Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 34

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.126 Cevap: 1.193
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
28 Ağustos 2006       Mesaj #331
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Özlediğin;
Gidip göremediğindir,
Sponsorlu Bağlantılar
Ama gidip görmek istediğin...

Özlem;
Gidip görememendir,
Ama gidip görmek istemen...

Özlediğin;
Gidip görmek istediğin,
Ama gidip göremediğin...

Özlem;
Gidip görmek istemen,
Ama gidememen, görememen
Gene de, İSTEMEN...


bitaneme Msn Rose

ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #332
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acılar Denizi

Sponsorlu Bağlantılar
Ben acılar denizinde boğulmuum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #333
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne Denli Özledim Bir Bilsen...

Ay ışığı beni kendine çekerken
Akıntının hafif sesini dinleyip
Ve nefes alışını hayal ederken
Bana bakıp gülümseyen yıldızlar gördüm
Geceleri uykulardayken

Birden,
Rüzgar fısıldadı
Adını yankıladı melekler cennetten
Sabırlı ol
Uzun çilene katlan diyerekten

Fakat hiç biri,
Ruhunun derinliklerinde kaybolmuş
Azat edilmeyi bekleyen
Benim seni ne denli özlediğimi bilemezdi

Ben hala,
Sarılmanla duygularımın ateşli hayaliyle
Dokunuşunun sıcaklığını hissediyorum

Ben hala,
Aşkının tutsağı olma hayaliyle
Tutkunun yoğunluğunda kavruluyorum

Ben hala,
Öpüşlerinin verdiği sarhoşlukla
Dudaklarımdaki mutluluk hayaliyle
Dilinin dokunuşunun tatlılığında duyduğum
Tada can atıyorum

Ben hala,
Akan göz yaşlarının
Adımı sayıklamasını
Beni istediğini
Ve ruhumu tutuşturduğunu biliyorum

Ve ben hala
Gümüş alevli ayın
Gözlerinden arta kalan aşkının
Gölgesini özlüyorum..
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #334
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yakında bir oğlum olacak
adını "Barış" koyacağım
Savaşın ortasındayken bile
yüzü hep gülecek yavrumun
Gülen fotoğraflarına bakacağım
Hasbelkader cephedeysem
Yaşama umudum olacak
benim gül yüzlü ciğerparem
Ya kızım mı olursa?
Ne fark eder ki?
Öğütledim hayat arkadaşıma
Adı yine "Barış" olacak
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #335
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Özlem


Özlem; nedir özlem hep kendi kendime bunu sorar dururdum. Yine özlem sorusu takıldı kafama, bu sabah karar verdim uzun uzun düşündüm. Sahi nedir özlem Ben neleri özlüyorum arkadaşlarım dostlarım neleri özlüyor diğer insanlar neleri özlüyorlar. Bir dostu, bir arkadaşı,bir sırdaşı anneyi babayı ve çocukları bu listeyi oldukça uzatabilir ve genişletebiliriz.

O halde nedir özlem; bir insanı bir yeri kısacası neyi istiyorsak onu görmek,ona kavuşmak beraber olmak isteğidir,desem, bu kez şöyle bir soru akla gelir,özlem insanı çok mu yakar kavurur içi içine sığmaz bir heyecan mı duyar yerinde duramaz özlediği her ne ise hep gözlerinin önünde baktığı gözünün iliştiği, her yerde, kıyıda bazen seraplar görür, onu görür gibi olur ellerini uzatır, tam yaklaştım, buldum, yakaladım,derken kayboluverir. Gözlerimizin önünde, canımızda kalbimizde,gönlümüzde, duygu ve düşüncelerimizde özlemlerimiz ve yakıcı yıkıcı gücü vardır.

Neleri özleriz konusuna yeniden dönersekMsn Confusedevgilimizi,canımızı,kendimizden
daha çok sevdiğimiz nadide varlığımızı,uçsuz bucaksız kırları,çayır ve bayırları,mini minicik yeni doğmuş bir kuzuyu,minicik bir bebeği,bir serçeciği, hep insanoğluna dost olmuş bembeyaz bir güvercini kumruyu,flamingoları minicik Arı kuşlarını ve kırların özgür rengarenk kelebeklerini,hacı leylekleri özlemez misiniz? Kıpkırmızı gelincikleri minicik günaydın diye bağıran sevimli papatyaları,şırıl şırıl dereleri,gürül gürül ırmakları çarşaf gibi uzanan denizi gümüş rengi bayırları masmavi gökyüzünü
davudi bir sesle okunan ezanları enfes gözüken dalından kopartarak yiyebileceğiniz bir meyveyi,ormanları,rangarenk bin bir kokulu kır çiçeklerini
yağmur sonrası gökkuşağını ve güzelim toprak kokusunu,ramazan ayında iftara yakın saatlerde mis ekmek kokusunu hiç özlemediniz mi?
Veya özlemeyenimiz var mıdır? .
Buraya kadar tamam peki ya elimizde bulunan,yanımızda olan,dostlarımızın
arkadaşlarımızın,kardeşlerimizin,canlarımızın,komşularımızın,çocuklarımızın anne ve babalarımızın,sevdiklerimizin kıymetlerini gerçekten biliyor muyuz?
Yoksa zamana ve alışkanlıklarımıza mı yeniliyoruz?

Lütfen, biraz daha özen ve dikkat hayat çok kısa etrafımıza alıcı gözle şöyle bir bakalım,kendimizi benliğimizi unutarak egodan sıyrılarak,telaşlardan ve koşturmacalar dan bir an olsun başımızı kaldırarak sükunetle suhuletle fakat atalete düşmeden bakalım.Kimi kimleri özlüyoruz?
Kimi veya kimleri özlemeliyiz elimizdekilerin değerlerini gerçekten biliyor muyuz? Şükrünü eda edebiliyor muyuz? Lütfen birazcık daha dikkat ve özen.


Olumlu ve yapıcı yakıcı kavurucu özlemlere
tulse - avatarı
tulse
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #336
tulse - avatarı
Ziyaretçi


Bir deli özlem bu..

Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu
Dolansız, saf bir özlem.
Yeni doğan bir çoçuğun
Minicik elleri gibi
Yumuşak ve mazlum
bir özlem bu...

Gökyüzü kadar büyük
Senin kadar yüce
bir özlem bu...

Hasretten ağlayanan sevdalıların
Yıllarca kavuşamayanların
İki gün bile dayanılamayan
bir özlem bu...

Ne yapacağini bilmeyen
Telefonlar bekleyen
Ağlayan, isyan eden
Kendisini harap eden
bir özlem bu...

Yolda yürürken
Otobüslere dört gözle bakan
Belki, onu görürüm diye
Kıpır kıpır yerinde duramayan
Salak salak, bos bos gezinen
Seni arayan bir özlem bu.

Bulutlara baktığında bile
Sanki seni göreceğini sanan
Orda olmadiğını bilen
Ama yinede şansını deneyen
bir deli özlem bu...

Yani güzelim,
Bir kalpsizi bile,
Ağlatabilecek,
bir deli özlem bu...
Tutku Bakay







Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #337
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Anılar

Gözler dalmis derine, yine ayni noktada
Anilar, hâtirâlar, geri kalan ortada
Artik erismek zordur, doyulmayan o tada...
Bahtsizlik, tâlihsizlik, yak bakalim sigara!..

O ilk günkü tanisma, göz önünden gider mi?
Bulustugumuz o Gar, simdi rahat eder mi?
Ya Park'ta ki gülüsler, artik hepsi heder mi?
Hep yürewi dagliyor, kapanmayan bu yara...

Âni çalan Telefon, küskün âdetâ susmuş...
Asir gibi geceler, aglayip da kan kusmuş...
Mehtâbda ki yildizlar, bulut ardina pusmuş...
Zindân olmus ortalik, neden heryer kap-kara?

Yapraklar dökülüyor, hep habercisi Güz'ün
Gecelere arkadas, bir hazzi yok gündüzün
Bir nefes almak bile, arttirir Ton'la hüzün
Gel de hâlim böyleyken, bende tebessüm ara...

Siirler hicrân yüklü, keder dolu besteler
Kalemim yenisini, yazmam için üsteler
Peki ya okuyanlar, onlar nasil histeler?
Bir dermân bulunur mu, fâsilasiz efkâra?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #338
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
OĞLUMA ÖZLEM
Yeni bir güne uyanıyorsun yine oğlum
Yine senden uzakta,
Yine hasretine vurgun bakıyorum doğan güne
Bir oyuncak gönderdim sana oğlum
İçinde beni,
Sevgimi,
Hasretimi bul diye.

Büyüyorsun her geçen gün oğlum,
Sevgiyi öğreniyorsun,
B
abana sarılıp, onu sevemeden
Küçücük yüreğin hasreti öğrendi,
Özlemeyi öğrendi henüz sevgiyi tanımadan.

Bağışla beni oğlum
Bagışla sana olan uzaklığımı
Yaşam zor oğlum
Yetmiyor bazen istemeler
Yetmiyor bazen "gel babacığım bana" demeler.

Sesin kulaklarımda...
Titrek, özlem kokan sesin yüreğimde
Hayalin gözlerimde.
Severim seni hayalinle,
Severim seni yüreğime vuran sesinle.

Duyarım "babam beni çok sever" demelerini,
İşitirim "babam ne istersem alır bana" demelerini,
Hissederim özlemini, hasretini
Bilirim, "baba" diyen,
Babasına sarılan çocuklara olan kırık bakışını.

Gönderdiğim oyuncağa sarılıp,
Okşarmışsın beni sever,
Bana sarılır gibi…
Babam gönderdi diye
Gösterirmişsin herkese gururla.

Severim ben seni oğlum...
O seven yüreğin, en büyük hazinesidir babacığının.
Özlerim seni oğlum,
Özlemini haykırdığın sesin,
En güzel melodidir babacığının dinlediği.

Hasretim sana oğlum.
Ayrılığın kor bir ateş yüreğimde.
Yaşarım ben yinede; seni ve sevgini,
Severim ben seni; elma yanaklı, güzel oğlum.

Benzemez hiç bir şeye bu sevgi
Ne şiir yeter anlatmaya,
Ne yürek yeter bunu sığdırmaya.
Aydınlatır, babacığının yüreğini
Yaşam bağışlar,
Umut verir babacığına oğlum senin sevgin.

Yüreğimde taşırım ben seni oğlum,
Varlığın, yaşamın bana en büyük hediyesidir oğlum.
Sevginle yaşarım ben oğlum.
Geliyorum oğlum,
Geliyorum sana.
Geliyorum bütün sevgimi akıtmaya
O, küçücük yürekciğine…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #339
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi ağlıyor musun bilmem,
Ama uyuyamadığın kesin,
Karmaşık duygular içerisindesin.
Özlemektesin beni,
Özlediğini bilmemektesin.
Yatağında dönüp dururken
Bir sağa bir sola,
Beni düşünmektesin...

Şimdi ağlıyor musun bilmem,
Ama uyuyamadığın kesin.
Komidinin üstünde yana yatmış bir resim,
Duvarda bir hüzün tablosu.
Bir tren var orada,
Ve iki aşık.
Yüzlerdeki ifade biraz karmaşık,
Ya bir veda sahnesi,
Ya da unutulmuş birkaç kelime...
O tablo bir pencere aslında,
Sen istasyonu süzüyorsun yatağından.
Beni arıyorsan, daha gelmedim,
Belki sen uyuduktan sonra,
Belki de hiç gelmeyeceğim...

Şimdi ağlıyor musun bilmem,
Ama uyuyamadığın kesin.
Sanki dört bir yanını kuşatmış hatıralar,
Sanki son bir kez daha
Ellerimi tutasın var.
İçini kemirirken yalnızlığın bu gece,
Bu gece uykusuz esnemektesin,
Beni beklemektesin...

Şimdi ağlıyor musun bilmem,
Ama uyuyamadığın kesin.
Durup durup bakma artık kapıya,
Dedim ya,
Belki sen uyuduktan sonra,
Belki de hiç gelmeyeceğim
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #340
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hatırlama

Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak
Rüyaların kadar sade, güzeldin,
Başbaşa uzandık günlerce ıslak
Çimenlerinde yaz bahçelerinin.

Ömrün gecesinde sükun, aydınlık
Boşanan bir seldi avuçlarından
Bir masal meyvası gibi paylaştık
Mehtabı kırılmış dal uçlarından

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr