Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 164

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 302.783 Cevap: 1.891
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
10 Eylül 2008       Mesaj #1631
arwen - avatarı
Ziyaretçi
çimde yalnızlığım kök salıyor;
Nefes alamayacak gibi oluyorum.
Sponsorlu Bağlantılar
Bazı bazı sen geliyorsun aklıma
Ve umut verici bakışların...
Acaba diyorum,
Acaba hangi rüzgar
Alıp getirmişti seni bana?
Esme ey rüzgar!
Alma can dostumu benden...
Bırak, bari o kalsın!


09.09.2008

Serap Özaltun

SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
10 Eylül 2008       Mesaj #1632
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
Gece de Hesaplaşma...

Sponsorlu Bağlantılar
Etraf çok sesizdi,her taraf
zifiri bir karanlığa gömülmüştü
hava çok soğuk üşüyordum,
yüreğim titriyordu
yine de seviyordum geceyi
fırtınalarla dolu ömrüm de
her zaman sığındığım bir liman oldu
ne zaman yaşlı gözlerim ve
keder dolu yüreğimle
sığınmak istediysem kollarını açtı
gidenin ardından ağladım doyasıya
feryatlar ettim,ağıtlar yaktım
kimi zaman sımsıcak,kimi zaman da
yürekleri donduran kucağında
öyle zordur ki böylesine bir limana
sığınmak onun kollarında teselliyi
kaybettiklerini,yarınlarını aramak
gece sesizdir karanlıktır ürkütücüdür
ölüm gibidir gece sorgusuz sualsiz
alır kollarına kimsin nesin diye sormaz
alır sadece alır...
kimse duymaz feryatlarını
çığlıkların yok olup gider karanlığında
sokak lambalarının ışığına koşturup
kısacık ömürlerini feda edişlerini
imrenerek izlersin pervanelerin
yüreğin kabarır gözlerin buğulanır
karanlıkta küçücük bir ümit ışığı
arar yüreğin,uğruna feda edebilmek için
kendini...
bulamazsın,kaderinin alay ettiğini düşünürsün
yüreğine öfke dolar bir anda
hesaplaşma vakti gelmiştir
kendinle hesaplaşmaya başlarsın
açımasızca yüklenirsin kendine
hemen bir idam sehpası kurasın
darağacın da salanmaya hazırsındır
kurbanlık koyun gibi
boş gözlerle bakarsın etrafına
adını kader kurbanı koyarsın
kendi ellerinle kendini acımasızca
boğmaya başlarsın,
ümitlerin tükenmiştir,yarınlarını asarsın
hiç düşünmeden gecenin karanlık duvarlarına
sevgi tükenmeye başlamıştır yüreğin de
aşka inancının da yavaş yavaş yok olmaya
başladığını görürsün
bu daha da bir kahreder insanı
tükendiğini hissedersin
bir an önce sabah olsun da kurtulayım
şu gecenin kasvetinden diye düşünürsün
ama bir an da gecenin ayazı bir tokat gibi
çarpar yüzüne...
istemezsin güneşin doğmasını,
güneşle birlikte hayatta canlanmaya başlar
hayatla yüzleşmeye cesaretim yoktur çünkü
hayat acımasız,hayat gaddar....


Alıntı
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
10 Eylül 2008       Mesaj #1633
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"

Yalnızlık zor be gülüm bu iskelede
Alışmışım her gün denizin yosun kokusunu seninle koklamaya'
Ekmek kırıntılarını atmasını martılara
Güneşin doğuşunu alışmışım gülüm seninle!
Ne zormuş sensiz oturmak bu iskelede!
Bu sefer ellerim ellerinle değil de
Bir sigara bir şişede şarapla dolması koydu be gülüm!
Mazi aklıma geliyor, her yer sen dolu bu iskelede
Çok sevmiştim seni'
Ayın denize mehtaplaşması kadar gerçek
Ve büyüleyiciydi benim SEVGİM!
Gece iskeleye iniyorum
Yıldızlara küfür ediyorum!
Çünkü sen demiştin bana
Yıldızlar kadar gerçekçi benim sevgim diye!
Hadi oradan sende'
Kalbimi yakıyor be gülüm bu iskele!
Yaralı kalbime tuz basıyor her gece
Yeter artık!
Ve sona yaklaştık'
Ben dayanamıyorum her gün bu iskelede ölmeye
Artık benim gitme vaktim geldi
Kendine iyi bak!
Bu arada elindeki mektubu iki yere gönderdim
İkisi de aynı mektup ama Tek farkı var sadece
Biri sende biriyse iskelede' Cansız bedenimde!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Eylül 2008       Mesaj #1634
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hoşçakal Sevgilim
Ben veda etmeyi pek beceremem. Duygularımı da pek açığa vuramam zaten, hele bu veda çok daha zor geliyor. Aslında hiç böyle bir son görüşmeye gerek yoktu. Ama insanın kanı durmuyor işte., ne varsa bu son anlarda.?
Senden hatırlamanı bile istemiyorum., sadece temizliği ve saflığı yaşatalım bu aşkı kalbimizin bir kuytu köşesinde!...

Ne güzel başlamıştı. İkimizde gençtik deli doluyduk, coşkunluğumuzun son safhasında kanımızın kaynadığı bir anda gördük birbirimizi, sevdalandık.
Geceler boyu uykusuz kaldık birbirimizi düşünmekten, en güzel heyecanları, en güzel bakışları yaşadık. Hemen aşkı yaşadık, zamanı durdurup utançları ve sitemleri yaşadık. Kavgaların en güzellerini de biz yaptık. Çünkü barışmakta ayrı bir zevk veriyordu bize.

Sevdik, sevildik, doruğuna vardık kutsal duyguların.Aşk yeminleri ettik tutamayacağımızı bile bile. Günlerce aylarca yalnız ikimiz varmış gibi yaşadık. Ne alaylı bakan gözlere, ne karşı çıkan büyüklere, ne de dost sözüne aldandık. Kendi ateşimizde yandık, en önemlisi bir birimizi anladık.

Romantik şarkıları serin aksam üstüleri yaşadık seninle. En güzel çiçekleri verdin bana. Rüyalarda bile hep ikimiz vardık. Gerçek aşkı tattık bunu sende biliyorsun.

Öyleyse hep aynı duygularla kalmalı değil mi? Biz birlikte olmasak da... güzel başlayan çok güzel yaşanan bu aşkı aynı temiz duygularla bitirmeliyiz. Şimdi de ayrılığın en güzelini en acısını yine biz yaşıyoruz...

Ne dersin bu da Allah’ın bir lütfü değil mi bize? Lütfen ağlama. Neden benimkilerle yarışıyor göz yaşların? Sen benim güçlü kocaman sevgilim değil misin? Güçlüsündür sen... seni hep böyle hatırlamak istiyorum, haydi sil gözyaşlarını. Hava da kararmak üzere, zaman bize hep acımasızdı zaten. Yine öyle çabuk olmamızı istiyor herhalde.

Sana bir şey söylemek istiyorum. Mavi gömleğin sana çok yakışıyor bir daha kız tavlamaya niyetlenirsen bu sözlerim aklında bulunsun. Bir de küçük bir istek arkana dönüp bakma tamam mı her şey burada bitsin, hoşça kal...
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
17 Eylül 2008       Mesaj #1635
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
YAŞLARIM ACIYOR

Gözyaşlarım öyle sessiz inerki bazen
Yüzümde tuzları yara yapar,
Acıtır yanağımı
Bazen öyle şelaleler oluşurki
Altında serinlerler.
Bir bıçak sırtında vurulurum en can alıcı yerimden.
Kimse bana geri vermez umutlarımı!...
Bir yokuşu tutturmuş giderler...
Damlalarda görürüm
Gidenlerin izlerini....
Yılmışlığın fotoğrafını.
SEVGİ DAMLALARI
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
17 Eylül 2008       Mesaj #1636
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Canım yalnızca sevmek istiyor seni.Öncesinin ve sonrasının arasına alıp değil,alışılmış bir tören gibi değil.Hiç dokunmadan,belki de gözlerine bakmadan,konuşmadan belki belki de her zaman yaptığımız gibi değil..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni.Unutup,tekrar hatırladığım çok sevdiğim bir şarkıyı hiç bıkmadan defalarca ara vermeden içten içe mırıldanıp zamandan koparıp alır gibi..
Canım yalnızca sevmek istiyor seni.Saçlarını yüzünden ayırıp,gözlerini kirpiklerinden, ellerini bileklerinden,ismini bedeninden ayırıp,ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi,keşfeder gibi, ilk kez ve merakla ve hayranlıkla,bir kırmızının detayında dakikalarca takılıp bakar gibi canım yalnızca sevmek istiyor seni..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni..Nereye varacağını bilmediğim bir kaçamak yolculuğa,sırf aklıma esti diye,sevdiğim hiçbir eşyayı almadan yanıma çıkar gibi..Süregelen bir sevgiyle değil,öğretilmemiş,bilmediğimiz biçimlerde,kuşların kanatlarını açıp,özgürlüğe süzülmesine yarayan içgüdüleriyle,içimden geldiği gibi canım yalnızca sevmek istiyor seni.Tarifsiz bir hisle sevmek istiyorum seni.
Tatlı,ekşi ya da tuzlu değil,bilmediğim bir tatla,bir duyguyla.Öyle,bir meyvenin tadını alır,bir kitabın adını okur gibi değil; bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin,serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi,anlatamadığın ama bırakmak istemediğin,bitmesini istemedigin bir hisle..


CANIM YALNIZCA SEVMEK İSTİYOR SENİ..
NE UMUT ETMEK,NE DE BEKLEMEK..BASKA HİÇBİR ŞEY..
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
17 Eylül 2008       Mesaj #1637
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
Sen gittin masal bitti
Sen gittin evimin adresi, kapımın zili gitti
Sen gittin sazımın teli, kuşumun dili gitti
Yangınlar düştü yüreğime /ıssızlaştı şehir
Sokaklara hüzün yağdı/ gözlerime yağmur
Üstüme kapandı kapılar, ben kapandım içime
Günlerce haftalarca ağladım
Kırık bir ağaç dalında,öksüz bir kuş gibi kaldım

Sen gittin be gülüm,
Hazanlar başladı bahçemde
Yaprağa duran ağaçlarım gitti
Umutlarım gitti, baharlarım
Tutam tutam saçlarım gitti
Dudağımda şarkılar öksüz kaldı
Yanağımda damlalar
Katar katar göçüp gitti kuşlar
Bir bulut gibi nehirler gibi
Gözlerimde akıp gitti yaşlar
Kapandı üstüme kapılar, açılmadı bir daha
Bir daha güldüğümü gören olmadı
Zehir-zıkkım oldu yaşamak
Küstüm bütün dünyaya

Sen gittin
Kapımın zili, kuşumun dili
Sazımın teli gitti
Yüreğimde kanayan siirler
Masamda sigara izmaritleri kaldı
Ben kaldım öyle kimsesiz öyle tesellisiz ortalarda
Birde yıkıntım
Yaslandığım duvarlarım yıkıldı,güvendiğim dağlarım
Her gece yıldızlara bakıp bakıp ağlarım

Sen gittin
Şiirlerim öksüz kaldı
Kalemlerim, defterlerim
Ellerim, gözlerim, kirpiklerim
Yüreğimde kalkıp giden gemilerim
Dillerim öksüz kaldı
Dağıldı ne varsa senden yana geride kalan
Çöl oldu şiiristanım
Hayalim, düşistanım

Sen gittin
Kemanım yayım, güneşim ayım
Mutluluk payım gitti
Kara bulutlar çöktü üzerime
Bir ben kaldım öyle boynu bükük ortalarda
Bir de yastığımda yağmur hıçkırıkları

Sen gittin
Sustu kalbimin bülbülü
Bahçemin gülü soldu
Yoldu bağrımı yokluğun
Sarardı çimenler
Bütün çiçekler boyun büktü
Bütün ağaçlar yaprak döktü
Kuşlar da göçüp gitti ardından
Yaşanmamış mevsimler gibi
Geçip gitti baharlar

Sen gittin
Evimin adresi gitti,zilimin sesi
Ağzımın tadı
Mutluluğumun adı gitti
Yaslı yaşım, gamlı başım
Zehir aşım, otuz yaşım kaldı

Sen gitin
Hayalim düşüm
Sevincim gülüşüm
Servetim işim gitti

Sen gittin
Özlemin yüreğimde
Yokluğun kirpiğimde çoğaldı
Sen gittin umudum gitti
Gururum gitti
Her gece oturup ağladım
Islandı/ ekmeğime karıştı korkunç acı
Gülmek nedir unuttum gitti

Sen gittin
Kavruldu bahçelerim
Çiçeklerim soldu
Gelmedin
Acılarım içimde fışkıran kan oldu

Sen gittin
Çakıl taşlarım
Yürekvuruşlarım
Sevgikuşlarım gitti
Yaralı bir ceylanın bakışında yaralı kaldım
Her yerde izimi arıyor avcılar
Korumasız savunmasız kaldım
Sen gittin anlımın kara yazısı kaldı
Kalbimin sızısı

Sen gittin, masal bitti

Nuri Can
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
18 Eylül 2008       Mesaj #1638
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
BEKLENEN HEP YARINLARDI

Yüzün güneşe bakardı.

Günebakanlar kıskanırdı.

Zaten sen bakmazsan güneş parlamazdı.

Yüzüne hayranlıkla bakarken gözlerin bir sevdayı anlatırdı.

Ben o sevdanın tutkunuydum ve bir sevda ancak böyle tutkulu yaşanırdı. Hüznün karanlığına teslim gecelere,senin varlığınla direnirdim.

Varlığın beni çoğaltırdı.

Ne kadar çoğalırsam aşkım o kadar büyürdü ve aşk sadece senin adınla vardı.

Elimdeki bir kaç umut kırıntısı her gün ama her gün yeniden besteleyip bitmeyen bir aşk senfonisine dönüştürürdüm.

Her notası seni anlatırdı.

Sen duymazdın ama dinleyen herkes seni anlattığımı anlardı.

Günler solar,mevsimler değişir,zaman delice akardı.

Yalnızlık bir kılıç olup yüreğime saplanırdı sensizliğe günce yazıp kimsenin bulamayacağı yerlere saklardım.

sensiz olduğum bilinsin istemezdim.

Çünkü bu yürek sadece seninle atardı.

Ağlardım,kimse görmezdi.

göz yaşlarım içime akardı.

Seni özlemek bir fırtınayı andırırdı.

fırtınalar içimdeki sevda ağaçlarını kökünden kopartırcasına sallardı.

Her seferinde bir yolunu bulup ağaçlarımı kurtarırdım.Bu yüzden benim sevdam yıkılmazdı.

Aşkın yarını yoktu ama bizim beklediğimiz hep yarındı.

Bugün hiç yaşanmadı.

Bu ne sana ne de bana uyardı ama çaresizlik elimizi,kolumuzu bağlardı.

Hayata isyan ederdim,isyan tek arkadaşımdı.

Bu sevdayı yaşamak, ayakta tutmak kolay değildi,yorardı.

Yinede şikayet etmezdim,çünkü senin için her şey göze alınırdı.

Hain değildim ben,seni aldatmadım.

Beynimde yüreğimde seninleyken bir başkası bana yabancıydı.

Yabancılara teslim etmedim kendimi,kimsede teslim alamadı beni. Mükemmel değildim hatalarım vardı.

Ama hatalarımı fark edip düzeltmeyi bilirdim.En ufak hata seni biraz incitse beni yıkardı.

Şimdi “gittim” diyorsun.

Hiç kalmadın ki benimle gidesin…Benimle kalan hep yalnızlıktı.

Olmayışının hiçbir önemi yok.

Bir tarafında hep sen olsan da benim aşkım bağımsızdı.

Hayatta hep tatlı anlar yoktur ya, nasıl yaşadıysam seni, acıyı da yaşamayı bilirim.

Aslında çokta üzülecek bir şey yok.Çünkü bu aşk baştan sona imkansızdı…
Alıntı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Eylül 2008       Mesaj #1639
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kurşuni gecelere sakladım
Dudağımda bıraktığın son tebessümü
Ben unuttum
Sen unutturdun gülmenin alfabesini
Yalnızlığım çıldırıyor yine
Yüreğinin değirmenlerindeyim
Unufak oluyorum adını her anışımda
Senin için diktiğim iğdelerin
Köküne gömdüm
Vuslat adına ne varsa
Almaya korktuğum son bir nefessin şimdi
Canımda

Ektiğin sensizlik
Solmuyor bir türlü içimde
Onulmaz yaradan akan kandır şimdi
Sadakat yeminleri
Nasıl bir iz se bu bıraktığın
Katmer katmer birikiyor
Adını kazıdığım asırlık
Alnımda

Sussam diyorum
Adını hiç anmasam artık
Dilim saplanıyor bağrıma
Bakışlarında doğranıyor çığlığım
Elimde kalan öksüz bir inilti
İnim inim inletiyor sensizlik
Çırılçıplak bir ölüm nöbet tutuyor
Kapımda

Her nefes alışımda
Göğüs kafesimde sıkışıyor
Ömrüm

18.09.2008/Edirne
İrfan Özcan
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
20 Eylül 2008       Mesaj #1640
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
sensizlik

YOKLUĞUN..!

Senin yoklugun diger yokluklara benzemiyor. Uyutmuyor mesala, uyumuyor.Için ürpererek titriyorken, eline aldigin bir bardak sicak çay bile isitamiyor seni.Çayin simitle olan arkadasligi kadar kutsaldi sana sevdam. Ve simitten düsen her susam tanesi kadar korunmasiz. Yine de güzel bir günün ardindan gelen yagmur gibiydin benim için.Ve her yaz yagmuru gibi gelip geçtigini sandin, yanildin.Yaniltilarimiz sürdü gitti günlerce... Avucumdaki iki çizgiden biri olmustun ve ben nasil ayrilabilirdim ki senden. Duyulan, yasanilan ve çekilen her derdin üzerine kazidim adini ve umudun adini degistirdim senin yüzünden, sen bunu hiç bilmedin. Adini bile bilmedigim bir radyo istasyonunda, yarinin bugünden daha güzel olmasi dilegini savuran gereksizler, tek çarelerinin bu oldugundan ne kadar da emindiler. Oysa sen böyle miydin... Bilirdin yarinin bugünden farkli olmayacagini. Ve bizim tek derdimiz dündü... Ne sen acilarindan biktin ne de ben. Kan kaybeden ve tarifsiz bir dün degilmiydik ikimizde... Sen, güzel bir günün ardindan gelen yagmur, yine sasirtiyorsun beni bugün ve içinden geldigi gibi davraniyorsun yine; sonucunu hiç düsünmeden. Ne olurdu sanki çektigim tüm acilarin tek nedeni sen olsaydin. EYLÜL'de gelen sonbahar gibiydi gelisin.Ve gidisin, gidisinin tarifini yapsam neye yarar ki! Beni üzen tek sey; giderken bana hesap sormaman. Inanmadigin her ben için sana hesap vermeliydim ve suçlamaliydin beni suratsiz bir suratla. Kendini benden alabiliyorsan, hiç durma... Ve bir elmayi sever gibi sev beni. Yarin sensiz bir sabaha daha uyanacagim. Ne bir telefon ziriltisi olacak ne de masum konusmalar. Yok artik bir mum isigina sarilip yatmak ve hayal etmek güzelligini. Neye yarar simdi senli geçen günler. Siradan bir telefonun bu kadar kutsallasacagini bilemezdim. sayamadigim kirginliklarimin arasinda kaybettim seni. Biseyleri anlatmanin zorlugunu çekiyorken ve anlamani bekliyorken çekildin bu kiyilardan. Bir zamanlar benim gökyüzümde geziniyorken, simdi kan kaybeden geçmisimin en önemli yarasi haline geldin. Yine de utanma, suçlama kendini; nasil dayanirim buna. Hadi bu gece de sen uyuma ve bir kez olsun sahip çik gözyaslarima. Hadi bu gece de sen karsila sabahi benim yerime, benden önce, "günaydin" demeyi dene yeni dogan güne. Yarin yine de sevecegim seni. Ne yani, sen "hayir" dedigin için vazmigeçecegim benden. Ne kadar kolay söylemistin... Gizlice girdigin hayatimdan firtinalar kopartarak çekip gidiyorsun. Gelisini hissetmedim ama gidisin yakiyor. Keske gidisinde gelisin kadar sessiz olsaydi. Günesini bulutlarin ardina gizliyorsun hakkin olmadan. Ve ben hakkim olmadan sevdim seni kendim yerine. Ürkekliginin cezasini bana mi çektiriyorsun acaba... Ne garip; kendi suçumun altinda eziliyorken senin suçunun cezasini yasiyorum. Hem de bir sabahçi kahvesi sogukluguyla... Yasadigimiz her kelime bir silahin sarjöründeki mermi gibi simdi. Hesabini kim verecek bu cinayetin... Sen kaç yine, hiç durma buralarda. Ben bir süre daha buralardayim ve sevecegim senin yerine de. Sen kaç yine, ben korkmayacagim senin yerine. Seni yasadigim hergün çiglgk çigligaydi sana. Anlatmak diyordum anlatmak, ölüm soguklugu ve göçmen kuslar karamsarliginda sevmekti seni. Yakalayamadigim gölgenin pesinden kostum hep. Bilmek istedigim tek seydi senliligin nereye çikacagi. Ama ne garip, bir çift gözün dayanilmaz cinayetine ortak oldum simdi. Yok iste, elimde kalan sensizligimi bile aliyorsun damla damla. Oysa kirik dökük sevdanin onarimi gibiydi sensizlik. Bilmek gibiydi, anlamak gibiydi, vurulmak gibiydi yoklugun... Ve kendimi her vurdugumda bosalan sarjörlerin yerini alan sen, yine dolduruyorsun bosalan beni. Ben, yaptigin kaçamagin hesabiyim belki. Ve söyleyemedigin her kar tanesi kelimenin kendisiyim. Zorladigin masumiyetini göklere çikartiyorken siradan bir kum tanesi gibi savuruyorsun sevdami. Kimbilir kaç sevdanin devamliligini sagliyorsun hasret hasret. Ben de burçagindayim simdi sensiz kalan her yasamin. Vurdugun her yürek atisi adina isyan etsemde sana, vurulmuslugumu saklayamiyorum ne yazik. Bir defter yapragi kirisikligi hayatimin en önemli detayisin sen. Tek eksik, gelmeden gitmen oldu sensizligime. Bende simdi gittigin yerdeyim, sensizligimdeyim. Içime dertti bir kez olzun tutamamak ellerini. Hiç beceremedim hem ellerini tutup hem gözlerine bakmayi. Ya ellerini tuttum gözlerin terketti; ya gözlerine baktim ellerim üsüdü. Adi ve yüzü olmayanlarin sevdasindayiz ikimizde. Benim yüzüm yoktu senin adin... Kapkaranlik bir yüreksizligi aydinlatiyordu oysa ellerin. bulutlanan her gözyasi gibiyim artik. Bilirsin birkaç damladan sonra gerisi gelir. Aglamak diyorum yani, utanmak için bende kalan tek kaynak. Yine de sevdim sevgisizligini. Ve yine de sevdim korkakliginı.. Ismarladigin her aci için sevdim seni...
Alıntı

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri