Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 377

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.650 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3761
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
Sponsorlu Bağlantılar
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.

Benim güzelim,
benim ceylan bakışlım,
benim kafamın ateşi,
yüreğimdeki.
Mümkün mü u anda rüzgar olmak, kuş olmak,
şu anda üç dört portakal almak, getirmek sana,
sana tuzlu badem,
kabakçekirdeği.

Şu anda hiçbir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzağım ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

Hayır, güzelim,
hayır, ceylan bakışlım,
hayır, kafamın ateşi, hayır,
hayır, yüreğimdeki.
Şu anda mümkün en güzel olan tek bir şey vardır:
Yanarak sevmek seni.
A.Kadir
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3762
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yollar boyu içimde izlerin
Taşlardan örülü hüznün urbasını giydim
Sponsorlu Bağlantılar
Uzaklaştıkça yakınlaştı yalnızlıklar

Dün gece bir düş gördüm
Sarmaşıklar şehrinde
Üzerimde en sevdiğim elbise
Hüznün rengi saçlarıma bulanmış
Sarılar giydirmiş geceye
Ne gariptir
Sen yoksun
Gözlerim yollarda
Kokun burnumda
Bir sızı inceliğinde
Gölgen göründü şimdi bulutlar içinde
Koştum koştum
Tam değecekken yüzüne
Yok oldu aksin gecede

Mor çiçekli entarisini giymiş bir uçurumun
Kıyısındayım şimdi
Bak
Yine göründü aksin denizin yüzeyinde
Sesleniyorum
Dalgaların çığlıklarında kayboluyor sesim
Korkular içindeyim terler içinde
Neden dokunamıyorum tenine

Koşuyorum
Adımlarım geriye gidiyor binlerce
Bağırıyorum
Çığlıklarım sessizlik
Yakalayamıyorum gölgeleri
Yıkılıyorum yerlere

Ağlıyorum
Gözyaşlarım denizden de büyük
Gözyaşlarıma dayanamazdın sen
Koşar gelirdin sevdiğim
Nerdesin
Hangi hayatın içinde uyuyor kalbin
Sana hasret canım
Sana hasret ömrüm
Gel gel gel
Gel kurtar zifiri yalnızlıklardan
Gel kurtar uçurumun kıyısından

Bir çocuk açlığıyla muhtacım sevgine
Sensiz çölleşir yüreğim
Ruhum vazgeçer gökyüzünden
Gel yaralım
Gel sevdalım
Gel yoksa
Öleceğim....



seval durun

blueeyez - avatarı
blueeyez
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3763
blueeyez - avatarı
Ziyaretçi
SEVEREK AYRILANLAR

Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Severek ayrılanlar yaşarlar pişmanlığı
Çok uzak şehirlerde aynı çarpar iki yürek
Çok uzak bir şehirde beklendiğini bilerek

Gün gelir için yanar elin gider mektuplara
Gün gelir beni ararsın gözün dalar uzaklara
Yaz gelir sıcak olur akşam sahil yollarında
Her adımda beni anarsın gözün dalar ufuklara

Rüzgar aşkımı kucağına alsa
Dağları tepeleri aşsa
Saçlarına ulaşsa

Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Sen benim eş ruhumsun
Unutmuş olsan hissederdim
Unutmuş olsan yanımda durmazdı
her sabah hayalin
Seni görmek için geri geldim
Sen gideli çok olmuş
Nereye gidersen git
Çantanda bir resmim
Aklında gülüşüm olsun
Beni seni gerçekten sevdim
Bitmez demiştim bitmedim.

ERHAN GÜLERYÜZ
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3764
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Acılı Gecenin Bitiminde
Yaşadığımı işitmek istiyorum
Bir ses uzaktan yakından ya da içimden
Düşen yaprak örneğin
Kağıt hışırtısı olsun
Ya da eski tahtaları içten kemiren bir kurdun çıtırtısı
Bir inilti derinden
Damlayan su
Bir elektrik düğmesi çıt diye
Çok uzaklardan yankılanan duyulur duyulmaz
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ses
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı görmek istiyorum
Bir ışık uzaktan yakından ya da içimden
Sesindeki pırıltıya
Gözündeki ışıltıya benzer
Bir kibrit çakımı
Bir yanıp sönse yeter
Sabahın yağan toz mavisi göğsünde çıplak
Ya da gün batımı pembesi dudak
Bir yıldırım hızında çizilsin
Bir şimşekçe yazılsın karanlığım
Bir fener ki uzaklığı bilinmeyen
Bir yıldız parlayıp sönen
Dişlerinin aydınlığını
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ışık


Aziz Nesin
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3765
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ey yağmur!
Bütün yalnızlık şiirlerim,
Senden ilham alır.
Yaz yağmuruysa yağan,
Şiir yarım kalır...


ferhat kızılırmak
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3766
jöly - avatarı
Ziyaretçi
ÇOCUKLUK
Çocukken arasıra
Kurtarırdı bir tanrı beni
İnsanların bağırışlarından ve sopalarından;
Masum rahat, oynardım o zaman
Çiçekleri ile korunun
Ve göklerin meltemleri
Oynardı benimle
Tıpkı sana doğru
Narin kollarını açan
Bitkilerin kalplerine
Sevinçler saçtığın gibi

Friedrich Hölderlin

*************************************************************************** *******

İNSANLARIN RAĞBETİ
Sevdiğim gündenberi en güzel bir hayatla
Dolan kalbim ilahi bir varlık olmadı mı?
Neden beni daha çok dinlerdiniz vaktiyle?
Ben ki o zaman daha kibirli, daha kaba,
Ağız kalabalığı yapan boş bir adamdım...
Ah! insanlar pazarda para edene koşar,
Uşak ruh saygı duyar ancak heybete karşı;
Ve ilahi olana bizzat ondan olanlar.
Yalnız ondan olanlar imanla inanırlar.

Friedrich Hölderlin

*************************************************************************** ***********

HAYATIN ÇAĞLARI
Fırat kıyısındaki şehirler!
Palmir'in yolları!
Ve ey çölün ovalarındaki sütun ormanları,
Ne oldunuz?
Siz ki aşıyordunuz hudutlarını
Bütün yaşıyanların,
Fakat göklerin estirdiği yeller
Ve yaktıkları ateş
Aldı başınızdan taçlarınızı;
Bense şimdi
Bulutlar altında oturmaktayım,
Her birinde bir huzur olan bulutların,
Karacaların dolaştığı kırlarda
Göğe doğru yükselen nefeslerin.
Ölü ve yabancı görünüyor gözüme
Ruhları o eski mesutların

Friedrich Hölderlin

scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3767
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Akşam Güneşi

Hayatım temsili bir yenilgi gösterisidir
Okulu seven çocuklara bıkkınlık getiren
Yağmurda yalnız kalır, seyircisi yoktur
Onun için yaşamak alelade bir lükstür

Rüzgara karşı kalem oynatır hayatım
Damla damla büyür beyninde bir gül
Bir şiirdir ve hiç de kötü değildir
Dizeleri birbirine iteleyerek geçer

Sararmış bir devrimci fotoğrafıdır hayatım
Genelevi bulamayan yeniyetmeye benzer
Yalnızlığı yalnızlıktır ve çok sıradandır
Her hafta sonu annesini görmeye gider

Kartpostal görüntüleri ile intihar eder
Donar kalır bir aynada eli yüzü çıplak
Altıncı filo gibi bir şeydir, isyanlar bastırır
Yasaktır elini koynuna sokmak yasaktır

Sonuçta bir hayattır,naftalinler kullanır
Parası çıkmazsa gider sakal bıyık bırakır
Sevgilisi yoktur ve artık sevgisi de yoktur
Radyoda söylenmeyen bir ölüm sessizce kepenklerini kapatır...


NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3768
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Sevmeyi bilmeyen ne anlasın


Gül yüzlerde solmuş güller açmaz oldu söyle
Niçin garip aşıklar düşmüş sefil yüreklerde
Sevda bağlarında bülbül feryat eder güle
Aşık şem a yanar sevmeyi bilmeyene

Kaç aşık bir maşuk uğruna düştü çöllere
Umut besledi benim gibi kuru bir gülde
Aşık olanın derdi vuslat bulmaktır sevgiliye
Naz eder sevmeyi bilmeyen merhametsiz zalimce

Kim var benim gibi derde düş olup aşka yanan
Bir hayale uğrunda koşan varmı benim gibi yorulmadan
Aşk ehlinden olup ölümü bekleyen aşkı tatmadan
Varmıdır benim gibi Firavun yürekliye aşk ilan eden

Zaman nedir sevmeyi bilmeyene aşk hikayedir
Çile dost olur şem a yanan aşığa şerbettir
Zehir aşık olan için bir tebessüm ilk bahardır
Sevmeyi bilmeyen ne anlasın aşk sevgi nedir

Yılmaz Öztürk
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3769
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi


Gecede ayaklarım ağır kurşun mafsallarım
Yürüyorum bir dağ yolunda ateşe dönük
Biraz yaklaşır mısın kır çiçeğim öksüz papatyam
Silahsızım çevrilmişim yalnız sana anlatacağım
İşte ateşledim cigaramı bir soluk aldım
Tütün bastım yarama tuz koydum çaresiz
Oysa damarlarım vuruyor dağ başlarına
Eritiyor karanlığı ilkin gözlerin sonra dudakların
Yanan cigaramın dumanında görüyorum seni
Hep onsekiz Ağustos hep kızgın bir bakır
Sonra bir Akdeniz sabahı aydınlık yüzün

Rüzgarlı bir denizle kolkola kıyıda sen
Kırık bir aynanın parçalarında sen
İlkin saçlarını görüyorum tanıyamıyorum
Sonra yüzünü dönüyorsun biraz Temmuz güneşi
Öyle bir siluetin olmalı rüzgarda biraz sarı
Tek tek ufak ufak çizgiler kağıtta

Eğilirim suya yaprakların arasından bakarım
Yüzünün bir yanı başlar konuşmaya
Omuzumu sarsıyor anılar yürüyelim biraz
Kolay mı çılgınlıklara yürek tutmak
Biraz zehir sert içki sonra bir yudum soda
Bir soluk bir soluk daha tut beni düşeceğim
Yaklaştırıyor uzaklardan gelen bir türkü
Önce seni sonra bir kenar mahalleyi
İki saattir karamsarım ayakta duramıyorum
Dolduracağım sabaha yaklaşırken dağ başında
Mavi bir demir kadar sert olacağım

Ömer Faruk Toprak
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
24 Mayıs 2007       Mesaj #3770
jöly - avatarı
Ziyaretçi
VENI, VIDI, VIXI
Değil mi ki o derin acılarımla şimdi
Buna destek olacak tek bir kolda yoksunum
Ve çocuklara bile zorlukla gülüyorum
Ve açmıyor içimi çiçekler renkleriyle
Anlamalıyım artık : yaşadın yeterince!

Değil mi ki ilkbahar kuşatınca her yanı
Doğayı şenlik yerine çevirdiğinde tanrı
Bu görkemli sevdaya aşksız bakıyorum
Değil mi ki gün-gece ışıktan kaçıyorum
Duyarak o en gizli kederi herşeydeki

Değil mi ki ruhumda umudum yenik düştü
Değil mi ki bu güller, kokular mevsiminde
Sevgili kızım benim, içimde, ta derinde
Yalnız senin yattığın karanlığa özlem var
Madem ki öldü kalbim, yaşadım yeterince!

Yeryüzünde yükümü tek bir gün reddetmedim
Arığım işte orda, burda başak demektim
Yumuşadım gitgide, yaşama gülümsedim
Ve yaşamın o büyük, dipsiz gizi dışında
Dimdik durdum ayakta, kimseye eğilmedim

En iyisiyle yaptım yapabildiklerimi
Ne çok uykusuz kaldım, ne çok hizmet götürdüm!
Sonra acılarıma güldüklerini gördüm
Nefretlerine hedef seçildikçe üzüldüm
Anarak çalışıp çektiklerimi

Tek kuşun uçmadığı şu dünya sürgününde
Öyle bezgin, ışıksız, ellerimin üstünde
Diğer tüm kölelerin alayları içinde
Taşıdım ağlamadan al kanlara bulanıp
Koparılmaz zincirden payıma ne düştüyse

Şimdi bakışlarımın ancak yarısı bende
Ötesi darmadağın acılı gömütlerde
Dönüp de baktığım yok çağıran olsa bile
Sersemlik ve sıkıntı yüklü bir uykusuzum
Hiç gözünü kırpmadan kalkmış şafaktan önce

Miskin karanlığımın orta yerinde şimdi
Yanıt vermeye bile gönül indirmiyorum
Canımı sıkıp duran o en günücü ağza
Ulu Tanrım gecenin kapısını aç bana
Ki çekilip gideyim, dönmeyeyim bir daha!


Victor Hugo

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya