Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 397

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.530 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
13 Haziran 2007       Mesaj #3961
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ve...bir daha söyle

Sponsorlu Bağlantılar

Sevgi mi istiyorsun
Kolay
Anlat gönlüne
Ben sevgi istiyorum
Emir ver gözlerine
Ben sevgi istiyorum
Kazı belleğine
Ben sevgi istiyorum
İlle de sevgi diyorsan
Benliğine dön iste
Sana itaat edecektir
Ve… bir daha söyle hepsine
Ben sevgi istiyorum…


haluk kalkay

CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
13 Haziran 2007       Mesaj #3962
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Armağan.Ben ve Kuşlar...

Sponsorlu Bağlantılar
Tanıdık bir deniz aramızdaki tuz, öfke, yağmur ve ateş
Fırtına yüklü gemilerin gidip gidip geldiği
Mor kanatlı kuş o, aramızdaki
Omuz başımızda durmadan öten
Bir kanadı aykırı mavilerde uçurum
Bir kanadı uçuk düşler ülkesi
Git işine Armağan şiir yazdırma bana
Girme bir bıçak gibi en kalabalık yerlerimde kanayan yalnızlığıma ...
-II-
Gündür, ağır çeker yaşamak bile
Kirpiğinden ateş damlar tutamam
İçin tuzlarda yıkar birikenleri
Hayatın kıyısı bu, bilirim bırakamam

Bak yine o ıslak kuş
Çığlıklara vurmuş yokuşlarını
Hangi yanı sustuğunun kapımı çalan bu kış
Konuştuğun, ölümün hangi serseri yanı

Yapma be Armağan
En aptal yalnızlık ölüm olmalı

Öyle durduğu yerde eskimemeli keder
Çiçek gibi çiçekler açmalı içimizde ipek gibi yağmurlar
Aşk gibi aşklar, yaşayan ve yaşanacak olan
İşimiz kolay değil Armağan
-III-

Direnmek bu, unutmamak azalmamak kendine ve insana
Paslı sürgü, demir kapı ve ısırgan otları arasında
Sığınmadan tenhalığa çoğalmaktır ağlamak bile belki
Ama senden olana
-IV-
Yeniyetme ürkülerdi cop yemek, sakat kalmak
Çocuk doğuramamak
Korkmazdık konudan komşudan dul kadın olmaktan

Şaşırma ve acı çekme ne olur
Anneni düşün, ya da benim annemi
Toprağın ve karın sessizliğini ve hâlâ ekin demetlerini
Doksan dokuzluk tespih sabrıyla çeken
Kırk olmadan yetmişini gösteren kadın çizgilerini
-V-
Kırgınsın biliyorum öfkelisin,
En çok da karanlığa karışan çoban yıldızlarına
Kopan kıyamet değil ki canım, bilirsin o şarkıyı
“Denizler durulmaz dalgalanmadan”

Yaralarım inançlarımdan değil
Gemisi kolayca yara alandan
Bana düşlerden söz etme Armağan
Bu gece uyuyamam
-VI-
Ne çok yıl be Armağan
Ne çok kırımsa
Her yenilgi bedenimize vurulan zincir
Beynimizde kırılan halka acılar
İki uçurum arası büyüyen çiçek ve sevinç
Gece yarısı birlikte pişirilen kurufasulye tadı

Zaman zaman kıyılar düşse de intihara
Borçlar ve alacaklar hâlâ eşit hayata

Bir tek şuna şaşıyorum
Hayatımız neden bu kadar kısa?
-VII-
Belki de kesişen sonsuz erimli iki aykırı çizgi
Belki çok daha derin bir düşün izi o aşina deniz aramızdaki

Tuz, fırtına, yangın ve kavga ve o bitmeyen sevda
Üstelik bunca gece varken daha sabaha
Bin direkli gemilerin gidip gidip geldiği

-VIII-
Keşke sana al kanatlı kuşlarla
Kehribar ve ipek yüklü atlastan uçuşlarla gelebilseydim
Keşke sana bilmediğin sevinçler
Gül iklimi erinçler verebilseydim
Getirdiğim sadece bu kır çiçeği
ıslak kanatlarımla iyi sakla
-IX-
Canım
Bu gece unut yalnızlığını
Beynimizin en eski yalanını

Haklısın bu saatlerde gece bizden kocaman
Ama söz sabahın ilk ışıklarından
Çiçekli bir şal dokuyacağım sana

Hadi
Sokulup yüreğimin kuytularına
Uyu şimdi usulca...

Ayten Mutlu...


SAGOPATÖR - avatarı
SAGOPATÖR
Ziyaretçi
13 Haziran 2007       Mesaj #3963
SAGOPATÖR - avatarı
Ziyaretçi
ELLERİNİZE VE YALANA DAİR

Bütün taşlar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli,
bütün yük hayvanları gibi battal, ağır
ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz.

Arılar gibi hünerli, hafif,
sütlü memeler gibi yüklü,
tabiat gibi cesur
ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizliyen elleriniz.

Bu dünya öküzün boynuzunda değil,
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.

Ve insanlar, ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi,
halbuki açsınız,
etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız.
Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.

İnsanlar, ah, benim insanlarım,
hele Asya'dakiler, Afrika'dakiler,
Yakın Doğu, Orta Doğu, Pasifik adaları
ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz.

İnsanlarım, ah, benim insanlarım,
Avrupalım, Amerikalım benim,
uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi,
ellerin gibi tez kandırılır,
kolay atlatılırsın...


İnsanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
söz yalan söylüyorsa,
renk yalan söylüyorsa,
ses yalan söylüyorsa,
ellerinizden geçinen
ve ellerinizden başka her şey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir
NAZIM HİKMET'TENMsn Happy




Son düzenleyen SAGOPATÖR; 13 Haziran 2007 09:33 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
13 Haziran 2007       Mesaj #3964
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Arar Oldum

Genç yaşımda girmiştim bu karanlık yollara
Bir kaç yılın içinde dünümü arattılar!
Karanlıklar içinde gözüm dalarken yola
Dört duvarın dibinde önümü arattılar!

Dönüp baktım maziye halime gülüyordum
Düşünüp o günleri deli miydim diyordum
Yollar kapanmış artık çıkmazda gidiyordum
Şaşırınca yolumu yönümü arattılar!

Nefsine yenilince dost görünen zalimler
Gözyaşıma ağladı yarınımdaki dünler
Gönlümdeki feryadım mısralarımda inler
Aklıma düştüğü an günümü arattılar!
Günümü arattılar.


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Haziran 2007       Mesaj #3965
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kağşamış, yıkılırdı ahşap duyarlık
Kollar japon, etek jüpon kabarık
Esas çocuk, ince bıyık, haller Halivut
Cumbalar, rumbalar, işler karışık

Demir abim, beton ablam, cephe mozaik
Kim ne bilsin, cicozu yutulmuş mu hiç?
Sarayburnu, Büyük Sünnet (şehzade miyiz?)
Cümle yoksul İstanbul, Parkta taşınmış

Yaz günleri, mehtaplar, kürek şıpırtıları
Sahi, fotoğraflarda diri miyiz biz?
Vapurlar, tramvaylar, yitirdiğimiz giz
aslında kimlik: hem kadim, her arkaik.
Coşkun Yerli
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
14 Haziran 2007       Mesaj #3966
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Gitme Burada Kal


bir başka gülüş var dudağında.

söyledikleri belli.

söyledikleri,söylemese de belli.

"gitme,burada kal"diyor..

gözleriyle konuşuyor,

anlamamak mümkün değil..

gözlerinin anlattıkları anlatılır gibi değil!

"ne güzel gözlerin var"desem diyorum..

söylemeye meydan kalmıyor;

"gitme,burada kal"diyor..

söylemeye de,dinlemeye de alışkın bir hali var.

alışık değilim ya bunlara,

bu hali beni deli ediyor..

gülmenin doruğunu yaşıyorum onunla!

bir şeyler oluşuyor,

bakışlarımız buluşuyor..

her bakış bir dokunuş oluyor,

dokunuşun izi yanaklarımda;rengi kırmızı..

anlaşılmak ne güzel!

verdiğim herşeyi alıyor..

aldığı her şey gözlerinde;adı mutluluk..

sevgi dolu ,sevda dolu bir sesi var..

kulaklarım sesinin peşinde,

sesi içimde,yüreğimde..

ve o tekrar ,tekrar;

"gitme,burada kal" diyor..

ese®tunay


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Haziran 2007       Mesaj #3967
arwen - avatarı
Ziyaretçi
seni bana ekledim


Kendimden çaldım...
Sana ekledim herşeyimi! ! !
Kendimden çıkardım...
Sana getirdim herşeyimi! ! ! ...

Bir zamanlama hatası...,
Bir kaza sırası...
Bir hız hatası...
Kaza sonrası yine 1 ölü-2 yaralı...

Kendimden çaldım...
Sana ekledim...
Yetmedi...
Yetmezdim! ! ! ...

Zamanlama hatası...
Yine bir kaza! ..
Yine camdan çıkan ben! ! ! ...
Yine ölü...ben! ...

Kendimden çalma sınırımı aştım!
Hız hatası! ! ! ...
Alkollüydüm...
Çarptım! ! ! ...
Suç benim! ! !
KAza benim! ! ! ! ! !
Aşk da benim! ! ! ! ! ! !
Sen sadece yoldan geçen bir yaralı! ! ! ...

Ölüyüm ben...
Akıllanmış bir ölü! ...

Ya sen canım! ? ? ?
Sen bu yaranla nereye kadar gidebileceksin! ? ? ? ...
Hoşkal...
Güzel kal...

Suç benim....
İtiraf ediyorum ben! ! ! ...
Suç benim! ! ! ...
Mutlu kal sen...
Sen sadece mutlu kal...
Sar yaralarını...
Ben anlamasam da seni dinlerken...
Bir zamanlama hatası...
Ben çarptım...
Çarptım işte! ! ! ...
Haydi güzel kal küçük sewgilim! ! ! ...
HAydi güzel rüyalara dal! ...

Ben seni sewdim...
Senden kalanları da kendime ekleyip gideceğim...

Senimi bana ekledim...
Hep seweceğim...


aşkın egeli
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Haziran 2007       Mesaj #3968
arwen - avatarı
Ziyaretçi
aşk uzakta


hey sana sesleniyorum
deliler gibi sevdiğim,
kır gönlünün zincirini
yaklaş bana.
söz oldu dudağında,
nâmeler oldu kulağımda.
ama bak yine yoksun yanımda.
ıslak kumlara yazdım adını,
deniz de ise yakamozlar yazdı
aşkımızı.
dağlar ses verdi yankılandı
duymadın mı sevgimi.
oysa saatlerce bağırdım
seni seviyorum diye.
rüzgarlar bile iç çekti
ağaçların arasında,
fırtınalarla.
gök kubbe delindi
yağmurlar gözlerimde,
yaşlarla.
söyle sevdiğim,
yine mi duymadın
tabiat ayaklandı sen uyumakta.
bir uğultu geldi kulağıma,
aşk sana çok uzakta.
ne yapabilirim
peşinden koşmam mı gerek
bu hayatta.
aşk uzakta sen uzaksın bana.
ben de kalırım yalnızlığımla.


menekşe gülay
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
14 Haziran 2007       Mesaj #3969
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Ararım Seni

Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni

Gözyaşlarım kurur yanaklarımda
Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda
Sigaram sabahlar parmaklarımda
Nefes nefes çeker ararım seni

Gölgen düşer sanki hep yollarıma
Adım adım yürür izlerim seni
Bir çılgın özleyiş girer kanıma
Yudum yudum içer ararım seni...


HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
14 Haziran 2007       Mesaj #3970
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
DEPRESYONDAYIM

Elde ne var kuş çoktan uçup gitti uzaklara
Bilmem bir daha geri dönüp gelirmi buralara
Çoktan mevsim hazan olmuş kar düşmüş dallara
İhanetin alası var bir şeyler oldu zamanı sevdalara

İster istemez hal harap olmuş gelmiyor ki dolmuş
Vay benim memleketim meyerse çok şeyler olmuş
Atı alan çoktan sınırı geçmiş yaya ise çoktan yorulmuş
Kulağı duymayan gözü şaşı beş bakan şahıs ise buyurmuş!

Beni sormayın Allah aşkına inan inanma depresyondayım
Adım interpolde aranmakta vesikalık resimle elli milyondayım
Tabipler tablet veriyor bilin ki ben çok derin uykulardayım
Yanıyor içim dumansız ateş küllerim soğumaz alevlerdeyim

Batıdan doğuya güneşi kim doğurur memleket için
Bu zulüm çalıp çırpma bitsin artık söyleyin niçin
Boş konuşma hep peynir gemisi yürümez bunlardan geçin
Kapıları sonuna kadar özgürlük için bırakın inadı açın


SENER KAYA
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya