Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 642

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.652.426 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6411
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ömer’in Yüzünde Ölümü Gördüm

Sponsorlu Bağlantılar


Ömer’in yüzünde ölümü gördüm
Herşeyi hiçleyen derin bir kuyu
Ankebut sabrıyla bir kefen ördüm
Yenmek için içimdeki korkuyu

Ömer’in hasreti sakin bir mekân
Ürkütmeyen bir diyârın arzusu
Nasıl sükûn bulmuş o delişmen kan
Yorulup, durulmuş kök söktüren su

Ömer Ömer değil, Ömer ben oldu
Kendimi seyrettim o uçurumda
Ne olduysa eşya uyurken oldu
Artık şebnem açmaz bu kızgın kumda

Ömer bir mağara, Ömer bir çığlık
Yankısı dolanır körpe yüzlerde
Büyük endişeyi gizleyen sığlık
Hikâyemiz mahzun kalır cüzlerde

Ömer kalbi kırık bir yılkı atı
Hülyasını, rüyasını yel almış
Ömer ki, sırtında taşır sıratı
Yaşamaktan, var olmaktan usanmış

Ömer’in ışığı söndü sönecek
Hüzünlü bir ilticadır son satır
Ömer bir kuşlukta yine dönecek
"Güneş yalnız dirileri ısıtır!"

Ömer’in elinde sırlı bir ayna
Aynada yılların puslu sureti
Esenlik ol ateş, su artık kayna
Ömer şimdi terke hazır gurbeti!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6412
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Baharsız Şehir

Sponsorlu Bağlantılar


Düşlerin kışında üşür ellerim
Ben taşralı, yüreği yangın çocuk
Yalnız mezarlıkta açar güllerim
Ben taşralı, yüreği yangın çocuk

Gönlümde hasreti masum aşkların
Sürgün coğrafyada değişti iklim
Uçurum çiçeği, dünsüz bir yarın
Kutsal haremimde bu yabancı kim?

Dağların ıtriyle dirilirim ben
Sitelere sığmaz, ezilir ruhum
Rüzgâra çağrıdır açtığım yelken
Direnen son ümit, son efsunlu mum

Sevgi bir efsane, dostluk bir masal
Cinnet-hücrelerde bilenmiş kinler
Bütün erdeminle, merkezinde kal
Milyar yıldır bunu söyler ekinler

Yitik bir kuşlukta bozuldu büyü
Bir can-eriğine değmez gökdelen!
Höykür içindeki esir türküyü
Başlasın yeniden o soylu şölen.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6413
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Karşılıksız Aşklar




Anne, hani karşılıksız çekler vardır ya,
Bankaya gidince; elin boş kalır,
Gülüm; hani; karşılıksız aşklar vardır ya,
Gerçeği öğrenince, gönlün boş kalır...

Gül solar içinde, gönül bahçen; hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...

Annem, aşk kısacık zamandai saçın ağartır,
Gökte yıldızın söner, dünyan karartır,
Şen hayattan sana bir; matem yaratır,
Hayatın sonrası, başıboş kalır...

Gül kurur içinde, gönül bahçen; hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...

Anne, dermisin; inanma artık; sevdaya, aşka,
Gülüm, sevmeseydim mi dersin, seni keşke,
Kilit vururum gönlümdeki o köşke,atarım anahtarı denize,
Giderim, hatıralar bile hep sarhoş kalır...

Gül ölür içimde, gönül bahçem hep hopan kalır,
Hep, hopan kalır...

Ne alırım bir başkasını, gönül sarayımdan içeri,
Ne başka bir gönüle girerim ben de,

Gül öldükten sora, boş bir evren kalır,
Ne ben kalır, ne can kalır,

Annem, gül öldü içimde, gül öldü,sevdiceğim öldü,
Oğlunun gönül bahçesi, hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6414
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bahar/nâme



Cemrenin yeni günü
Kardelen kış sürgünü

Uyandı kara toprak
Şebboylar kar gibi ak

Mahzun hislere vedâ
Bitti leyle-i leylâ

Mesrur eder insanı
Mevsimlerin sultanı

Sâki, âb-ı hayat sun
Esrarlı, aşkın füsun

Hercaice uçuklar
Açıldı tomurcuklar

Dilâranın duruşu
Zümrüt-ü Anka kuşu

Baharat yüklü kervan
Çimenzar elvan elvan

Âteşin bir endişe
Diren bu dirilişe

Yalazlandırır buzu:
Kalbimizin nevruzu

Mart’ın yirmi biridir:
Sabreden gök-eridir

Tabiatın dokusu
Sümbül Sinan kokusu

Tılsımlı bir canfeza
Büyüleyen yakaza

Şimşek çakar nâgehan
Neşve bulur tüm cihan

Erguvanî bir yağmur
Şiirli, lirik mezmur

"Vakt-i çeragan gelmiş"
Mümkün değil becayiş

Gülşen cennete nîşan
Vecd içinde dervişan

Müjdecisidir nâs’ın
Hızır ile İlyas’ın

Revnaklı bir nûr-dağı
Şeddat’ın İrem bağı

Ol ismiyle müsemma
Remiz: esma-i hüsna

Esenlik, kutlu sabah
Gönüllerde inşirah

Ulvî eleğimsağma
Arzdan semaya ağma

Gül filizi: Elif/lâm
Lâ/teşbih ü lâ/kelâm.

Her bahar
Ruh bahtiyar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6415
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölümüne Sevgi



boş karanlıklarda gölgeni aradım hep
yüzünü ellerimin içinde avuçlarımda hissettim çoğu an
göz yaşlarım sel olup aktı hep ardından
hiç bir zaman utanmadım uğruna ağlamaktan
karanlıklarda etrafıma ışık saçardın benim
bana yaşama isteği acılara katlanabilme gücü verirdin
hüzünler bile bir başka çekelirdi senin yanında
gülüşler bir başka içten olurdu sen varsan eğer
şimdi gündüzleri bile benim için karanlık
geceler ise bir mum ışığı gibi aydınlatıyor içimi
yüreği ne başı nede sonu belli olan bir dipsiz kuyu misali
battıkça batıyor günden güne can veriyor
hayalimde yaşattım seni
çünkü hayalimde bir başka güzeldi gözlerin
gülüşlerin daha sıcak
bakışların ise daha bir anlamlıydı
bir zamanlar seni kollarımın arasına alabilme şansını veran kader
şimdi hasretinle yaşamayı
hayallerinle avunmayı öğretiyor bana
en azından hayallerimde yaşatabiliyorum seni
en azından hayallerimde öpüyorum seni kırk yıllık sevgililer misali
gerçekte olmasanda hayallerimdesin her an
ama gerçekteki gibi değil hayallerdeki gibi
ama vefasızlar gibi değil
ama seviyorum deyip gidenler gibi değil ölümüne sevenler gibi
BENİM GİBİ
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6416
kambis - avatarı
Ziyaretçi
İlk defa göz göze geldiğimiz anı hatırlıyormusun?
Kaçamak bir buluşmasıydı bu gözlerimizin.
Seni istiyordum, biliyordun...
Bakışların duygulu, anlayışlıydı,
özlemliydi zaman zaman.
Bakışların bir şarkı söylüyordu hiç bilmediğim.
Seni dinliyordum, bakışlarını dinliyordum.
Dağbaşında apansız karşıma çıkan bir pınardı sanki
gözlerin.
Eğilip su içmek istiyordum kirpiklerinin arasından.
İçimde yaktığın ateşi söndürmek istiyordum.
Ama o ateş gitgide büyüdü işte!
Şimdi biraz da sen yan artık,
benim yanacak yerim kalmadı.
İnanamıyorum sen varmısın? İnanamıyorum bir türlü.
Tuttuğum ellerin mi?
Öptüğüm dudakların mı?
Kim bilir?
Belkide yoksun,
ben bir rüya görüyorum, biraz sonra uyanacağım.
Her şey ansızın silinecek.
Ne saçların kalacak ortalıkta, ne gözlerin.
Yine kahredici yalnızlığıma döneceğim.
Biraz daha yıkılmış,
biraz daha sensiz.
O gün ilk defa seni gördüm.
Düşün sen dünyaya geleli beri kaç yıl geçmiş aradan.
Düşün ne kadar çok özlemişim seni?
Öyleyse hiç gitme ne olur?
Vereceğin her kedere razıyım.
Acıların en büyüğünü sen tattır bana,
zehirlerin en şiddetlisini senin elinden içeyim.
Ama gitme ne olur?
Dudaklarım kurumuştu, içim yanıyordu.
Suya hasret, kurumuş bir ot gibiydim.
Yağmur olup yağdın üstüme, yeşerdim, filizlendim.
Sonra güneş oldun,
hayat verdin bana, koku verdin, renk verdin.
Şimdi bırakıp gidersen bir daha
ve son defa yine kuruyacağım,
dağılıp toz olacağım anlıyor musun?
Çünkü senden sonra kimse gelmeyecek, biliyorum.
Kimseler çalmayacak kapımı.
Gidersen beni bana mahkum edeceksin,
keşke ölsem diyeceğim o zaman,
keşke ölsem!
Şimdi sendeyim,
seninleyim,
seni yaşıyorum.
Beni bana bırakma!
Senden bir parçayım artık,
belki de baştan başa sen oldum farkında değilsin.
Beni bana bırakma!
Sen olduğun için mutluyum.
Sen olduğum için de.
İstersen ben olma.
Hiç benim olma.
Ama bırakma beni ne olur?
Beni bırakma!
Ümit Yaşar OGUZCAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6417
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamın Yarısı



sessizliğin başladığı saatlerde çayımı demler
yudumlarım her saatini usulca geceyle beraber
penceremden semaya, yıldızlara
ordan memlekete bir yolculuk başlar.

demin kıvamında bir bir hayal başucumda durur.
bir anda odanın duvarlarına yansıyıverir.
o an düşlerim başlar herşeyim olan.
kaparım gözlerimi gecenin karanlığıyla

geceler bazen iç çekiştir,
boğazında düğümlelen nefesin ,
az da olsa tebessümün,
sabaha kalansa nikotinli ellerine düşmüş bir yüzün.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6418
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Karşılıksız Sevdanın Bedeli




Biliyorum beni sevmiyorsun
Kimbilir başkasıylasın şimdi
Aklına bile gelmiyorumdur
İsmim de birşey ifade etmiyordur sana
Cismim de
Hatta içimdeki kocaman sevgin de
Oysa sen benim için çok özelsin
İsmin de cismin de çok özel
Ruhumdaki ursun sen
Her geçen gün beni tüketen
Hastalık kadar ilaçsın da
Ama ben ilaç alamayan fakir bir çocok gibi
ÖLMEKTEYİM!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6419
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaprak ve Ben



Bir yaprak yere düştüğünde
Üzülür mü? Toprağa düştüm diye
Yoksa, toprak mı sevinir ?
Yaprağa kavuştum diye

Hayat göz pınarında
Saklanan bir damla yaş
Dökülen yapraklar da
Dertlerimle hep sırdaş

Bazen boş sokaklarda
Çaresiz yürüyorum
Sararan yapraklarda
Kendimi görüyorum

Gönlümü hasret sarar
Islak kaldırımlarda
Gözler, sevgili arar
Ömrün son baharında

Tükenirken umutlar
Yapraklar gibi bende
Toprak olur sevgiler
Yine aynı bedende
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #6420
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir Kuşun Hikayesi



Yaz akşamları hasret çekerdi gönlüm
Bir kuş gibi çırpınıverirdi
Konmak istemezdi hiç bir yere
Çünkü ya avcı vuracaktı onu
Ya da bir kediye yem olucaktı
Nihayetinde derin bir kuyu buldu
Sığınacak köhne bir mekan
Zavallı kuş zavallı yüreğim
Nereden bilirdi o kuyunun en kötüsü olucağını

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya