Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 555

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.113 Cevap: 8.002
Fırtına - avatarı
Fırtına
Ziyaretçi
20 Ocak 2008       Mesaj #5541
Fırtına - avatarı
Ziyaretçi
Asıl Eksiklik Eksik Olduğumuzu Düşünmekti

Sponsorlu Bağlantılar
Asıl eksiklik, çareyi baskasında aramaktı.
Hayatın matematigi farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor.
Insan tek basına mutsuzsa baska biriyle de mutlu olamıyor.
Önce yalnızdık??.
9 ay boyunca karanlık bir yerde dısarı çıkmayı bekledik ve dünyaya aglayarak geldik. Pisman gibiydik.
Ya da mecburen gelmis gibi.
Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildigimiz anda,içimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik:Bir yerde bir eksik var.
Korktuk. "Bunun sebebi ne?" diye sorduk kendimize.
Cevabı yapıstırdık: "Demek ki sahip olmadıgımız bir seyler var. O yüzden eksiklik hissediyoruz."
Peki, neye sahip olmamiz gerekiyor?
Çocukken, "yasımız küçük" diye düsündük. Her istedigimizi yapamıyoruz. Kurallar, yasaklar var.
Büyüyünce her sey yoluna girecek.
Büyüdük?Bir sey degismedi. Yine huzursuzduk.
Içimizden bir ses ayni sözcükleri fisildiyordu: "Bir eksik var."
Kafamiz karisti. Nasil kurtulacagiz bu igrenç duygudan? Nasil geçecek bu?
Aklimiza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince geçecek.
Ise girince geçecek. Para kazaninca geçecek. Tatile gidince geçecek.
Okulu bitirdik. Diploma aldık. Ise girdik. Kartvizit aldık. Çalistik. Para kazandik. Tasındık. Araba aldık. Sevistik. Eve esyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik.
Kartviziti degistirdik. Daha çok çalistik. Daha çok para kazandik. Içki içtik.
Ilaç içtik.
Geçmedi. "Bir yerde bir eksik var" hissi, hala orada duruyordu.
Bu sefer de "Sevgilimiz olunca geçecek" dedik.
"Yalnızlıgımız sona erince bu illetten kurtulacagiz."
Beklemeye basladik.
Derken, biri çikti karsımıza. Asık olduk. Ve anında baska biri olduk. Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanlari, kartvizitler, hatta ilaçlar bile böyle hissetmemizi saglamamıstı.
Sevgilimizin gözlerinde, daha önce bize verilmemis kadar büyük sevgi ve hayranlik gördük. Sevgilimizin gözlerinde Tanri' yi gördük. Isıgı gördük. "Tünelin ucundaki ısık bu olmali" diye düsündük "kurtulduk."
Sonra bir gün, daha dün bize deli gibi asık olan insan çekip gidiverdi. Ya da artik eskisi gibi sevmedigini söyledi. Ya da baska birine asık oldugunu söyledi. Ya da daha kötüsü, baska birine asık oldu ama söylemedi.
Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasindan, sevismemesine bahane bulmak zorunda kalmamak için biz uyuduktan sonra yataga gelmesinden anladık, bir terslik oldugunu. Belki de sevmekten vazgeçen veya terk eden sevgilimiz degildi, bizdik. Fark etmez.
Sonuçta ask bitti.
Simdi her yer bombos. Simdi tekrar yalnızız.
Basladigimiz yere döndük.
Yillarca ugrastik, eksigin ne oldugunu bulamadık.
Halbuki her seyi denedik, her yere baktık.
Öyle mi?
Bakmadigimiz bir yer kaldi. Içimize bakmadik.
Eksik parçayi disarda aradik ama içimizde saklı olabilecegini akil etmedik. Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye ugrastık ama kendimizi sevmedik.
Sasıracak bir sey yok, tabi ki sevmedik. Kendimizi sevsek bu kadar kosturur muyduk? Canımız yanmasin diye duvarlarin ardına saklanir miydik? Kendimizi bos sanıp doldurmaya ugrasır mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık?
Asil eksiklik, eksik oldugumuzu düsünmekti. Asıl eksiklik, çareyi baskasinda aramakti. Hayatin matematigi farklı; iki yarimi toplayınca bir etmiyor.
Insan tek basına mutsuzsa baska biriyle de mutlu olamıyor.
"Herkes beni sevsin" diye ugrasınca kimse gerçekten sevmiyor, herkes sevgisine sart koyuyor, sınır koyuyor. Oysa "kendime duydugum sevgi bana yeter" diye düsününce, kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlaniyor. Her sey bir oluyor.
Iste o zaman perde aralaniyor. Acı diniyor.
Iste o zaman baska 'bir' iyle bir araya gelerek, hesabın kitabın, korkunun kayginin hüküm sürdügü sahte bir sevgi yerine, gerçek bir sevgi yaratılabiliyor.

CAN DÜNDAR

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Ocak 2008       Mesaj #5542
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aşka nasılda susamış ruhum
unutmuş kalbim heyecanla atışları
Sponsorlu Bağlantılar
bedenim donuk, tenim hissiz, yüreğim solukmuş
senden önce yaşamamışım sanki hiç
bir geldin dokunuşunla değişiverdi dünyam
kana kana içirdin aşkı elinden şarap gibi
doruğa ulaştım bulutlardayım kuş misali
farkında yaşamak herhalde bu olsa gerek
hayata dört elle sarılmak kucaklamak yeni umutları
gündüzün ışığını, gecenin büyüsünü yakalamak
yıldızlardan dünyaya bakmak gibi bir şeymiş seninle olmak
alınan nefesin bile tadını varmak aşkı solumak her nefeste senle dolmak
seni yaşamak gökkuşağına salıncaklar kurup sallanmak
tatlı bir rüya da bulutlarda dans etmekmiş
seni yaşamak geçmişi unutmak
ruhu huzura vardırmakmış aşk
sonsuzluğa el ele yürümek istiyorum seninle sil baştan…


nurcan bingöl

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
21 Ocak 2008       Mesaj #5543
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Aşk

Hüzün yüklü kadeh kalktı
Aşk; yerle bir...

Kime gitsem kapı duvar
Geceler kör kilit

Bileğimin namlusunda zaman
Gelsen tenimde erir

Tuttukları boynumda
Halka halka gün

Yitik bir çığlık öfkem
Gözyaşım avaz

Sen; beni duymaya uzak
Anlamaya yasaklı
Ben; sen olduğundan beri kayıp

Pişmanlıkları yakalamış dilim
Kin
Defalarca saplı aşka

kırık bir aynada yüzüm

Yumrukladığım göğsümde
Mor acılar adın

Senden yana özgür
Acıya prangalı
Gönül

B i z ; sınırları silinmiş ülke
Aşk; yerle bir...

Arzu Altınçiçek
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
22 Ocak 2008       Mesaj #5544
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Dağ Rüzgarı

kaderde senden ayrı düşmekte varmış
doğrusu bunu hiç düsünmemiştim
seni tanımadan
hele seni böyle deli divane sevmeden önce
yalnızlık güzeldir diyordum
al başını kaç bu şehirden
ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
rüzgarın iyot kokularının karıştığı denizlere git
git gidebildiğin yere diyordum
oysaki senden kaçılmazmış
bilmiyordum!
yine de dayanmaya çalışıyorum işte
bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
gezen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
rüzgar güzel bir koku getirmişse
saçlarını okşayıp getirmiştir diye avunuyorum
yaşamak seninle bir başka zamanı
bir başka zamanda seni yaşamak
herşeyden önce sen
elbette sen
mutlaka sen
ister uzakta ol, ister yanıbaşımda dur
sen ol yeterki bu zaman icinde
ben olmasamda olur
seni bir yumağa sarıyorum yıllardır bitmiyorsun
çaresizliğim gün gibi aşikar
su olup çesmelerde akan güzelliğin
inceliğin ışık ışık yüzüme vuran
sen güneş kadar sıcak
tabiat kadar gerçek
sen bahcelerde cicek actiran
sudan havadan günesten yüce varlık
sen o tek sevgi içimde sen
görebildiğim o tek aydınlık
bir nefeste benim için al
havasızlıktan öldürme beni
bulutlara yildizlara benim için bak
susadım diyorsam bir yudum su işmelisin
ben yorulduysam sen oturmalısın
ellerim sevilmek istiyor
saçlarım okşanmak
dudaklarım öpülmek istiyor
anlamalısın
ağaçların yeşilliği kalmadı, gökyüzünün mavisi yok
kim bu çaresiz adam, bu kıpkırmızı gözler kimin
kaç gecedir uykusu yok
gündüzü yok, gecesi yok, yok, yok
anladım
sensiz yaşamanın dünyada imkani yok
beni bunca saracak ne vardı
kanıma girecek
gözbebeklerime oturacak
bir senfoni gibi kulaklarımdan eksilmeyecek
ne vardı
hiç karşıma çıkmasaydın
bu kör olası gözler görmeseydi seni
ne vardı
güzelliğini hiç bilmeseydim
bir dua gibi bellemeseydim adını
ne vardı bütün gece
gözlerimi tavana dikerek
seni düşünmeseydim...


Ümit Yaşar Oğuzcan
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
22 Ocak 2008       Mesaj #5545
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi

DİKENLERE GİDİYORUM

Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.


Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.


Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.


Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.


Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.


Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.


Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.



Nuri CAN

diabloazul - avatarı
diabloazul
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2008       Mesaj #5546
diabloazul - avatarı
Kayıtlı Üye
Gözlerinde Hüzünle Geldin
Karanlıklar getirmişti seni bana
Gözlerinde hüzünle gelmiştin
Biraz şaşkındın
Hatta içten miydi bilmem ama
Gülümsemiştin.
Hüznüne tutulmuştum gözlerinin
Yaş vardı ama akmıyordu
Işıkları yapayalnızdı
Yıldızlar vardı bebeklerinde
Bir türlü parlamıyordu.
Saçlarını okşamış,
Yanağına dokunmuştum
Çok masumdun, çok tatlıydın
Seni sevmiş
Mutlu olmuştum.
Mutlu etmek istemiştim seni
Gözlerinden hüznü silmek
Yakmak bütün yıldızların ışıklarını,
Bir isteğim seni hep sevmekti
Bir de sevilmek.
Güldüremedim göz bebeklerini
Kirpiklerin kahkaha atamadı
Ne kadar isterdim bilemezsin
Ellerim bir türlü
Saçını okşayarak yatamadı.
Ne çare kader
Gözlerinde hüznünle geldin
Değiştiremedim yazgıyı
Geldiğin gibi
Gözlerinde hüzünle gittin
Hüznünle gittin.
Turgut Uzdu
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
22 Ocak 2008       Mesaj #5547
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
Aşk beklemektir


satırların ulaştı sevgilim
yanlışlıkla dudaklarını da eklemişsin,
konuşuyorlardı
iyi olduğunu söylediler bana
güldüğünü
gülümseyen hüznünü
bir tek sorunun varmış,
o da özlem..

sen üzülme sevgilim
yolların paçasını kısaltıyorum
söküklerini dikiyorum
ütüsünü de sürünce üstüne,
tez elden yüreğindeyim

sende biliyorsun ki
aşk sabır
aşk umut
aşk beklemek
beklemeye değdiğini bilerek..

pelin onay


Gizli öznesin sen yüreğimde
imla kurallarını aşar bu sevda..seni sevdikçe..


gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
“seni seviyorum”
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde tutuyorum

noktaları kaldırdım
sana uzanan her kelimeyi,
virgüllerle uzatıyorum
yan yana oldukça çoğalacak,
dolaylı tümleçlerimiz
biriktirdiğim bütün belirtili sıfat tamlamalarını,
senin için koruyorum

...üç noktalar sana olan suskunluğum / susuzluğum
herkes duysun bu sevdayı diye,
avuçlarımdan gökyüzüne ünlemler gönderiyorum

devrik bir cümleydim senden önce
grameri bozuk bir yürek yangınıydım
sen geldin,
yerli yerine oturdu kelimeler
noktalı virgülle uzatıyorum hislerimi sana,
ulaşabildiğin yerden tamamlarmısın..?

özel isimleri büyük harfle başlayarak yazıyorum
yani adını
yani sevdanı
dahası bizi
parantez içinde yaşadıklarımız var,
aman kimse duymasın
tırnak içine aldım bendeki yerini,
kem gözlerin nazarı dokunmasın

haydi!
bir kesme işareti gönder bana,
ismimim dudaklarından çıkışını yazayım
haydi!
iki nokta üst üste gönder bana,
bende ne kadar var olduğunu sana açayım

gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
“seni seviyorum”
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde taşıyorum..

pelin onay
Son düzenleyen miss_didem; 22 Ocak 2008 15:25 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
diabloazul - avatarı
diabloazul
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2008       Mesaj #5548
diabloazul - avatarı
Kayıtlı Üye
Zulüm Artacak Gardaş
Kanda, göz yaşında, yüzüyor dünya,
Durulmazsa, zulüm artacak gardaş.
Barışın yolunda, kalmışız yaya,
Kurulmazsa, zulüm artacak gardaş.
Mazlumun başına, yağarken füze,
Katiller, barışla başlıyor söze,
Suçluyu, suçsuzdan ayırıp ceza,
Verilmezse, zulüm artacak gardaş.
Kardeşlikten geçer, birliğin yolu,
Dost, deyip sineye çekmişiz eli
Haklara uzanan, haksızın eli,
Kırılmazsa, zulüm artacak gardaş.
Fitne, fesat, birlik, baksana işe,
Uzakta dururuz, kardeş kardeşe,
Yıkanlar bir başa, yapan bir başa,
Derilmezse, zulüm artacak gardaş.
Biz ayını desek de, ayrıdır yönler,
Dünden kalma, içindeki pis kinler,
Ülke işgal eden, hin oğlu hinler,
Sürülmezse, zulüm artacak gardaş.
Rütbedir eşeğe, yüklenen semer,
Sözde uygara bak, nasıl kan emer,
Haddini bilmeze, okkalı şamar,
Vurulmazsa, zulüm artacak gardaş.
Tüküreyim, düzen tutmaz, düzene,
Barış diye diye, barış bozana,
Sert bir nota, Türk-İslamı üzene,
Verilmezse, zulüm artacak gardaş.
Sözde dostlar, hile katarlar söze,
İşimizde, karar verip biz bize,
Türk’ün füzesiyle, aya, yıldıza,
Varılmazsa, zulüm artacak gardaş.
Kaybolmadan, gelenekler, töreler,
Ürünlere, BİZİM mührü vuralar,
Bizim ilaçlarla, bizim yaralar,
Sarılmazsa, zulüm artacak gardaş.
ELEMİ der:Eşit olma dün ile,
Hak arama, can yakarak, kan ile,
Bütün işler, adaletle, fen ile,
Görülmezse, zulüm artacak gardaş.
26/05/2005 ADANA
(İbrahim PATAZ)
İbrahim Pata
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
22 Ocak 2008       Mesaj #5549
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
SUS YÜREĞİM SUS FERYATLARINI DUYAN YOK
Hayatta ölüm var sen hala nerdesin yar!
Esme deli rüzgar
Canıma kastın mı var..

Bir mevsim başında devşirmiştim hayellerimi
Hayellerim beni yarı yolda bıraktı
Ben hala yollardayım..

Mahiyetini kaybetmiş mühürsüz hayatım
Ha yıkıldı ha yıkılacak
Tutanım yok!
Saranım yok!
Gözlerim arza bulandı
Hafif buğulu gözlerimle
Düşünmekteyim..

Şimdi aklıma
Kimsesiz çocugun gülümseyişleri gibi masum hallerin geliyor
Zihnim bile kaldıramıyor bu denli sevgiyi
Düşündükçe kendimden oluyorum.
Sabır dileniyorum
Bana şah damarımdan daha yakın olana sığınıyorum.
Sonsuza kadar güneşin hiç batmaması gibi bir istek benimkisi
Pes etmek geliyor içimden
Yığılmak öylece
Diyorum ki sonra
Güneş batmaya sen ayakta durmaya mecbursun
Minik ellerinle gözyaşlarını silmeye
Derin yaralarının acısını çekmeye mahkumsun

Yazıktır..!
Bitiyorum görmüyorsun!
Payıma düşen bu mu ?
Hakettiğim bu mu?
Nasibimi alıyorum herşeyden
Bilmiyorsun..!

Kalabalık sokaklarda tenhalaşıyorum.
Dokunmasın kimse istiyorum
Kimse sormasın istiyorum.
Sormasınlar ki bütün cevaplarım sana çıkmasın
Ses çıkmasın hayellerime gem vurulsun
Biraz da aşktan dem vurulsun
Eklendikçe eklensin ruhuma aşk kokusu
Yüreğimden uçup giderse kalbim utansın
Sensiz yanım incinmesin istiyorum.

Ne de çok sevgin varmış gizimde
Ah
Zemheriye tutuldum
Bilmiyorsun..!

İstersen...

Unut kimsen yokken senin yanında ''kimse'' olmalarımı
Unut esen rüzgarlarla ağlayan minik kızı
Yokluğun har olmuşken içimde
Savur içindeki yaşanmışlıkları

Her şey fanileşiyor gözümde
Baki kalan tek ''O'' içimde

Yüreğim söyle; giderse N'olurum?
Sus yüreğim sus feryatlarını duyan yok..
Dayan yüreğim dayan sana senden başka kimse'n yok

alıntı
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
23 Ocak 2008       Mesaj #5550
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Ümitsiz Aşklar İçin

Ben ümitsiz aşklar için yaratılmışım
Ayrılıklar için, sonsuz kederler için
Ne zaman ta derinden sevsem bir kadını
Ezilmeli yeni açmış gülleri kalbimin
En güçlü zehir olmalı aşk dediğin
Alkol gibi damarlarıma yürümeli
Sarmalı her yanımı gece olunca
İçimde bir çıbancasına büyümeli
İnsan sevince her gün bir kez ölmeli
Her gün bir başka yerine saplanmalı o kurşun
Yollara düşmeli, perişan deli divane
Erimeli potasında o garip var oluşun
Artık uzakbir anıdır huzur ve sükun
O büyük yangın başlamışsa yürekte
Bir gün gelir de bu çaresizliğin
Aranır bütün tesellisi ölmekte
O yerde sevilmek de yalan sevmekte
Nereye baksan dizboyu karanlık
Boşuna bir ışık arama göklerde
Her şeyinle aşkın içindesin artık
Böyle gitgide derinlere çeker o bataklık
Orada ölümsüz olur nice kara sevdalı
Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel
Aşk dediğin karşılıksız olmalı


Ümit Yaşar Oğuzcan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya