Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 376

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.651.773 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3751
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sana Gelirim
Yer yok deme sakın kalbinde bana
Sponsorlu Bağlantılar
Bir yudum su gibi muhtacım sana
Bir mecnun misali ben yana yana
Sevgiye susamış sana gelirim

Öğle özledimki sevgilim seni
Seninle yaşadım sensiz günleri
Sen tut ellerimi bırakma beni
Çoşkun sular gibi sana gelirim

Bomboş bir dünyaydı sensiz hayatım
Sensin benim neşem sensin benim kanadım
Sana hasret seni yaşayamadım
Kalbimle bir ömür sana gelirim.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3752
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gün Gelir Anlarsın
Gün gelir bu ateş senide yakar
Sponsorlu Bağlantılar
Gün gelir anlarsın çektiklerimi
Aynadan kendine yabancı bakar
Gün gelir anlarsın çektiklerimi

Gözlerin uzak bir noktaya dalar
Ruhundan boşalır, yüreğin dolar
Hep aynı, hep aynı şarkıyı çalar
Gün gelir anlarsın çektiklerimi

Huzur can çekişir, fırtına dinmez
Aldığın nefesler, ciğere inmez
Bağrındakı gayya, bir türlü sönmez
Gün gelir anlarsın çektiklerimi

Yalnızlık en sadık yoldaşın olur
Bozduğun yeminler, milyonu bulur
Gururun okları yaydan kurtulur
Gün gelir anlarsın çektiklerimi

Hayatın yolları hendekli, taşlı
Yalanlar vardır ki seksenbeş başlı
O ölüm beklemez, genç yada yaşlı
Gün gelir anlarsın çektiklerimi
sevgi60ep

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3753
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
unut gözlerim



sus artık ne olur ağlama yeter

ben unuttum sende unut gözlerim,

ne ismi aklımda nede gözleri

ben unuttum sende unut gözlerim

değmezmiş uğruna döktüğüm yaşlara

değmezmiş sevmeye aşık olmaya

değmezmiş ismini bile anmaya

ben unuttum sende unut gözlerim


bir rüya idi farzet gördüklerimizi

ben unuttum sende unut gözlerim

sevseydi terk edip gidermiydi hiç

ben unuttum sende unut gözlerim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3754
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kanarya, Gündoğuşu ve Pembe



Gün aydın
Hava ayaz
Aşk desenli tenin
Yaz bulutları kadar beyaz.
Az derdine derdiğim güller
Ben bir yangın sonu küller

Dön diyen yok, dönemem, uzak gençliğim
Yüreğim parça parça, dilim dilim
Açılırsa akar kanım
Kanım değil; senin selin
Eller değil; sen gel salın
Canım canım

Siyah laleler gibi koyuydu gönlümün moru
Ve sen en çok bu moru sevdiğin halde
Ebruli yaşamına koyamadın beni

Şiirlerde yazdığım kadar benim olan
Gündoğuşu pembesi dudaklarından tanırım seni

Sakın unutma aşkına öten kanaryanı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3755
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ortak Bir Işık

Bekledik, gelmediler. Açtık
pencereleri, kulak kesildik seslere
gündüz ve gece, taradık tek tek
istasyona inen yorgun yüzleri,
ufuktaki lekelere ayarladık dürbünü:
Bekledik, kırık, gelmeyeceklerini
anladıktan sonra bile.

Görkemli geçmedi günler burada:
Sıradan, sade, dingin anlar kovaladı
sıradan, sade, kekre anları: Yoktu
büyük fırtınalar öyle, büyük büyüler
kurulup çözülmedi bu yaz: Her zamanki
nedensiz hüzünler, çocukların şaşkın
falı, biraz tatilde kasaba sosyolojisi,
biraz başı boş konuşmayla döndü takvimler.
Gözümüz yoldaydı gelmediler.

Odalara çekilip şiir okuduk
içimizden: Seferis ve Montale,
Akdeniz dolu dizeler, hepsi genizden.
Durup dururken yürüyüşe çıktık
akşamları, durup dururken sustuk
yakalamış gibi seyrek bir anlamı,
dağ köylerine çıkıp bir gün
öyküsünü dinledik süngerci
oğulların, unutulmuş bir kadınla
konuştuk bir başka gün, tansiklar?
izledi birbirini sonra: Bir atmacaya
baktık uzun uzun avının gözünden,
sağanak indirdik kavruk mevsimin
ortasına, bir yangını söndürürken
bir başkasını başlattık: Durup
dururken gelebilirdiniz, bekledik.

Hazırdı sofra: Semizotu ve sarımsak,
elimizle topladığımız kekik, incir,
nane: Hazırdık sürdürmeye telaşı
ve coşkuyu bıraktığımız yerden.
Geçmişin nasıl geçtiğini, nasıl
geleceğini geleceğin soracaktık.
Dinmezdi ağrı üstüne gitmedikçe,
açılmazdı bu koyu sis
tutmadıkça kökünden ortak bir ışığı,
içinde olacaktık içimizdeki korkunun:
Bekledik gelmediniz.

Ek***** önemli bir şey, başladığında
dönüş, bavulu kapatamadık. Döndük
odalara baktık yeniden, aradık
taşlık ve hayatta: Neydi yitirdiğimiz
anlayamadık. Yarım bir duyguydu belki,
belki sürüp giden bir gündüşü,
kendimizde beslenmiş,
ötekinde sönmüş bir ateşti belki de,
eşiğine dayanıp göremediğimiz:
Bekledik, gelseydiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3756
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutluluğu şekilsiz mücerret çizebilsem
Yar için kelimesiz şiirler yazabilsem

Aşka dair ne varsa ko gitsin kitaplarda
Aşkın yeri gönüldür gönüller gezebilsem

Gözyaşı içtenliğin biricik simgesidir
Gönlümün ipliğine inciler dizebilsem

Yaşamaktan murat ne bir tek Sen'den öğrendim
Ömrümü Sencileyin bal gibi süzebilsem

Benim gayem odur ki şu geçici dünyada
Yılanı ezer gibi nefsimi ezebilsem.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3757
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızca Kanatlarına Güven



aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibi
bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen
toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

kendi yarattığımız boşluğun ucunda
sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur
yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman
yürüdüğümüz yollar daralırken
çökerken altımızdaki merdivenler
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

sevdalılar bilir
bir kuş yağmurudur ilkbahar
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk
sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven

elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için
dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan
ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta
ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan
sevgilim
dökülürken tüyleri
savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin
her gün değişen atlasların içinde tara
saçlarını
ve yalnızca kanatlarına güven

götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı
şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin
alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur
dünyanın paslanmış
sırtında
ve bensizliğe havalanırken
korkma sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3758
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dahası Var Mı?

Yarabbim ne mutlu bize,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !
Yarınlar çok kutlu bize,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Ta, ezelden günümüze,
Getirmişiz bütün dize,
"Ölmez Türk" der dünya bize,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Rüzgârız biz, kasırgayız,
Yorulmayız ve yılmayız,
Hiçbir şeyden de korkmayız,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Obamızla, töremizle,
Osman-Orhan gâzîmizle,
Övünürüz mâzimizle,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Zâlime zulmü sormuşuz,
Târihe mührü vurmuşuz,
Yüzlerce “Devlet” kurmuşuz,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Şehit olmuş, öldürmüşüz,
Üç kıt’ada at sürmüşüz,
Gün gelmiş “Çağı” dürmüşüz,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Söner mi hiç tüten ocak ?
Türklük vardı, hep olacak,
Varsa çıksın durduracak,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Geç anlasa da büyükler,
Yetiştiler hep küçükler,
Dayanmaz bu sele bendler,
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !

Biter etekteki taşlar,
Seçilirler çiğ ve yaşlar,
"Kudretimiz orda başlar"
Türk’üz Müslüman’ız hey hey !
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3759
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Öldüm ve Öldün!!



Güneşi tutardım parmak uçlarımda, yanmadan
Gölgeleri aydınlatırdım, karanlıklarımda
O kadar güçlüydüm ki, yenilmez ordular gibi
Söylenmezdi hiç bir nasihat, bir musibete düştüm
Hiç ölmezdim gibi gelmişti ama ben de vuruldum
Ve öldüm.

Dağları taşırdım omuzlarımda, titremezdi ayaklarım
Ne deprem olurdu bende, ne de hiç bir felaket
Öyle fikirlere dolanırsın ki, sarsılmaz sanırsın kendini
Köklü bir ağaç gibi sapasağlam ayakta ölürüm derdim
Hiç düşmez sanırdım kendimi, bir yüreğin salıncağındaydım
Ve düştüm.

Vuruldum bir anda, kanlar içinde kaldı ruhum
Binlerce orduyla savaştığım bu mahşerde
Dünyalara karşı alamadılar inandığım değerleri
Can pazarında değerime satmadılar beni
Binlerce darbeyle ölmem gerekirdi, olmadı
Ve sadece sevgilinin sözleri öldürebildi beni
Uyurken başucunda, bir masalımız vardı bitmeyecek gibi
Ve bitti.

Ne zaman değer vermediysem birine dost oldu ardımdan
Ve ne zaman sevdiysem birini, hep öldürdü beni
Vuruldum yine işte, akıllanmadım geçmiş ölümlerimden
Akıllandım sanmıştım oysa, düşmanın darbesi öldürmedi beni
Duyun dostlar, sevdiğim vurdu beni ve kanlar içinde bıraktı
Ölümümü beklemeden, hiç tanışmadığımız günlere döndü
Ve öldüm.

Ölümümün ardından ağıdımı kendim yaktım
Kendim ağladım arş-ı alâya figanımı yolladım
Dirilmez dediğim ruhumun ardından, dua okurken
Küllerimden doğdum yeniden, sevgiliye inatla
Ölümü görmeden gitmişti oysa, bil bunu sevgili
Ben doğdum.

Üç gün sürdü ölümüm, üç gün cesettim sadece
Üç gün ağladım kendime, üç gün, gün boyu öldüm
Hasret kaldığım yüzü de, gözü de, teni de sildim
Ne senden bana sen kaldı sevgili, ne de ben
Bitmişliğim vardı, kabirsiz cesettim sadece
Bugün güneşin doğuşunu seyre daldım
Güneş gibi doğdum sevgili
Ve sen öldün.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3760
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kadife Şairler

ölüyor kadife şairler...
pazarların tozunda ve kulenin sisinde gömülü

gün geceye akıyor...gece güne...
ölüm yaşama akıyor yaşam bilince...

bilinç de akar/daha karar vermediler
gitse odalarından/gitse odalarından birileri...

Yalnızlık ve melankoli...

heryerdeydiler...
dönecek yerleri yok şimdi...


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya