Arama

Thomas Hobbes

Güncelleme: 17 Ekim 2015 Gösterim: 10.034 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
13 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Thomas Hobbes
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Thomas Hobbes (5 Nisan 1588 - 4 Aralık 1679), İngiliz felsefecisidir. 1651 tarihli Leviathan adlı çalışması, batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve başucu eseri olmuştur.
Bugün bir siyaset felsefecisi olarak tanınsa da, tarih, geometri, etik, genel felsefe gibi pek çok alanla ilgilenmiştir.



Yaşamı, Düşüncesi ve Eserleri
Thomas Hobbes, var olan her şeyin fizik madde olduğunu ve her şeyin maddenin hareketiyle açıklanabileceğini öne sürmüştür. Belli bir sınıfa alınması güç olan bir filozof Thomas Hobbes, Locke, Berkeley ve Hume gibi bir empiriktir ve onlara benzemeksizin matematik yöntemin hayranıdır. Yalnız matematikte değil, onun uygulamalarıyla da ilgilenmiştir. Genelde Bacon’dan çok, Galilei’den esinlenmiştir.
Hobbes, 15 yaşındayken Oxford’a gitmiş ve orada skolastik mantık ve Aristoteles felsefesi öğrenmiştir. 22 yaşındayken Lord Hardwick’in eğiticisi olmuş, ve 1610 yılında onunla büyük bir gezi yapmıştır. Çok etkilendiği Galilei ve Kepler üzerinde çalışmaya başlaması da bu tarihlere rastlamaktadır.
İtalya’da, Galilei’yi ziyaret etmiş, sonra İngiltere’ye dönmüştür. Uzun parlamento 1640’da toplandığı ve Laud’la Strafford Londra Kulesi’ne hapsedildiğinde Hobbes dehşete kapılıp Fransa’ya kaçmış ve 11 yıl boyunca dönmemiştir.
Hobbes'un en ünlü eseri olan Leviathan'ın kapağı


Leviathan adlı eserinin bir bölümünde şöyle yazmıştır:
“Periler, hangi dükkânda ya da tezgahta dürdüler bu defteri, bir türlü bulamadı kocakarılar. Fakat gayet iyi bilinir ki Papazlar’ın Tezgahı, Üniversitelerdir ve buralardaki bilgi dalları da Papalık makamından kaynaklanır. Denir ki Periler bir insandan hoşnut kalmadıklarında, onu cezalandırmak için cinlerini salarlarmış üstüne. Kilise de bir sivil devletten hoşnut kalmadı mı kendi cinlerini yaratır. Hurafedir bu, meczup rahiplerdir. Fitne vaazları vererek hükümdarlarının ayağını kaydırırlar; kimi zaman da vaatlerle meczup edilmiş bir hükümdar, bir diğerinin ayağını kaydırır.”
Bir süre için (1646-1648) Hobbes, geleceğin II. Charles’ına matematik öğretmiştir. Bununla birlikte Leviathan’ı yayımlanınca (1651), kitabın etkisi ani ve büyük olmuştur.
II. Charles'ın 1660'ta tahta geçerek monarşiyi yeniden kurması Hobbes'a bir kez daha öne çıkma olanağı sağlamıştır. Piskoposlar ve adalet bakanı saraya alınmasına tepki gösterdilerse de, Hobbes'un kıvrak zekâsından ve nüktelerinden hoşlanan kral ona yılda 100 sterlin maaş bağlamış ve portresini saraydaki galeriye astırmıştır. Avam Kamarası'nın 1666'da dine saygısızlığa ve ateizme karşı hazırladığı yasa tasarısı ise Hobbes'u güç duruma düşürmüştür. Yasa tasarısının gönderildiği komiteye Leviathan'ı da incelemeye alma talimatının verilmesi üzerine 80'ine yaklaşan Hobbes tehlikeli gördüğü yazılarını yakmıştır. Leviathan adlı yapıtın rasyonalist ve seküler ruhu mültecilerin çoğunun canını sıkmış ve hem Anglikanları hem de Fransız Katoliklerini sinirlendirmiştir. Bu yüzden başka tercihi olmayan Hobbes gizlice Londra’ya kaçmış ve korunma için İngiliz Hükümetine başvurmuştur. Orada Cromwell’e boyun eğmiş ve her türlü siyasal çalışmadan kaçınmıştır.
Boş zamanlarını doldurmak için, 84 yaşında, Latince ve nazım olarak kendi yaşam öyküsünü kaleme almıştır. 87 yaşında, Homeros çevrisini yayımlamıştır. Thomas Hobbes felsefede materyalizm i, etikte haz ahlakını, siyasette monarşi yi benimseyen İngiliz filozoftur. En tanınmış eseri "Leviathan"dır. Leviathan, Tevrat 'ta geçen bir canavarın adıdır ve Hobbes'ta herşeye egemen olan devletin simgesidir.
Francis Bacon'ın ampirizm inden etkilenen Hobbes'a göre dünya mekanik hareket yasaları tarafından yönetilen cisimlerin bütünüdür. İnsan ve hayvan bu bütünün bir parçasıdır. Onların fiziksel ve ruhsal yaşamları da tümüyle mekanik hareket yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan dünyada ruh, melek, tanrı diye bir şey yoktur. Bunlar imgelemin ürünüdür.
Hobbes'a göre evrende töz (cevher) olarak yalnızca madde vardır. Felsefenin konusunu bu madde ve maddenin biçim almış bir durumu olan cisimler oluşturur. Cisimler de ancak gözlem ve deney yoluyla incelenir. Maddenin dışında kalanlar -tanrı, ruh gibi- ise; ilahiyata ait inanç konularıdır.

Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2015 02:43
Biyografi Konusu: Thomas Hobbes nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
AeraCura - avatarı
AeraCura
Ziyaretçi
17 Temmuz 2009       Mesaj #2
AeraCura - avatarı
Ziyaretçi
Thomas Hobbes Kimdir? – Hobbes Felsefesi

Sponsorlu Bağlantılar


Hobbes, Descartes’in sistemine karşı çıkmakla birlikte ondan etkilenmiştir. Uzun süre Paris’te yaşamış ve matematiğe olan ilgisi artmıştır. Geliştirdiği sistem materyalist ve naturalist bir renk taşır. Bu sistem içinde asıl amacı devlet idealini temellendirmek olmuştur. Ona göre herşey doğal nedenlere bağlıdır. Doğal nedenler canlılarda, cansızlarda, devletlerde, insanlarda kısaca herşeyde aynıdır. Hatta Tanrı bile maddi olan bir doğal nedendir. İnsanlardaki istenç özgürlüğü ve maddi olmayan ruh gibi kavarmlar birer önyargıdır. Bu önyargıların sebebi ise hayatımızdaki olayları matematikdeki gibi açık olarak kavrayamayışımızdır. Bilimin ödevi de bu olayları matematik bir temele dayanarak duygulardan arındırmak ve aydınlatmaktır.
Felsefe ise geometrik yapılar gibi hesaplara ve birbirini tamamlayan geometrik şemalara bağlı olmalıdır. Amacı da pratikdeki olayları önceden görebilme olmalıdır. Felsefenin konusu ise cisimlerdir. Cisimler ikiye ayrılır, devlet gibi yapma cisimler ve doğal cisimler. Sonuçta felsefe de doğa ve devlet felsefesi olarak ikiye ayrılmış oluyor.
Çalışmasında tümel kavramların doğrular bakımından bir anlamı yoktur. Bütün bilgimiz de nesnelerin duyu organlarımızda bıraktığı etkiden kaynaklanır. Bu etkiler nesnenin kendisinden farklıdır ve bilim de bu etkilerin nedenlerini bulmak için vardır. İnsan için herşey bilinçte olup biter ve bu olup bitme cisimseldir. Yani tüm algılarımız subjektiftir ancak bunların bilincimizdeki etkileri maddi ve cisimseldir.
Hobbes’un devlet felsefesi öğretisinin en etkin yönüdür. Ona göre devlet bir cisimdir. Ancak devlet yapmadır, gerçek olan devlet içindeki insanlardır. Herşey zorunlu doğal nedenlere bağlıdır ve devlet de böyle bir nedenden ortaya çıkmıştır. Bu nedenin temeli insanın varlığını koruma güdüsüdür. İnsan bunu yaparken doğadan mümkün olduğunca çok yararlanmaya çalışır, ama herkes bunu yapmaya kalkarsa insan insanın düşmanı durumuna düşer ki bu varlığı koruma güdüsüne aykırıdır. Bu durumda genel bir güveni sağlayacak bir ortam gereklidir. İşte devlet insanlar arasında yapılan bir tür sözleşme ile kurulmuş ve genel güveni sağlamış olur. Devlet durumundaki hak, hukuk ve iyi kavramları doğa durumundakinden farklıdır. Doğa durumunda insan için haklı ve iyi olan yaşamını devam ettirmesini sağlayacak herşeydir. Ancak devlet durumunda haklı ve iyi olan genel güveni sağlayacak herşeydir. Bu durumda devlet mutlak güçlü konumda olmak zorundadır. Devlete bireye kendi istenci yönünde bir hak tanımaya kalkıştığı anda bir hiç olur. Devlet ya tam egemendir yada bir hiç’tir. Bu duruma en çok uyan yönetim biçimi ise monarşidir. Hobbes’un burada gözettiği nokta pek çok istençin yerine tek bir istencin olmasıdır. Bu tek istenç seçilmiş bir parlamentonun çoğunluğun istenci de olabilir.
Hobbes yaşadığı yıllarda İngiltere çok karmaşık durumdaydı ve o bu durumdan etkilenerek güçlü bir devlet öğretisi geliştirmeye çalışmıştır.

Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
27 Haziran 2012       Mesaj #3
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Thomas Hobbes

(1588 Westport - 1679 Hardwick Hall), İngiliz filozofu. Eğitimini Oxford'da tamamlayan Hobbes, Avrupa'nın hemen her yerini gezdi. Galileo ve Gassendi'den büyük ölçüde etkilendi. Felsefede, mekanik maddeciliği savundu. Lâtince ve Yunanca ile matematik ve politik kuramla yakından ilgilendi. En önemli kitabı "Leviathan"da (1651), devleti, Leviathan adını verdiği yapay, dev bir yaratık olarak ortaya koydu. Barışın korunması için gerekli olan bu devlet, egemenliği altındakiler üzerinde mutlak bir güce sahiptir. Bu otorite, gücünü, toplumdaki her kişinin birbiriyle yaptığı bir antlaşmadan alır. Bu antlaşmaya göre her kişi, sınırsız olan doğal haklarının tümünü devletin güvencesine verir; hukukî haklarını ise, barışın korunmasına yönelik olarak devletin uygun gördüğü biçimde kullanır. Devletin tüm eylemleri tartışmasız kabul edilir. Kişinin vazgeçemeyeceği tek hak ise, kendi yaşamını savunma hakkıdır. Hobbes'un sistemi, modern çağın büyük spekülatif sistemlerinden biridir. Otoriter ve liberal birçok politik kuram, Hobbes'dan etkilenerek oluşturulmuştur. Mekanik bir maddeci ve aynı zamanda da duyumcu olan Hobbes'a göre her şey cisimseldir; her türlü fikir, her türlü bilgi ancak duyumla sağlanır. Yapıtları: "The Elements of Law; Natural and Political" (Yasanın Doğal ve Politik Unsurları, 1640), "De Cive" (Yurttaşlık Üzerine, 1655), "Leviathan" (1651), "De Corpore" (Cisimler Üzerine, 1655), "De Homine" (İnsanlar Üzerine, 1658), "Behemoth" (1669), "Historia Ecclesiastica" (Kilise Tarihi, 1670), "Autobiography" (1670).

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
12 Kasım 2012       Mesaj #4
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
İngiliz filozofu Hobbes (1588-1679)
Kesin akılcı yaklaşımıyla bireylerin ya da bireysel güçlerin,toplumsal bir güç olarak,bir bütün halinde toplanması gerektiğini ileri sürenlerin başında gelir.
Hobbes’a göre insanlar aralarındaki sürekli savaşın kendi yaşamlarıyla çeliştiğini zaten anlayarak,sözleşme ve yükümlülüğe dayanan toplumsal bir güç içinde bütünleşmeyi düşünmüşlerdir. Bu bütünleşme ihtiyacı da insanları devlet yaratmaya kadar götürmüştür. Bu düşüncelerden hareket eden Hobbes ,bir toplumda düzeni ve barışı sağlamak için baskıcı ve ezici ,yani ‘mutlakiyetçi’ (saltçı) yönetimin kurulmasını savunur. ‘Leviathan’ adlı eserinde kendini felsefede maddeci, ahlakta ,politikada mutlakıyetçi olarak gösterir. Mutlakıyetçiliğine karşın Hobbes,bireyci doğal hukuk yanlısıdır. olarak gösterir. Mutlakıyetçiliğine karşın Hobbes,bireyci doğal hukuk yanlısıdır. Ani ona göre ,insanların toplumsal olması ya da bir toplumla bütünleşmesi ,onlara doğuştan gelen özelliklerini kaybettirmez.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Ekim 2015       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Thomas Hobbes


Ad:  Thomas_Hobbes.jpg
Gösterim: 655
Boyut:  108.7 KB

Benzer Konular

13 Ağustos 2015 / Misafir Siyaset ww
1 Temmuz 2011 / _Yağmur_ Edebiyat ww
13 Eylül 2015 / Jumong Sanat ww
15 Haziran 2011 / Daisy-BT Edebiyat ww
27 Şubat 2016 / ahmetseydi Siyaset ww