Arama

Bilgelik

Güncelleme: 11 Kasım 2017 Gösterim: 8.409 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Şubat 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bilgelik

Sponsorlu Bağlantılar
İnsanın dünya ile uyumlu, kendi kendine yeterli ve tam bir bilinçle yaşamasını, tutumunda bilginin belirleyici bir yer tutmasını, eylemlerinin enine boyuna düşünülmüş olmasını öngören yaşam ülküsü.
Genellikle dinsel nitelikte olan, ama dindışı örnekleri de görülen bu ülkü, tarih boyunca birçok kültürde çıkmıştır. İslam düşüncesinde hikmet kavramıyla dile getirilir.
Bütün dinlerin, topluluğun gündelik yaşamında söz sahibi uzmanlaşmış görevlilerinin yanı sıra dinin düşünsel yanını işleyen “bilgin”leri de olmuştur. Bunlar, dinsel ilkeleri bilgisel düzeyde ele almakla kalmamış, Tanrı’nın bilgeliğine yaklaştırdığı düşünülen bu ilkelerin gereklerini kendi yaşamlarında gerçekleştirmeye de çalışmışlardır. Bu yolla, bilgiyle düşüncenin insan yaşamını yönlendirmesinin örnekleri olmuşlardır.
Dinsel bilgelik çevresinde genellikle kendilerine özgü yaşam biçimleri olan topluluklar oluşurken, dindışı bilgelik örnekleri daha çok tek tek kişilerde ortaya çıkmıştır. Budacılıkta Brahmanlar, Yahudilikte Kabala bilginleri, dinsel bilgeliğin ilk örneklerindendir.
Bilgeliğin belli bir dinsel temele bağlı olman biçimleri, çağdaş anlamda felsefe ve bilimin de başlangıcını oluşturan Eski Yunan’da Sokrates öncesi filozoflarsa görülür. Bu örneklerde bilgelik (sophia) gündelik uğraşlardan uzak, kuramsal çabaya dayalı bir yaşam sürdürmeyi içerir. Dünyayı genel bir bakış açısı çerçevesinde kavramaya, düzenli ve anlamlı bir bütün olarak düşünülen evrenin (kosmos) kurucu ilkelerini bulmaya yönelik olan bu kuramsal çaba, aynı zamanda, bilge kişinin kendisinin de bütünlüklü bir yaşam sürdürmesinin temelini oluşturur. Bu yolla ortaya çıkan Eski Yunan bilgesi (sophos), hem içinde bulunduğu toplumu eleştirir, hem de kendisini daha geniş bir düşünsel topluluğun üyesi sayardı. Bu yüzden, bir yandan kendi toplumu için anlaşılmaz, hatta komik işlerle uğraşan ve yarı korkulu bir saygıyla karşılanan, ama bir yandan da yaygın toplumsal kalıplara uymadığından kuşku, bazen de kızgınlık duyulan bir kişiydi. Bu özelliklere Thales, Herakleitos, Parmenides, Pythagoras gibi filozoflara ilişkin geleneksel öykülerde rastlanır.
Sokrates ise bilge kişinin tarihteki en üstün örneği sayılır. Kendisine felsefenin de kökenini oluşturan “bilgelik sevgisi”ni (philosophia) yakıştıran Sokrates, özellikle düşüncelerini sürekli eleştiren, bilgisinin sınırlarını sorgulayan, vardığı hiçbir sonuçla yetinmeyen bilgeyi temsil eder. Bilgelik çabası içinde “kendini bil” ve “ölçülü ol” ilkelerini düşünce ve yaşamında sonuna değin uygulamıştır. Ayrıca, bilge kişiliğiyle topluma aykırı düşerek düşmanlık çekmiş ve bu yüzden öldürülmüş bilgenin de en ünlü örneğidir.
Eski Yunan felsefesinin Aristotales sonrası döneminde, Sokrates’in de etkisini taşıyan stoacılar, bilge yaşam ülküsünü sürsürsüler. Arzuları ve istekleri sınırlandırmak, doğaya uygun yaşamak, kötülüklere ve ölüme sessizce katlanmak gibi ilkeler bu bilgelik anlayışının temelini oluşturdu.
Tektanrılı dinlerde bilgelik kavramı Eski Yunan’dan da izler taşıyarak farklı ve yeni anlamlar kazandı. Eski Yunan felsefesi içinde özel bir yeri olan logos (söz, us) kavramı kazandığı dinsel içerikle hem yaratılışın, hem de zihnin Tanrı’yı kavramasının aracısı olarak görülmeye başladı. Yuhanna İncili’nde İsa Mesih “Söz”ün bedenleşmesi olarak tanımlanıyordu (1:14). İsa’nın Söz’le özdeşleştirilmesi, Eski Ahit’te “Rabb’ın Sözü” deyimiyle belirtilen vahiy kavramına olduğu kadar, bilgeliği insanı Tanrı’ya yakınlaştıran göksel aracı olarak gören ve Tanrı’nın sözü ile özdeşleştirilen Yahudi inancına da dayanıyordu.
Eski Ahit’in Süleyman’ın Meselleri adlı kitabında bilgelik (hohma) Tanrı’nın ilk ve gözde yaratılarından biri olarak sunulur. Apokrif metinlerden Ekklesiastikos’ta bilgeliğin Tanrı’nın bütün işlerinde var olduğu ve sevdiklerine de bilgeliği cömertçe bağışladığı yazılır. Gene apokrif bir metin olan ve aslını adı bilinmeyen bir Yahudi yazarın Yunanca yazmış olduğu sanılan Süleyman’ın Bilgeliği’ndeki bilgelik, Tanrı’nın iyiliğinin görüntüsü ve ebedi ışığının yansıması olarak tanımlanır. Bu görüşlerin Hıristiyan ilahiyatı üzerinde önemli etkileri olmuştur.
Katolik Kilisesi, Meryem Ana’yı tanrısal bilgelik ile özdeşleştirir. Buna karşılık Ortodoks Kilisesi’nde tanrısal bilgeliği Meryem Ana’nım dışında ele alıp işleyen bir ilahiyat öğretisi geliştirmiştir. Aralarında Istanbul’daki Ayasofya’nın da bulunduğu birçok Aya Sofya (Hagia Sophia) kilisesi bu tanrısal bilgeliğe adanmıştır.

AnaBritannica

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Kasım 2017       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı

Bilgelik Nedir? / Bilgelik ile Zeka Arasındaki Bağlantı!


Bilgelik öğrenilebilir mi? Daha bilgece davranmak için ne tür faktörleri hesaba katmak gerekiyordur? Bilgeliği tanımlamak zordur, ama görüldüğünde fark edilir. Bilge insanlar kriz anlarında sakin kalmayı başarabilen, ayrıntılarda boğulmak yerine büyük resmi görebilen, düşünceli ve yaptıklarını sürekli tartan insanlardır. Kendi bilgilerinin sınırını bilip, alternatif perspektif arayarak, dünyanın sürekli değişim halinde olduğunu unutmazlar.
Sponsorlu Bağlantılar

Zekâ ile bilgeliği karıştırmamak gerekir. Zekânın bilgeliğe katkısı olabilir, ama bilge olmadan da zeki olabilir insan. Bilge insan belirsizliğe tahammül edebilir; en zor sorunların bile çözülebileceği konusunda iyimserdir. Doğrunun ve gerçeğin ayrımını yapabilir.Peki, insan nasıl bilge olur? Bilgelik iyi kararlar almayı sağlar. Mantıklı ve bilgece düşünebilmenin birçok yararı vardır.

Yapılan araştırmalar bilge insanların daha uzun yaşayabileceğini gösteriyor. İnsanlar bilgeleştikçe, özellikle ileri yaşlarda esenlik dereceleri artıyor. Zekânın ise esenliğe bir etkisi yok. Muhtemelen IQ seviyesi kişinin günlük yaşamda iyi ilişkiler kurmasını ya da iyi kararlar almasını gerektirmiyor. Bulgular bilgece muhakemenin yaşla birlikte arttığını gösteriyor.

Ad:  _93789182_thinkstockphotos-485628100.jpg
Gösterim: 266
Boyut:  64.1 KB
Cornell Üniversitesi'nden araştırmacılara göre bilgeliğin anahtarı dengedir. Bilge insan bütün seçenekleri değerlendirirken kısa dönem ile uzun dönemi, kendi çıkarları ile başkalarının çıkarını dengeleyebilir, mevcut duruma adapte olurken onu biçimlendirmeye çalışır. Herhangi bir açmazla karşılaşıldığında farklı çıkarları, kısa ve uzun vadeyi hesaba katmalı, değişen ortamı ve onun nasıl şekillendirilebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyordur.

Araştırmacılar bilgelik eğitimi deneyinde farklı stratejiler üzerinde durmuş ve katılımcıları olaya farklı bir perspektiften bakmaya teşvik etmişti. Örneğin olup bitenlere kuşbakışı bakma ya da duvardaki bir sinek gibi bakma çağrısı yapılarak, bireyin kendisini üçüncü bir şahsın yerine koyup, örneğin bir açmazla karşılaşıldığında 'ne yapabilirim?' sorusu yerine 'Bilge biri bu durumda ne yapardı?' diye sorması isteniyordu. Bazen üçüncü bir şahsa bile ilgili soru sorulabilir.

İnsanlar genellikle başkalarının yaşamı konusunda daha bilge düşünürler. Verilen bir ödevi kendilerinin ve başkalarının ne zaman bitireceği sorulduğunda insanlar başkaları hakkında daha doğru ve gerçekçi tahminlerde bulunuyordu. Onların süresini hesaplarken hastalık gibi öngörülemez etkenleri göz önünde bulunduruyor, oysa kendileriyle ilgili daha iyimser tahminlerde bulunuyor, örneğin gelecekte daha iyi organize olacağını düşünüyordu. İnsanın bilge olabilmesi bir ölçüde mümkün gibidir. Ama bunun için birçok faktörü akılda tutmak gerekiyor. Bu bağlamda insanların hem kısa vadede hem de uzun vadede farklı amaçları, öncelikleri ve tepkileri olduğunu hesaba katmak gerekir.

Kaynak: BBC Future / Science


Benzer Konular

2 Mart 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap