Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 90

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.828 Cevap: 1.193
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #891
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Özlemin Rengi Var mı?

Sponsorlu Bağlantılar
Sana doğrultuyorum yönümü, yüreğimi… Saçlarımı okşayan rüzgarlara, dipteki acılara, çığ düşmüş yollara… Sensiz kalmayı kaldırmıyor yüreğim kar yüreklim, ölümüne özlüyorum seni. Hasretin yaktığı günlerle geçip gidiyor ömrüm.
Seninle bir sokak başında buluşmak, sarılmak, saçlarının kokusundan öpmek, sarılmak, doyasıya kucaklamak istiyorum…

Ama sevgim ihanetlere yazılıyor, yetmiyor gücüm, yeniğim, çaresizim, acizim. … Suya düşüyor anılar, ıslanıyor duygu tellerim, düzen tutmuyor saz… Yine de ümitliyim, yine de ümidimi yitirmeden yaşıyorum…

Ateşi sönmüş bir küldeyim, her yer karanlık; yalnız bırakılmış çöllere dönüyorum… Dön artık gittiğin diyarlardan ey sevgili… Yağmura hasret topraklar gibi çatlak çatlak dudaklarım. Çatlayan dudağım, susayan kalbim, gül kokan nefesine hasret…
Gel, özlemde gül damlıyor, gül’de özlem!.. Baktığım her kıyıda sevda kokuyor güller, ayrılıklar özlem kokuyor …
Gel, nisan yağmuru gibi yağ üzerime, söndür içimdeki ayrılık ateşini… Bil ki, sensiz hasretin ve acının yangınında kar yığını bir şarkıdır dudağımda zaman… Bil ki, sensiz bir yanı mecnundur kıyılarımın bir yanı leyla… Bir yanı Yusuf’tur kuyularımın bir yanı Züleyha… Gel Allah aşkına yeter artık…

Ey sevgili aşk ehlinin sultanı, ey aşk iksiri, güzelliklerin yüreği, sevda mevsiminin en güzel iklimi gel artık. Yıllardır ki, yüreğimi sana rehin tutuyorum, sana saklıyorum içimin gizli yollarını.
Geniş ve yeşil çayırlar gibi seriyorum yüreğimi önüne ey kar gülüm, salkım söğütler gibi eğiyorum başımı önünde. Yürek tellerimde hasret ateşleri yakıp, yıllardır bu yangınla bekliyorum seni… Gel… Bir gün güneşin ardından, yağmuru içinden taşıyan bulutlar gibi gel çorak topraklarıma… Gel artık ey çölleri cennete çeviren gül-i RaNa… Bil ki, sabrımın son sınırındayım…
Özlemin doruklarındayım, bir kanat uzaklığında gökyüzü. Oysa sen çok uzaklarda bir yerdesin biliyorum… Belki İskoçya da, belki İngiltere de, belki hiç bir yerdesin… Elimi uzatsam dokunamam… Sesini özlesem duyamam… Bil ki, her gece rüyalarımda sana geliyorum, gel demesende…

Ah! neylersin kınalım, dağçiçeğim neylersin. Olan oldu işte ve olanın önüne geçilmiyor. Aradan uzun yıllar geçti, gözlerim uzaklarda, sanki hep çıkıp gelecekmişsin gibi yollara baktım…

Her Ren nehrine baktığımda hep gözlerini anımsarım. Sevinçlerimizi, korkularımızı, acılarımızı anımsarım, umutlarımızı, umutsuzluklarımızı. Bir flim şeridi gibi geçer gözlerimin önünde hatıralar…
Hatırlar mısın bilmem? Her gün bu saatlerde gelip hastahanenin önünde çıkışını beklerdim. Kapıda çıkar çıkmaz koşarak gelir sarılırdın bana. Kokunu taa ciğerlerimin uc noktasına çeker sıkıca sarılırdım. “Yavaş” derdin. Beni içine mi alacaksın… Oysa elimde olsa seni alır yüreğimin içine koyar hiç bırakmazdım…
Ama şimdi hiç çıkmıyorsun içimden, her defasında dünya başıma yıkılmış bir şekil de geçiyorum o kapının önünde…

Her gece gözyaşımın şiirini yazıyorum, içimin acıdığını, içimin kanadığını çiziyorum, seni ölesiye sevdiğimi, özlediğimi söylemek bir anlam taşır mı? Özlemin rengi var mı? sarı mı, yeşil mi, mavi mi, kırmızı mı özlemin rengi?
Her akşam bir şiirde kanarsa insanın kalbi, bin acı gelip saplanırsa yüreğine, çığ gibi büyürse yalnızlığı, artık ne teselli edebilir ki…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #892
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kimseye anlatamıyorum derdimi,

Sponsorlu Bağlantılar
Anlatsam bile kimsenin anlayamayacağını biliyorum çünkü...

Boş bakıyor gözlerim dünyaya,hayat anlamsız geliyor artık bana...

Ne oluyor sana diyenlere cevap bile veremiyorum,boşver üzülme giden gelir elbet,sen mutlu ol bak hayat ne güzel diyorlar...

Ama benim hayatımın sen olduğunu,gidişinle beraber hayatımında yok olduğunu,koskoca bir boşluğun içine düştüğümü bilmiyorlar...

Birşey demiyorum bana öyle diyenlere,dinliyormuş gibi yapıyorum sadece,kendimi kandırıyorum biliyorum ama olmuyor işte yapamıyorum...

Sonra böyle yaşanmaz bir şeyler yapmam gerekir diyorum,düşünüyorum yapabiliceklerimi...

Sana geri dön diyemeyeceğime göre tek bir çare kalıyor geriye;"ÖLÜM"...

Ölmeyi düşünüyorum seni ve herşeyi bırakıp gitmeyi düşünüyorum buralardan bir daha dönmemek üzere...

Aklıma yatıyor bu fikir hapları koyuyorum masanın üstüne tam on iki hap,birkaç kağıt koyuyorum önüme birde kalem alıyorum elime...

Sonra başlıyorum içimden geçenleri yazmaya...

Son birkez sesini duymak istiyorum,arıyorum açıyorsun telefonu herşeyden habersiz,kim olduğumu soruyorsun,hiç birşey demeden kapatıyorum telefonu sesini duymak yetiyor bana...

Sonra telefonun tuşlarına gidiyor ellerim son bir mesaj yazmak istiyorum sana "elveda aşkım" yazıyorum sadece...

Tam gönderdiğim an içiyorum on iki hapı,sonra bekliyorum senden gelicek mesajı ve ölümü sessizce...

Mesajın geliyor "ne demek bu biz zaten tam iki ay önce ayrılmıştık" diye...

Cevap yazmıyorum,sonra merak edip arıyorsun ben beklerken ölümü sessizce,açmıyorum telefonu...

Zil çalıyor sonra yerimden kalkmaya tenezzül bile etmiyorum,kimse gider diyorum,gidiyor bir süre sonra kapıdaki...

Ben bekliyorum ölümü bunları yazarken sana...

Gözlerim doluyor başlıyorum ağlamaya,yaşadığımız günler için ağlıyorum beni bırakıp gidişin için...

Son birşey istediğimi fark ediyorum senden,ben gittikten sonra yapman için...

Bana beyaz güller getirmeni istiyorum ama tam oniki tane,ne bir eksik ne bir fazla olucak onikiden tamam mı..?

Kendini suçlamanı istemiyorum ben gittikten sonra,istemiyorum arkamdan ağlamanı...

Herkes merak edicektir niye böyle birşey yaptı diye...

"Terk edilmeye dayanamadı dersin koca yüreği"...

Ölüm geliyor,ben gidiyorum buralardan...

Hoşçakal... ELVEDA.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #893
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Üç beş şiir

Üç beş zaman

Bir de özlem

Ve

Olmayan sen...
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #894
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Geri Verin Ömrümü! ..

Ne yana baksam, ağır bir yalnızlık;
Kapım küçük bir “merhaba”ya aralık;
Gelen yok, giden unutmuş adresimi;
Bu nasıl iştir dostlar; yaşlandık mı artık! ?

Hayat nasıl da yavaşlıyor yıllar geçtikçe;
Birzamanlar koşaradım akardı oysa...
Hani o fütursuz kahkahalar, şimdi nerede! ?
Geçmiş baharlardan kalmadır, ara-sıra çınlıyorsa...

Ellerim nasıl da buruşmuş, nasıl da yıpranmış;
Işıltılı bakışımdan soluk bir eser kalmış...
Saçlarım çoktan unutmuş rengini;
Gül beyazıydı benzim, şimdi sararmış...

Nice hastalıklar var eş-dost edindiğim;
Nice ilaçlarım var adını ezberlediğim;
Hayat bir bulmacaydı çözülmeyi bekleyen;
Şimdi birkaç parça kaldı sırrına ermediğim...

Bilmem ki kaç bahar kaldı soluk alınacak;
Kaç yağmur ıslatacak yıllanmış hüznümü! ?
Yazdan kalma kaç gün var acep yaşanacak! ?
Vefasız aynalar, geri verin ömrümü! ..
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #895
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
Özlem





Özlem sevdaya yürek açmaktır

Özlem açılan yürekte hayat bulmaktır

Özlem aynı heyecanla canana ulaşmaktır

Özlem yoklukta var olmaktır

Özlem uzandığında tutmaktır

Özlem geceyi gündüz gündüzü gece yapmaktır

Özlem sevgiye koşulsuz bağlanmaktır

Özlem kavrulup yanmaktır

Özlem ne uzak ne yakındır

Özlem her anında sevdiğini anmaktır

Özlem kalbini sorgusuz açmaktır

Ve ben

Karşılık beklemeden

Kalbime ruhuma hayat veren

Gecemi gündüz eden

Her anımda

Yanımda hissettiğim

Düşündüğüm

Düşündüğünü bildiğim

Gülümsemeyi

Gülümsetmeyi

Sevmeyi

Sevgiye değer vermeyi

Öğreten

Beni benden alıp götüren

Pırlanta yürekli meleği

Özlüyorum

Çok özlüyorum


Ünal Kar


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #896
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
gul yuzune hasretim
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #897
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir Fotoğrafta Sen

Dün bir fotoğrafta gözlerini gördüm
İki uzak yıldız gibiydiler, dalgın
Bilsen neler anlattı bana, sessizce
Bir sevgiyle derinleşen bakışların.

Orda değildin sanki, bir başka yerde
Ötelerde, uzakta benimle vardın
Güzellikler bahçesi ayna gibi
Yansıdığını gördüm yüzünde aşkın.

Bir ara çıktın resimden usulca, ürkek
Bir ceylan gibi kollarıma atıldın
Özlemli dudaklarınla yangın yangın

Seni gördüm, yaşadım bir fotoğrafta
Her zamankinden daha çok bana yakın
Gelecek o mutlu günleri anlattın.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #898
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ÇeKiLeCeK..TeN.



Hazırsa gözler geçilmeye
Yıldızlar davetkar toplanmaya

Sevilmediği kadar canlı
Saklanarak kanatlarda
Diyar, diyar uçurulmaya

Verilmediği kadar kanlı
Sarmalanıp sarmalanarak
Gecikecek sabahlara

Çekilecek ten koşarken ateşte
Taşan ruh giyecek bedenini...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #899
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
seni ozledim2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #900
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Al Götür Beni


Ey sabah meltemi al götür beni kızıl ufuklara
Al götür beni yalnızlıklara
Gözlerinin esiri olduğum o güzele,
Gönül sultanına, nazlı ceylana, canıma
Al götür beni.

Ey şimalyıldızı; al götür beni parlak yıldızlara
Al götür beni sevdalara, sevdalılara,
Tarihin şahidlik ettiği o sonsuz aşklara
Güneşin batmadığı tertemiz dünyalara
Al götür beni.

Ey sahile vuran dalga; al götür beni uzaklara
Al götür beni el değmemiş diyarlara
Güzeller güzelinin bulunduğu topraklara
Sevda türkülerinin yakıldığı kıtalara
Al götür beni.

Ey yaşayan tarih; al götür beni yaşanmış o anlara,
Al götür beni özlemle andığım zamanlara
Bir zamanlar yaşanmış olan hülyalara
Yüreğimde sakladığım o tertemiz sevdaya
Al götür beni.



Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr