Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 76

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 255.074 Cevap: 1.073
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Temmuz 2007       Mesaj #751
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince
Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice
Sponsorlu Bağlantılar
Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak
Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina
Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle
Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz
Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz
Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi
Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi
Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek ASKIMIZ

Atilla İlhan

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
22 Temmuz 2007       Mesaj #752
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Gitmek güzeldir. Güzeldir bütün renklerini yeryüzünün, bütün tadlarını, bütün seslerini,
bütün iklimlerini, bütün sözlerini, onları bir put belleyenlerin masasına atarak, belirsiz,
Sponsorlu Bağlantılar
tarifsiz ve kifayetsiz bir 'gidiş'e gitmek. Bütün bu renkler, bu tadlar, bu sesler, bu
iklimler biraraya gelse dolduramaz, giderken kumda bıraktığımız ayak izlerini. Biz ayak
izlerinin vatandaşıyız ve aklımızı atıp dünyanın uçlarına ve o akıl duvarlar içinde sekip
dururken, bir çift ayak haline geliriz.



Biz bir çift ayağız bebeğim ve olmamamız gereken
yerde olmayız. Sana hatırlamak düşer artık, yüzüme çok çok ender yayılan o müthiş
gülümseyişimi. Sana hatırlamak düşer, birdenbire, ansızın, mesela bir kazağa dokunurken,
mesela bir şey yazarken, mesela koltuğun kenarlarıyla oynarken, hatırlamak düşer bana ait
bir an'ı. Fakat ben, "bana ait anlar"dan da gitmiş olacağım. Sen "oyalan", dünyanın
tadlarıyla, sesleriyle, renkleriyle. Sen başka adamlarda (başka kadınlarda) oyalan. Ve
karşına çıkan bütün yolları yürü. Senin yolların gitmek için değil, yürünmek içindir. Biz
bir tek, sırtımızı tanıyan yolları biliriz. Gitmek güzeldir.

Gitmek güzeldir. Size "hayat" diye sunulan ve sizin "hayat" diye bellediğiniz her şey, ama
her şey, bizim zihnimizde yeşerttiğimiz, en pis anlarda bile, kırılmasınlar diye üzerine
eğilip bedenimizi siper ettiğimiz "hayallerimiz" yanında bir oyuncak dahi olamazlar.
Oyuncaklarınızı seviniz bayan. Oyuncaklarınızla mutlu olunuz. Bu "teneke trampetler" sizin
için üretildi ve siz "trampetler"in dünyasında, iki taşın birbirine çarparken çıkarttığı
can yakıcı seslere hasret, bir erkeğin (kadının) kalbini çıkartıp göğe doğru atarken attığı
naraya yabancı olarak, yaşayınız yaşayabiliyorsanız. Bu boyalı hayatlar, bu kuklalar, bu
maskeler bize gelmez. Biz, maskeleri tutup kopartmak ve onların arkasındaki suratları ilan
etmekle yükümlüyüz. Biz yükümlüyüz. Biz hükümlüyüz. Ve kesildi hüküm. Kesilen hüküm
gitmemizi gerektirir. Ve gitmek güzeldir.

Gitmek güzeldir. Kalıp bir sirk maymununa dönüşmektense hayatınızda, kalıp suratımızı
boyamaktansa, kalıp "geride kalan her şeye" tahammül etmektense; gidilmelidir.
Ayaklarımızdan öğrendik gitmeyi. Sen koşmayı, hoplayıp zıplamayı öğrenirken, biz nesilden
nesile, babadan oğula, anadan kıza, sessizce, nefessizce, usul usul öğrendik, "yolları
çatallanan bahçe"leri. Ve her daim, bizi bahçenin dışına atan çatalı tercih ettik. Başını,
gitmekten korkan bir omza yaslayarak, dolaş mermer fıskiyelerin gölgesinde dolaşabilirsen.
Biz büyüttük, korkaklar küçültsün seni. Küçültsün seni taklitlerimiz. Söz bizdedir,
sözümüzün altına kopya kağıdı koyanların dünyasında uyu sen. Uyu sen sakin uykularda. Uyu
sen masalların peşisıra. Burada kal ve uyu. Biz gidiyoruz. Gitmek güzeldir.

Gitmek güzeldir. Ayırdım ipek hışırtılarıyla yolumu. Kuş tüyü yataklar atılmıştır
zihnimden. Zihnimizde, binlerce güvercinin uçlarından tutarak havalandırdığı camiler
hışırdar bizim. Zihnimizde, bir kan, kan olmanın bütün halleriyle akar. Zihnimiz
kurşunların kardeşidir ve ölüm yakışır ölmeyi bilene. Kalp yakışır sevmeyi bilene. Bilmeyen
için organlardan bir organdır yürek. Al yüreğini bir korkunun içine ser. Garantili hayat
reklamlarında dolaş biraz. Serinle biraz. Biz ateşe gidiyoruz. Biz cehenneme gidiyoruz.
Gitmek güzeldir...... SERPİL KARACA...

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #753
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
günahlarımı
duvara asmalıyım zincire vurmalıyım
çırpınmalıyım
sınırsız sessizliğini duymalıyım
giderken
arkasından bakakaldığım
gençliğimin adına

Mustafa Küçüktepe
BlueEngel - avatarı
BlueEngel
Ziyaretçi
25 Temmuz 2007       Mesaj #754
BlueEngel - avatarı
Ziyaretçi
hic birsey kolay degil
CyniX - avatarı
CyniX
Ziyaretçi
25 Temmuz 2007       Mesaj #755
CyniX - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık da Bitmeli


Sevgilim,
Sana sevgilim diyorum.
Ayrılık da sevdaya dahil
Ayrılanlar hala sevgili

Dediği gibi İlhan'ın.

Sevgilim, sana sevgilim diyorum, bir daha hiç
demeyeceğim içindir belki.

Ayrılmamız neyi değiştirecek, ayrılık yüreğimden silip
atabilir mi seni derdin. Kimbilir..

Bu sana son yazışım.
Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım,
beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla nasıl da parçalanıyor böyle.
İlk kez yazmak böyle zor, anlatmak bu kadar olanaksız.
İçimde çağıldayan herşeyin, sana doğru aktığını duyupta bunu anlatamamak.. Ne acı.

Oysa, seni her düşündüğümde, sesim, zamanın ve mekanın olmadığı görünmeyen
ince ipeksi bir yolda ilerleyip kulaklarına akmadı mı.

Her düşündüğümde seni, yapmam gereken sadece izlemekti.
Ruhumun sana akışı, o hızlı ama bir o kadar yavaş, delice ama bir o kadar sakin,
coşkuyla ama nasıl huzurlu bir çağlamaydı onların hepsi.
Hemen duyardın, büyük kalabalıklarda, iki kişilik yalnızlıklarda,
yada gözlerin maviliklere kilitlenmiş.. Duyardın.

Hala duyuyorsun. Şimdi, şuan, seninle konuşurken, ruhunda geziniyorum yine.
Baktığın yerden uzaklaşan bakışlarını, o kimselere hissettirmediğin
bir anlık dalgınlığı, sadece anın yakaladığı o ince sızıyı.. Kapa gözlerini..

Sen hep duyacak mısın beni, ben hep anlatacak mıyım. Bilmiyorum.

Ama, madem ayrılanlar hala sevgili, ayrılanlar hala sevdalı, bu ayrılıkta bitmeli..

Ayrılık.. Ne çok korkardık bu sözcüğe yüklenen anlamdan.
Oysa şimdi anlıyorum ki, ayrılığın kendisi değil, ayrılmakmış asıl zor olan.
Ayrılmayı başarana kadar yaşanılanlar, o kanatan acıtan korkulu bekleyişler..
O kopuşu yaşamak, artık başka biri değil, sen olan o varlığı olduğu yerden çıkarmaya çalışmak,
ağlayarak git artık içimden diyebilmek, ama daha derken pişman olup hayır kal ne olur diye yalvarmak..
Ne kadar zordu mabel.. Öyle içimdeydin ki, seni ordan çıkarmak kendimi paramparça etmek demekti.

Ayrılık.. O kanlı zafer.. Şimdi paylaştığımız işte bu.
İçimizde o boşluğun büyük acısı yüzümüzde birbirimizin kanı var hala..

Sevgilim,
Sevgilim diyorum son kez sana. Bir daha demiyeceğimdendir bu, ve bir daha yazmayacağımdan.

Ayrılık da bitmeli..
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
25 Temmuz 2007       Mesaj #756
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Anlatamam yüreğimdeki ince sızıyı, gözden süzülen yaş gibi akan kanamaları. Anlatamam, zaten anlamayacağından. Gün nasıl geçer sabah nasıl olur bilmiyorum ardı ardına geçip gidiyor sadece. Zamanını doldurmaya çalışan biriyim şu hayatta eğrisiyle doğrusuyla yaşayarak...

Ağlamıyorum artık haberin olsun, gözümde yaşım kalmadığından. Gülmüyorum da yürekten gelerek... Sende bıraktım neşeyi, mutluluğu ben bilerek isteyerek. Benden daha çok ihtiyacın vardır dedim. sen mutlu ol istedim ben önemli olmadan. bencilliğim yok bilirsin koymuşsan benliğimi ortaya. ben sadece benliğimi değil, yüreğimide koydum senle ortaya, al sana ait beni dinlemez artık dedim. Dinlemiyor da...

Çok sevgiler yeşertmedim yüreğimde. Yeşerende kalayım istedim ömür boyu. Ömür kısa, hayat değişken bir sevdam tek ve daim olsun diledim. Bilirmisin söylemişmiydim sana bunları hatırlamıyorum. Çok şey söylediğimden...Çok derin sevdim ben ama söyleyemedim kimselere. Söylesem dinleyeni olmadığından. Gidiyorum.... Bana kalan gitmekti çünkü. Sevmek bazen gitmekti, sevdiğinin mutluluğu için...

Giderken ağlamadım akıtmadım gözyaşlarımı, görmedin. Ağlayan gözüm değil yüreğimdi çünkü. Mühürledim derinlerimi de sana bıraktım sevgileri mutluluğu. Bana lazım olmayacağından. Yüreğimle sevmiş, yüreğimle yaşamıştım hayatı çok ta şey toplamıştım içinde. VE... Senle dağladım onu. Dağlanmak çok acıymış öğrendim.

İhanetim olmadı sana, aldatmadım sözümle özümle. Canım dediğimde candan öte oldun bana. Giderken canımı da bırakıyorum sana ömrüne ömür olsun diye. Tüm yaşanmışlıkları aldım yanıma hatıran var diye. Zihnime kazıdım kalın yazılarla silinmesin, her an canlı kalsın istedim. Emanet bildim onları da gözüm gibi bakarım...

Bileyim ki sevgilim sen mutlusun yeter bana. Bir yerlerde varsın, yaşıyorsun belki arada sesini duyarım, belki görme ihtimalim olur bir gün. Yeter bana... Sevmek illaki yan yana olmak değilmiş, yürekteyse sevgi görmeden de sevilirmiş öğrendim. Hasretlik acı verse de yürek büyük dayanır. Ayrılık yamanmış sevgi içtense, zor...

Bilirmisin sevdiğim eski şarkıların tadını özlemişim, şimdilerde dinlerim. Ne kadar aşk ayrılık şarkısı varmış meğerse unuttuğum. Şimdi yoldaş kıldım kendime onları söyler söyler ağlarım... Gözyaşlarımı meze yaparım kadehlerime. Kayan her yıldızda dilek dilerim yarınlar adına, olmayacağını bilerek.

Savaşım var şimdilerde kendimle sevdiğim. Elim kaç defa telefona uzanır da çekerim sayamadım. Oysa bir tek alo diyeceğin sesine nelerden vazgeçerdim. Aşkta gurur olmazmış biliyorum gurur değil benimki. Sözüm var kendime ondan kaçarım senden. Senin mutluluğun adına huzurun adına. Zaten hiç başka düşüncem olmadıki sevdiğim. Her an duamdın allah güldürsün çok yaşatsın diye. Çok severken nasıl başka düşünebilir ki insan...

Sol yanım acıyor sevdiğim, anlamadığım bir sızı var da karıncalanıyor kollarım. Uyuşuyor beynim düşünebildiğim tek şey sen. En son bakışın, son gülüşün gözümde kalmış başka bir şey görmüyorum. Ne tarafa dönsem sen varsın karşımda, özlemin yakar yüreğimi. Sadece derin offffffff çeker ağlarım yoksa deli olacağımdan...

Ben gidiyorum sevgilim hatıralarını alarak yanıma. Belki yazarım yine, arar dinlerim sesini. Dayanamam hasretine , kaldıramaz yüreğim biliyorum. Sevgimi yüreğimi bıraktım sana, canımı adak ettim ömrüne gidiyorum. ama bileyim ki bir yerlerde sen varsın ve mutlusun. sen mutluysan mutluluğum sayarım ondandır gidişim. yüreğimi koydum yoluna sevdiğim ne istersen yap, bana ait değil nasılsa. Tek şey isteme benden yapamam. Tamamen unut deme, unutamam.

Sende unutma sevgilim, seni kendinden daha çok seven bir yürek var burada. Kapısı açık bekler sonsuza... Sonsuzluğum sende biter sevgilim...Senin adın sonsuzluk...

münever erdoğmuş
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
26 Temmuz 2007       Mesaj #757
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
gel otur yanıma görüyorum ki oda terketti seni... bırak giden gider. aslında bu dünyada gidenin ardından el bile sallamayacaksın...giden kafasına koymuştur gitmeyi..hem hayat ondan ibaret değil ki...sen o olmadan öncede yaşıyordun o olmadan da yaşayabilirsin...unutma yarınlar bizim için..unuttun mu sen kitap okurkende mutlu oluyordun. sahilde gezerken güneşin batışını izlerken...sen mutlu olmayı bilen bi insansın bırak artık surat asmayı...hem bu iş iki yanı keskin bıcak gibidir...yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın...hafifletici sebepler yok..


yarınlar için hayal kurarken bugünü de yaşa..yas tutma dünü düşün ondan önce yaşadığın günleri o yokken geçirdiğin zamanı nasıl güldüğünü düşün...hayat herzaman istediklerini vermiyor...artık yanlışlar dahada tutulur oldu...artık insanlar yanlış yapmak için yarış yapıyorlar birbirleriyle...anla artık yanlışlar ve doğrular yer değiştirdi....sil gözünün yaşını...bak gitti... ama hala dünya senin için dönmesini durdurmadı durdurmayacak...unutma ders olsun sana...birini severken şunu hatırla sevgini hak edene ver umudunu yarınlarla paylaş.....bırak kutuplarda yaşamayı...bak burada güneşin meyveleri var....



ne demiştik seninle ne olursa olsun gülmek var ....sen inatcı insansındır...gel acılarımıza inat hayata inat ucurumun kenarında büyüyen körpe çiçeğe inat gülmeye devam edelim....dünü düşünürken yarını hayal ederken bugünüde yaşayalım..bak hala onu düşünüyorsun ona veremediklerini düşünüyorsun ya verdiğin bunlar bi hiç miydi? sen en değerli şeyini verdin sevgini verdin dağları delen ferhadın aşkını verdin leylası için deliren mecnunun sevdasını verdin...ne aldın karşılığında koca bir hiç haydi kalk...sokaklarda dolaş yeni yüzler tanı ...isimsiz sokaklarda yarınlarını ara....tarifi olmayan adreslere git ve onu unutmadan dönme yasını bırakmadan dönme...unutma yarınlar senin için hep var olacak dünü unutursan tabiki...
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
26 Temmuz 2007       Mesaj #758
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Ellerinden sunulmuş ayrılık,
Kendince bana verilmiş bir ödülse;
Senin kollarında ölmek,
Bana verebileceğin en güzel hediyedir.."

Zamanı durdurup
Git diyorsun , git...
Neden,
Neden gitmeliydim...
Kelimelerin alev alev,
Sanki yanardağları içirmişsin yüreğine.
Gözlerin bir cellat gibi acımasız,
Bakışların bir o kadar anlamsızdı.
Nefesin kan kokuyordu,
Sanki kör bıçakları giyinmişsin üzerine..

Heybeme yalnızlığı doldurup
Git diyorsun, git...
Nereye,
Sensiz yüreğimi nereye gömmeliydim ?
Aşka ödenmiş tövbelerin yarım yamalak,
Ayrılık kelimelerin bir o kadar çıplak...
Gözlerin, bir fırtına kadar hırçın,
Sesin, bir o kadar kırgın...
Git diyorsun, git....

Tek kelime bile etmeden,
Yalnızlığa gömüyorsun beni.
Ve sonra üzerime geceyi devirip
Karanlığın içinde kayboluyorsun..
Ayrılığınla yüreğimi ezip
Ardına bakmadan gidiyorsun...

Git diyorsun, git...
Sancılar giriyor hücrelerime.
Çicek diye öptüğüm baharlardan,
Günahkâr kurşunlar yağıyor
Sipersiz yüreğime.
Yığılıyorum olduğum yere.
Kanıyorum içten ice..
Son kez hayata tutunmak için
Bulutların eteklerini ararken
Arsız yangınlar sarılıyor dizlerime..

Git diyorsun, git..
Oysa ben " sana" ölüyordum.
Göğsümden boşalan kanlar
Kırık kaldırım taşlarına sarılıyor.
Ruhum kanatlanırken gökyüzüne,
Yalnızlığın iki yüzlü toprağında
Terkedilmiş yüreğim tek başına
Uçurumlara yaslanıp kan ağlıyor.... Ben sende gittim bile...

İsmail Sarıgene

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Temmuz 2007       Mesaj #759
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
seni bulduğum yerde kaybediyorum
kendime bir çıkmaz sokağım
unuttuğum çok acı var çekip gidiyor gökyüzünde sessizce
söyrettiğim bulutlar
ah aman sevgilim terket beni
yeterince yundum suyunda
ah aman sevgilim üz beni
bir parmak dokunuşu bıraktım burnunda
alıp başımı gitmek isterim
vakit gelince hüzünle elele
kaçar gibi kaytarmış bir çocuğun
ürkek adımlarıyla acele
yağmurun peşini takip edeceğim
göğsümde pıtırtılı atışlar
anneme seni şikayet edeceğim
dilimde sahte yakarışlar
ah aman sevgilim gitmeliyim
başımda çığlıklanan martılar
kendime esrik garip bir yelim
aklımda özlenecek arkadaşlar

İlhami Atmaca
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
28 Temmuz 2007       Mesaj #760
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Bu vadideki karanlığı
ve büyük soğuğu düşün


Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da

Gitmek. O kaos duygusu, aklın
Sarsıntılarla yorgun düşüşü
Bilincin kamaşması belki de.
Rehin bırakılacak bir şey yok
Unuttuklarından başka.
AHMET TELLİ

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük