Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 33

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.185 Cevap: 1.193
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
27 Ağustos 2006       Mesaj #321
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Senden ayrilali uzun zaman olmustu.
Gidisinle gönlümden bir seyler kopmustu.
Sponsorlu Bağlantılar
Heyecanim sönmüs ve bedenim solmustu.
Özlemimden feryatlar gözlerimde cosmustu.

Uzaklarda yapamamis, oralara alisamamissin.
Bu yüzden olsa gerek, mektup da yazamamissin.
Her gün resmime bakip, bagrina basacaktin.
Peki yillar sonra beni neden hatirlayamadin?

Simdi anladim, hangimiz can hangimiz canan.
Sen islak dudaklarimda kalmis bir heyecan.
Tükenen ümitlerime ve gönlümün çilesine olamazsin derman.
Sen aslini yitirmissin, ne çare ki sende olmussun virân.

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #322
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
Özlem Sevdanın Adıdır


Bülbül gülün figanıdır
Görmez gönle karşı soran
Diken gülün vicdanıdır
Hoyrat ele karşı duran

Anlamadım hiçbir zaman
Göremedim hiçbir yerde
Bulamadım hiçbir zaman
Ne bir diken, ne de vicdan

Özlem sevdanın adıdır
Yalnız yüreği inleten
Sevda gönlün ilacıdır
Seven bedeni titreten

Anlamadım hiçbir zaman
Göremedim hiçbir yerde
Bulamadım hiçbir zaman
Ne bir sevda, ne de özlem


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #323
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sokak

Durmadan değisen bir kentte selvilerin
anılarıyla uğuldayan bir sokaktı
Yüksek ve külrengi yapıların tepesinde ikindi
sarı bir ışıkla vururdu pencerelerin donuk ve sessiz
krater gölcüklerine
Orada yaşlılar otururdu tozlu iğne yastıkları ve güz
sararmış martıların eğri yağmurlarıyla gelir tarardı
yüzlerinde unutulmuş sepya boşluğu
Karınlarına ölümün tohumlarını ekerdi aşağılarda
hafif bir lağım kokusuyla karışık kahve
ve anason çiçekleri satılan
küf rengi ırmakların sokağında ehliyetli kurbağalar
safa ********leri ve geçmis kaçakçıları
Arada inatçı arnavutların
durmadan yenilediği kaldırımlardan
gülleri örselenmiş kadınlar geçerdi farkedilmeyi
bekleyen erken kararmış lidya gümüşleri genç kızlar
Kanlı bayrakların yelkeniyle arada
tersane isçilerinin kadırgaları geçerdi ilkyardıma doğru
Siren sesleri sivaslı kapıcıların granit belleğine
bulanık izler bırakırdı

Günlük işlerin bittiği saatlerde yani geceleri
sokak bir kerhane gibi işlerdi bahriye gediklileri
denizi ve ******ları aynı anda gören evlerin
duvarına arabesk bir savaşın tarihini yazarlardı: Aşk
Binliklerin mor jileti çalışırdı kapılarda titreyerek ve derin
bir yarıkla açarak feodal zamanın surlarını
sabahın eteklerine ulaşırdı

Oradan başıboş çocuklar çıkardı yaşamın çöpçüleri
doğulu çocuklar plastik ayakkapları ve kendi gövdelerindeki
ölü ana sıcaklığına sarılan kollarıyla
süpürürlerdi gecenin artıklarını
Solgun iğneleriyle ilk ışıkların dikerdi ağırbaşlı halk
kentin zarını yeniden ve gün
başlardı

Orada sevdim seni
Sokağı denize bağlayan geçitte orada
geceyi gökkuşağına bağlayan günlerin saçını hızla örerdi zaman
Sevecen sorgulu uysal yüreğin
bir çimen türküsüyle açardı soyağacının gizli bahçelerini
çılgın bir büyücüye, orada kan ırmağından
geleceğin şarabını çıkardım ve yanan günlerden altın
bir şiir çıkardım güzelliğinin kapalı yapraklarından
bozkır ortasında ırmak kuyu dibinde gökyüzü bir özgürlük
esintisi zindanların avlularından

Unutma ben yokolunca değişince kent ve bir yoksulun
o günlerden
sana bağışladığı söz ülkesi yitip gidince
sonsuz ve isimsiz bir deniz kalacak bir de çamağacı
benim sularımla öpüşen.


Sonsuluğun anahtarı
Bir bulutun üstündeymiş dediler
O kadar çok bulut var ki!
Sonsuzluğun anahtarı
Gül bahçesinde
Ama hangi yaprağın gölgesinde
Sonsuzluğun anhtarı
Bir derin kuyuya düştü ki
Bulup çıkarmaya yaşlı bir ipim yok
Sonsuzluğun anhtarı
Bin kutulu bir bimecede saklıymış dediler
Bin fikrimolsa onu bulup çıkartmaya
Sonuncusunda çıkmayacağına bahse girerim
Sonsuzluğun anahtarı
Saklıymış şurda burda
Ararken küçücük bir yürektim
Bulamazken
Çenesi beyazlamış bir ULEMA
Son düzenleyen Mystic@L; 28 Ağustos 2006 01:39 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #324
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


Kapıldım


Sensizlikte seni seviyorum
Hayalini kalbimde yaşıyorum
Beynım kıpır kıpır
Dalgalarımda kayıyorsun
Eteklerim kapılıyor esen yele
Kokunu tenim hisseder titrerim
Kitap olursun
Güzelliğin sayfa sayfa açılır
Hiç usanmadan seni seyrederim
Şiir olursun
Yıllanmış şarap tadında sıralanır dizeler
Dizelerde kelimeler aşkımı tanımlar
Yazarım seni dize dize doyamam
Aşk beni öyle vurdu ki
İstesemde kalbimden çıkaramam
Hüzne boyandı vuslatlı geceler
Yolunu gözleyen bakışlarım çölleşti
Serap oldun
Damarlarımda sakladım aşkımı
Vuslattır aşkımın gerçek adı
Özlem bulutları sardı her yanımı
Vuslata yoldur her damla
Yıldızlarda bekle beni
Bu özlem bıtsin artık
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #325
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Özleyen

Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!

Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi
Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi,
Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #326
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hasretim Benim

Uzayan saatlerde ararken hayalini
Gözlerimde canlandırıyorum çocuksu gülüşünü
Kulaklarımda çınlıyor aniden sesin
Yüreğim heyecandan kanatlanıyor sanki

Seni öyle özlediğimi hissediyorum ki derinden
Koşmak istiyorum kollarımı açarak seni sarmak için
O güzel gözlerinde kaybolmak, özlemimi yüreğine hapsetmek için
Tatlı bir meltem gibi saçlarını okşamak en güzelinden

Birtanem bir yanım masmavi deniz, diğer yanım yemyeşil doğa
Beybeyaz martılar dans ediyor güneş ışıltısı altında
Rüzgarda adeta el sallıyor papatyalar başlarıyla
Bu güzellikler arasında vapur sesleri geliyor derinden
Yüzümde sevinç beliriyor aniden
Diyorum belki belki bu vapur getirir sevdiğimi
Böylece gözlerime ışık gelir güzellikleri görür diyorum
Yüreğim istediğimi bulur da mutlu olur diyorum
Hasretim diner, yanındayken bile özlediğimin yüzü güler diyorum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #327
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
heartlove0018


Ancak her ayrılıkta olduğu gibi, bu ayrılığın da belirli bir süresinin olması yüreğimin tek tesellisi.
Her ne kadar bu sürenin uzunluğunu bilmesek de sonunun olduğunu bilmek umutlandırıcı.
Zaten her şey umut edebilmekle başlamadı mı ?
Seni düşünüp de kendimi kaybettiğim vakitlerin anısına yazdım bu satırları sana.
Bazen otobüste iki sevgilinin başlarını yaslayıp uyurken ki rahatlığında, bazen sokakta babasının elinden tutan bir çocuğun gözlerindeki güvende buldum seni.
Düşündükçe seni bir kuş olasım gelir ve sana olan hasretimi gidermek için bir uçtan bir uca uçasım gelir...
Ve her sana uçasım geldiğinde bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak.
Sana kavuştuğumda öylesine teşekkür etmek istiyorum ki, beni en zor günlerimde yalnız bırakmadığın için.
Tam tersine, bana daha fazla ilgi gösterdin.
Seni tanımak ne kadar güzel bir şeymiş.
Keşke seninle daha öncelerin tanışabilseydik...
Bir zamanlar bütün insanlara küsmüştüm.
Ama sen bana yine güven verdin!!!
İnan ki seni çok seviyorum.
Bir insani bu kadar seveceğimi hiç tahmin edemezdim.
Ama anladım ki sen bu dünyada bir tanesin.
Aslında yazılması gereken çok şeyler var.
Ama bunları sana hasretim son bulduğunda kendim söylemek istiyorum…
Seni her gün daha fazla özlüyorum ve daha fazla seviyorum…
Bunu sakın unutma
Mutlu günler bizi bekliyor!
Hadi gel artık.
Dayanamıyorum hasretine...
GEL ARTIK.....

heartlove0018
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #328
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir başıma bu kentin sokaklarında yürüyorum. Üşüyorum. Ne kadar uzaksan bana o kadar soğuyor hava. Sen yoksa, sıcaklık hep mevsim normallerinin altında. Bu yüzden meteoroloji raporları umurumda bile değil. Kar mı yağıyor yoksa yağmur mu bana ne? Ben senin hasretinle sırılsıklamım zaten,daha ne kadar ıslanabilirim ki?

Burada mısın değil misin belli değil. Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun, bazen sonsuz kalışların. Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman, bazen de yalnız karanlıklardasın. Bitmek bilmez bir şarkısın ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söyleyemiyorsun? Neden susuyorsun?

Aşkın sessizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağın kimse de yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya, beni çoktan akıl hastanesine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne…

Yokluğuna alışmaktan korkuyorum,ne kadar kötü… Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. Yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin bir idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiçbir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde, ölümün soğuk nefesini hissederek… Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için.Belki de bir an önce ölmektir akıllarından geçen ,bu bekleme işkencesi bitsin diye…Bu yokluk hissi öldürecek beni…

Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyor,kanat seslerini duy. Gelmek iste bana. Bir görsem yüzünü,ah bir dokunsam sana…

Göreceksin,sevdanın çiçek çiçek açtığını umudun bir yangın gibi alev alev ikimizi birden sardığını. Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin, yüreğimde taşıyorum seni,o zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok..

Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan, bu yüzden gece, el ayak çekilmişken, hiçbir ses yokken sen ve gece.. Zaman geçer,her şey unutulur, bir örtüyle kaplanır acılar ama… BİR TEK SENİ UNUTAMAM
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
28 Ağustos 2006       Mesaj #329
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Yapraklarım yok artık,
kuşlarım yok.
Büsbütün viran oldu
dağlarım, ezberimdeki
türküler de savrulup gitti.

Ömrümün karşılığı kalmadı sesimde. Sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü...

Yanlış, daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum ve
belki, ömrümüzün yakın
geçmişi bu kadar
doğruydu ancak, kimbilir?
Kalbim, unut bu şiiri...
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #330
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Hasreti

Ayrılık hasreti vurdu bağrıma
Neden ayrı düştük, bilemiyorum!
Sen yoksun sevdiğim, gönlüm virane
Üzüntüm çoğalır, gülemiyorum! .

Gönlüm ateş sanki, kor gibi yanan
Hasret mızrak mızrak, vermiyor aman
Derdimle baş başa kaldığım zaman
Akar gözüm yaşı, silemiyorum..

Gittiğin gün dünya zındana döndü
Ümidin, hayalin ziyası söndü
İdrâk paramparça, duygu bölündü
Bir türlü kendime gelemiyorum! .

Hıçkırır yüreğim firkât yasında
Gönlüm kürek çeker, gam deryasında
Muhabbet düşünde, aşk rüyasında
Arıyorum seni, bulamıyorum..

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr