Arama

Fıkralar/Komik Olaylar - Sayfa 126

Güncelleme: 19 Kasım 2016 Gösterim: 263.255 Cevap: 1.351
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
15 Kasım 2008       Mesaj #1251
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları da birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar. Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana.

Sponsorlu Bağlantılar
Aslan bizimkileri farkedince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış. Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış. Amerikalı sormuş:

- ''Ne o, aslandan hizlı mı koşacaksın?''

- ''Yoo, senden hızlı koşsam yeter.''
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #1252
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Rus fizikçiler yerin 100 metre altında bakır tel bulduklarını, bunun ise atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin olduğunu kanıtladığını duyurdular.

Sponsorlu Bağlantılar
Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir manşet. Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait fiber optik hatlar bulduklarını, bunun ise, Amerikan toplumunun Ruslardan 1000 yıl oncesinde gelişmiş digital haberleşme sistemleri olduğunu söylediler.

Bir hafta geçmeden Turk gazetelerinde yeni bir manşet. Türk bilim adamları yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve hiçbir şey bulamadıklarını, bunun ise atalarının 5000 yıl öncesinde kablosuz (wireless) iletişim sistemlerini kullandıklarını söylediler...
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #1253
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Fıkra değil gerçek

Erzurum''a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu''ndan Mansır Tıkıcı anlatıyor....
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonrastok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.

Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
"Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar:
"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattığın gibi."
"Hata ne?"
"Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatın."
"Tamam"
diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını,adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:

Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir.

Ben de diyirem Hee ...
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #1254
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Maymun Avı


Bir profesör maymun avına çıkmak ister.Gazetelere ilan verir: 'Amazon
ormanlarında maymun avına çıkacağım.Orijinal yöntemlerle diri
diri maymun yakalayacak avcılar aranıyor.' Temel bir mektup
yazarak başvurur..Der ki;' Ben bir tüfek ve köpeğim ile canlı
maymun yakalarum. Profesör Temel'in başvurusunu kabul eder.
Birlikte Amazon ormanlarına yola çıkarlar.Maymunların bolca
olduğu bir bölgeye gelirler.Profesör bir ağacın üzerindeki maymunu
göstererek;' Mr.Temel, hadi becerini göster,bir tüfek bir kopekle
bunu canlı yakala! der.'Temel güçlü kollarıyla ağacı sallamaya
baslar.Maymun yere düşer düşmez kopek üzerine atlar.Maymunu öpüp
bir güzel becerir.Maymun zevkten mayışmış,hareketsiz kalır.Profesör
şaşkınlık içinde maymunu yakalar ve kafese koyar. Ormanın içlerine
doğru yürümeye devam ederler.Yine ayni metotla birkaç maymun daha
yakalarlar.Temel ağacı sallar,maymun düşer,kopek öpüp bir güzel
becerir.Profesör pek memnundur.Ama merakını yenemeyerek
sorar;'Mr.Temel, senin ve kopeğinin marifetini gördüm.Ama tüfek ne
ise yarıyor ,'diye> sorar. Temel;'Hele bir bekle,'der. Derken,
profesör bir ağacın yüksek dallarında ender rastlanan maymunu
görür.'Bunu istiyorum.'der. Temel hemen ağacı sallamaya
baslar.Fakat nafile.Maymun yere düşecek gibi değil.Bunun üzerine
Profesöre döner;'Su tüfeği al,tetikte bekle.Ben ağaca
tırmanacağım. Maymunun bulunduğu dalı sallayacağım. Maymun düşerse
mesele yok.Eğer ben düşersem hemen kopeğe ateş et.......!!!
hadiseyim - avatarı
hadiseyim
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #1255
hadiseyim - avatarı
Ziyaretçi
Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi Durur. Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak 'Ohoo orasi çok yakin alamam seni' der ve gazlar gider.Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde, yagmur-camur evine gitmeyi basarir.Ertesi gün sans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir:
Ataköye kaca götürürsün ?
-5 milyon-
Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalim ,
- Hadi be sapik misin,defol.
Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir.
-Ataköye kaça götürürsün ?
-5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalim.
- Vay sapik vay defol.Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.Adam yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
-Peki.Sana 20milyon vririm ama bir sartim var!!
-Nedir ?
- Giderken diger taksicilere el salliyacaksin! !!!!!
- Ayibett! in abi tabii....... .Fıkralar/Komik OlaylarFıkralar/Komik OlaylarFıkralar/Komik Olaylar
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
27 Kasım 2008       Mesaj #1256
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Temel yolda yürürken, yerde eski püskü bir lamba görür ve bir tekme sallar, lamba 10 metre ileri yuvarlanir.
Birdenbire lambanin içinden devasa bir cin çikar ve bütün heybetiyle Temel' e sorar :
- Dile benden ne dilersen !
Temel cevap verir :
- Özür dilerim...
mechul_adam - avatarı
mechul_adam
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #1257
mechul_adam - avatarı
Ziyaretçi
bir 'dürümcü'nün reklam broşüründen harfi harfine aktarılmıştır.


Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. Gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük Türk ırkını Çinliler, Japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir.

İcabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin, kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden bir züppe haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi?

İç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın Vita yağının kolestrol yaptığı palavradır.

Kolestrol, kebapları yedikten sonra iki şişe soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur.

Sakın bu oyuna düşmeyin.


Feminizm, kadın hakları, çevre şuuru ve eşitlik adı altında Türk kızlarının akılları çelinerek, yemek yapmayı bilmeyen, bizim istikbalimiz olan yavrularını, abuk subuk yiyeceklerle yetiştirecek, damak zevki gelişmemiş, sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan bir hale getirmişlerdir.

Ayrıca kör olası dış mihraklar, bu kızlarımıza kebap, soğan, çiğ köfte vb. Lezzetleri yiyen, bardak bardak şalgam suyu içen yiğitlerimize hanzo-kıro gibi sıfatlar takmayı öğretmişlerdir.

Ayrıca son yıllarda moda gibi gösterilmeye çalışılan Çin mutfağı diye birşey yoktur. Bu sözde mutfak, acaip zerzevat ile acaip mahlukatın, wog adı verilen bir tencerede yarı pişmiş yarı çiğ olarak hazırlanıp insanlara eziyet olsun diye sopalarla yenmesinden ibaret bir hokkabazlıktır. Sakın kanmayın, sakın yemeyin. Helal değildir!

Unutmayın su uyur, düşman uyumaz!
DrEaMy - avatarı
DrEaMy
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #1258
DrEaMy - avatarı
Ziyaretçi
KAZ KAZLIĞINI BİLMEZSE

Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.

Padişah, ihtiyarı selamlamış:
"Selamünaleyküm ey pir'i fani..."
"Aleykümselâm ey serdar'ı cihan..."
Padişah sormuş:
"Altılarda ne yaptın?"

"Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor..."

Padişah gene sormuş:
"Geceleri kalkmadın mı?"
"Kalktık... Lakin ellere yaradı..."

Padişah gülmüş:
"Bir kaz göndersem yolar mısın?"
"Hem de ciyaklatmadan..."

Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah baş vezire dönmüş:
"Ne konuştuğumuzu anladın mı?"
"Hayır padişahım..."

Padişah sinirlenmiş:
"Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım."

Korkuya kapılan baş vezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.

"Ne konuştunuz siz padişahla..."

Adam, baş veziri şöyle bir süzmüş:
"Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim."

Baş vezir, yüz altın vermiş.
"Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu."
"Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi."

Vezir kafasını kaşımış.
"Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?"

Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.
"Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim."

Vezir bir soru daha sormuş...
"Geceleri kalkmadın mı ne demek?"

Adam bir yüz altın daha almış.

"Çocukların yok mu diye sordu… Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim..."

Vezir gene kafasını sallamış.
"Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek..."

Adam gülmüş.
"Onu da sen bul..."
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #1259
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “
FisTiK - avatarı
FisTiK
Ziyaretçi
19 Ocak 2009       Mesaj #1260
FisTiK - avatarı
Ziyaretçi
Erkeklerden neden Güzin Abla olmaz?

Sevgili Erkan Ağabey..
Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum..Geçen gece işe giderken kocamı her zamanki gibi evde tv seyrederken bıraktım.
Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti. Hayli uğraşıp çalıştıramayınca kocamdan yardım almak için eve geri döndüm. Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komşunun kızı ile yatağımızda..Ben 32, kocam 34 yaşında komşunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz.. Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek zorunda kaldı.. 6 aydır birliktelermiş.. "Ya bu ilişki şimdi burda bitecek veya evliliğimiz..!" dedim bağırarak... O gün işi bıraktı, gitgide artan bir depresyona girdi.. Onu çok seviyorum ama o ultimatomu çekince yok oldu.. Resmen eridi.. Artık ona ulaşamıyorum... Lütfen bana yardım eder misiniz?..

Sevgilerimle, Ayşe..

_________

Sevgili Ayşe;

Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde motor ısınmadan bastıysan arabalar genelde bunu yapar.. Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak, ezilme, çöküntü gibi bir şey var mı.? Manifolt bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçirt. Eğer bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında olabilir. Bujilere yeterli benzin gelmiyordur. (araban tüplü mü benzinli mi dizel mi yazmamışsın). Sanırım yardımcı oldum.

Erkan Ağabeyin.

Huseyin SAVASAN
Business Development Engineer

Benzer Konular

30 Eylül 2007 / Aynacan Bilgisayar
28 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Nisan 2010 / Misafir Soru-Cevap
16 Ocak 2014 / broken* Soru-Cevap