Ziyaretçi
Bir Varmiş Bir Sonmuş Sevda
Karşılıklı aynalarda
çoğalıp gitmeler gibi
kayboluyorum yine anıların arasında...
yüzün sürülüyor aklıma
sonra ellerin
taptaze dokunuşlar
nasılsa
öyle işte
ılık ve yumuşacıklar
hala ...
bak..bak...
bak ve dur şimdi...
aynalar ayrıldığında
şüpheler sırtımda
ve ufukta gün ışığı
salınıyor tek başına
güneş nöbete başlıyor başka bir masalda
bir varmış
bir
yokmuş
bir varmış
bir
sonmuş
sevda ...
o muydu sevincim ?
yıllarca oturduğum hasırda
dokunduğum desenim
o muydu
özlediğim ?
diye tükenmelerim
tükenmek zorunda ..
şimdi acılar
hafiften sıyrılır gibi etimden...
bir umut tutuyor ki
sormayın
al...al ! bütün günler senin olsun
der gibi..
bir düş küçük bi çocuk gibi koşup duruyor içimde
geceye yıldız
gündüze mavi
iliştiriyor beni hesapsızca sevinci..
oysa köşeye diziverdiğim dağları var ömrümün
ve sonra ıslak duyguları ruhumun
siz içimdeki rüzgarın toprağımı estirdiğine
bakmayın
aynalar gibi kırılgan benim soğuğum
ve ben
en içimden
yağmurun çizdiği yol gibi solgun
ve avuç içi çizgileri gibi belirsiz
bir nehirim
gizli gizli akar
denizime ilerlerim...
şimdi belki
ayna ve yollarda
şimdi belki
yalan ve yananlarda
şimdi belki sonlarda
bağrıma düşmeye görsün
her şey
düşmeye görsün
bağrım
param parça...
ama olsun
olsun
bu yaralı halimle bile
salkım salkım uzayan ışığına tutundum ben senin
ve kapattım cümle aleme kapılarımı
bir sen...bir ben...
şimdi sen söyle bir tanem
hangisi yalan ?
hangisi sevda ?
ve kalbin
hangisinin kollarında ?
Tülay Yurdakul
Sponsorlu Bağlantılar
Karşılıklı aynalarda
çoğalıp gitmeler gibi
kayboluyorum yine anıların arasında...
yüzün sürülüyor aklıma
sonra ellerin
taptaze dokunuşlar
nasılsa
öyle işte
ılık ve yumuşacıklar
hala ...
bak..bak...
bak ve dur şimdi...
aynalar ayrıldığında
şüpheler sırtımda
ve ufukta gün ışığı
salınıyor tek başına
güneş nöbete başlıyor başka bir masalda
bir varmış
bir
yokmuş
bir varmış
bir
sonmuş
sevda ...
o muydu sevincim ?
yıllarca oturduğum hasırda
dokunduğum desenim
o muydu
özlediğim ?
diye tükenmelerim
tükenmek zorunda ..
şimdi acılar
hafiften sıyrılır gibi etimden...
bir umut tutuyor ki
sormayın
al...al ! bütün günler senin olsun
der gibi..
bir düş küçük bi çocuk gibi koşup duruyor içimde
geceye yıldız
gündüze mavi
iliştiriyor beni hesapsızca sevinci..
oysa köşeye diziverdiğim dağları var ömrümün
ve sonra ıslak duyguları ruhumun
siz içimdeki rüzgarın toprağımı estirdiğine
bakmayın
aynalar gibi kırılgan benim soğuğum
ve ben
en içimden
yağmurun çizdiği yol gibi solgun
ve avuç içi çizgileri gibi belirsiz
bir nehirim
gizli gizli akar
denizime ilerlerim...
şimdi belki
ayna ve yollarda
şimdi belki
yalan ve yananlarda
şimdi belki sonlarda
bağrıma düşmeye görsün
her şey
düşmeye görsün
bağrım
param parça...
ama olsun
olsun
bu yaralı halimle bile
salkım salkım uzayan ışığına tutundum ben senin
ve kapattım cümle aleme kapılarımı
bir sen...bir ben...
şimdi sen söyle bir tanem
hangisi yalan ?
hangisi sevda ?
ve kalbin
hangisinin kollarında ?
Tülay Yurdakul

Şiir Nehri -2- [Arşiv]
