Arama

Hadisi Şerifler - Sayfa 4

Güncelleme: 11 Kasım 2017 Gösterim: 269.508 Cevap: 447
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Nisan 2006       Mesaj #31
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
BAZI HADİSİ ŞERİFLER

Sponsorlu Bağlantılar
816. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Günah, ya da akrabadan alâkayı kesme olmadıkça, kulun Allaha yapmış olduğu duanın karşılığında, mutlaka Allah ona dilediğini verir, ya da âhirette ona ondan daha iyisini saklar, ya da ondan bir belayı önler."
Câbir radıyallahu anh. Rezîn.

817. Denildi ki:
"Ey Allahın Resûlü! Hangi dua daha fazla kabule şâyandır?"
Şöyle buyurdu:
"Gecenin son kısmının ortasında ve her farz namazın arkasında yapılan dua."
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Tirmizî.

818. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ezan ile kamet arasında yapılan dua geri çevrilmez."
Enes radıyallahu anh. Tirmizî.

Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
13 Nisan 2006       Mesaj #32
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Ebu Hureyre'nin(r.a) haber verdiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Aziz ve Celil Allah şöyle buyurur: Ben kulumun beni zannettiği gibiyim. Kulum beni anarken ben muhakkak onunla beraber bulunurum. Eğer o beni gönlünde gizlice zikrederse, ben de onu gönlümde zikrederim. Eğer o beni bir cemaat içinde zikrederse, ben de onu o cemaatten daha hayırlı bir cemaat içinde zikrederim. Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. o bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak varırım."
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Nisan 2006       Mesaj #33
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
819. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Birinizin duası, "Rabbime dua ettim de kabul etmedi," diyerek acele etmediği sürece, mutlaka kabul olunur."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.

820. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, şiddetli ve sıkıntılı durumlarında duasının kabul edilmesinden hoşlanıp, sevinç duyarsa, rahat durumdayken çok dua etsin!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.

821. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kişi, müslüman kardeşine arkasından dua ederse, melekler: "Amin! Aynısı sana da olsun!" derler."
Ebû Derda radıyallahu anh. Müslim.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #34
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Allahu Teâlâ zâlimi imhâl eder (bir müddet cezasını tehir eder),taki gazabına uğrayınca onu kimse kurtaramaz.(Hadis-i Şerif)

-Allahü Teâlâ her hak sahibine hakkını vermiştir.Dikkat ediniz,varise vasiyet yoktur.(Hadis-i Şerif)

-Mektuba cevap vermek,selama mukâbele etmek gibi haktır.(Hadis-i Şerif)

-Hayır büyüklerinizle beraberdir..(Hadis-i Şerif)

-Sizin hayırlı olanınız,ehline hayırlı olandır.Ben de sizin ehline hayırlı olanınızım.Kadınlara

ancak kerim olanlar ikram ederler,onlara leîm olanlar ihanet eder..(Hadis-i Şerif)

-Sizin hayırlınız,kadınlarına ve kızlarına hayırlı olandır..(Hadis-i Şerif)

-Sizin hayırlınız,hayrı umulan ve şerrinden emin olunan kimsedir.Şeririniz ise,hayrı umulmayan ve şerrinden emin olunmayandır.(Hadis-i Şerif)

-Nikahın hayırlısı,en kolay ve külfetsiz olanıdır.(Hadis-i Şerif)

-Bir kul ki,Allâhü Teâlâ onun kalbinden beşere merhamet yaratmamıştır,haib ve hâsir olmuştur(Hadis-i Şerif)

-Hükümdar,Allâh'ın adl ve emânının yerde gölgesidir.(Hadis-i Şerif)
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #35
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
822. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kulun, Rabbine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. Onun için secdede duayı çoğaltın!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.

823. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, kişinin derecesini öyle bir yükseltir ki, sonunda o:
"Bu derece bana nasıl verildi?" diye sorar.
Bunun üzerine Allah şöyle buyurur:
"Çocuğunun senin için yaptığı dua ile bu dereceye ulaştın."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Bezzâr.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ORUCUN KALKAN OLUŞU VE ORUÇLUNUN İKİ SEVİNÇ ANI
1218. Ebu Hüreyre radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: 'Ben oruçluyum' desin.
Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."
Buharî, Savm 9; Müslim, Sıyam 163
Açıklamalar
Hadisimiz, orucun diğer ibadetlerden farklı olan yönlerini belirlemektedir.
Bu yönlerden biri orucun sırf Allah rızası için yapılan bir ibadet olması, yani, oruçlu bildirmediği sürece, dışarıdan hiç kimsenin bilemeyeceği, riya ve gösterişten uzak bir ibadet olmasıdır. Çünkü orucun diğer ibadetler gibi görünür bir şekli yoktur. Öte yandan, tarihte varlıkları bilinen müşriklerin, ilahlarına yakın olmak için yaptıkları kulluk türleri içinde oruç bulunmamaktadır. Yani hiçbir putperest oruç tutarak putlara kulluk etmemiştir. Bu yönüyle de oruç, sırf Allah için yerine getirilen bir ibadet türüdür.
Orucun diğer ibadetlerden farklı bir başka yönü de mükafatının, -önceden bildirilmiş ölçülerin çok üstünde- Allah Teala tarafından takdir edilecek olmasıdır.
Her iki özellik de oruç ibadetinin fazilet ve üstünlüğünü anlamamız için yeterlidir.
Ayrıca hadisimizde, oruçlu ile ilgili bir tesbit, bir tavır, bir vakıa ve bir de müjdeye dikkat çekilmektedir. Söz konusu tavır kimseye kötü söylememek ve çatmamak, kendisine çatan, kötü söyleyen olursa, ona da nazikçe "lütfen bana ilişmeyin, ben oruçluyum" diyerek, kendisini oruç kalkanıyla korumasıdır. Çünkü oruç, oruçlu için dünyada günahlara, ahirette cehennem azabına karşı koruyucu kalkan konumundadır.
Vakıa ise şöyle ifade edilebilir: Oruç tutan kişide özellikle uzun yaz günlerinde açlıktan ileri gelen bir ağız kokusu oluşur. Bu koku, Allah katında, insanlarca en güzel koku diye bilinen miskten daha güzeldir. Ancak bu gerçek, hiçbir zaman o ağız kokusunun misvak veya fırça kullanmak suretiyle giderilmesine mani değildir.
İftar ve Allah'a kavuşma anlarındaki büyük rahatlama ve sevinç... Bu iki haldeki sevinç ve ferahlıktan birincisi maddî, görünür ve geçici; öteki manevî ve süreklidir. Her ikisi de sadece oruçluya aittir. İftar edildiği zamanki rahatlama, Allah huzurundaki rahatlamanın kesin bir delili olarak zikredilmiş olmaktadır. Oruç tutan kimsenin iftar ettiği an rahatlaması ne kadar gerçek ise, oruçlunun Allah'a kavuştuğu zamandaki rahatlaması da o kadar gerçektir.
Hadisimiz, oruçluya verilecek sevabın, dinimizdeki bir iyiliğe on katından yedi yüz misline kadar verilecek sevap ve mükafat ölçüsünün dışında ve üstünde, tamamen Allah Teala'nın takdirinde olduğunu tescil ve ilan ederken, tabii olarak oruç ibadetinin dinimizdeki müstesna yerini ve son derece üstün faziletini de ortaya koymuş olmaktadır. Orucun fazileti, yüce Rabbimiz'in onu kendisine izafetle "Benim içindir" buyurması ve "Mükafatı da bana aittir" diyerek sonsuz lütuf ve kerem kapısını oruçluya açmış olmasından ileri gelmektedir. Böyle bir teşrif ve iltifat her şeyin üstündedir. Bu da hadisimizdeki müjdeyi oluşturmaktadır.
"İnsanın her ameli kendisi içindir" buyurulmuş olması, oruç dışındaki her ibadetin, insanın haz alacağı, başkalarından gizleyemeyeceği hatta belki de göstermek isteyeceği bir tarafı olduğunu tesbit etmektedir. Sadece oruçta böyle bir durumun bulunması onun ne denli saf ve has bir ibadet olduğunu göstermektedir. Hadisimizin ana tesbiti de budur.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah Teala'nın, "mükafatını ben vereceğim" buyurduğu yegane ibadet oruçtur.
2. Allah için yapılacak hiçbir fedakarlık ve amel karşılıksız kalmaz.
3. Oruçlu günahlara ve cehennem azabına karşı zırhlanmış kişi demektir. Çünkü "Oruç kalkandır" buyurulmuştur.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #37
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
824. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kabul edilmesinde en ufak bir şüphe bulunmayan üç kişinin duası: Zulme uğrayan mazlumun duası, misafirin duası ve babanın çocuğuna olan duası."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.

825. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Mazlumun duası kabul edilir, eğer günahkâr ise, günahı kendinedir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ahmed.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #38
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Peygamber Efendimiz (sav)’in Güzel Ahlakla İlgili Sözleri 02ucgensari“ Allah’a takva ve güzel ahlak.” (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)
(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)

02ucgensariRuhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792

02ucgensariMüminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder"
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9

02ucgensariİmanın kemali, güzel ahlakladır.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4

02ucgensariGüzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz el-Hadis s.215

02ucgensari"Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."
Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111


02ucgensari"Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."
Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998,, s.444
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #39
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
826. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, dua ettiği zaman kendinden başlardı.
Ebû Eyyûb radıyallahu anh. Taberânî.

827. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemi, ellerinin içi ile de, dışı ile de dua ederken gördüm.
Enes radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:38
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #40
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Cundub b. Sufyan (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Kurban bayramı günü Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber hazır bulundum. Namazı kıldı, namazı bitirip de selam verince, namaz bitmeden önce kesilmiş olan bazı kurban etleri ile karşılaştı. Bunun üzerine: "Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim kesmemiş ise besmele ile kessin" buyurdu.
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2017 23:39

Benzer Konular

29 Kasım 2009 / Misafir Cevaplanmış
4 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
8 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
6 Ocak 2009 / ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış