Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 80

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.686 Cevap: 1.193
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #791
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Senin için duyduklarım hislerin en güzeli,
Gel gör halimi sana susamışım besbelli,
Sponsorlu Bağlantılar
Anlasana artık seni delicesine sevdigimi,
Bakışlarını bakışlarımda hissetmek istiyorum!
Hiç bir şeyin anlamı yok sen yanımda olmayınca,
Seni hep ben seveyim başkası olmasın aramızda,
İsterdim ki gözlerin,gözlerimden alev alsın yana yana...
Dayanamam seni bir başkası ile paylaşmaya,
Benimle yaşayacaksın hep hatıralarımda,
Eğer ölürsem aşkından bir gün;
Bir gül.. sevgimizin sembolü olacak toprağımızda.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #792
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsan tüm güzelliklerine,tüm yaşanırlığına rağmen bıkar bazen bulunduğu yerden.Biraz ötelere kaydırıp bakışlarını,uzakları merak etmeye başlar.Karşısında yükselen dağı,başka ovaları,vadileri,çölleri,yıldızları özler.Ufkun ötesine düşer hep.Hazırlığını yapar her fırsatta çıkacağı yolculuğun;sıkıntılarını,gözyaşlarını,
kırıklıklarını toplayıp doldurur çıkınlarına.Unutmak istediklerini alıp götürür yani.Unuttukları ise zaten silinmiştir belleğinden.Yeni şeyler yerleştirmek için silinenlerin yerine,zaman kollamaya başlar insan..
Sponsorlu Bağlantılar
Gördüğü güzel bir çiçeğin kokusunda uçuverir
gitmek istediği yere;karşı dağın yaylasında bulur kendini.Geldiği yolun,tırmandığı yokuşun yorgunluğu vardır üstünde.Önünde uzanan çayırları koşmak ister ama nafile!.Vazgeçer,bırakır kendini toprağa.Uzanır sırtüstü ve hiçbir şey göremez gökyüzünden başka.’Bu gök,der; geldiğim yerde de vardı.Hem de aynısıymış!..’
Kollarını iki yana bıraktığında,ellerine değen çimin ıslaklığını duyumsar; gözyaşları gelir aklına, zehir gibi!..Yüreğinde kırılan dalların acısı düğümlenir
boğazına.Yaylanın oksijen dolu havasında eritmek istercesine yutkunur; hem de kerelerce...Ağlamaya başlar yeniden.Sırtını dayadığı ıslak çimenler
ısınmıştır artık;uykuya dalar...
Uyandığında yaşamanın güzel olduğunu teyit eder kendi kendine.Evet, yaşamak güzeldir gene de..Her şeye rağmen güzeldir!Kutsal bir kitabı tutarcasına
iç huzura kavuşur bunu düşününce.Az ötesinde bulunan ağaca, onun yaprağına, üstünde cıvıldayan
kuşa bakıp gülümser; umudunu yeşertir yeniden....
yaşamak adına...
Yaşamanın güzelliğini budanmış ağaçlara sormak gerekir aslında.Ölüm ile yaşam arasına çizilen ince çizgide gelip giden korku,bir filizin yeşermesiyle
sona erer.İnsan da böyledir.Tam bitti derken her şey, değen bir elle başa döner; yeni yarınlar, yeni hayaller, yeni uzaklar yaratır kendine.Bundan dolayı değil midir ağaçların baharda yeşermeleri, tohumların toprağı delip güneşe doğru başkaldırmaları..Bundan dolayı
değil midir darağaçlarına olan nefretimiz?!..
Hep dorukları özlesek de; bazen,salkım söğütlerin,
karanfillerin, akasyaların, palmiyelerin ve nicelerinin yere çekimli dallarına katılıp;çöllere, ovalara, vadilere de düşer yolumuz.Ortasından nehrin geçtiği vadi, yar koynu gibidir bence.Ova ise, gönüldür gepgeniş..
Çöller ne demekse!?Aşk belki de! Kumlarında kaybolmak, savanlarında susuzluk gidermek; sonra
yeniden susamak, yağmur ormanlarını özleyerek...
Aşk sarmaşık demekmiş ya, sanırım, dünyanın her yerinde var sarmaşık denen bu arsız ama güzel ot..Önemli olan ona yürekle dokunabilmek, sevgiliyi ağaç sanıp sarılabilmek...

UZAKLARI ÖZLEMEK,
SENİ ÖZLEMEKMİŞ MEĞER!
SENMİŞSİN ÜSTÜNE YATTIĞIM YAYLA,
ELİME DEĞEN ISLAK ÇİMEN...

SENMİŞSİN!
BAKTIĞIM MAVİ GÖK,
ÖTEMDE CIVILDAYAN KUŞ!..

SENMİŞSİN EY SEVGİLİ!
KOKUSUNA KAPILDIĞIM ÇİÇEK!
GÖZÜME DALAN IŞIK!..

SENMİŞSİN!..
KENDİMİ AĞAÇ SANIP,
BEDENİME GİYDİĞİM SARMAŞIK!
feather

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #793
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Baharın ortasında
Karakışlarla savruluyorum
Yokluğun cehennem
Hasretin zulüm
Bir yanımdın sen benim
Şimdi yarımlığım...

Kaldırımları diken tarlası artık sokağımın
Hayaller demir parmaklık
Gittiğinden beri düşler zehir
Acı , keder , işkence şimdi hayatım
Bir yanımdın sen benim
Şimdi yarımlığım...

the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #794
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Yakılacak Mektuplar





Susuz çöller gibiydi yüreğim. Sanki bütün dünya nimetleri serilmişken ayaklarıma,aç bir çocuğun tedirginliği vardı Karanlıklarda kaybolmuş da, manasını yitirmiş bir arayıştaydı ruhum. Ne sahte kahkahalarda neşe vardı,ne de belirsizliğe duyulan sitemde hüzün.
Hayat,bir şeyler yazılması gerekirken boş kalmaktan sararmış bir sayfa gibiydi...
Ta ki,sen karşıma çıkana kadar....
İçimde tarifi mümkünsüz kıpırtılar başladı birden. Manasını yitirmeye yüz tutmuş duygular birer çağlayan oldu da ruhumu kavuran çöl rüzgarlarına serinlik kattı. Her gün görmeye alıştığım gün ışıltıları bir başka doldurdu odamı. Şimdi zaman seninle başlar ve seninle dolar günler geceler boyu.
Nereye baksam sen görünürsün
Sen gibi gülüyor,
Sen gibi yürüyor
Ve sen gibi kokuyor herkes
Kahretsin...
Sensiz olamayacak mıyım

Buna Aşk mı diyorlar can
Sence, hayatı yeni baştan mı yaşamaya başladım....
Renkler eskisi kadar mat değil şimdi. Çizgiler eskisi kadar hoyrat çizilmemiş. Araya giren mesafelerde bile çaresizlik yok.Sevmiş olmak,hiçbir karşılık beklemeden sadece ve ancak kayıtsız şartsız sevmiş olmak yeterli değil mi..
Hayat sevebildiğin müddetçe yaşanmaya değermiş.
Ve sen sevildiğin müddetçe güzelsin...
Hep güzel kalacaksın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #795
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiç gelmeyenler ve hep bekleyenlere ithaf olunur !!!

Şafak'ta "hasret" yüklüdür, bulutta "sen".
Dağlarda "sevda" saklıdır, ardında "ben".
Gelmeyeceksin...
Ne şafak türküleri seni anlatabilir, ne dağ havaları.
Hangi bulut senden bir damla taşıyabilir bana, hangisi?! Gelmeyeceksin...
Dağlar delinmeye razı da senin için, sen razı değilsin benim için dönmeye.
Kuzey rüzgarları da bitti artık, çöl yelleri de.
Biliyorum, gelmeyeceksin...
Şafak'ta "ben" saklıyım, dağlarda sen. Nasıl şafak özlerse dağını ben de öyle özledim.
Kırıntılarını topluyorum dağ eteklerinden, orman kenarlarından haberler bekliyorum. "
O buradaydı, O buradan geçti" diye.
Gelmeyeceksin...
Özleteceksin, inleteceksin, ağlatacaksın.
Sonbahar günleri gibi solduracaksın,
Zemheri'de öldüreceksin.
Dağlarımdan eksilmeyen çığ altında bırakacaksın!
Yağmurum olup yağmayacaksın, güneşim olup doğmayacaksın.
Biliyorum.
Gelmeyeceksin.
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #796
MARLON - avatarı
Ziyaretçi

vicbridetlcornervicbridebutton2 vicbridebutton3
vicbridetrcorner
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar


Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün
Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları
Tarih de kekemeleşiyor bazen
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini
Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir
Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan
Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Ahmet Telli














vicbridetlcornervicbridebutton2 vicbridebutton3vicbridetrcorner
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar


Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün
Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları
Tarih de kekemeleşiyor bazen
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini
Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir
Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan
Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Ahmet Telli
Son düzenleyen MARLON; 26 Ekim 2006 12:59 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #797
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Yağmurlu Geceler

Geriye dönüpte bakdığımda maziye
benden artık ne kalmışki geriye
kalbimdede hiç yer kalmamış sevgiye
maziden kalan tek şey o yağmurlu geceler
tatlı bir sözdür bazen aradığım
ama arayıpta yıllarca bulamadığım
herzaman olmuyorki kafamda hesapladığım
hesaplar tutmadığında yardımcı oluyor o yağmurlu geceler
yakmak için nezaman alsam elime bir sigara
hemen o an sen gelirsin aklıma
içme derdin hep zaralıdır sağlığına
şimdide söndürüyor sigaramı o yağmurlu geceler
olmasaydı benim bu kadar sevenlerim
kıyardım bu canıma belki geldimi kirizlerim
müsade etme Tanrım titresin o an ellerim
Tanrıdan sonrada olsun yardımcım, o yağmurlu geceler
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #798
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
thevalleyvalley
ozluyorum


Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim.

Yazar:Bilinmiyor
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #799
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ve sen gittin öylece ardına bakmadan hayatıma nasıl apansız girdiysen öyle aniden gittin... sen gittin ya bir daha ben ben gibi olamadım. En çok gülüşümü beğenirdin derdin ya gözlerin de gülüyor sen gülünce gülüşüm kurudu gözlerimin ışığı söndü.. sen bana ne yaptın yada ben sana ne yaptım da böyle insafsız açıklamasız rüyamda görsem imkansız bir terk edilişi hakettim.
Ya sen çok insafsızdın yada ben çok anlayışsız bir türlü anlamlandıramadım. Günlerce yemedim içmedim hani kızdırmak için beni azcık göbeğim çıktığında tombiğim derdin ya bir deri bir kemik kaldım. Senle tanıştığımızda bırakalı bir yıl oluyordu sigarayı yine başladım.. Her gece unuturum sanıp sanıp içtim her ayıldığımda yanıldığımı bir gün önceden daha çok canımın acıdığını hissettim insan aşktan nefes alamaz olur mu? Alamadım ev dar geldi sokağa vurdum kendimi sokaklar evler caddeler üstüme yürüdü öyle kaplamışsınki bu şehirde her yeri koca izmir bana dar geldi. içimde ki boşluğun büyüdükçe ben küçüldüm. Her gördüğünde başını her çevirdiğinde ben eridim. Sen yanımdan geçerken aptal gibi umrumdaa bilee değilsin edası takınırken kendimden en çok da senden nefret ettim. Sen gittikten sonra ben yine sahile çıktım kokoreççimizden yine çeyrek kokoreç aldım sahilde çimlere oturdum yedim. senin beni eve bıraktığın yollardan gidip geldim eve, tırnaklarımı uzatmamı sevmezdin hiç uzatmadım, kısa saçlı kız olmaz derdin saçlarımı uzattım. Tüm aşk şarkılarını ezbere bilir oldum. Sen bana dönersin bensiz yapamazsın sandım ama sen dönmedin. Senle başlayıp senle biten cümleler kurdum her tanıştığımı senle karşılaştırdım hepsi senden iyiydi belki ama ben seni silemedim. Her arkadaşım bilir oldu seninle ilgili her hissimi defalarca adını söyledim sabahlara kadar... her yeni güne allahım geri dönsün diye başladım. İş yerinde her sabah seni görürüm umudu ile karşılaştığımız bakkaldan asla yemediğim ıvır zıvır aldım. Akşamları servise binerken kendi servisine değilde başka servise her binişinde demek yeni biri var onun yanına gidiyor diye sabahlara kadar ağladım. gece yarıları uyanıp aniden göz yaşları içinde sırf sesini duymak için telefon edip sesini dinleyen bendim. Ne zaman bir sevmek hikayesi dinlesem sen geldin aklıma Hiç kimsenin gözleri seninki gibi değil hiç kimsenin bakışı seniki gibi değil sesi soluğu kokusu dokusu dokunuşu öpüşü adımı söyleyişi. Sen gittin sanma ki benim için bittin ben seni öyle çok büyüttüm kii içimde kendime yer kalmadı bende.... Bende bir bana yetecek kadar sen var sadece bir de yaşadıklarımız ömrümde bir daha yaşarmıyım böle duygular bilmiyorum ama sonu böle olacaksa yaşamam eksik olsun. Unuturum diye bekliyorum unutamıyorum. hala içimde bir umut dönmene dair yazarken bile aptalca olduğunu bildiğim bu fikir hayata bağlıyor beni. Ben seni çok özledim sana masalllar anlatmayı nohut çocuklarmızı, alfabeyi iktisatlı kullanışını, güldüğünde dudaklarının yukarı kıvrılışını, yemek yapmanı, ağa modundaki kasıla kasıla yürüyüşünü, çikin sevgilim demeni, saçlarını düzeltişini, göbeğini öpmeyi, sakallarınla oynamayı, sana nazlanmayı,seni kızdırmayı, göğsüne yatmayı, saçlarımla oynamını, türk filmi çevirmemizi,sus gari diyişini,kısaca ben seni çok ama çok özledim. Biliyorum Bir daha bir sen gibi sen olmayacak hayatımda Ama sen şunu bilmiyorsun ki bir daha bir ben gibi seven çıkmayacak senin karşına benden gittim bittim vücudum taşımıyor artık beni ben sensizlikten öldüm sen bi dönüp bakmadın iki dünyada ahım peşinde derdim çoktan ama dilim varmıyor Çünkü ben seni bu dünyada kimsenin sevemiyeceği ve senin bunu asla anlayamayacağın kadar çok sevdim. Umarım bu seni son anışım olur bir daha adını anmak istemiyorum seni görmek istemiyorum. ya sen bitmelisin ben de. ya da ben bırakıp gideceğim bu hayatı
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #800
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Kaç cemre düşmeli yüreğime



Özlem -1- [Arşiv] Kaç cemre düşmeli yüreğime,
ısınmak için yeniden.
Unutmak için, yeşil nazarlarını,
kaç bahar geçmeli,
hasretinin üstünden...

Kaç ceylan su içmeli,
sevda sebillerinden.
Kaç güvercin uçmalı,
vuslat semalarında.
Kaç yağmur ıslatmalı tenimi,
arınmak için özleminden...

Kaç menekşe açmalı saksılarımda,
boyun bükmeden.
Kaç ilkyaz yaşamalı gönlüm,
üşümeden
Ve
kaç sene,
kaç ay,
kaç gün,
kaç saat,
geçmeli,
akan kanı dindirmek için,
yaralarımın üstünden?

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr