Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 306

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.646.294 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3051
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir Eskicide Bıraktım Yüreğimi

Sponsorlu Bağlantılar
Tükenmeyen yollarda,bilinmeyen geleceklere
Yürüyerek geçiyor yaşam.
Uyandığımda bitecek bir rüya gibi.
Hiç durmadan,koştururcasına yürüyorum,
Durursam uyanacağım,
Yaşam bitecek sanki...

Ardıma bakmadan gidiyorum
Bir daha geçmeyeceğimi bildiğim yollardan.
Her adımda dağılıyorum.
Bir parçam,ellerimden düşer gibi,
Kayıp gidiyor benden...
Bir köşede gülüşümü bırakıyorum.
Bir gece yıldızlara bakarken,gözlerimi.
Sokak lambalarında, sessiz gölgelerimi.
Günbatımının kızıllıklarında çocukluğumu,
Gündoğumlarında,sabah çiğlerine karışan gözyaşlarımı...
Siyah beyaz bir fotoğrafta düşlerimi...

Oysa düşlemek ne güzeldi çocukken.
Nerden bilirdim yaşamın
Böyle parçalanarak süreceğini
Ve ömrümün,kendimi toplamakla geçeceğini...
Bir yap-bozum sanki,
Tek parçamı bile bulamadan,
Yeniden dağılıveriyorum.

Nerede başladı bu...
Hatırlamadığım kadar uzakta kaldı ilk kırıntılarım.
Her yiten parçada sessiz bir çığlık attı yüreğim,
Sel olup aktı da,kimseler görmedi.
Sessizce gelip toplamasını bekledim
O hep beklenen,ama hiç gelmeyenin...

Yüreğimde bir telaş,bir heyecan;
-Beni tamamla artık ! -der gibi çırpınan...
O değil miydi daha yolun en başında
Bin parçaya bölünüp dağılan...
İstesem de bulamam yüreğim.
Bir daha geçmeyeceğim bir yolda,
Bir eskiciye bıraktım seni,paramparça...

Çığlıkların paçalarımdan süzülüyor,
Kimseler görmüyor...

İşte böyle sürüyor yaşam
Yolun birinde eksilip,
Bir başkasında biraz artan...

Kim geri getirebilir,
Bir daha geçmeyeceğim bir yolda,
Bir eskicide kalan ,
O bir parçası hep eksik yüreği...

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3052
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir Gün Kapına Gelsem

Sponsorlu Bağlantılar

Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Be ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3053
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ağla Bakalım Sevgiye



Sevgi nedir ki yaşamadığın müddetçe
Konuşmak kolay sevgi üzerine
Soruyorum sana hiç sevdin mi?
Cevabın hayırsa anlamazsın dinlemekle

Evet yaşamak gerekir
Sonuna kadar sevgiyi tatmak ve de
Hayatın ikincil tarafını anlamak gerekir
O zaman cevaplarsın sorumu
O zaman anlarsın sorunumu
Neyin içinde, kimin peşinde
Çırpınıp yorulduğumu
Gülmen doğal hoş karşılıyorum
Bir bakıma sana yazık diyorum
Bu yaşa gelmiş sevmemişsin, acıyorum
Sen nasıl yaşıyorsun merak ediyorum
Yaşamı gülmek, gezmek, tozmak bilen
Hiç sıcaklık duymamış, kalbini hızlandırmamış
Gözlerini ıslatmamışsın
Bunlardan yoksun yaşanır mı be?
Yazık hem de çok yazık
Sen doğarken kefenle doğmuşsun
Ölürken ne giyeceksin merak ediyorum!..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3054
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dinle özlenen…


Bir yürek sıkımıdır seni özlemek;
Boğazımda bir yumrudur, yutkunamadığım,
Özgürlüğün sona ermesidir taş bir hücrede...

İki damla gözyaşıdır, boş kalmış avuçlarıma akan;
Düşlemektir seni; mekânsız, sınırsızca...
Nefes diye seni çekmektir, içime...

Zamansız ölüm gibidir seni özlemek;
Azrail’in sunduğu beyaz elbisede...
Toprağın ağır kokusudur, gidilen sonsuzlukta...

Bir yudum sudur sana kavuşmak;
İçim yanarken yudumladığım çağlayan...
Çölde serabımdır sana kavuşmak, hayallerde kalan...

Üşüyen yüreğimi ısıtmaktır, kollarında,
Göğsüne başını koyup koklamaktır doyasıya,
Sıcak teninde erimektir, yok olmaktır ölesiye...

Solmuş rüyalarımın renklenmesidir,
Gökkuşağının ötesine geçmektir, uçarak...
Gözlerinin gülümseyen rengine boyanmaktır
Sana kavuşmak…
Sonsuza denk… Rengarenk
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3055
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İstasyon



Yalnızım bir kompartımanda
Bir hızar testerisinin yaz ışığı ufuk hattından
Ağır ağır gözlerime geliyor köşede rüzgar
Tozla yıkıyor söğüt dalını çocuk
Onaltı bağımsız devlet büstünün
Sarkan bıyıklarını düzeltiyor zaman
Düşündükçe koyu bir renk alıyor
Buraya uzun bir yol boyunca
Kurulu bir kumpanya çadırlarından
Tuğla harmanlarından geldim her ateşin
Çemberinde yanarak ve darağacında
Kurutarak dikişsiz gömleklerimi
Her sabah zekeriya sofralarında herkesle
Kalın kitapların yufkasını yeniden ıslatıp
Yedik açlık
Düşündükçe daha da artıyor hangi geçmişin
Kaynağına eğilsem acı bir su
Gelecek günlerin yorgun treni yıllardır
Telaki bekliyor
Bekle bekle bekle gençliğin karanlık yıldızı
Yıllardır takım değiştiriyor ve cephe
İsimsiz bir tortuyla kapanmış
Bilemedim nasıl bir mangal yüreğimiz
Kömür gözlü çocuklarla yanıyor ve bedenim
Ateş içinde
Eylül.

Her yanımdan geçen öpüşlerinin
Islak serçelerini duymasam
Kör testereyi bile göremeyeceğim.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3056
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir Gün Terkedip


Bir gün beni terkedip;
Başkasının olursan,
Ellerimi bırakıp,
Başka el tutarsan,
Benim kalbim yerine,
Başka kalbe taparsan,
Gözlerim sana düşman,
Göz yaşlarım ecelin olsun
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3057
kambis - avatarı
Ziyaretçi

SEN MİSİN?


Bu gün niye parlak bu güneş,
Neden gülük gülistanlık her yer?
Daha zamanı gelmemiş,
Neden taşar içimden mutluluk?
Henüz yarası geçmemiş,
Neden carpar yüreğim deli gibi?
Sen misin ? Mutlu kılan,
Sen misin ? Kalbe dolan,
Sen misin ? Aşka davet eden,
Sen misin ?................

Ankara Kasım 2005
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3058
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sana Dair

ben daha sen diyemeden
sen, biz deyiverdin...
oysa ki,
sen, keşkem
sen, çıkmazım
sen, sebebini bilmediğimi bildiğim
ve beynimde ki hicranımsın.
sen, içten gülüşüm
sen, yürek sızım
sen, düşündüğümü her an farkettiğim
ve gözümdeki yaşımsın.
sen, sevmediğimi sevdiğim
ve sevdiğime daha çok bağlandığımsın.
sen, hayat kıvılcımım
ve aldığım tek solukta hayata göz yumuşumsun.
sen, hayır diyemediğim
ve asla evet diyemeyeceğim özlemimsin.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3059
kambis - avatarı
Ziyaretçi
LANET OLSUN


Hani...
Bazen tükenir kelimeler
Söyleyecek söz bulamazsın
Yetmez dağarcığın duygularına
Oysa ne cok şey vardır anlatılacak
Bir cümle varken dudaklarında
Söyleyemez susarsın
Boğazın düğümlenir
Göz yaşların söz dinlemez
Yaşarsın O kısacık anları
Bir filim şeridi gibi geçer
Ne dur diyebilirsin nede git
YÜreğin deli gibi carpar
Bir dakika ,bir saniyede olsa
Görebilmek için dualar ederde,
Gel... diyemezsin
Şarkılara sığdırırsın tüm hüznünü
Aşkını,pişmanlıklarını
Dağlara söylersin,taşlara haykırırsında,
Bir Ona söyleyemezsin
O da seviyormu böylesi
O yanıyormu bir parca dersin
Sevsede sevmesede yansada yanmasada
Yanar kavrulursun
Yumruklarsın duvarları hırsından
Yine susar boynun eğersin
Ah aşkım ah gülüm
Ellerim kelepceli
Dudaklarım mühürlenmiş
Sevdam mühebbet hapiste
Ne umut,ne bir ışık bulamazsın
Hani...
Ben geldim desen
Ellerimi tutsan ,titrese yüreğim
Kırsan tüm zincirleri
Yeniden yaşasan yaşatsan
Söylenmemiş ne varsa
Gözlerimde arasan
Kulağıma fısıldasan
Aşkını, sevgini,özlemini
Ah aşkım ah gülüm
Ne sen geleceksin
Ne ben gel diyeceğim
Hep bir gün belki ..
O gün hiç gelmeyecek
Sana mı,yoksa bana mı
Bu sitem bilmiyorum
Ama
LANET OLSUN.....


Ankara kasım 2004
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #3060
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir Günün Öyküsü


Her akşamın başladığında sen,
İşinden dönersin; hep aynı saat, hep aynı zaman,
Yani; karanlığın herşeye ilk hükmettiği an,
Oysai hala aydınlıktır bana her yer,
Hala sen yanımdaysan...
Ve bendeki karanlık senden sonra basar hep,
Yani hep senin gittiğin an...

Ve artık günün son anlarıdır,
Grubda güneşin son aydınlıkları pırıldarken,
Hep bir kızıllık kaplar ya ufukları,
Ben, saçlarının kızıllığıyla karıştırırım hep, aldanırım,
Güneş hepten çekilirken, sessiz dağların ardına,
Başlar yüreğimin sancısı,
Ben düşerim kör gecenin içindeki,
Karanlığın, yalnızlığın, sensizliğin derdine...

Yani karanlığın doğada ki her şeye hükmü sürmekte,
Ve doğadaki her cismin karanlık ve soğukla başbaşa kalışı başlamıştır,
Kurt uyur, kuş uyur, öbrtü-böcek; uyur,
Kelebek uyur, dal uyur, çiçek uyur,
Anlayacağın, sıradan bir gece herkese,
Ama bende bitmemiştir daha,
Gözlerinin sevda pırıltıları,
İçime işlemiştir giderken gülümsemen ,
"Hoşçakal" der gibi dir yine bakışların,
Neyleyim, neyleyim ki, düşlerim bir kör kuyuya çoktan düşmüştür artık...

Sen gittin,
Gece başladı işte,
Ekmeğini kazandığın yerdeki,
Nesneler bile şanslıdır benden,
Bilgisayarının ekranı,bütün gün boyunca,
Senin yüzünü sindirmiştir kendine,
Ve yansıtacaktır gece boyunca...
Klavyenin tuşlarında, parmak izlerin,
Döşemelerde, ayak izlerin kalmıştır...
Çeklerde, senetlerde, faturalarda,
Tuttuğun notlarda ellerinin izi , kokusu kalmıştır...

Ve kim bilir; o gün boyunca,
Kimler uğramıştır yanına,
Kimlerle selamlaşmış,
Kim bilir hangi işlerini bitirmişsindir...
Ve kimine candan gülümsemiş,
Kimineyse, hilal kaşlarını çatmışsındır arada...

Şakacısındır, bilirim,
Arkadaşlarınla şakalaşıp, espri yapmışsındır,
Mutlaka güldürmüşsündür birilerini ve gülmüşsündür.
Ve sık sık saçlarını düzeltip,
Bilirim; dayanamazsın,
Ciklet te çiğnemişsindir ,
Küçük bir rehavet çökerken üstüne,
İnadına, birşeyler içip, atıştırmışsındır...
Sonra mı,
Sonra bir hüzün basmıştır yüzünü,
Kahve rengi gözlerin donuklaşmış,
Ceylan bakışların tavana asılı kalmıştır,
Belki de ıslanmıştır...
Ve o an sigaraya sarılıp,
İçini nikotine bulayan dumandan,
Medet bekler olmuşsundur...
Sanki sigara değildir yaktığın,
Her nefes te, bir ben yakmışsındır içinde...
Ve tabutuna bir çivi daha çakmışsındır...
Geride yalnızca her izmaritte rujun,
Ve dudak izlerin kalmıştır...
Ve o gece bir daha,
Yine bana sensizliğin kalmıştır...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya