Mortal Kombat oyun karakteri Sub Zero, Sub Zero kimdir, özellikleri nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar
Sub Zero
MK1 Fatality
MK1 Fatality
Ailesindeki tüm erkek üyeler gibi bir "Lin Kuei" savaşçısı olan Sub-Zero, aslen "Causian" ırkına mensub olan Amerika'lı bir anne ile Çin'li bir babanın çocuğu ve üç kardeşin en büyüğüdür.
Babası, Lin Kuei Klanının, Amerika'da bulunan bölümünü yönetmekteydi. Görevini tamamladıktan sonra erkek çocuklarını da yanına alarak Çin'e, Lin Kuei Klanının ana üssüne geri dönmüştür.
Sub-Zero'nun ailesinin nasıl Lin Kuei klanına dahil olduğu bilinmemekle beraber, bilinen tek şey, ailenin Lin Kuei'nin kuruluşuna yakın bir zamandan bu yana, klanın üyeleri arasında yer aldığıdır.
Amerika'da doğan; fakat annesi ve kız kardeşinden uzakta, Çin'de büyüyen Sub-Zero, genç yaşta büyük bir güce sahip olmuş ve Lin Kuei için vazgeçilmez savaşçılardan biri haline gelmiştir.
Orijinal Sub-Zero, eğitimi bıyunca, en üstün suikastçi-ninja savaşçılardan biri olabilmek için yapılabilecek tüm fedakarlıkları yapmıştır. Amacı Lin Kuei Klanına en iyi şekilde hizmet etmek olduğundan, gelişim sürecinde tüm duygularını pasifize etmeyi başarmış ve görevleri sırasında sayısız canlıyı acımasızca katletmiştir. Bunların bir karşılığı olarak, Sub-Zero'nun ruhuna, yıllar boyu acımasız bir katil olmanın getirdiği "karanlık" bulaşmıştı.
Orijina Sub-Zero'nun Mortal Kombat hikayesi arasında yer aldığı ilk yapım Mortal Kombat Mythologie Sub-Zero oyunudur.
OutWorld'de bulunan büyücü Quan Chi, eski yazıtlara geçen bir tılsınmın varlığını öğrenir ve tılsımın yerini gösteren haritanın "Işık Tapınağı"ndan çalınması için bir savaşçı kiralamak amacıyla Lin Kuei Klanına gelir. Klanın lideri, bu görevi yerine getirebilecek tek savaşçının Sub-Zero olduğunu söylemesiyle, Quan Chi, görevi Sub-Zero'ya vermeye karar kıldı.
Işık Tapınağına, haritanın bulunduğu odaya ulaştığı zaman, Sub-Zero, odada kendisinden başka biri daha olduğunu gördü. Japon topraklarında nüfuzu olan, yerli klan "Shari Ryu"dan "Hanzo Hashasi" isimli bir savaşçı. Bu savaçı, aslında, Sub-Zero'nun başarısızlık ihtimaline karşı, Quan Chi tarafından kiralanan bir savaşçıydı.
Hem Sub-Zero hem de Hanzo Hashasi, haritanın peşindeydiler; ancak haritayı sadece biri alabilirdi.
Aralarında geçen çetin düellonun sonunda Sub-Zero, Hanzo Hashasi'nin kafatasını, omurgasıyla birlikte yerinden söktü. Dah önce sayısız kez yaptığı gibi, bir insanı daha soğuk kanlılıkla öldürmüştü.
Haritayı ele geçirdikten sonra Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, Efendisinin cömert davranışlarına bir karşılık olarak -Efendisinin isteği doğrultusunda- en güvenilir adamları ile Shari Ryu klanının tüm üyelerini öldürdü ve klan tamamen yok etti. Bu olayın ardından Sub-Zero, yeryüzünün gördüğü en güçlü savaşçılardan biri olarak anılacak Scorpion'un, intikam ateşiyle yanarak Cehennemden geri dönmesine vesile oldu. Aynı zamanda, soyunun görebileceği en güçlü düşmanın da doğuşuydu bu!
Haritayı ele geçirmesi ve Shari Ryu Klanını yok etmesinin ardından Sub-Zero, tılsımı ele geçirme görevinin de kendisine verilmesini talep etti. Bu sayede hem kendini geliştirebilecek hem de Efendisine karşı kendisini kanıtlamasına fırsat kazanmış olacaktı.
Efendisinin ve kendisini kiralayan büyücü Quan Chi'nin de onayıyla yola çıkan Sub-Zero, tılsımı ele geçirebilmek için dört Elder Tanrısının (Aslında Ateş-Su-Hava ve Toprak tanrıları Minor Gods olarak geçmekte;ancak herkes Elder Tanrıları diye bildiğinden o şekilde yazıyorum) tapınaklarına gitmeliydi ve oralarda bulunan anahtarları alarak tılsımın bulunduğu boyuta geçiş yapmalıydı. Göreve başladığı sırada Elder Tanrıları ile savaşmak zorunda kalacağını bilmiyordu. Yine de vazgeçmedi ve Elder tanrılarını yenmeyi başardı.
Tılsımı ele geçirip Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, görevini tamalayarak tılsımı Quan Chi'ye teslim etti.
Quan Chi'nin, karargahtan ayrılmasından kısa bir süre sonra, Sub-Zero'nun karşısına çıkan Earthrealm koruyucusu Yıldırım Tanrısı Raiden, Sub-Zero'ya tılsımın, Netherrealm'e hapsedilen eski Elder Tanrısı Shinnok'un kaçabilmesi için bir anahtar olduğunu açıkladı ve Sub-Zero'yu, Quan Chi'yi durdurup tılsımı geri alması için görevlendirdi.
Sub-Zero, Quan Chi'yi yakalayamadı; çünkü Quan Chi, Netherrealm'e kaçmayı başarmıştı. Bunun üzerine Netherrealm'e girmeye karar veren Sub-Zero, yaşamının en büyük seçimlerinden birini yapmak zorunda kaldı:
Netherrealm'e girebilmek için ruhun tamamen kötülüğe ve karanlığa teslim olması gerekliydi.
Görevini tamamlamak pahasına herşeyi göze alan Sub-Zero, Nerherrealm'e girdi ve Quan Chi'yi yakaladı.
Quan Chi, tılsımı Shinnok'a teslim etmişti. Sub-Zero, tıslımı alabilmek için Shinnok ile savaşmalıydı. Bu sırada Quan Chi, Brotherhood of Shadow klanına katılmasını ve Shinnok'un ordusunu yönetmesini teklif etti. Shinnok'a inanmalı, onun tüm evrenleri ele geçirmesine yardımcı olmalıydı; ancak Lin Kuei Klanına bağlılık yemini eden Sub-Zero, bu teklifi kabul etmedi ve Shinnok ile savaşarak tılsımı geri almayı başardı.
Tılsımı, Raiden'a teslim ettikten sonra tekrar Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, Mortal Kombat turnuvasına davet edildiğini öğrendi. Turnuvanın ev sahibi ve düzenleyicisi olan büyücü Shang Tsung'u öldürmek için çok yüklü bir miktar karşılığında tutulmuştu.
Sonya Blade, Liu Kang, Kano, Prens Goro gibi savaşçıların katıldığı turnuvada Sub-Zero için sürpriz bir savaşçı bulunmaktaydı:
İntikam ateşi ile Cehennemden çıkan ve "Scorpion" ismini alan Hanzo Hashasi!
Sub-Zero, turnuva sırasında Hanzo Hashasi ile ikinci defa savaştı; ancak bu savaşın sonu önceki gibi olmadı. Hanzo Hashasi yani Scorpion'a karşı kaybeden Sub-Zero, Scorpion'un elleri arasında, kemikleri dahi küle dönüşünceye kadar yakılarak öldü.
Bu ölüm, Sub-Zero için bir son olmamış, aksine yeni bir başlangıç imkanı sağlamıştı.
Netherrealm'e ilk girişinde ruhunu tamamen kötülük ve karanlık bürüyen Sub-Zero, orada önceden tanıştığı bir kaç "eski dost" ile karşılaştı ve bambaşka biri olarak yeniden doğma imkanı buldu.
Fakat, ortaya çıkan yeni Sub-Zero, eskisinden çok daha farklı birisiydi.
Babası, Lin Kuei Klanının, Amerika'da bulunan bölümünü yönetmekteydi. Görevini tamamladıktan sonra erkek çocuklarını da yanına alarak Çin'e, Lin Kuei Klanının ana üssüne geri dönmüştür.
Sub-Zero'nun ailesinin nasıl Lin Kuei klanına dahil olduğu bilinmemekle beraber, bilinen tek şey, ailenin Lin Kuei'nin kuruluşuna yakın bir zamandan bu yana, klanın üyeleri arasında yer aldığıdır.
Amerika'da doğan; fakat annesi ve kız kardeşinden uzakta, Çin'de büyüyen Sub-Zero, genç yaşta büyük bir güce sahip olmuş ve Lin Kuei için vazgeçilmez savaşçılardan biri haline gelmiştir.
Orijinal Sub-Zero, eğitimi bıyunca, en üstün suikastçi-ninja savaşçılardan biri olabilmek için yapılabilecek tüm fedakarlıkları yapmıştır. Amacı Lin Kuei Klanına en iyi şekilde hizmet etmek olduğundan, gelişim sürecinde tüm duygularını pasifize etmeyi başarmış ve görevleri sırasında sayısız canlıyı acımasızca katletmiştir. Bunların bir karşılığı olarak, Sub-Zero'nun ruhuna, yıllar boyu acımasız bir katil olmanın getirdiği "karanlık" bulaşmıştı.
Orijina Sub-Zero'nun Mortal Kombat hikayesi arasında yer aldığı ilk yapım Mortal Kombat Mythologie Sub-Zero oyunudur.
OutWorld'de bulunan büyücü Quan Chi, eski yazıtlara geçen bir tılsınmın varlığını öğrenir ve tılsımın yerini gösteren haritanın "Işık Tapınağı"ndan çalınması için bir savaşçı kiralamak amacıyla Lin Kuei Klanına gelir. Klanın lideri, bu görevi yerine getirebilecek tek savaşçının Sub-Zero olduğunu söylemesiyle, Quan Chi, görevi Sub-Zero'ya vermeye karar kıldı.
Işık Tapınağına, haritanın bulunduğu odaya ulaştığı zaman, Sub-Zero, odada kendisinden başka biri daha olduğunu gördü. Japon topraklarında nüfuzu olan, yerli klan "Shari Ryu"dan "Hanzo Hashasi" isimli bir savaşçı. Bu savaçı, aslında, Sub-Zero'nun başarısızlık ihtimaline karşı, Quan Chi tarafından kiralanan bir savaşçıydı.
Hem Sub-Zero hem de Hanzo Hashasi, haritanın peşindeydiler; ancak haritayı sadece biri alabilirdi.
Aralarında geçen çetin düellonun sonunda Sub-Zero, Hanzo Hashasi'nin kafatasını, omurgasıyla birlikte yerinden söktü. Dah önce sayısız kez yaptığı gibi, bir insanı daha soğuk kanlılıkla öldürmüştü.
Haritayı ele geçirdikten sonra Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, Efendisinin cömert davranışlarına bir karşılık olarak -Efendisinin isteği doğrultusunda- en güvenilir adamları ile Shari Ryu klanının tüm üyelerini öldürdü ve klan tamamen yok etti. Bu olayın ardından Sub-Zero, yeryüzünün gördüğü en güçlü savaşçılardan biri olarak anılacak Scorpion'un, intikam ateşiyle yanarak Cehennemden geri dönmesine vesile oldu. Aynı zamanda, soyunun görebileceği en güçlü düşmanın da doğuşuydu bu!
Haritayı ele geçirmesi ve Shari Ryu Klanını yok etmesinin ardından Sub-Zero, tılsımı ele geçirme görevinin de kendisine verilmesini talep etti. Bu sayede hem kendini geliştirebilecek hem de Efendisine karşı kendisini kanıtlamasına fırsat kazanmış olacaktı.
Efendisinin ve kendisini kiralayan büyücü Quan Chi'nin de onayıyla yola çıkan Sub-Zero, tılsımı ele geçirebilmek için dört Elder Tanrısının (Aslında Ateş-Su-Hava ve Toprak tanrıları Minor Gods olarak geçmekte;ancak herkes Elder Tanrıları diye bildiğinden o şekilde yazıyorum) tapınaklarına gitmeliydi ve oralarda bulunan anahtarları alarak tılsımın bulunduğu boyuta geçiş yapmalıydı. Göreve başladığı sırada Elder Tanrıları ile savaşmak zorunda kalacağını bilmiyordu. Yine de vazgeçmedi ve Elder tanrılarını yenmeyi başardı.
Tılsımı ele geçirip Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, görevini tamalayarak tılsımı Quan Chi'ye teslim etti.
Quan Chi'nin, karargahtan ayrılmasından kısa bir süre sonra, Sub-Zero'nun karşısına çıkan Earthrealm koruyucusu Yıldırım Tanrısı Raiden, Sub-Zero'ya tılsımın, Netherrealm'e hapsedilen eski Elder Tanrısı Shinnok'un kaçabilmesi için bir anahtar olduğunu açıkladı ve Sub-Zero'yu, Quan Chi'yi durdurup tılsımı geri alması için görevlendirdi.
Sub-Zero, Quan Chi'yi yakalayamadı; çünkü Quan Chi, Netherrealm'e kaçmayı başarmıştı. Bunun üzerine Netherrealm'e girmeye karar veren Sub-Zero, yaşamının en büyük seçimlerinden birini yapmak zorunda kaldı:
Netherrealm'e girebilmek için ruhun tamamen kötülüğe ve karanlığa teslim olması gerekliydi.
Görevini tamamlamak pahasına herşeyi göze alan Sub-Zero, Nerherrealm'e girdi ve Quan Chi'yi yakaladı.
Quan Chi, tılsımı Shinnok'a teslim etmişti. Sub-Zero, tıslımı alabilmek için Shinnok ile savaşmalıydı. Bu sırada Quan Chi, Brotherhood of Shadow klanına katılmasını ve Shinnok'un ordusunu yönetmesini teklif etti. Shinnok'a inanmalı, onun tüm evrenleri ele geçirmesine yardımcı olmalıydı; ancak Lin Kuei Klanına bağlılık yemini eden Sub-Zero, bu teklifi kabul etmedi ve Shinnok ile savaşarak tılsımı geri almayı başardı.
Tılsımı, Raiden'a teslim ettikten sonra tekrar Lin Kuei karargahına dönen Sub-Zero, Mortal Kombat turnuvasına davet edildiğini öğrendi. Turnuvanın ev sahibi ve düzenleyicisi olan büyücü Shang Tsung'u öldürmek için çok yüklü bir miktar karşılığında tutulmuştu.
Sonya Blade, Liu Kang, Kano, Prens Goro gibi savaşçıların katıldığı turnuvada Sub-Zero için sürpriz bir savaşçı bulunmaktaydı:
İntikam ateşi ile Cehennemden çıkan ve "Scorpion" ismini alan Hanzo Hashasi!
Sub-Zero, turnuva sırasında Hanzo Hashasi ile ikinci defa savaştı; ancak bu savaşın sonu önceki gibi olmadı. Hanzo Hashasi yani Scorpion'a karşı kaybeden Sub-Zero, Scorpion'un elleri arasında, kemikleri dahi küle dönüşünceye kadar yakılarak öldü.
Bu ölüm, Sub-Zero için bir son olmamış, aksine yeni bir başlangıç imkanı sağlamıştı.
Netherrealm'e ilk girişinde ruhunu tamamen kötülük ve karanlık bürüyen Sub-Zero, orada önceden tanıştığı bir kaç "eski dost" ile karşılaştı ve bambaşka biri olarak yeniden doğma imkanı buldu.
Fakat, ortaya çıkan yeni Sub-Zero, eskisinden çok daha farklı birisiydi.
Son düzenleyen nötrino; 25 Haziran 2013 20:18
Biyografi Konusu: Sub Zero - Mortal Kombat nereli hayatı kimdir.
Gölgen misali yanındayım!