleri mutlaka gerçekleştirecektir.

Kendine Güven:


Bir girişimcinin belirlemiş olduğu hedefleri başarabileceğine inanması gereklidir. Yani girişimci kendi işinde, kendisine saygı duyar ve işi başaracağına dair yeteneklerinin olduğuna inanırsa başarılı olabilir.

kaynak: Araştırma Makaleleri
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

9 Ekim 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
13 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
7 Şubat 2014 / asilce1veda Soru-Cevap
12 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
7 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap