Arama

Medya Haber - Sayfa 105

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.014 Cevap: 1.864
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mayıs 2009       Mesaj #1041
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kral TV müzik ödülleri için düzenlenen törende skandal yaşandı.
Serdar Ortaç tuvalette kimliği belirsiz bir saldırgandan yumruk yedi. Geceye katılanlar saldırganın salonda “Bu adam Ahmet Kaya’ya çatal atmıştı” diye bağırdığını söyledi...
Sponsorlu Bağlantılar

MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi ve 15. Kral TV Müzik Ödülleri önceki gece Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılan törenle sahiplerini buldu. Ancak verilen ödüllerden çok geceye ünlü şarkıcı Serdar Ortaç'ın dayak olayı damgasını vurdu. Törende MÜ-YAP'ın Diamond-Dijital ödülünü ve Kral TV'nin Yılın Pop Sanatçısı ödülünü alan sanatçının bu mutluluğu yaşanan skandalla kursağında kaldı. Dayak olayı ise şöyle gerçekleşti. Ortaç ödüllerini alıp teşekkür konuşmasını yaptıktan sonra sahneden indi ve tuvalete gitti.

Bu sırada henüz kimliği belirlenemeyen bir saldırgan tarafından önce sözlü hakarete uğradı. Ardından saldırgan Ortaç'a yumruk attı. Ortalık bir anda karışınca saldırgan bu karmaşadan yararlanıp olay yerinden koşarak uzaklaştı.

AHMET KAYA YUMRUĞU MU?

Bir davetli saldırganı içeride gördüğünü ve Ortaç sahneye çıkınca "Bu adam Ahmet Kaya'ya çatal atan kişi değil mi?" diye bağırdığını söyledi. Sanatçı yaşanan bu tatsızlıktan sonra soluğu Harbiye Polis Karakolu'nda aldı. Avukat Ömer Durak ve İşletmeci Varol Kaynar ile karakola giden Serdar Ortaç içeride yaklaşık 2 saat kaldı. Saldırgandan şikayetçi olduğu belirtilen Ortaç daha sonra polislerin yardımı ile karakolunun arka kapısından çıkarıldı.

HUSUMETLİ OLDUĞUM KİMSE YOK

Sanatçı olay sonrası yaptığı açıklamada "Bildiğim kadarı ile husumet içinde olduğum kimse yok, insanlara tüm sevgim ile müzik yapmaya çalışıyorum. Bu üzücü olayın neden yaşandığı hakkında hiçbir fikrim yok" dedi. Ortaç Ahmet Kaya ile ilgili iddialara ise "Kaya'yı gençliğimde çok severdim. Her zaman severim. Ondan olacağını sanmıyorum" şeklinde cevap verdi.

EŞGALi KAYITLARDA

Serdar Ortaç'a yumruk atan saldırgan o sırada orada olan bir TV kameramanı tarafından görüntülendi. Polis zanlıyı yakalamak için araştırma başlattı.

TARKAN VE FERHAT DIAMOND ALDI

Törende MÜ-YAP ödüllerini alan sanatçıların listesi ise şöyle:

Diamond Ödüller: Tarkan, Ferhat Göçer, Serdar Ortaç.

Platin Ödüller: İbrahim Tatlıses, İsmail YK, Ebru Gündeş.

Altın Ödüller: Sezen Aksu, Demet Akalın, Kazım Koyuncu, Rafet El Roman, Behzat Gerçeker, Gülben Ergen, Alişan.

Digital Ödüller: Aslı Güngör, İsmail YK, Mustafa Ceceli, Serdar Ortaç, Ferhat Göçer, Rafet El Roman, Gülben Ergen.

15. Kral Müzik Ödülleri KİMLERE GİTTİ

Yılın Klibi: Feridun Düzağaç / Beni Bırakma
Yılın Fantezi Arabesk Sanatçısı: İsmail YK / Bas Gaza
Yılın Halk Müziği Sanatçısı: Şevval Sam / Karadeniz
Yılın Grubu: Mor ve Ötesi / Deli albümü
Yılın Yeni Yeteneği: Murat Dalkılıç / Kasaba
Yılın Dizi Film Müziği: Pinhani / Kavak Yelleri
Kral Fm Ödülleri: Ayla Dikmen / Anlamazdın
Yılın Pop Sanatçısı: Serdar Ortaç / Şeytan
Yılın Şarkısı: Rafet El Roman / Aşkı Virane
Kral Onur Ödülü: Orhan Gencebay
Müyap Yaşar Kekeva Onur Ödülü: Aydın DoğanOkan IŞIK
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
13 Mayıs 2009       Mesaj #1042
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
Türk Telekom'un yeni internet tarifesi

Medya Haber

Sponsorlu Bağlantılar
spacer

spacer

spacer
Türk Telekom yeni internet tarifesinde önemli değişikliklere gitti.

Türk Telekom, bugün başlattığı yeni tarifesi ile daha önce 1 Mbps hızında sunduğu erişim hizmetini sekiz katı hızına çıkararak, yaklaşık aynı fiyattan sunmaya başladı.
Kurum, bugün yaptığı toplantıda 8 Mbps hızında internet erişimini tek tarifede topladığını açıkladı.
Yeni tarifeye göre daha önce 1 Mbps bağlantı hızını 4 GB, 6 GB ve sınırsız kota seçenekleri ile sunan Türk Telekom, yeni tarifesinde bu bağlantı hızını 8 Mbps'e çıkarıyor.
Belirlenen yeni toptan satış tarifesine göre Türkiye'deki Internet Servis Sağlayıcılar'ın (ISS) daha yüksek hız ve daha uygun fiyatla hizmet sunabileceği belirtiliyor.
YENİ FİYATLAR
Toplantıda konuşan Türk Telekom Pazarlama ve İletişim Başkanı Erem Demircan, yeni 8 Mbps hızı için fiyatların ISS'lerin daha önceki kar marjları ile orantılı hesaplandığında yaklaşık olarak şu seviyelerde oluşacağını söyledi:
Aylık Kota Eski 1 Mbps Fiyatı Yeni 8 Mbps fiyatı
4GB 26.8 TL 29 TL
8GB 36 TL 39 TL
Sınırsız 46 TL 49 TL
Fiyatlara tüm vergilerin dahil olduğunu söyleyen Demircan, sınırsız kota seçeneğinin ise isminden anlaşılacağı gibi sınırsız olmadığını, kullanıcılar tarafından suistimalini engellemek için aylık 15 GB'lık bir kota ile sınırlandırıldığını da açıkladı.
Demircan bu sınırın ay içerisinde aşılması durumunda, kullanıcının internet erişimin kesilmeyeceğini fakat 512 Kbps hızına düşürüleceğini de sözlerine ekledi.
HEDEF YÜZDE 85
Toplantıda konuşan Türk Telekom Operasyon Başkanı Celalettin Dinçer, kurumun toplam müşteri sayısının 6 milyon kişiye ulaştığını ve yapılan çalışmalar ile bu sayının yaklaşık 80'inin 4 Mbps'nin üstünde bir hıza ulaşabilecek durumda olduğunu söyledi.
Dinçer konuşmasına şöyle devam etti:
"Müşterilerimizin yüzde 85'ini aşan bir kesimine 8 Mbps ve üzeri hızları vermeyi hedefliyoruz. 8 Mbps'ye kadar hizmet alacak olan abonelerimiz toplam abonelerin yaklaşık yüzde 75'ini oluşturuyor. 8 ve üstü hızlardaki, 32 Mbps'ye kadar hizmet alacak grup da yüzde 25'i oluşturuyor. Müşterilerimizin yaklaşık yüzde 55'i 4-8 Mbps arasındaki hızdan yararlanabilecek durumda."
2008'DE 2 BİN 600 KİŞİYE İSTİHDAM
Türk Telekom'un teknolojik altyapısına ilişkin bilgiler de veren Dinçer, son 3 yılda 3,7 milyar lira yatırım yaptıklarını ve geçen yıl 2 bin 600 kişiyi işe aldıklarını belirtti.
2008'de konsolide yatırım miktarlarının 1 milyar 750 milyon liraya ulaştığını, söyleyen Dinçer bu yıl da grup olarak konsolide yatırım miktarlarını yaklaşık 2 milyar lira olarak hedeflediklerini kaydetti.

Sivoy - avatarı
Sivoy
Ziyaretçi
13 Mayıs 2009       Mesaj #1043
Sivoy - avatarı
Ziyaretçi
Silahlı soyguncular banka personelini rehin aldı

Kuşadası´nda polisin kuşatma altına aldığı bankanın içine bir kişi saldırganla yüzyüze görüşmek için saat 14.45 sıralarında içeriye girdi.
İçeriye pazarlık için girdiği sanılan kişinin polis olduğu belirtildi.
Bu arada silahlı kişinin daha önce serbest bıraktığı kadınların adının Neriman Çoban ve Ayla Yereyak olduğu, heyecan ve korkudan tansiyonlarının yükseldiği, durumlarının iyi olduğu bildirildi.
Saldırganın halen içeride banka çalışanı 11 kişiyi rehin tuttuğu öğrenilirken Aydın Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi´ne bağlı polislerin banka şubesinin uzağında beklediği dikkat çekti.
Aydın Vali Vekili Celal Ulusoy, Emniyet Müdürü Kamil Çolak ve Kuşadası Kaymakamı Mustafa Esen de olay yerinde bulunuyor.


ELLERİ KELEPÇELİ ÇIKAN REHİNELER VAR

Kuşadası´ndaki banka şubesi baskınında bir polisin içeriye girmesinden kısa süre sonra elleri kelepçeli 2-3 kişi dışarıya çıktı.
Kuşadası’ndaki banka şubesine giren kar maskeli ve silahlı 2 saldırganın içeride bulunan 12 kişiyi yere yatırdığı, saldırganlarla irtibat kurma çalışmalarının devam ettiği kaydedildi.
Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, bankaya giren silahlı 2 kişi, kendileriyle irtibat kurmak isteyen polisin çağrılarına yanıt vermiyor.
Yetkililer, rehin alındıktan sonra serbest bırakılan ve Kuşadası Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 2 kişiye gerekli müdahalenin yapıldığını kaydetti.
Serbest bırakılan 2 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.

Saldırganların herhangi bir örgütle bağlantısının bulunup bulunmadığı henüz kesinlik kazanmadı.

ZANLILAR CAMLARI BOYADI

Çevrede gerekli güvenlik önlemlerini alan polis, içeride bulunanlara zarar verilmemesi yönünde anons yapıyor.

Zanlıların, içerisinin görünmemesi için camları boyadığı gözlenirken, bazı görgü tanıkları içeriden silah sesleri geldiğini iddia etti.



SOYGUNCU KENDİNE 'ÇİLEKEŞ' DEDİ

Kuşadası Atatürk Bulvarı´ndaki, bir banka şubesine bugün saat 10.30 sıralarında gelen maskeli bir soyguncu, pompalı tüfekle havaya bir el ateş edip, ``Bu bir soygundur'' diyerek, içeri girdi. Panikten yararlanan soyguncu, silahını başına dayadığı güvenlik görevlisini etkisiz hale getirdi. Kendisini ``Çilekeş'' olarak tanıtan soyguncu, içerdeki 3´ü müşteri, 12´si banka çalışanı toplam 15 kişinin dışarı çıkmasına izin vermeyerek, rehin aldı. Polis, banka çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Kuşadası Emniyet Müdürü Şenol Zeybek, polis otosundan ``Taleplerinizi bildirin. Kimseye zarar verilsin istemiyoruz. Etrafınız sarıldı'' diyerek, soyguncuyla irtibata geçmeye çalıştı. Anonslara cevap vermeyip, ard arda 6 el havaya ateş eden soyguncu, yarım saat arayla fenalaşan iki kadın rehineyi serbest bıraktı. İlk bırakılan kadın rehinenin ellerinin arkadan bağlı oluduğu görüldü. Her iki rehine de, ambulansla Kuşadası Devlet Hastanesi´ne kaldırıldı. Rehineler ifadelerinde, saldırganın bir kişi olduğunu, kar maskesi taktığını ve kendisine ``Çilekeş'' dediğini söyledi.

Aydın Emniyet Müdürü Kamil Çolak, Kaymakam Mustafa Esen de olay yerine gelerek, konuyla ilgi bilgi aldı. Basın mensuplarının olay yerine yaklaşmasına izin verilmedi.

Aydın Vali Vekili Celal Ulusoy, soyguncuyla diyalog kurulmasına çalışıldığını belirterek, ``Başlangıçta soyguncuların iki kişi oldukları bilgisi gelmişti. Ancak, serbest bırakılan rehinelerin ifadelerinden soyguncunun bir kişi olduğu öğrenildi'' dedi

GÜVENLİK ÇEMBERİ GENİŞLETİLDİ


Vatandaşların olay yerinde toplanması üzerine bankanın etrafında oluşturulan güvenlik şeritleri genişletildi.

Kuşadası sahil kenarında bulunan banka şubesine silahlı kişilerin girdiği yönündeki bilgi üzerine hem ilçedeki polis ekipleri hem de Aydın Özel harekat ekipleri bölgeye sevk edildi.

Bankanın etrafında yaklaşık 30 polis hazır bulundurulurken, polisler beşer, altışar gruplar halinde çevrede uzun namlulu silahlarla siper almış durumda bekletiliyor.

Çok sayıda vatandaşın olay yerine toplanması üzerine güvenlik şeritleri 300 metreye kadar genişletildi. Olayı takip eden gazetecilerden de güvenlik şeritlerinin dışına çıkmaları istendi.


medya haber

peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
27 Mayıs 2009       Mesaj #1044
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
İntihar girişimi uzun sürünce dayanamadı köprüden attı

spacer



Çin'de saatler süren intihar eylemine kızan 66 yaşındaki Lian Jiansheng, intihar etmek isteyen ve trafiği 5 saat kilitleyen 44 yaşındaki Chen Fuchao'i iterek köprüden attıktan sonra ‘asker selamı' verdi.

İŞTE İNANILMAZ OLAYIN FOTOĞRAFLARI - GALERİ

Olay, Çin'in Guangzhou kentinde meydana geldi. İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, kredi borçları nedeniyle bunalıma giren 44 yaşındaki işadamı Chen Fuchao, ödeyemediği kredi borçları yüzünden bunalıma girince intihar etmek istedi.

Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde Haizhu Köprüsü’nün korkuluklarına tırmanan Fuchao, saatlerce ikna edilemedi. Fuchao'nun saatler süren intihar girişimi, köprü üzerindeki yaya ve araç sürücülerini çileden çıkardı. Bu sırada köprüden yay olarak geçmekte olan 66 yaşındaki Lian Jiansheng, Fuchano'nun intihar etmeyi değil dikkatleri üzerine çekmek istediğini düşünerek, saatler süren intihar eylemini sona erdirmeye karar verdi.

Köprünün korkuluklarına tırmanarak intihar etmek isteyen Fuchao'nun yanına yaklaşan Jiansheng, kısa süren sohbet ardından Chen Fucpao'nun elini sıktıktan sonra onu iterek köprüden attı. Fuchoa köprüden düşerken oldukça sevinçli olduğu gözlenen Lian Jiansheng, zafer kazanmış kahraman edasıyla ‘asker selamı' verdi.

Polis, yaklaşık 10 metre yükseklikten denize düşen Fuchoa'nın sağlık durumunun iyi olduğunu ve hastanede tedavi altında tutulduğunu, gözaltına alınan Jiansheng'ın sorgulandığını açıkladı.
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
31 Mayıs 2009       Mesaj #1045
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
300 yıllık problem çözüldü

Tam 300 yıldır çözülemeyen problemi komşunun oğlu çözdü. İlk önce kimse onu ciddiye almadı ama o herkesi utandırdı.
Matematikçi Jakob Bernoulli'nin 300 yıldır çözülemeyen ‘Bernoulli sayıları'nı, İsveç'te yaşayan 16 yaşındaki Iraklı göçmen çözdü.
İsveç'te yaşayan 16 yaşındaki Iraklı göçmen, 300 yıldır çözülemeyen bir matematik bilmecesini sadece 4 ayda çözerek bir anda ülkenin en çok konuşulan genci oldu.
Muhammed Altoumaimi, 17. yüzyılda yaşayan İsviçreli matematikçi Jakob Bernoulli'nin bulduğu bir hesaplama dizisi olan ve 300 yıldır bir türlü çözülemeyen ‘Bernoulli sayıları'nı, sadece 4 ay içinde açıklayıp basitleştirecek bir formül üretti.
Çalışmasını okuduğu lisedeki öğretmenlere gösteren genç dahi, bulduğu formülün işe yarayacağına kimsenin inanmadığını söyledi. Muhammed, bunun üzerine İsveç'in Uppsala Üniversitesi'ndeki profesörlerle temasa geçti. Çalışmasının tamamen doğru olduğu ortaya çıkan Muhammed'e üniversitede yer teklif edildi, ancak genç, okuluna odaklanmak ve yazın özel matematik ile fizik dersleri almak için bu teklifi geri çevirdi.
e.said coskun - avatarı
e.said coskun
Ziyaretçi
1 Haziran 2009       Mesaj #1046
e.said coskun - avatarı
Ziyaretçi
Ankara, Keçiören, Estergon Kalesinde ziyarete açılan ve Barla Platformu tarafından düzenlenen Barla-Kastamonu yılları sergisi coşkulu bir kalabalık tarafından açıldı. Açılışa Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Said Özdemir, Ustadın duasını alan Said Ozdemir'in annesi Münire Özdemır, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, TBMM İdare Amiri AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, eski milletvekili Öner Ergenç, Prof. Dr. Faris Kaya ve çok sayıda Ankara'lı katıldı.
Sergi, 07 Haziran Pazar gününe kadar 09.00 - 21.00 saatleri arasında açık kalacak.
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
Medya Haber
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
26 Haziran 2009       Mesaj #1047
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
MICHAEL JACKSON ÖLDÜ!


Medya Haber
26 Haziran 2009 01:09

Fransız haber ajansı AFP, bir internet sitesine dayanarak, ünlü Amerikalı pop yıldızı Michael Jackson'ın öldüğünü ileri sürdü.
AFP'nin haberini dayandırdığı TMZ.com internet sitesindeki habere göre, Jackson yerel saatle 12.00'den az sonra kalp krizi geçirdi.
Amerikan medyası bu haberden kısa süre önce, starın acil olarak Los Angeles'da hastaneye kaldırıldığını bildirdi.
Sanatçının babası, oğlunun sağlık durumu ile ilgili bilgi vermemekle beraber, "Las Vegas'tayım. Ama Los Angeles'daki kişiler beni aradılar ve Michael'in hastaneye götürüldüğünü söylediler. Annesi hastaneye gidiyor" dedi.

LA Times ve Reuters da ünlü pop yıldızın hayatını kaybettiğini açıkladı..
EVİNDE ÖLDÜ
İnternet sitesi TMZ:com'daki haberde bugün yerel saatle öğleden sonra kalp krizi geçiren Jackson'ın evine giden acil servis görevlileri eve ulaştığında, ünlü yıldızın nabzının atmadığı ve bütün çabalara rağmen hayata döndürülemediği belirtildi.
"Görevliler eve ulaştığında Jackson'ın öldüğü belirtilirken", hastanede de ünlü yıldızın hayata döndürülmeye çalışıldığı, ancak bütün çabalara rağmen tepki vermediği belirtildi.
AP'nin haberine göre ise Los Angeles Times gazetesi, Jackson'ın hastaneye ulaştırıldığında "nefes almadığını" yazdı.
DERF_YORK - avatarı
DERF_YORK
Kayıtlı Üye
26 Haziran 2009       Mesaj #1048
DERF_YORK - avatarı
Kayıtlı Üye
jackson michael photo michael jackson 6205114


POP müziğin kralı Michael Jackson dün geçirdiği kalp krizinin ardından 50 yaşında yaşama veda etti. Los Angeles’taki evinden alınan bir çağrı üzerine buraya ulaşan acil yardım görevlileri, nefes almadığını görünce ünlü yıldıza hemen kalp masajı yaptılar ve ardından hastaneye kaldırdılar. Ancak doktorların bütün çabalarına rağmen ünlü yıldızın Türkiye saatiyle gece yarısında öldüğü açıklandı.
Geçtiğimiz günlerde Jackson’un kanser olduğuna dair söylentiler ortaya atılmıştı. Afrika kökenliler arasında milyonda bir olarak görülen ve ciltte renk kaybına neden olan “vitiligo” hastalığına yakalanan Jackson, 1980’li yıllarda bir takım ameliyatlar sayesinde siyah teninin açılarak beyazlaşmasını sağlamıştı.

Michael Jackson, önümüzdeki ay, Londra’da yaklaşık bir yıl sürecek bir konser serisine başlayacaktı.
Son yıllarda inzivadaydı

Ünlü yıldız çocuk tacizi iddialarından sonra 2005’ten bu yana neredeyse inziva hayatı yaşıyordu. Son senelerdeki bazı sağlık problemleri ve mahkemelerde süren çocukları taciz davaları yüzünden ünlü sanatçı hayli zor durumda kalmış ve ( beraat ettiği ) halde epeyce yıpranmıştı. Michael Jackson en son birkaç ay önce bir alışveriş merkezinde tekerlekli sandalye üzerinde görülmüştü. Yüzünü siyah bir eşarp, şapka ve ameliyat maskesiyle gizleyen Jackson, çocukları için bir kitabevinden kitap seçmişti.
Yaşamı

29 Ağustos 1958’de ABD’nin Indiana eyaletinde dokuz çocuğun yedincisi olarak doğan “kral,” ilk kez sahneye çıktığında 6 yaşındaydı. Daha sonra dört kardeşiyle birlikte kurdukları Jackson Five grubuyla çalışmalar yaptı. İlk solo albümünü 1972 yılında çıkaran Jackson’un 1982’de çıkardığı “Thriller” albümü dünya çapında en az 27 milyon sattı ve müzik çevrelerinde tam bir efsane oldu. Ertesi sene “Billie Jean” şarkısı eşliğinde kendisiyle özdeşleşen ünlü “moonwalk” dansını ilk kez icra etti. Kariyeri boyunca yaklaşık 750 milyon albüm satan ve 13 kez Grammy ödülü alan Jackson tüm zamanların en başarılı şov yıldızlarından biri olarak kabul ediliyordu.
Çocuk tacizi davaları

1993’te 13 yaşındaki bir erkek çocuğunu taciz ettiği iddiası üzerine polis Jackson’un Kaliforniya’daki Neverland adını verdiği çiftliğini basmıştı. Aynı yıl planladığı dünya turunu iptal eden popun kralı çektiği sıkıntılar yüzünden ağrı kesicilere müptela oldunu söylemişti. Daha sonra hakkında birçok taciz davası açılsa da bunların hiçbirinden hüküm giymedi ve en son 2005 yılındaki davadan beraat etti. O günden sonra bir süre Bahreyn, İrlanda ve Fransa’da yaşadıktan sonra yeniden ABD’deki evine dönmüştü.
Evlilikleri
1994’te Elvis Presley’nin tek çocuğu Lisa Marie ile evlenen Jackson iki yıl sonra boşandı. Aynı yıl Debbie Rowe ile evlendi ve 1999’da ayrılmadan iki çocukları oldu. Üç çocuğunun adları Prince Michael I, Paris Michael ve Prince Michael II.

11 michael jackson 081407









Haberi ilk duyduğumda baya üzüldüm.
Çünkü Çok Sevdiğim sanatcılardan birisiydi.
Eğer çıkan haber doğruysa..Allah günahlarını affeder İnşallah
Müslüman,da olmuşdu.
"Rabbim Ailesine ve Tüm yakınlarına Başsağlığı..
Sevenlerine Ve Tüm Dünya,daki hayranlarına..
Uzun ömür ve Sabır diliyorummm..
Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2019 20:14
Beni Ona sorsanız, 1 ölüyüm. Bana O'nu sorsanız tüm kalemlerim...
UnknowN - avatarı
UnknowN
VIP VIP Üye
29 Haziran 2009       Mesaj #1049
UnknowN - avatarı
VIP VIP Üye
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'a yapılacak üçüncü köprünün güzergahı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bilişim Teknolojileri Konferansı'nın yapıldığı Çeşme'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ulaştırma Bakanı Yıldırım, ''İstanbul'a yapılacak 3. köprü için bu yıl bitmeden ihaleye çıkacağız. Köprü için trafik garantisi vereceğiz. Trafik az olursa geçiş ücreti farkını biz ödeyeceğiz, trafik fazla olursa parayı kırışacağız. Her iki köprünün kuzeyinde olacağı kesin. Hazırlıklar devam ediyor. Yılın üçüncü çeyreğinde ihale süreci başlar. 4 alternatif güzergah var birine karar vereceğiz.

İHALEDE SÜRE YARIŞTIRACAĞIZ

Biz güzergah belirliyoruz. İdari şartname ve teknik şartname veriyoruz. Asıl olan güzergahtır. Bir de garanti. Şu kadar trafik garantisi veriyorum, az olursa tamamlarım, çok olursa kırışırız. Böyle maddeler koyuyoruz. Ondan sonra gel kardeşim sen bunu kaç sene işletirsin diye soruyoruz. Her şeyi belirliyoruz. İhalede de süreyi yarıştıracağız.” dedi.

KÖPRÜ'NÜN GÜZERGAHI

Yıldırım'ın açıklamalarının ardından 3. köprünün 'Beykoz-Tarabya' ya da 'Beykoz-Sarıyer' arasında yapılabileceği ihtimalleri ağırlık kazanıyor.
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
6 Temmuz 2009       Mesaj #1050
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'de 33 çeşit evlilik var!

İşte doğumla başlayıp ölüme kadar devam eden süreçle ilgili ilginç araştırma...
İnsanların yaşamları boyunca uyguladıkları temel kavramlardan birisi olan evliliğin, Türkiye'de 33 türünün olduğu belirlendi.

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Lütfi Sezen'in AÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi'nde yayımlanan çalışması evlilik kavramına ayrılmış.

Evliliğin, insan hayatının ''geçiş dönemleri'' olarak bilinen, doğumla başlayıp ölüme kadar devam eden sürecin en önemlilerinden biri olarak tanımlanan çalışmada, çocukluk ve gençlik dönemi bitince; evlilik hazırlıklarının başladığı hatırlatılıyor.

İnsan neslinin devamının, evlilik olgusunun gerçekleşmesi ve aile çatısının kurulmasına bağlı olduğunu dile getiren Dr. Sezen, aile çatısını oluşturan evlenme biçimlerinin de toplumun değer yargılarına, sosyal ve ekonomik yapısına, kırsal kesimlerdeki yaşam biçimlerine göre farklılıklar gösterebildiğini aktarıyor.

AÜ Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Sezen, çalışması ile ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 33 evlilik biçimi belirlediklerini, toplumsal değişme sürecinde endüstrileşme ve kentleşmenin önemli rol oynadığını dile getirdi.

Sezen, şunları söyledi: ''Türkiye'de kültürel değişimlerin yoğun görüldüğü büyük kentlerde tanışıp evlenme giderek yaygınlaşırken, gelenekselliğin ağır bastığı yörelerde çok farklı evlenme biçimlerine rastlanmaktadır. Her toplum, kendi yapısına uygun evlenme biçimlerini tercih ederken, kişisel anlayışına ters düşecek evlenme biçimlerini de engellemeye çalışmaktadır. Buna rağmen çok farklı evlenme biçimleri vardır.''

Dr. Sezen, günümüzde en çok evlenme biçiminin, belli bir flört döneminden sonra anlaşarak evlenme olmasına karşın, bu tarz evliliklerde dahi zaman zaman büyük anlaşmazlıkların çıktığına, eşlerin evliliklerini sona erdirdiklerine rastlandığına dikkati çekti.

Evlenme çağına gelen gençlerin ve yakınlarının farklı evlilik arayışlarına girmesine ve yuva kurma konusunda kararsızlıkların oluşmasında, günümüzde eşler arasında anlaşmazlıkların etkili olduğunu ifade eden Sezen, şöyle konuştu:

''Değişik evlenme biçimlerinin ortaya çıkmasında, yöresel faktörler, kültürel farklılıklar, eğitim durumu, sosyal ve ekonomik nedenler önemli ölçüde rol oynamaktadır.

Türkiye'de bazı evliliklerde rol oynayan kan davalarının asıl sebebi ise cehalettir. Bu olayların sona ermesi için toplumun eğitim düzeyinin yükselmesi gerekiyor. Bu konuda siyasilerin de oy hesabı yapmadan konuya ciddi biçimde eğilmeleri gerekiyor.''

-EVLENME BİÇİMLERİ-

1- GÖRÜCÜ USULÜ İLE EVLENME: Gelenekselliğin ağır bastığı yörelerde görülen bir evlenme biçimidir. Bu evlenme biçiminde kız seçme girişimi, doğrudan doğruya evlenecek gencin annesi,babası veya diğer yakınları tarafından başlatılmaktadır. Gencin kızı beğenmesi yeterli değildir. Diğer aile bireylerinin de onayını alması gerekmektedir.

İlk önemli değerlendirme kızın güzelliği, asaleti, huyu, mahareti ve iffeti konusunda olur. Akrabalık kurmada ailenin ekonomik durumu da gözden uzak tutulmaz. Kız alıp vermenin birbirine denk aileler arasında olması yeğlenir. Anadolu'da ''Davul dengi dengine'' sözü bunun için söylenmiştir.

2- KIZ KAÇIRMA: Ailelerin evliliğe kesin karşı çıkması durumunda kız kaçırma olayı gündeme gelir. Bu durum, sosyo-ekonomik ve diğer sebeplerle en çok kız tarafının engellemesi ile ortaya çıkar. Bu engeller arasında kız tarafının başlık parası istemesi önemli bir yer tutmaktadır. Delikanlı kızla anlaşarak kızı kaçırır.

Kız kaçırmanın diğer bir şekli de kızın rızası olmadan, zorla kaçırılmasıdır. Bu durumda delikanlı, arkadaşlarından veya yakınlarından yardım almakta, bu da aileler arası sürtüşme ve kavgalara sebep olmaktadır.

3- BAŞLIK PARASI KARŞILIĞINDA EVLENME: Başlık, Anadolu'nun birçok yerinde ,evlenecek gencin kız tarafına ödediği paraya denir. Bu ödeme nakit para yanında; altın, ev, bahçe, tarla veya canlı hayvan (at, koyun, sığır vb.) olarak da gerçekleştirilmektedir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde başlığa; ''bedel'', ''ağırlık'', ''ana hakkı'' gibi isimler de verilmektedir.

Başlık, kadını bir mal olarak gören bir anlayışın ürünü olması yönüyle, son derece ilkel bir zihniyetin devamıdır. Oğlan tarafının ekonomik yıkımına sebep olmakta, gerekli paranın temin edilmemesi durumunda, kız kaçırma ve kan davası çoğaltmaktadır.

4- OTURAK ALMA EVLİLİK: ''Erkeğin kızı zorla kaçırması yanında, kızın bohçasını alarak oğlan evine gidip oturması durumu vardır ki buna bazı yörelerde, ''oturak alma'' denilmektedir. Kütahya, Sivas, Kastamonu illerinde bu evlilik biçimlerine rastlanmaktadır.

5- BAŞ ÖRTÜSÜ KAÇIRMA YOLUYLA EVLİLİK: Hakkari, Van, Ağrı ve Erzurum'un bazı ilçelerinde rastlanan bu evliliğin gerçekleştirilmesinde; kıza ait bir eşyanın kaçırılması, kızı kaçırmakla eş tutulmaktadır. Yerel adı ''dezmal kaçırması'' olan bu adete göre; çeşmede, evde veya yoldayken, bir kızın baş örtüsü delikanlı tarafından zorla kaçırılırsa, baş örtüsü kaçırılan kızın iffeti (kızlığı) bozulmuş sayılır. Oğlanın ailesi, kız tarafıyla anlaşmak zorundadır. Aksi taktirde silahlı çatışmalar ve kan dökülmeleri kaçınılmaz olur.

6- BEŞİK KERTME: Ülkemizde rastlanan evlenme biçimlerinden birisi de ''beşik kertme''dir. Dede Korkut Kitabı'nda adı geçen bu evlenme biçiminin çok eski bir geçmişi olduğu anlaşılmaktadır. Birbirini çok seven eş-dost, komşu veya yakınlar, çocukları henüz beşikte iken, beşiklerine birer kertme (işaret) vurarak kız ve oğlanın haberi olmadan nişanı gerçekleştirirler.

Temelinde sosyo-ekonomik ve psikolojik etmenlerin yattığı bu tür evlenme, Hindistan ve Avustralya'da da görülmektedir.

7- TAYGELDİ: Dul bir kadının, eski kocasından olan çocuklarını da alarak dul bir erkekle, ya da dul bir erkeğin eski karısından olan çocuklarını alarak dul bir kadınla yaşamasından doğan evliliğe denir. Kadın veya kocanın yanında getirdikleri çocuklar, ''taygeldi'' olarak adlandırılırlar.

8- KUMA: Cumhuriyetten önce, karısı kısır olan veya erkek çocuk doğuramayan erkek, yeniden evlenirdi. Günümüzde büyük kentlerde giderek kaybolan bu adet, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin kırsal kesimlerinde hala devam etmektedir. Bu gibi evlenmelerde ilk kadın, sonradan gelenin yanında ikinci plana düşer.

9- BERDEL (BEDEL): Doğu ve Güneydoğu Anadolu;da uygulanan bir evlenme biçimidir. Başlık sorunu ve yükümlülüğünü ortadan kaldıran bu tür evlilik; hem kızı hem de oğlu bulunan iki ailenin, karşılıklı olarak hem kızlarını hem de oğullarını birlikte evlendirmeleri suretiyle gerçekleştirilmektedir.

10- KEPİR (YABAN DEĞİŞİMİ): Zor kullanılarak gerçekleştirilen bir evlilik biçimidir. Evlenmek isteyen fakat başlık parası ve düğün masraflarını karşılayacak durumu olmayan ya da ailelerin çıkardıkları zorluklardan çekinen bekar iki arkadaş, kız kardeşlerini kendi aralarında değiştirmeye karar verirler. Ailelerine sezdirmeden, kız kardeşlerini yanlarına alarak (özellikle bir akşam vakti) ıssız bir yere götürürler. Karşılıklı birbirlerine teslim ettikleri kızlara zorla sahip olurlar. Böylece bir değiş tokuş evliliği gerçekleşmiş olur. Yanlarına karılarını alarak obalarına (köylerine) dönerler. Bu durumda, evden bir kız gitmiş, yerine bir gelin gelmiştir. Fakat kız kardeşinin namusunu kendi eliyle teslim eden, onun iğfal edilmesine göz yuman oğulları ile her aile bir süre küskün kalır. Bu tarz evlenme biçimine Hakkâri ve çevresinde rastlanılmaktadır.

11- ÖLEN KARDEŞİN KARISIYLA EVLENME: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da rastlanan bir evliliktir. Törelerden kaynaklanan bu evlilik biçimi, ''Namusu başkalarına kaptırmamak'' gibi bir anlayışla gerçekleştirilmektedir. Ölen kardeşin karısı, bekar olan erkek kardeşle evlendirilir veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi olması yoluna gidilir. Erkek kardeşin olmaması durumunda ise, yeğenler veya yakın akrabalardan birisi tercih edilir. Mirasın bölünmesi, öksüz kalan çocukların geleceğinden duyulan endişeler de bu tarz evliliklere neden olmaktadır.

12- BALDIZLA EVLİLİK: Eşinin ölümünden sonra dul kalan kocanın, baldızı (eşinin kız kardeşi) ile evlenmesidir. Öksüz kalan çocuklara ''üvey anne'' olarak seçilen teyzenin daha hoşgörülü davranabileceği düşüncesi, bu evlenme biçiminin tercih edilmesinde etkili olmaktadır. Türkiye'de karşılaşılan evliliklerden biri olan bu tür, Batı Avustralya'da yaşayan bazı toplumlarda yaygın olarak görülmektedir. Bu evliliğin başka bir biçimine ''sorarat evlilik'' denilmektedir.

13- İÇ GÜVEYİ: Erkek çocuğu olmayan, ekonomik durumu iyi bazı aileler, kızı dışarı verme yerine, damadı ''iç güveyi'' olarak eve almaktadırlar. Özellikle tek kız çocuğu olan bazı aileler bu yola başvurmaktadır. Erkeğin ekonomik durumunun bozuk veya işsiz kalması gibi nedenlerle de iç güveyi evliliğinin gerçekleştiği görülmektedir.

14- YETİM EVLİLİĞİ: Anne ve babası ölmüş, kardeşleri olmayan bir delikanlı veya kızın, ileride kimsesiz kalmaması için yakın akrabalarından biriyle evlendirilmesidir. Bu evliliğin temelinde yardımseverlik ve sosyal dayanışma arzusu yatmaktadır.

15- YAKIN AKRABA EVLİLİĞİ: Türkiye'de evli çiftlerin yaklaşık üçte birinin birbirleriyle yakın akraba oldukları ifade edilmekte ve akraba olan eşlerin yüzde 80'inin kardeş çocukları oldukları belirtilmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu;nun kırsal kesimlerinde oldukça yaygın olan bu evlenme biçiminin sosyo-ekonomik ve psikolojik nedenlere dayalı olarak gerçekleştiği bilinmektedir. Mirasın bölünmemesi, yakın akraba ve kardeş çocuklarının yaşlılık döneminde kayın valide ve kayın pedere daha iyi bakabilecekleri ümidi vb. sebeplerle bu evlenme biçimi tercih edilmektedir.

16- OLDU BİTTİ EVLİLİK: Bir oldu bitti sonucu, kızın erkeği kendisiyle evliliğe zorlamasıyla gerçekleşir. Kızın, erkeğin zayıf tarafını yakalayıp onunla ilişkiye girmesi sonucunda gerçekleştirilmektedir. Erkeğin, kızın zayıf tarafını yakalayıp iğfal etmesi sonucunda da bu yola başvurulmaktadır.

17- PARA KARŞILIĞI EVLENME: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kırsal kesimindeki yoksul ve eğitimsiz çevrelerinde gerçekleştirilmektedir. İlköğretim çağındaki çocukların okula gönderilmeyerek veya okuldan alınarak para karşılığında evlendirilmesidir. ''Çocuk'' denecek yaştaki kızların yaşlı ve özürlülere satılması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Öte yandan, Batı'daki büyük kentlere yerleşmiş, belli bir iş düzeni kurmuş, Doğu kökenli bazı zenginlerin, zihinsel ve bedensel özürlü çocuklarını, kırsal kesimlerden para karşılığı satın aldıkları kızlarla evlendirdikleri de görülmektedir.

18- KAN PARASI KARŞILIĞI EVLENME: Doğu ve Güneydoğunun kırsal kesimlerinde, öldürülen kişinin kan bedeli olarak para, altın, ev, tarla yanında kız verildiği de görülmektedir. Temelinde eğitimsizlik olan, ilkel bir evlenme biçimidir. Kan davalarının devam etmemesi amacıyla yapılmış olması tek olumlu yanıdır.

19- ÖÇ ALMA KARŞILIĞI EVLENME: Aralarında kan davası bulunan kimi ailelerin, karşı tarafın onurunu incitip saygınlığını zedelemek amacı ile bu yola başvurdukları görülmektedir. Bu evlilik, ailelerin karşılıklı olarak birbirlerinden kız kaçırması biçiminde gerçekleşmekte, silahlı çatışmalara ve kan davalarına neden olabilmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kırsal kesimlerinde bu gibi eylemlere başvurulduğu görülmektedir.

20- ÇOK EŞLİ EVLİLİK: Cumhuriyetten sonra çok eşli evlilik yasaklanmıştır. Eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde bu evlenme biçimi ortadan kalmış olmasına rağmen, eğitim düzeyi düşük kırsal kesimlerde hala devam etmektedir. Çoğunlukla, erkek çocuk sahibi olup bulunduğu çevreye hükmetmek amacı ön plandadır.

21- ANLAŞMALI EVLİLİK: Dul kalan kadın veya erkeklerin yaşlılık döneminde gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir. Yaşlı erkeğin bakımı için muhtaç dul veya evlenmemiş bir kadınla anlaşılarak dini nikah yapılır. Nikahlanan kadına para, altın ev cinsinden ekonomik destek sağlanılır.

22- HİLELİ EVLİLİK: Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olan erkeklerin dul olanlarının, maaşlarının öldükten sonra bir yakını tarafından alınması için başvurulan evlilik biçimidir. Kağıt üzerinde kalan bir evliliktir. Yurt dışında çalışan bazı vatandaşlarımız da bu tarz evlilik biçimini, bulundukları ülkeden çalışma izni alabilmek için yabancı kadınlarla evlenmek biçiminde gerçekleştirmektedirler.

23- RASTLANTI EVLİLİĞİ: Rastlantı sonucu, başı sonu düşünülmeden yapılan evliliktir. Bir yolculuk sırasında karşılaşma, arkadaş, eş dost, akraba evinde karşılaşma, telefon konuşması sırasında ortaya çıkan etkilenme üzerine bu tür evliliğe karar verilebilmektedir.

24- İLAN YOLUYLA EŞ SEÇME (EVLENME): Son zamanlarda, gazete, dergi, televizyonların teletext sayfalarına ve internete ilan vererek eş seçme yoluna gidildiği sıkça görülmektedir. Ortak noktalarda birleşenler, ilanı gerçekleştiren aracı kurumun desteği ile bir araya gelip konuşup anlaştıktan sonra, evlilik kararı verir.

25- TERCİHLİ EVLİLİK: Bu tür evlilik, genellikle ana baba, büyük anne, büyük baba gibi aile büyüklerinin onayı ile gerçekleştirilmektedir. Genellikle komşu ve yakın akraba grupları arasında gerçekleşir. Görücü usulü ile evlilikten farklı yönü, kız ve oğlanın aynı çevreden olmaları ve önceden birbirlerini tanımalarıdır.

26- YABANCI İLE EVLİLİK: Yurt dışında görev yapan veya ''işçi'' olarak çalışanların gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir. Bu evlilik, yabancıdan kız alma veya yabancıya kız verme şeklinde görülmektedir.

27- FARKLI MEZHEP EVLİLİĞİ: Evliliklerin gerçekleştirilmesi sırasında karşılaşılan engellerin başında din ve mezhep farklılıkları gelmektedir. Buna rağmen, birbirini seven bazı gençler, bu engelleri aşıp mutlu evlilikler kurabilmektedirler.

28- METRES EDİNME: Büyük kentlerde yaşayan eğitimsiz zenginler arasında; refah ve zenginlik göstergesi olarak ''metres edinme'' modası görülmektedir. Her türlü bakım ve masrafı üstlenilen, başka bir evde ikame ettirilen ikinci bir kadınla sürdürülen gayr-i meşru ilişkidir.

29- MUTA EVLİLİĞİ: Geçici bir süre için yapılan evliliktir. Daha çok İran'da uygulanan bu evlenme biçimi, Türkiye'de de bazı çevrelerde görülmektedir.

30- DIŞ GÜVEYİ EVLİLİĞİ: Son zamanlarda, bir Japon televizyonunun çöpçatan aracılığı ile Türkiye'ye eş seçmeye gelen Kuni Nakazon'a gösterilen aşırı ilgi,Türk erkeklerinin ''dış güveyilik'' konusuna ilgi duyduklarını, hatta istekli olduğunu ortaya çıkarmıştır.

31- DUL EVLİLİĞİ: Karısından boşanmış veya karısı ölmüş bir erkeğin, yine kocasından boşanmış veya kocası ölmüş bir dul kadınla evlenmesidir. Bazen de evlilik yaşı geçmiş olan kızın veya yaşlı bekar erkeğin, karşı cinsle evlendiği görülür.

32- TANIŞIP ANLAŞARAK EVLENME: Büyük kentlerde ve eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde en yaygın olan evlenme biçimidir. Kız ve erkek belli bir süre arkadaşlık yaparak birbirlerini iyice tanıdıktan sonra gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir. Kişiliğini bulmuş, ekonomik özgürlüğü olan eğitim düzeyi yüksek gençler, bu yolla evliliği tercih etmektedirler.

33- TELEVİZYON EVLİLİĞİ : Bazı televizyon kanallarınca yürütülen reyting amaçlı bir evlenme biçimidir. Evlenmek arzusunda olan gençler, orta yaşlılar, hatta; gençlerin evlenmesinde söz sahibi olan kaynana adayları, ilgili kanala davet edilerek kapalı bir mekanda, aylarla ifade edilebilecek uzun bir süre bir arada tutulmaktadırlar.

Bu süre içerisinde birbiriyle anlaşabilenlerden, izleyicilerle yapılan anket sonucunda en çok oy alan kız ve erkeğin evlilik masrafı karşılanmakta, çeşitli bağışlar yapılmakta ve ekonomik destek verilmektedir.

Ayrıca, son zamanlarda evliliğe aday insanlar bazı televizyon kanallarında görücüye çıkıp program esnasında tanışarak da evlenebiliyorlar.


stargazete.com

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww