Arama

Entelektüel Sermaye

Güncelleme: 10 Şubat 2007 Gösterim: 11.305 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Entelektüel Sermaye

Sponsorlu Bağlantılar
Günümüzde bir şirketi değerlendirirken sadece fiziksel ve finansal sermayelerini dikkate alan yöneticiler, yatırımcılar ya da konuyla ilgili herhangi biri Titanic’teki bir yolcu olmaktan ileriye gidemeyecektir. Çünkü buz dağını sadece görünür kısmıyla değerlendirmekte ve asıl gücü oluşturan ve görünmez varlıkları temsil eden entellektüel sermayeyi gözardı etmektedir. Bir şirketi geleceğe taşıyacak olan unsur, bünyesinde çalışan insanların yarattığı değerlerin, şirket stratejilerinin, yapısının, sistem ve süreçleri ile şirketin müşterileri ve toplumla kurduğu ilişkilerin toplamından oluşan entellektüel sermaye olacaktır. Entellektüel sermaye şirket ağacını besleyen, onu yetiştiği toprak olan sektör ortamına sıkıca bağlayan, ama görünür olmaktan uzak olan köklerdir. Entellektüel sermayeyi oluşturan insan sermayesi, müşteri sermayesi ve yapısal sermaye çevreyle olan etkileşimlerini kendi bünyelerinden süzerek şirkete akıtmakta, küreselleşen dünya pazarlarında şirketlere rekabetçi avantajlar kazandırmaktadır.
Kullanıldıkça değeri artan bir varlık olan entellektüel sermaye, bilgiye dayalı rekabetin yaşandığı günümüz dünyasında uyandırılması gereken bir devdir. Bunun farkına varamayan şirketler gün geçtikçe entellektüel erozyona uğramakta ve bir noktada verimsiz, katma değer üretemeyen bir şirket haline dönüşmektedir. Bu durumu engellemek için önce entellektüel sermaye tanımlanmalı ve ortaya çıkarılmalı, sonrasında ise sürekli gelişimi sağlanmalıdır.
Ülkemizdeki en büyük kuruluşlardan olan Koç Holding bünyesindeki Koç Sistemin Genel Müdürü Bülent Gönç, yeni ekonomide, şirket çalışanlarının bilgi birikimleri ve oluşturacakları know-how'un kapasitesinden meydana gelen entellektüel sermayenin ön plana çıkacağını savunmaktadır. Ayrıca Gönç konu ile ilgili olarak su düsüncelere sahiptir:
" Benim inancım 2005 yılında bilançolarda entellektüel sermaye diye bir satır olacağı ve şirketlerin değerlerinin sahip oldukları entelektüel sermaye ile ölçüleceği yönündedir. Biz de Koç Sistem olarak şu anda uygulamaya koymuş olduğumuz toplam kalite ve bilgi yönetimi projeleri ile entelektüel sermayemizi en üst noktaya getirmeyi amaçlıyoruz. Şirketimizde oluşan tecrübe ve bilgi birikimini bilgisayar ortamında bilgi bankalarına aktararak, şirketin gerçek entellektüel sermayesi haline getirmeye çalışıyoruz. Dünya çapında sektörün en iyi kuruluşlarıyla iş ortaklıkları gerçekleştiriyor ve bu ortaklıkların sayısını artırmayı hedefliyoruz. 2004 yılında web siteleri, e-ticaret ve e-posta uygulamalarına yapılacak yatırımlar 1.5 milyar doları bulacak. Bu pastadan daha fazla pay almak gerekiyor. Konularında en iyi olanlarla birlikte çalışarak, müşterimize katma değer yaratabilecek hizmeti üretebilmeyi planlıyoruz. Tabii iş ortaklarından en yüksek verimi elde edip, en iyi hizmeti üretilmek için satış ve satış sonrası organizasyonunun çok iyi olması gerekiyor."
Şu anda genel olarak kabul edilmiş parametreler olmadığı halde şirketlerin ellerindeki entellektüel sermayeyi bir şekilde ortaya koymaya çalıştıklarına değinen Gönç, bir şirketin oluşturmuş olduğu know-how ve teknoloji bilgi birikiminin, o şirketin cirosundan daha fazla önem kazanmaya başladığını da ifade ederek, bu konuda şu örneği verdi:
" Mesela Microsoft, cirosu 17-18 milyar dolar olan bir şirket, ama 350 milyar dolarlık piyasa değeri var. Öte yandan General Motors, 180 milyar dolarlık cirosu olan bir şirket olduğu halde piyasa değeri belki 100 milyar. Yani entellektüel sermayenin önemi yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve gelecekte daha da çok çıkacak."
Entellektüel Sermaye Nedir?
Son 25 yıl içinde bilgi ekonomisinde yaşanan patlama sonucu şirketler artık öğrenmenin hayati olduğunu anlamışlar ve böylece stratejik çabalarını somut varlıkların yönetiminden soyut, genelde gizli, entellektüel varlıklarının yönetilmesine doğru kaydırmışlardır.
İşletmeler üç tip sermaye kullanarak çalışmalarını sürdürürler. Bunlar:
• Fiziksel Sermaye ( fabrika, teçhizat, stoklar vb.)
• Finansal Sermaye ( nakit, yatırımlar, alacaklar vb.)
• Entellektüel Sermaye
Burada entellektüel sermayeyi sadece patentler, entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları gibi soyut varlıklar şeklinde tanımlamak yeterli değildir. Entellektüel sermaye, “daha yüksek değerli varlıklar üretmek için şekillendirilmiş, elde edilmiş ve güçlendirilmiş entellektüel maddedir.”
Entellektüel sermayenin yönetilmesinin temeli, bilginin (hammadde) işletme örgütü için değerli bir şeye (bilgi ürünü) dönüştürülmesini yönlendirmektir. Bireyin bilgi ve yeteneği, “dönüştürülmeden” ve “güçlendirilmeden” de ruhsal anlamda birey için bir değer yaratabilir, ama böylece yararlanılmamış, gizli bir organizasyonel kaynak olarak kalmış olur. Bireyin bilgisi kullanılmaya ve organizasyonel değeri yaratmak için paylaşılmaya bir kez başlandığı zaman, bu katma değer “ürün” artık entellektüel sermayenin bir parçası haline gelir.
Entellektüel sermaye hakkındaki akıl karışıklığı onun veri, enformasyon, bilgi, entelektüel varlık ve entelektüel mülkiyet gibi terimlerden olan farklılıkları konusundadır. Bu terimleri şu şekilde tanımlayabiliriz:
  • Veri: Yapılan işlemlerin belli biçimlerde tutulmuş kayıtlarıdır. Veriler, olaylar hakkındaki birbirinden ayrı, nesnel gerçekleri ifade eder.
  • Enformasyon: Genellikle belge şeklinde ya da görsel veya işitsel bir mesajdır. Fark yaratan veri olarak da düşünülebilir.
  • Bilgi: Belli bir düzen içindeki deneyimlerin, değerlerin, amaca yönelik enformasyonun ve uzmanlık görüşünün, yeni deneyimlerin ve enformasyonun bir araya getirilip değerlendirilmesi için bir çerçeve oluşturan esnek bir bileşimidir.
  • Entellektüel Varlık: Değer yaratan bilgi (lisanslı patentler, uygulanan know-how)
  • Entellektüel Mülkiyet: Yasal sahiplik taşıyan bilgi. (patentler, ticari marka, telif hakkı, ticari sırlar)
  • Entellektüel Sermaye: Değer yaratma potansiyeli olan bilgi (çalışanlarda, süreçlerde ve müşterilerde vücut bulan fikirler)
Veriler enformasyonu oluştururken, enformasyonun bilinçli tüketimi ve kullanımı bilgiyi meydana getirir. Tanımsal olarak, entellektüel sermaye işletme örgütü için değerli olan bir şeye dönüştürülen bilgiyi temsil eder. Bu dinamik bilgi dönüşümü sürecini olanaklı kılan ana etkenler insanlar, teknolojiler ve işletme örgütünün yapısıdır.
Entellektüel sermaye veri, enformasyon ve bilgi arasındaki ayrımlar bir yana bırakıldığında yalnızca iki biçim alır. Bunlardan birincisi yarı kalıcı bilgi bütünü, yani bir görev, kişi ya da kuruluşun çevresinde gelişen uzmanlıktır. Bu tür uzmanlık alanları, iletişim ya da liderlik becerileri, şirketi tercih eden müşterilerin gerçekte neye para ödediklerini ve bunun nasıl fiyatlandırılması gerektiğini (değer teklifi) bilmek, bir kuruluşun proseslerine, değerlerine ve kültürüne aşinalık olabilir. Bilgi varlıklarının ikinci türü olguları, verileri, enformasyonu önünüze getirerek ya da uzmanlığı ve buna eklenen unsurları bunlara gerek duyan kişilere gerek duydukları anda ulaştırarak bilgi bütününü çoğaltan araçlardır.
Entellektüel semaye, bilançoda görünmeyen varlıkları kapsar. Ölçülmeyeni ölçer. Kişiler, fikirler ve bilgi arasındaki ilişkileri ortaya koymak için yapılan bir araştırmadır. Bu nedenle entellektüel sermaye tek bir şey ya da tek bir hedef değil, ilişkilere yönelik bir konudur.
Görüldüğü gibi entelektüel sermaye statik bir varlıktan çok, işletmenin gereksinimlerine uygulandığında katma değer yaratan dinamik bir unsurdur. Bu, örgütün süreçlerini, teknolojilerini, patentlerini, işgörenlerinin yeteneklerini, müşterileri, satıcıları ve işletmenin ilgi grupları hakkındaki bilgileri kapsar. Dosyalarda, veri tabanında veya kağıt üzerinde kalan bir veri veya bilgi değildir. Entellektüel sermaye, işletmenin işlevlerini nasıl dizayn etmesi ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için neyi korumak zorunda olduğunu belirlemesi için gerekli, uygulamaya geçirilmiş fikirlerden oluşur. İşletmenin daha iyi işlev görmesi, onun performansını veya rekabet avantajını gösterir.
Entellektüel sermaye ile ilgili çalışmaların kuramsal olarak ulaştığı sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Entellektüel sermaye, işletme bilançosundan tam olarak elde edilemeyen görünmeyen varlıkların toplamıdır.
• Entellektüel sermaye, işletmelerin rekabet üstünlüğünün kalıcılığının sağlanmasının temel kaynağıdır.
• İşletmenin entellektüel sermayesinin yönetimi önemli bir yönetsel sorumluluktur.
• Entellektüel sermayedeki artış veya azalış entelektüel performans olarak adlandırılabilir ve ölçülebilir ve görünür hale getirilebilir.
• Entellektüel sermayeyi ölçmek ve görünür hale getirmek için sistematik bir yaklaşım, işletmelerin türüne, büyüklüğüne, yapısına, sahiplerine ve coğrafi yerleşimine bağlı olmaksızın artan bir şekilde değerli hale gelmektedir.
Kaynak: genbilim.com

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Şubat 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ENTELLEKTÜEL SERMAYE
Cihan Alpay

Sponsorlu Bağlantılar
Bir şirketin entellektüel sermayesi insan, yapısal ve müşteri sermayesinden oluşur. İnsan sermayesi; çalışanların sahip olduğu bilgi, beceri ve davranışların toplamıdır. Yapısal sermaye;çalışanların entellektüel çabalarının sonuçlarıdır. Süreçler, rutin uygulamalar, bilgi sistemleri, patentler, kavramlar, modeller gibi. Müşteri sermayesi; müşteri memnuniyeti, sadakat, şirket imajı, marka değeri gibi görünmeyen varlıklardır. Müşteri sermayesi günümüzde önemli bir güç kaymağı haline gelmiştir. Enformasyonun güç halina gelmesi ise gücün mal akışı yönünde müşteriye kayması entellektüel sermayenin yönetilmesinde önemli bir ilke olmuştur. Müşterilere yetki verilmesi, uzmanlıklarından yararlanılması, kazanımların paylaşılması ve onlarla birlikte şirketlerin eline ek değer geçişini sağlayacak özel ilişkiler yaratma fırsatları için işi, müşteriye göre özelleştirme önem kazanmaktadır. Müşteri sermayesine yatırım yapmak marka değerinin artmasını sağlayacaktır.

Şirketler ellerindeki entellektüel sermayeleri ile değer yaratarak ?Bilgi Yönetimi? sürecine geçmektedirler. Yapısal sermayenin bir unsuru olan bilgi yönetimi için bilgi paylaşma kültürünün sağlanması böylece entellektüel sermayenin öğrenilmesi, oluşturulması ve kaldıraç olarak kullanılması mümkün olacaktır. Bilginin entellektüel sermayeye dönüştürülmesinde İnsan Kaynaklarının rolü bulunmaktadır, çünkü yaratıcı güç insandadır. İnsan kaynağını yapısal sermayeye dönüştürmek gerekir. Bilgini tek bir kişinin kontrolünden çıkıp iletişim kaynaklarının açılmasıyla örgüt kültürüyle bütünleşme sağlanacaktır. Ayrıca bilgi paylaşımında kurumun stratejisi doğrultusunda yöntemler belirlenmelidir. Akıllı firmalar, gizli (uzmanlık gerektiren) ve açık bilginin (herkesin istediğinde ulaşabileceği bilgi) gerçek değerini elde etmek için, çalışanlarına bilgi ve fikir paylaşımı konusunda ihtiyaç duyulan tüm fırsatları ve teknolojik araçları temin etmek zorundadırlar. Bu aşamada İnsan Kaynakları öğrenmeyi, bilgi edinmeyi hızlandırma, firmanın stratejik hedeflerini karşılamak için insan sermayesini yaratmada rol oynamaktadır. Özellikle yeteneğin yakalanması, formüle edilmesi ve sermaeyye katılmasında baş rolde bulunacak olan ekiplerin kurulmasını teşvik edici çalışmalar yapmalıdır. İnsan sermayesinin gelişimi, ölçümü için yapılar oluşturarak, işe alım, değerlendirme, ödüllendirmeden performans yönetimine kadar gerekli bilgi yönetiminin yönetilmesini sağlayan altyapılar oluşturulmaktadır. Bireylerin eğitimine ve gelişimine olanak sağlayan bireysel ihtiyaçlar doğrultusunda öğrenmeye yatırım yapılmalıdır. Örgütlerin değişik, karmaşık know-how uygulamalarını araştıran örgüt oluşumlarını desteklemelidir.

İnsan Kaynakları Departmanı?nın bu saydığımız rolleri dışında en önemli görevleri arasında farklı seviyelerde bilgi yönetiminin alt yapısının sağlanması için çalışanlara düşen rollerin belirlenmesi, amaçlara ulaşılmasını sağlayan performans yönetimi yapıları geliştirmesi gereğidir. Bilginin sadece IT çalışanlarından değil şirkette katma değer yaratan, kaliteyi etkileyen tüm personelden sağlanması, işletmenin stratejik yönetimi için yapılması gereken en değerli katkıyı oluşturacaktır. Enformasyon teknolojisinin, enformasyonu yönetmeye yardımcı olması yanında, yararlı bilginin bulunması, veri tabanlarında tutulması ve bilginin transferinin sağlanması da yapısal sermayenini yönetilmesinde önemli unsur olan çabuk bilgi paylaşımı, kollektif bilgi gelişimi, kısalmış geçiş süreleri ve daha üretken insanların oluşturulmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Bilginin özünde yaratıcılık ve insiyatif almak yatar. İnsan Kaynaklarıbölümünün, anlamve değer yaratmak, işletme ortamında iletişimi kurarak işbirliğinin oluşturulması için çalışan ve iş gruplarının ortak hedefleri ve amaçları ve bu hedeflere ulaşılmasını sağlayan know-how uygulamalarının paylaşılması ve inanılması için çalışmalar yapması gerekmektedir. Yaptıkları işin değerini arttırıp rekabet üstünlüğü kazanacak olan firmalar; insan, müşteri ve yapısal sermayelerini birlikte işler hale getiren işletmeler olacaktır.


Benzer Konular

25 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL X-Sözlük
20 Ekim 2015 / MaRCeLLCaT X-Sözlük
5 Kasım 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
17 Temmuz 2009 / KisukE UraharA Ekonomi