Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 402

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.220 Cevap: 8.002
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
19 Haziran 2007       Mesaj #4011
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Aşıklar Balosu
Gözlerindeki uçurumdan attım kendimi,
Sponsorlu Bağlantılar
Düştüm, düştüm , derinlerden; derine,
İndim yüreğine,
Vardım en sonunda sevda yerine...

Bir balo başlamış, her seven orda,
Yürek orkestra,
Kan çeker halay,
Tüm bedenler oynar,
Zevkten dir, vayy , vay...

Kötülükler bitmiş,
Duygu; ışıktan,
Ayağın aşmasın,
Bir kez eşikten,
Görürsün ki, geçilmiyor aşıktan...

Güllerden gelinlik,
Sarmaşıktan taç,
Sevdalı bakışlar,
Binbir ışıktan...

Dudaklar arzulu,
Her söz bir şarkı,
Her bakış öykü,
Her gülüş roman,
Offf, amaaaan, aman...

Gönüller dopdolu,
Aşk balosunda,
Kimsenin kimseden,
Yoktur tek farkı...

Eller tivist eder,
Dansta duygular,
Hayatın her rengi,
Bu baloda var...

Ve benim yakamda,
En emsalsiz gül,
Ve yalnız olsam,
O baloda en güzel kadın sen olsan...

Ve ben desem , gülüm,
Ve dese gönlüm,
Bana bu dansı lütfeder misin ?
Ve lütfedip te isterim,
Kıskançlığı bile kıskandırasın...

Söyle lütfeder misin ?
Yine sen mi deyip ,
Balo'yu terkeder misin...

29.04.2004 Taşkışla/Taksim


Bayram Tunca

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4012
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Hangi Ayrılık

Sponsorlu Bağlantılar
Hangi gün karar verdin,
Küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana,
Böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle,
Hangi uçak, hangi tren;
Seni benden götüren,
Beni bir kuş gibi öttüren?

Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
Kırılası belinde?
Hangi rüzgar şarkı söyler,
O ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna,
Tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
En mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam;
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip,
Hangi masaları dağıtsam?

Ben de bu sersem başımı,
Karakolun duvarına vursam!
Kendimi caddeye atıp,
Arabaların altına savursam!.

Hangi tercih beni,
En hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de
Ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem,
Şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri,
Seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki,
Böyle diş ağrısı gibi, durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki
Böyle musluk gibi, içime damlasın?

Hiç sanmam, hasta kalbim,
Bunu bir süre daha kaldıramaz..
Feriştah olsa, böyle
Eli-kolu bağlı, bekleyip duramaz!..

Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder,
Ateşimi söndürmeye?

Olur mu be, olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi;
Buruşturup bir kenara atılır mı?

Vefa bu kadar basit mi?
Alınır mı, satılır mı?

Hangi hırsız çaldı
Seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı,
Bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü,
Yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel,
Çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara,
Seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj,
Böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaatler,
O saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze-eze,
Hangi anası tipli parlak çömeze
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin,
O masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi,
El değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi,
Benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır,
İnsanlara olan inancımı?

Hangi bekçi,
Hangi polis artık zapteder beni?
Ve hangi su bağışlatır,
Hangi musalla temizler seni?

Hangi sevgili var ki
Senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki
Benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki
Böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taşyürek var ki
Benim kadar ağlasın?

Kaynak: Gözleri İntihar Mavi
Yusuf Hayaloğlu

scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4013
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
ACIYI GÖRMEK Mİ İSTİYORSUN? GÖZLERİME BAK

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.

Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? Ve parmakların ince uzun mu?
Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,
Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.
Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,
Sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.
Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim.

Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!
Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku,
Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.

Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık.
Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.
Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü.
Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.
Tek avuntum bu şimdilik.

Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?
Ölüm'müş, terk edilişmiş umurumda değil, gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.
Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,
Benim gibi.

Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.
Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.

Biliyorum beni sevdiğini
Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?
Acı tek taraflı olsaydı,
Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.
Ama yokluk kötü sevdiğim.
Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü.

Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,
Yüzüne hasret kaldığım günlerde
Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.
Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını
Ve eminim ağlayacaksın.
Ağlamak seni ben yapar sevdiğim
Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak.
Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim
Oysa konuşan sendin hep benimle,
Ne martıların vapurlara takılışı,
Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim.
Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim.
Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında.
Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde
Bir gün seninle bir bankta oturup
Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik.

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.
Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
Karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden
Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar tekrar yalvarmalarım.

Seni okyanusların diplerinde
Bir midyenin içinde ki
İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde
Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm?

Dokunamadan tenine,
Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
Seni seviyorum meleğim.

Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.
İnsan yaşamın değerini
Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.
Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.

Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için
İnan bana çok sevdim.

Oysa
Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı
Eğer yanımda olsaydın
Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım..
Şimdi ölüm ne anlam taşıyor?
Yaşamak ne anlam?
Hiç anlayamayacağım
Sensiz bedenim toprağa girmedikçe


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4014
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anladım Aşkın SonunU

İlk önce bakışlarınla tanıştım.
Gözlerindeki parıltıya alıştiı,
ve yalnızlığımı yenmeye çalıştım,
çalistim ama, aramıza koyduğun mesafelere takıldım.

Senin buhranlı gecelerime ışık saçmanı ben mi istedim?
İkide bir karşıma çıkmanı, elimi tutmanı ben mi söyledim?
Yoksa gönlümün her an seni anmasını ben mi arzuladım?
Ben yalnız bir kuru ümide, bir sıcak sevgiye sarılmayı diledim.

Bir hasret ki, günden güne vücudumu sarıyor,
sanki kör testereyle kalbim parçalanıyor.
Umudunu yitirmiş ellerim tutunacak dal arıyor.
İdrak içinde bedenim hakka yöneliyor.

Sende bir yıldız gibi kaymışsın ne çıkar?
Sevginin kaynagi o, sevmemeye imkan mı var?
Sahte sevgilere kanarak kalmışım bizâr...
Yaradana bir gün dönmemeye çare mi var?

Ahmet Arslan
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4015
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Hani bulutlarla bana haber yollayacaktın,
Sen her yağmur damlasına bir kelime yazacak;
bende o damlaları avuçlarıma alıp,
yazdığın mektubu okuyacaktım.
Kokunu çiçeklere iliştirip yollayacaktın hani?
Söz vermiştin...
Bülbüller sözlerini getirecekti bana.

Dalgalar, vurup vurup hasretini solumayacak mıydı?
Yıldızlar, sana giden yolu gösterecek,
mehtap, yolumuzu aydınlatacaktı.
Aşkımıza ondan başka kimse şahit olmayacaktı
Öyle sevecektik ki birbirimizi,
sorgusuz sualsiz girecektik cennete.
Kıskanacaktı nur'umuzu melekler bile...

Şimdi neden solgunsun böyle bir tanem,
Niçin açıp gözlerini ellerimden tutmuyorsun?
Uzat ellerini, al beni de yanına.
Bunca hasret yetmez mi çıkmak için katına,
Yoksa gittin ve unuttun mu beni;
Unuttun mu oralarda?
Göz kırp bana yıldızlardan.
Bir an bile durmam buralarda inan;
Davetini bekliyorum
Çağır geleyim artık,
Çağır meleğim artık...


Y.Bilinmiyor
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4016
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılmayalım
Yağmurla geldin sen, güneşim oldun
Kalbimi çaldın sen, tek eşim oldun
Seninle kaybolan benliğim buldum
Bitmesin bu dostluk, ayrılmayalım

Gönlümde solmuştu, hazan gülleri
Aşılmaz sanırdım, sevda yolları
Seni buldum aştım, karlı dağları
Bitmesin bu dostluk, ayrılmayalım

Yağmurları artık çok seviyorum
Her damlada seni hatırlıyorum
Sırılsıklam olsam, üşümüyorum
Bitmesin bu dostluk, ayrılmayalım


Engin Tunca
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4017
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
O Vakit Erken Gel

Daldığın düşler seni ne zaman yıpratırsa,
Aklına hayal kırıklığı gelip giderse,
Yalnızlık içine kor misali dert olursa,
O vakit erken gel.

Çok düşünüp karar verdiğin anı unutmadan.
Yüreğine kararın tam yattığı dakikadan,
Geç kalmadan ,beni azraile kaptırmadan,
O vakit erken gel.

Sesimi ne zaman özlediğini hissedersen,
Beni ne vakit hatırlayıp,ağlar ,önemsersen,
Gururumu yerlere attığını düşünürsen,
O vakit erken gel.

Yaptığın hataları net hatırlayıp,
Vicdan denilen duyguları atmayıp,
Bana bir özür borçlusun saklamayıp,
O vakit erken gel.

Senin için zehir ettim ömrümü,
Soldurdun baharda açan gülümü,
Yakındır mahşer görürüm yüzünü,
Sen mahşeri beklemeden;
O vakit erken gel.

Gamze Güler
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4018
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
MERHABA !
Merhaba!
Doğan gün
Dal uçları, tomurcuklar
Dağların esen rüzgârı
Sığırcık kuşlarının sevinci bahar
Güneşe koşan çocuklar
Merhaba!



Merhaba!
Sevgi düşüm
Utangaç gülüşüm
İlk yaşam çığlığım
Gelin duvağım
Türkü tadındaki yaşam
Yürekteki sevda, gözlerdeki ışıltı
Dudaktaki şarkı,
Özlemi çekilen yarınlar
İçerdekiler, dışardakiler
Hasreti kanayan dostlar
Merhaba!


Merhaba!
Ağaçta göveren dal
Güllerin güne gülüşü
Yerdeki çiy, gökteki ay
Yağmurun çimlere dökülüşü
Yedi iklim, dört mevsim
Evrenin renk renk cümbüşü
Salkım saçak umut
Merhaba!


Merhaba!
Güneşle beslediğim
Sevgiyle süslediğim
Dostluk diyarı ülkem
Hasretim, Asyam, Anadolum
Yüreğim, sevdam, yeni gelinim
Merhaba!

Nuri CAN
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4019
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bir hasret ki, günden güne vücudumu sarıyor,
sanki kör testereyle kalbim parçalanıyor.
Umudunu yitirmiş ellerim tutunacak dal arıyor.
İdrak içinde bedenim hakka yöneliyor.

Sende bir yıldız gibi kaymışsın ne çıkar?
Sevginin kaynagi o, sevmemeye imkan mı var?
Sahte sevgilere kanarak kalmışım bizâr...
Yaradana bir gün dönmemeye çare mi var?
Ahmet Arslan
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
20 Haziran 2007       Mesaj #4020
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
GÜLE HASRET…
Ey gül! Sen bahar yağmuruna karışan,
Bize diriliş şarabı olan…korkma!
Güneş yakmaz, ay büyüleyemez artık bizi…
Kar kıyamet kopsa da bu şehirde,
Ölmez adam can vermeden…
Bilirsin ya!
Sen gönüllerde açan bir yarasın, her dokunuşta kanayan kutlu bir emanet…
Yürekte taşınan paslı bir hançer, gözyaşlarıyla arınan şehidimden ölüme son davet…
Sen alnı öpülesi topraktan…
Özgürlük gemisini hasrete tutsak bırakan…
Sancak sancak dalgalanan bayrağımın ilahi türküsü…
Sen olmazsan sanki hiç doğmayacak güneş,
Yaşamayacak kırmızı hem onurlu hem de çilekeş…
Düşünsene yüreklere hitap eden ilahi kuvvet!
Asrın çilekeşinin toprağın altında ki hicranını…
Unuttun mu; mabedim önce Allah’a sonra sana emanet.
Hatice Kübra TÜZÜN


Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya