Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 99

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.490 Cevap: 1.193
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #981
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız seni sevseydim,
İşim kolaydı.
Sponsorlu Bağlantılar
Çeker giderdim,
Hesabına iki damla,
Gözyaşı ekleyerek.
Ama ben senle,
Hayatı sevdim.
Ben senle umudu sevdim.
Ben senle aşkı,
Ben senle seni sevdim.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #982
arwen - avatarı
Ziyaretçi
bu akşam masada
bir sen
Sponsorlu Bağlantılar
bir gül
bir de Ege var
Ege üç yaşında
gözleri yakamozlu bir kız
gözleri
Akdeniz mavisine yatmış
mor mercanlar

Gemlik\'te
güneş ışıkları
/son kez su içmeye yönelen
marallar gibi ansızın/
körfeze yönelirken
gülüşlerin
mevsimsiz çiçekler
açıyor şiirlerimde

o an düşüyor
özlemin kırağısı kaldırımlarıma
şaşakalmış el oluyorum kürelerinde
rotasından çıkmış öpüş
suskunluğuma başkaldırıyor anılar
kızıyorum kahrolası ellerime
rüzgar gibi geçti diye saçlarından

kanatlarına anason sinmiş bir martı gibi
gecerken gökleri çoğaltarak yüreğimden
yaşlı bir kestane ağacı gibi
duruyorum masanın poyrazında
ve masada
bir sen
bir gül
bir de Ege var


Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #983
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Tek başıma geçirdiğim günlerde sana,
Bir dosta ihtiyacım olduğu zaman sesine,
Mutluluğu arayıp bulmak için gözlerine,
İçimdeki boşluğu doldurmak için sevgine ihtiyacım var.

Rüzgarla birlikte gönderdiğin mutluluğa,
Yağmurla birlikte gelen sevinç göz yaşlarına,
Üstüme sis perdesi gibi çöken sevgine,
Mutluluğa giden yolu göstermene ihtiyacım var.

Özledim bir tanem,
Nisan yağmurlarını bekleyen ağaçlar gibi,
Kafeste özgürlüğünü bekleyen kuşlar gibi,
Sesini duyurmak için haykıran aşıklar gibi,
Özledim, özlüyorum, özleyeceğim bir tanem
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #984
arwen - avatarı
Ziyaretçi
nemrut bir surata isyandır
sana gel demek
hoşnut olunmuş
yarım kalınmış
hisler ayazıdır
yol bitimi avuntusu yüzün

yolun sonuna varamda gel
gökkuşağını saramda gel

suretler yansıması aynasıdır
sana gel demek
belli belirsiz bir düş uzantısı
şehir sisleri vurgunudur / yokluğun
tenha bir çıkmaz güneşi / gözlerin

gözlerini gözlerime koyamda gel
bakmalara gözlerinle doyamda gel

genç bir hüzün avuntusudur
sana gel demek
korkularım titrerken sensiz kalışımdan
dağlara yakılmış türküsün sen
dağlarımın diz çöküşü / yokluğun
eylül başkaldırısıdır
sana gel demek
yağlı urganın can verişi
yiğit boyunumda

yiğitliğim ölümü öldürende gel
düşler karanlığı kaldıranda gel

bir vuslat tecellisidir
sana gel demek
adım atılmış
dilek tutulmuş
yanık yüzler inadına tebessüm
sarhoş kelimeler inadına susku
şafağa sevdadır
sana gel demek
geceye isyan

yumruklarım geceyi delende gel
gün rengi maviye çalanda gel...

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #985
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Özlem

Akşam rüzgarının olmadığı yerdeyim
Sabah rüzgarının da olmadığını bilmezsin buralarda.
Burada yoktur sevgi ne de sevgili.
Yurt hasreti mi desem
Ana baba mı kardeş mi?
Yoksa yar mi?
Özlenen nedir bilmezsin ama
Koyu bir özlem sarar yüreğini
Dinlerken sazın tellerinden çıkan o yalnızlık sesini
Alır götürür parça parça
Liğme liğme eder yüreğini.
Bilmezsin hasretliğini gurbet elin
Hem de böylesine,
Böylesine sağır dilsizken.
Haykırsan anlamazlar ne dersin...

Uçan kuşları göremezsin
Ne de lokanta önlerinde bekleşen kedileri.
Bilmezsin soğuğun bu denli üşüttüğünü yüreğini
Ve bilmezsin muhtemel şu an da yine,
Seni ve oraları düşündüğümü.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #986
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sabrı anlat bana...
Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?
Özlemi anlat bana...
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...
Sevgilerin nihayetini anlat...
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp, yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat...
Hüzünlerine geldim,
Bir damladan derya yaptığım hasret
Ve
Dinmek bilmeyen bir sancıyla.
Al kat acılarımı acılarına...
Hep vuslatı düşünürken savruldum
Yüreğimin esir rüzgârlarıyla.
Hayat körebe oyunuydu
Sobelendim yaşanmamışlıklara.
Anlat, merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır, tünellerin ucunda?
feather
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #987
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Şu ufuk çizgisine asılmış gözler benimkisi


Özlem canım şu ufuk çizgisindeki, dalgaların ıslığıyla kıyıları döven ışık yansımaları,
Özlem bu kokunun tek adı ve içimde kayıtlı gözlerinin bakışları

Bir sevda sarıyor beni mışıl mışıl uykunun kollarında gibi
Bir özlem sarıyor sanki içim kopuyor inan ki
Bu ne ninni allahım bu ne ninni
Koy ver beni bir rüzgar gibi
Sevdiğimin gözlerine dokunayım ıslatayım nemli nemli

Özlem canım, sarmalıyor beni ah o özlem aaah ahhhh

Hayalimdeki kokunu, hayalimdeki gözlerini, hayalimdeki bakışını, hayalimdeki dilimde tortu bırakan tadını özledim, ah özlem hadi ısır beni, ye beni....
Özlem örüyor beni ince sızım bir tığ ile. Özlem parçalıyor ufak lokmalara tenimi liğme liğme... hadi ısır beni ısırrr beni, ısıır beni

Bırak unutsun ay, güneş, yıldızlar doğmayı
Bırak unutsun kalbim sessiz sessiz ağlamayı
Bırak unutsun ellerim hayaline dokunmayı

Özlem canım, vuruyor beni dertli bir türküyü efkar efkar dinler gibi

Özlem canım
Sallıyor boş bir beşik olup beni
Atıyor kara döşek serili sensizlik odalarına
Bir sen çağırıyor gönlüm bir sen
Adını haykırıyor dudaklarım bir bilsen
Bir sen takılıyor usuma
Bir sen sallıyor beni
Bir sen kazıyor mezarımı
Bir sen asıyor beni bir sen
Yağlı ilmik ilmik kör yanlızlığın halatlarıyla bir sen

Yarabbim salla beni koynunda gençliğim avuçlarımdan geçip giderken

Bir mezar düşün; İki taş yanında. Taş taşa bakıyor taş taşa
Bir gece düşün; Akıllar firarda. Uykularım kaçıyor, aymazlık dolanıyor damarlarımda
Sensizlik batıyor
Adın beni kamçılıyor
Offf ki gönlüm dünyayı ne duyuyor
Ne sayıyor
Ne görüyor yarabbim bir bilsen
Aklım karışık, duygularım okyunusu sallayan bir tayfun
Tutkularım deli orgazmlar yaşıyor, yeşillendi sakallarım
Canım canımdan taşıyor
Sel gibi yar sel gibi
Sen uzaklaşıyorsun beynimden unutamam ki
Yel gibi yar yel gibi
Özlem canım
Özlem kavuruyor
Özlem savuruyor
Özlem özlem şu ufuk çizgisine asılmış gözler benimkisi
Seni bekliyor
Seni özlüyor mercek mercek gözlerimin irisi
Bir sen bir sen diyor

Şu ufuk çizgisine asılmış gözler benimkisi
iraLoS - avatarı
iraLoS
Kayıtlı Üye
12 Kasım 2006       Mesaj #988
iraLoS - avatarı
Kayıtlı Üye
Terazide sevgilim, bir dilim-iki dilim
Ölçüye hiç uymuyor, bir elim-iki elim
Dengeler bozulurken, karışır elim-dilim
Bir elim, iki dilim- iki elim, bir dilim.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #989
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Uzun zaman oldu sana mektup yazmadığım,ama sen beni en iyi
bilen olarak nasıl olsa bir gün bir şeyleri seninle paylaşmak için
yazacağımı biliyor ve beni iyi anlıyorsun.
Bu defa içimin karasını doldurmak istemiyorum çizgisiz sayfalarının
beyaz dünyasına.
Nerelerde miyim?
Sen sabretmesini ne zaman öğreneceksin?Bir tomar kağıdın
sırt sırta dizilmiş halisin,birşeyleri hiç öğrenme ihtimali yok biliyorum
da,bunca zaman sonra hiç değilse biraz sabret de başlayayım
anlatmaya.
Bir adadayım.Evet yanlış duymadın,bir ada dedim,ama öyle
ıssız bir ada değil ve aşkım filan da yok yanımda.Yine neden
deme sakın bak yırtarım bir kaç sayfanı.Gelecek oldu da ben mi
getirmedim,olmadı işte nedenini defalarca anlattım sana.
Şimdi susda lafımı dizme boğazıma.Bu ada senin bileceğin
bir ada değil,daha önce böyle bir adadan hiç söz etmedim ki sana
nerede ve nasıl olduğunu,ki ben de yeni öğrendim daha.
Sevgi adası bu,çoğu sevgiyi kaybetmişlerin ya da bulamamışların
toplandığı bir ada,tek tük elleri sevgiyle kenetlenmiş olanlar da
vardır elbette,ama ben henüz misafirlikten çıkabilmiş olmadığım
için bilmiyorum.
Adanın denize kıyısı vardır mutlaka ama,kıyıyı görebilecek
kaç göz vardır bilinmez,zira böyle adaların müdavimleri bir yerleri
kırık dökük olanlar olur çoğu zaman,ve çoğunun da gözlerinde
kızıl incilerin tuz izleri.
Fırsat buldukça buradan yazmaya çalışırım sana,
şimdilik bu kadar sevgili günlüğüm.
iraLoS - avatarı
iraLoS
Kayıtlı Üye
12 Kasım 2006       Mesaj #990
iraLoS - avatarı
Kayıtlı Üye
Acılardan zevk almayı öğrendim
Yürüyüşünü, gülüşünü,
Başka biriyle konuşmanı
Ve seni görmek bana acı veriyor.
Oysa bir başka duyguydu
Seni özlemek, seni gözlemek
Senin için ölebilmeyi düşünmek.
Tükendi artık duygular.
Acı duyarak karşılaşıyoruz.
Yine de
Anılaşacak günler yaşıyoruz.
Zaman da acımasız geçiyor.
Seni düşünüyorum
Geçmiş zaman aralığında.
Gün gelecek
Birbirimiz için biz,
"Bir zamanlar " olacağız.
Bugün gibi
İçim acı dolacak.
Tutku muydu duyulanlar
Anlamayacağız...

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr