Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 639

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.171.442 Cevap: 8.002
ayabakan - avatarı
ayabakan
Ziyaretçi
8 Ekim 2008       Mesaj #6381
ayabakan - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm

Sponsorlu Bağlantılar
Hayatı kucaklayacaksın
kimi zaman.
Bir gözyaşı dökeceksin belki de,
Belki de bir gülücük atacaksın.
Kim olduğunu bileceksin, nerden geldiğini
ve nereye gittiğini...
Yolun belki çukur dolu olacak
ama sen umudunu kaybetmeyeceksin,
Düzlüğe çıkana dek tüm gücünle
"varım" diyeceksin...
Anlamsız gelecek kimi zaman da
herşey sana.
Kucakladığın hayat, gücünü gösterdiğin herşey
Boş bir mezara dönecek,
sahibini bekleyen...
Çukurdan geçilmeyen yolunun sonunda
döneceksin arkana,
Son bir bakacaksın
anana, babana, dostuna, düşmanına,
diyeceksin ki;
ELVEDA
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
8 Ekim 2008       Mesaj #6382
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
Bırak Beni Gideyim

Aldırma göz yaşıma benim biricik kızım;
Sponsorlu Bağlantılar
Bırak beni gideyim ayrılmadığım yere.
Bir gamlı bülbülüm ki yavruma geçmez nazım;
Neden feryad edeyim duyulmadığım yere?...

Madem ki görenlerin ürperdiği yarayım;
Kimden medet umayım,kimden derman arayım?
Bir selamı,çok gören semte neden uğrayım?
Girmem sevilmediğim,sayılmadığım yere...

Beni aldatan benim;eşim,dostum bigünah.
Ne gafil serseriyim,bin kere,eyvah!eyvah!
Mecnun etsin de beni,mecbur etmesin ALLAH;
Dönmem insan yerine koyulmadığım yere...

Cemal Safi
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6383
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
BEN YAZMADIM

Sabahın uyku mahmurluğu.
Yokluğunu unutmuş yüreğim.
Susamlı simit bir dilim peynir.
Burnumda taze çay kokusu.
Geldinmi yoksa gelip gittinmi.
Sessizce hayalime .
Karaltınamıydı koşmalarım.
Elimde bir bardak demli çay.
Hala kahvaltı yapmaktayım.

Bu son sancısıydı ayrılığın.
Hasretin süzülmüş tortusuydu arta kalan.
Mavi kapaklı baş ucu kitabimdan.
Sarımtırak anılar saçılırkan.
Silmedim saygımdan.
Kırk gündüze adadığım sevdayı.
Dün gece berdel ettim acımadım.
Azrail çaldı baykuş söyledi şarkımızı.
Bir kez ritim tutmadım sessizce ağladım.
Belkide.
Bu güz masalında kahraman sen.
Ben sadece figüranım.
Ve sadece sustum anladım.
Ama inanki bu kaderi ben yazmadım.
Alıntı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6384
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutlu Yıllar

Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya.
Rengârenk batan günü al karşına.
Bir renk, de kendinden kat.
Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak.
Kapat gözlerini bir hikâye yarat.
Vazgeçme hissedilir biraz, da sıcaklığını kat.
Kalbinde, ki elleri bırakma sıkıca tut.
Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt.
Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama.
Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver.
Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana.
Mutlu yıllar, mutlu yıllar sana.......

Derin Öger
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6385
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
RÜYA BİLE OLSA

Sana uyandım yine bu gün.
Gözümü açtığımda karşımda.
Hayalin vardı yatağımın bir ucunda.
Öyle masum öyle içten halin vardı.
Oysa ne çok tutmak istedim ellerini.
Ne çok sarılmak istedim hayaline.
Tutamadım yaklaşamadım yanına.
Hayalin öyle karşımda dikili durunca.
Ben ne kadar bakarsam sana.
O kadar kaybolacaktın yanımdan.
Sesin çıksın istedim bir tek kelime.
Belki bu yüzden git diyemedim sana.
Oysa bakıyorumda özlemin ağır basmış.
Dokunmak isterken bile dokunamamışım.
O yüzden ellerim kanamış ellerim ağlamış.
Kime yada neye isyan bu bilemiyorum.
Ellerin yok yüzün yok tenin yok bedenin yok.
Ama ben seni yoklar arasında yaşatıyorum.
Aslında olamadığın kadar oluyorsun yanımda.
Ben o hayalini bile seviyorum hep yüreğimde.

Hasan cengiz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6386
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alışkanlık

Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim...
Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır...
Fakat şimdi sana alışıyorum...
Alıştıkça özlemim artıyor, daha yoğunlaşıyor.
Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum...
Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini
daha değerlisini verememekten korkuyorum...
Bir gün ansızın ölmekten ve seni, bana olan alışkanlığınla
yapayalnız bırakmaktan korkuyorum...

Oysaki her zaman ve günün her saatinde
yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan
pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı...
Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp
emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni...
Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz.
Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı, yarısı benim...
"Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün...
Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin,
o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla,
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden!

İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum...
Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum.
Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu
kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum.

Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim
senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor...
Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım.
Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa
seni görecekler içimde...
Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz.
İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan.
Her yerde iki olduğumuz için
bir bütün haline geliyoruz durmadan...

Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni...
Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden...
Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor...
Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri...
Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum...
Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık...

Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz....
Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum...
Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun.
Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir gün bulutların üstünde...
Uzun süren bir baygınlık sonrasının
o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim...
Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman
seninle vardığım yüksekliğe erişemez...

Açılmış bütün kuyuların derinliği
içimde seni bulduğum yer kadar derin değil...
Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi.
Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz.
Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde.
Özlem, kıskançlık, arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu.
Alev almayan bir yerimiz kalmadı.
Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor.
Hiç bir su, bu ateşi söndüremez artık.
Nehirle, denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum.
Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
Önce bakışlarımız alıştı birbirine, sonra parmak uçlarımız...
Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak!
En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle...
Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır.
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık...



Ümit Yaşar OĞUZCAN
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6387
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
GÖLGESİNDEYİM GENÇLİĞİMİN

Gölgesindeyim gençliğimin.
İçine dökülmeye hazır gözyaşları.
Yıllar önceki gençlik hayallerim.
Yorulmuşum.
Kalbim karlı yüce kazdağlarında.
Beyaz kardelenlerle çiçeklenmiş.
Rüzgarlar kederime eş.
Meltemler esiyor gençlik bahçemde.
Özledikce yüreğimdeki yanık iz.
Sen beni ben seni seven kadın.
Duygularım gizlenmiş gökyüzü kendime dar.
Eksildikce yoruluyorum kendim olmaktan.
Önemi yok yaşın öğrenmişsen susmayı.
Kılınçla parçalanmış gibi yüzün coğrafyası.
Yaşlısın.
Ne kötü beni bağlayan seslerin eksilmesi.
Kollektif yaşamlarda paslanan günahlar.
Hayatımda geç kaldım kendime yabancı.
Vurgunlarda yüreğim.
Yüreğimin son arzuları ellerinde.
Beyaz bece elbisesi ile geldim sana.
Yine anlatamadım yıllar sonra.
Sustum.
Ne gerek var söze.Seni anlatamadıktan sonra.
Sustum yine.
Gölgesinde kalmışım gençliğimin.

Hasan cengiz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6388
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Rüzgar

siir10181 1

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim.

Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir,
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir.



Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür.

Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir.



Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler..
Toz toprak gözlerine gitmiştir.

Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür,
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir.



Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Soraydım söylerdi herhalde.
Soramadım.



Cahit KÜLEBI
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6389
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
GÖREBİLSEYDİN

Düşünürsen eğer.
Yalnızlığımın resmini.
Görebilseydi gözlerin.
Çaresiz ne yaptığımı.
Söz verdiysem bir kere.
Unutmayacağım diye.
Unutamayacağımdandır.

Görebilseydin keşke.
Tahta masamda yemeğimi yerken.
İki bardak ikide tabak koyduğumu.
Karşımda duran sandalyenın.
Boş kaldığını.

Çay içiyrsam iki kişilik içiyorum.
Çınlıyorsa kulaklarım senin içindir.
Ağlıyorsam şiirlerimde sakın şaşırma.
Çiçek ekiyorsam saksılara ikimiz içindir.

Kanatlanıyorsa yüreğim.
İki yürek uçuyorsa renklerden zamana.
Sevmeyi vefa diye bildiğimdendir.
Gülleri gözbebeğimin kelebekleri yapıyorsam.
Bulutları hasretimin şımarık çocukları.
Lafımı olur acıların lafımı olur sensizliğin.
Yağmurları sen diye ıslanıyorsam eğer.
İki kişilik yaşıyorsam sevdaları.
Biri elbet bizim içindi görebilseydin..

Hasan cengiz.
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
9 Ekim 2008       Mesaj #6390
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Gece



Gece...
Saçların misali,
Sonsuz güzel,
Aşk tek hece,
Acısı ölümden beter.

Gece...
Gözlerin misali,
Buğulu,puslu,
Ömür çok görünsede,
Sonu,gönüller yaslı.

Gece...
Ruhum misali,
Karanlık,belirsiz,
Tek yıldızım,sineme,
Korkma bırak,kendini.

Gece...
Sözlerim misali,
Anlamsız,karanlık,
Sen yanıma gelde,
Ruhum ol,kurtar beni.

Metin Çalışkan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya