Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 312

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.368 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3111
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bu şehirde sığınağım olur musun desem sana
Yoksa bakıp dursam mı öylece gözlerine
Sponsorlu Bağlantılar
Söz etsek acıdan, hüzünden ve senden
Güneşe karşı tutsam ellerinden


Serçe kanatlarında taşısak mı sevdaları
Yoksa orkidelerimi bitirsem avuçlarında
Her sabah taksam sana zümrütten küpeler
Seni düşlemek bile her şeye değer


Kuytularımızda saklasak mı baharı desem
Yoksa konuşmadan sussak mı öyle
Bölsek zamanı kuşluk vakti bir yerinden
Her gece düşersin yüreğime en derinden

SİNAN GEDİK

Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3112
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Zamanın Getirdikleri1

Sponsorlu Bağlantılar


Dünyaya yerleşiyor zaman
İnsanların yaşmının devamı için
Sorumsuz bir kişimi? ola bilir
Kırılmış, parçalanmış bir ayna
Oysa yirminci yüz yılın son yirmi yılı
Her geçen gün ilimi ile ilerliyor
Yıpranıyor bilimin, fiziğin ötesinde san ki
Yaşam kelimesi gibi özgür
Dalgalanan denizin kumu gibi esinti
Gıtarların her teli gibi vurulduğunda,
Bir göz atıldığında etrafa siyah.
Zaman;Kır çiçeğinin koparılıp solduğu gibi;
Yirmi birinci asır korkutur bazen
Kimisi doğuda ilimin erişemediği yerde yaşıyor
Sahici dağa biliminin aydınlığından habersiz
Batılı pek aldırmıyor, şöhretiyle yaşıyor
Doğlu, karadenizli can çekişiyor
kalem tuta bilmaek için
Pudralı yüzler, boyalı dudallar tiskindir beni
Bu yüzdendir bir ayna daha kırıldı dün sabah
Anaların saçları süpürge oldu
Sonra zamana bırakıp sustu, sustu
Akşamlra, sabahlara kadar
Hüzünle çalışıyor bir male,
Zaman katı, gadar
Sevgilileri ayırıp yollara düşüren
Boğuktu sabahları bir horuz sesi
Zaman ağlıyor san ki acılar üst, üste kondukca
Bir bağrışla dünyası yıkılan aşıklar gibi,
Ödüç veriyor zaman gülücükleri
Neden anlıyayım- kaç yıl geçti-







Hürmüz Demir Söğü

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3113
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sadece Gözlerin Değil

Çengelli iğnelerle bir yakaya tutturulmuş
Kurumuş bir çiçek yaprağına benzeyen
Gözlerine ısrarımız yok bundan böyle
Çünkü gözlerin değil artık
Yüreğimizi bezeyen

Ürkek bir edayla kulağımızda çınlayan
Sabah mahmuru günaydınlara razıyız
Razıyız ağır aksak gülümseyişlere
Ve elektronik gamze imzalarına

Musluklar sökülmüş çeşmemizden
Kör tıpalar yürek sularına set
Burası çünkü, çünkü burası
Çoktandır sevdaların kutsanmadığı
Bir memleket

Gitmen ya da bir daha hiç gelmemen
Bilmen kapılardan dönüşlerin anlamını
Yahut hiç bilmemen
Sonuçta değişen bir şey yok
Yahut hiçbir şey kalmadı değişmeyen

Her sevda masalının olmazsa olmazı
Soluğuyla bütün insanlığın soluklandığı
Ay yüzünden gözlere nur pay edilen
Ve cümle yıldızların kıskandığı
Peşinden dev analı dağlara gidilen
Prensesimizsin sen

İşte o yüzden
Sadece gözlerin değil
Yüreğimizi bezeyen



Vahdet Nafiz Aksu
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3114
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Zamanın Getirdikleri 2


Islak kaldırımlar gibi kayar gözler
Zamanı vurgulayıp yaşamı unutmuşum ben
Sevgilim senide unutmak istiyorum,
Düşünüyorum ama! nasıl unutmak
Söz gelimi hızlı oynuyorum raksı
Kadehkeri yuvarlıyorum, sigaraları ardt, arda içiyorum
Her gün bir bitiyor- çoğu zaman-
Alim arıyorum, fizikci arıyorum
Yirminci yüz yılın sonunu düşlüyorum
Doğuyu, kara denizi değiştiriyorum
Asfatlar görüyorum...
Kadınları şalvarda, peçeden arınmış düşünüyorum
Asrın sonunda fayton olmayacağını anlıyorum
Duraklarıteker, teker dolanıyorum
Bilim adamları buluyorum uzmanlaşmış
Boynumdaki anamdan kalma boncukları,
Pembe toz uçup gidiyor,
Bazen hırçınlaşıp çıkarıp bırakıyorum
Koca evrende sırça ben
Yaşamın güzelliklerine atılıyor, bakıyorum
Nedense ben zamanı bir rüzgar sanıyorum.
Nerede sevgilim akşam oluyor,
Ben odamdan içeri girerken
Sen bir alkoolik gibi meyhanedesin
Zamanın minesi akışı değişiyor
-Diyip gülmeye getirdim sözlerimi-
Yıllarımda Avrupayı dolaşmadım
Hep yurdumu tanımaya çalıştım
Avrupa bizim ülkemizden çok ileriymiş
Kitaplarda, dergilerde, gaztelerde okudum.
Hasır koltukta kalmadı asırımızda
Artık kar yağıyor kışın ortası
Soba pek az, Radoyotörler, kılımlar yerini almış.


Asrın sonunda fayton olmayacağını anlıyorum





Hürmüz Demir Söğü
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3115
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Geceyle Gündüz Arasında....

Konuksever akşamlar buldum ikindilerden kaçarak
Hayalime gölgeler vursun istemedim
Gamla kan kardeşi yaptım sevdamı
Besledim hüznümü buruk sevinçlerle
Kimseden bir lütuf beklemedim

Kardeş geceler buldum akşamlardan kaçarak
Her yıldızın boynuna bir hüküm astım
Ve saatler boyu ağlayarak
Senden ve benden uzaklaştım

Isısız şafaklar buldum gecelerden kaçarak
Zifiri karanlıklar yıldızımı boğsun istemedim
Ay ışığı vuslatımı kıskanmaya başladı
Hasetlikti feleğin son ettiği oyun
Üzülmedim

Dost seherler buldum şafaklardan kaçarak
Güneş ufkun koynunda huzursuz ve uykusuz…
Mutsuz gözlere doğmayı dilemekte
Uyanmış derin uykusundan bir kadın
Umut ve özlemle gülümsemekte…


Vahdet Nafiz Aksu
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3116
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Zamanın Getirdikleri 3



Giderek artıyor petrol sorunu
Neden artmasın özentimiz batıya
İlerlemeyi, büyümeyi bende isterim
En tasruflu enerji sorunu;
Ormanlarımız mı! yurduma yayılmış.
Giderek küçülmüyor büyüyor yurdüm
Kahvelerde içiyoruz konyakları
Partilerde ellerinde kumar kağıdı kadınlarımızın
Ben alkool aldım gevezelik yaptım biraz
Herkes bana bakıyor, elalem bana bakıyor
Bana bakıyorlar yada bana öyle geliyor,
Aslında kimin umrunda yirminci asırda
İnsanların yaşntısı bu.
Bacaklarım güzel değil ipincecik,
Aralık penceremden kışın soğukları doldu içeriye
Ürperdim... omuzlarında çökmüştür
Ya ben...koşarak yaklaşıyorum yüz görümlülüğüne
Uzaktan, uzağa tanımadan sözüm verilmiş
Uzaktan uzağa nışnlıyım,
uzaklardan bir resimle tanımaya çlışıtorumSanki on sekizinci asırdan kalma evlilik yapacağım
Oyas bir erkeği ndıran dişiyim ben,
Evet, evet belkide öyleyim
Hiç değilse asırıma uygun olmalıyım
Her neyse...
Kendimi alıştırmalıyım zaman yaklaşıyor
Zamanla asırada alışır doğu.
Gülmüyor ağlıyor sarsılıyorum
Makaj temizliyor ayna karşısında
Bilim adamları araştırıyor, kanserin savaşını.
Soyutlaşmadan, boyutlaşıyor enlemler
Deniz dalgaları karayı dövüyor
Selmı var bana kimden?
Sönen bir ateşi andırdım kıkır, kıkır gülerken.






Hürmüz Demir Söğüt
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3117
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yıllanan yılların gerisinde kaldım...
Sevdaya uzak düşler kuranların
Yanından uzaklaştım derken,
Bir duvar gibi hep sana çarptım.
İnandığım sevda masallarına
Ayrı bir gerçektin sen.
Ayrı bir öngörülebilir bahaneydin ayrılığa...
Yazık...
İçimde yaşayamayacağın kadar
Soluksuz kalmışsın...

Yüreğimin verdiği oksijeni
Reddeden bir ölümlü için,
Kaçınılmazdır kendi haline bırakılmalar...

Kalbimle başlayıp,
Mantığımla bitirdiğim,
Ama yinede
Tükenmeden umut biriktirdiğim şeydi,
Aşkın tanımlaması bende.
O beni tanımlamadı,
Tanımlamaya değer görmedi belkide.
Ben aşka birşey veremedim ki,
Aşk bana bir hayat vaad etsin...

Şimdi seni soluğunla soluksuz bırakıyorum...
Yine yarım kaldım,
Yine tamamlanamadı aşka dair yazdıklarım.

Düşün,
Ne için nelerden vazgeçtin,
Soluğun olmaya gelmiştim,
Soluğumu kestin!



Aşkın kör gözlerine : Çekmeyecek ellerini güneşten ayaklar ve kırmızıdan utanmayacak aşk, istediği kadar karartsınlar...



Elif SEZGİN

Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3118
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Aydınlık Neyin Oluyor?



aydınlık neyin oluyor senin
gökyüzü akraban filan mı
beni bulur bulmaz gözlerin
şimşek çakıyorum yalan mı
yüzünde yalazını gezdirdiğin
saçlarından tutuşmuş orman mı
akla ziyan bir şey elektriğin

ayışığı mavisi dudaklarından mı
o ışık zenginliği mi giyindiğin
uzay tozları mı yıldızlardan mı




Atilla İLHAN

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3119
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Alacak Yol kenarlarındaki

yağmur mazgallarını

kumbara sanıp

harclıgımı atardım

bu yüzden en cok

denizden alacaklıyım....
Sunay Akın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2007       Mesaj #3120
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bütün mevsimlerde şiirin yağıyor üzerime



ağustos erken geldi bu sene
bahara uğramadan
meyvesini verdi incir ağaçları
dalları yorgun
düşüyor yaprağından güneş damlacıkları

günlerden şiir
ayazı çıkarıp yeşili giymiş
yüreğin kurak bozkırları


kırlangıç erken kondu bu sene
düşürdü dalından bir bir baykuşları
yokluk biçilmiş çoktan
tutunuyor mahsule
toprağın doğum sancıları

günlerden şiir
kalemle sürülmüş
yüreğin sulak tarlaları


türkü erken alev aldı bu sene
kopardı bilekten
soğuk paslı prangaları
emek büyüdü ninnide
terle sulandı
emzikte gül goncaları

günlerden şiir
çamura bulanmış
ülkemin umut eken çocukları


gece erken yağdı bu sene
karanlık sildi
çizdiğim bütün haritaları
çiy damladı yeşile
sel sandık
düşürdük dile zamansız ağıtları

derken
sabahı müjdeledi
bir çocuğun uyanışları

ben geldim
bir kalem bir kağıt
çiz şimdi
bütün aydınlıkları...



Ferhat Gülsün

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya