Arama

Alışkanlık - Sayfa 9

Güncelleme: 8 Ocak 2012 Gösterim: 56.040 Cevap: 131
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
23 Ekim 2007       Mesaj #81
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
SOLGUN BİR GÜL DOKUNUNCA

Sponsorlu Bağlantılar
Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve, otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar, kâğıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda
Uzanıp alıyorum, kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlara takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar, ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta, ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Behçet Necatigil
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #82
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dur Gitme

Sponsorlu Bağlantılar

Dur. Gitme
Daha sabaha yazacağım seni
Hayallerini kuracağım penceremde
Bir bebek gibi sevip
Geceye saklamalıyım seni.

Dur. Gitme
Daha ardından karalar bağlayacağım
Ayak seslerini duymamak için
Kulaklarımı ellerimle kapatacağım
Sonra yanacağım sana için için.

Dur. Gitme
Daha şarkılar yazacağım sana
Bütün sevenlere haykıracağım yana yana
Gölgeni izleyecek
Seni hissedeceğim.

Dur. Gitme
Bak ben yaşıyorum hala
Şarkılarımı dinlemeden
Şiirlerimi okuyamadan
Ben daha sana ağlayamadan gitme.

Dur. Gitme
Sevemedim
İsmine güller ekemedim daha gitme.

isimsiz kral
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #83
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi

Nerdesin?

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar:-Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Âşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgârlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana:-Nerdesin?

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben.
Elverir ki bir gün bana, derinden,
Ta derinden, bir gün bana "Gel" desin.

A.K.TECER
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Ekim 2007       Mesaj #84
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hak Ettin

bitti ama çok güzeldi
seninle bir ömür geçti
yaratandan diliyorum benim gibi çekmeni
çek de biraz sen de sürün
kurtuluşun olsun ölüm
bu da yetmez sana gülüm
kapansın ardın önün
en sevdiğin nefret etsin
herkes seni böyle bilsin
ağlama üzülme sakın
sen daha fazlasını hak ettin..


isimsiz kral
</B>
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #85
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bugün günlerden ne, zamanın neresindeyim bilmiyorum...

Az önce yağmur dindi, yavaş yavaş gece oluyor... Tam da güzün ortasında, üşüyorum bir başıma... En sevdigim mevsim, yalnızlık artık!.. İçim acıyor, Aldıgım her nefes, ok gibi saplanıp kalıyor bogazımda...

Gittin..!

sana kızmamak, ağlamamak, sarılmamak, gitme dememek için zor tuttum kendimi, sanma ki serde gurur olduğundan, Gitmeliydin..!

Bitti...

Simdi geceler nasıl geçer? En korkuncu bu benim için. Gündüz hayat var, ses, ısık, renk... Ya gece? Karanlık, ıssız, sessiz... İşe yarar mı kaçıp gitmek, ama kendinden kaçamaz ki insan... Hadi her kösesine elinin değdigi bu evi terkettim, hadi tüm yollarundan beraber geçtigimiz bu sehirden de vazgeçtim... Gözlerinden nasil geçeyim!Hatırlar mısın simdi? Sadece benim duydugum bir şiir söylerdi o gözler.

Ah sevgilim ah! Nereye giderim..? Kaçsam da herkesten, bıraksam da herseyi, gidecek sensiz bir kuytu kaldı mı ki dünyamda benim?
Aynı sen bir kızımız, aynı ben bir oğlumuz olacaktı değil mi?... Söz vermistik çocuklarımızı herkesten farklı ve iyi yetistireceğimize... Onların yanında öpüsmekten utanmayacaktik ki, onlar da sevgilerini göstermekten utanmasınlar büyüdüklerinde... Ah sevdigğm... Daha yeni konusmadik mı üç günlük dünya bu diye... Neyin kavgası, neyin hırsı bu?... Öylesine teslim oldun ki doymak bilmez benliğine, geri dönüşsüz bıraktın beni de sonunda... Ama biliyorum; gitmeliydin...

Sen benim alınyazımdın... Basımıza ne gelse bitmemisti askımız..Onca sınavdan geçtik, uçurumların kıyısından döndük, inadına sevdik.. Simdi sen orada eski fotograflarımıza bakıyorsun... Bense burada gökyüzünden bir çift ıslak bakıs dileniyorum bir kez daha göreyim o maviligi diye... Yasayıp gidiyoruz böylece, yaşamak denirse buna..
Hayatta olmanın -değdigi- anlar vardur sevdiceğim, en değerli anlardır onlar...


Benim için, geceleri kollarında yatıyorken, uykuya daldığımı sandığımda saçlarıma bir başka dokunmandı, beni kızdırdıktan sonra elimi tutup sıcak bir öpücük kondurmandı üzerine... Bana "bebeğim" deyişinde son heceyi vurgulayışındı... zamansız yollara düşmemizdi beraber, yol üstü lokantalarında mola verdiğimizde içtiğimiz çayın tadıydu, yaktığımız sigaranın dumanıydı... Seviştiğimiz anlarda, "iyi" anlarımızda "herseyim" deyişindi, beni öpmeden önce dudagını ısırışındı belli belirsiz ki, bundan anlardım beni ne çok istedigini... El ele yürürken basparmağınla elimi hafif hafif okşayışındı -hava ne denli soguk olursa olsun ellerin her daim sıcacıktı-... Havaalanına yakın bir yerde durup uçakları izleyişimizdi, bir şişe şarap ve iki kadehle... Bulduğumuz yavru kedileri beslerken paylaştığımız keyifti, sokak sokak dolasmaktı birlikte keşfettiğimiz yeni şehirleri, birlikte kaybolmaktı yollarda gece vakti, kar yağdığında çocuksu bir heyecanla sokaklara fırlamaktı saat kaç olursa olsun.! Banyodan çıktığında ıslak saçlarının kokusunu içime çekmekti... Sana sımsıkı sarılıp; "iyi ki hayattayım" dediğim anlar... Kim anlayabilir ki bunlari senden, benden baska?

Sen ve ben, Biz... Biz diye birsey yok artık... Yıllar yılı gözümden sakındığım aşkımızdan geriye ne kaldı? Binlerce anı... Unutamazsam onları, yok olacakmışım gibi geliyor. Unutamazsam seni...Hücre hücre dağılıp gidecek bedenim sanki... Canım yanıyor, canımdan can kopup gitti...

Şairin dedigi gibi, ölüm gibi birsey oluyor ama ölünmüyor sevdiğim... En zoru da bu ya! Sığamıyorum şu dört duvarın arasına, sanki uykudayım, bütün yasananlar ise sadece kötü bir rüya, haykırmak istiyorum "neredesin" diye ama çıkmıyor sesim... Sanki bütün kelimeleri tüketmişim, kalmamiş artık söyleyecek sözüm... Uyanmak istiyorum bu kabustan, gözlerimi açıp, şuracıkta, en sevdigin kırmızı koltukta uzanmış görmek istiyorum seni... Nefreti, öfkeyi, ayrılığı bilmediğimiz, tanımadığımız günlerdeki gibi...

Kokuna, tenine böylesi alışmışken nasıl dokunacağım bir başkasına, nasil sevecegim yeniden... Hiç hazır değilim kalbimin deniz gözlü efendisi, bakma sen benim güçlü göründügüme... Sen iyi hisset diyedir, benim de hayata tutunmaya çalısmam bir köşesinden, sen yoluna devam et diyedir, benim de gittigim yoldan dönmemem...
...
Dokunsan yıkılacak bir sırça köşktür yüregim artık; bahçesinde tomurcuklanan sevda güllerini gidişinle yaktığın... Sakın gelme,sakın sevme beni bir daha. Sevgin buysa, dayanamam yeniden yerle bir olmaya.

Alışmalıyım sensizlige bu ölüm sessizliğine, bu kapkaranlık yokluğa....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #86
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıştım Artık

Kazandıklarıma sevinemedim
Kaybettiklerime üzülmekten.
Gidenlerin ardından bakakalmışken,
Göremedim önümü.
Tökezledim
Düştüm
Yerden kaldıran olmadı.
Kanadı dizlerim
Damla damla akan gözyaşlarımla ıslandı
Düştüm kalktım
Neyin var diyen olmadı.


Yalnızmışım anladım.
Unutmam seniler yalanmış
Ben dostuma boşuna bel bağladım.
Kader değilmiş ağlatan
Ben yaşadıklarımdan değil
Yaşayamadıklarımdan pişmanım.

Unutsam dedim geçenleri
Silsem bütün seneleri.
Ama mümkün değil kapatmak eski defterleri
Yine esirinim senin hayat.


Biliyorum devam edecek bu böyle.
Kaderin bu senin diye çekinme söyle.
Alıştım ben artık her bir derde kedere
Bu da gelip geçsin alıp götürdükleriyle.


Duygu Tuncel
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #87
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
ONU BİR GÜN GÖRMEDİM

Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,
Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.
Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
Ne bugün içki verdi, ne bu gece dudaklar!

Sorma, nasıl yollarda tutunabildiğimi,
Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi...
Görür görmez kapında yere devrildiğimi
Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

Gece muzlim şeklini bana çizmese perde,
Sesin bir sırça gbii kırılmazsa içerde,
Beni bugün serilmiş görenler orta yerde
Yarın da bir çukurun içinde bulacaklar...
f.n.ç.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #88
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alışamadım


Küçük köhne bir eve taşındım
Sen gittin,ben buna alışamadım.
Tanrı bile unutmuşken sanki beni,
Senle beraber her şey gitti.

Ve ben buna alışamadım!!!

Her gün balkonda bekleyişini özledim,
Ama şimdi balkonum yok.
Pencereden yağmuru seyrederdik ikimiz,
Penceremde yok,yağmurumda.

Ve ben buna alışamadım!!!

Hayal ederdik yalnız bir ada ve biz,
Sakin masmavi bir deniz,
Gece mehtap ve yıldız
Şimdi kalbim sert bir buz.

Ve ben buna alışamadım!!!

O kadar çok nefret ediyorum ki benden
Kopardın gittin seni candan.
Bana ne be alına yazılandan
Ya da padişahın fermanından
Senle beraber aşk da gitti

Ve ben buna alışamadım!!!
Nusret Kaşıkçı
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #89
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
KOŞMA

Kirpiğine sürme çek,
Kına yak parmağına:
Bu yıl yaşın girecek,
Kız, gelinlik çağına.

Anlatıyor duruşum,
Ben sana vurulmuşum;
Ko, düşsün gönül kuşum
Saçlarının ağına.

Yaş olsam gözden akmam.
Göz olsam gayre bakmam,
Vatanımsın, bırakmam
Ellerin kucağına!
f.n.ç.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #90
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ateş Çoktan Küllendi

Unutmuştum seni ben,
taş basarak bağrıma.
Yıllar sonra yeniden,
niçin çıktın karşıma.

Yakmak ise niyetin,
gönlümde ki ateşi.
Zaten buna geç kaldın,
ateş çoktan küllendi.

Cahil idim o zaman,
şimdi aklım erişti.
Bu köprünün altından,
çok sular akıp geçti.

Yakmak ise niyetin,
gönlümde ki ateşi.
Zaten buna geç kaldın,
ateş çoktan küllendi.

Benden sana fayda yok,
sen git kendi yoluna.
Pişmanlık duysan bile,
gelmem artık oyuna.

Yakmak ise niyetin,
gönlümde ki ateşi.
Zaten buna geç kaldın,
ateş çoktan küllendi.

isimsiz kral

Benzer Konular

22 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
31 Mart 2009 / ALİBABA Cevaplanmış
31 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük