Arama

Hz. Muhammed'in Süt Anneleri ve Süt Kardeşleri

Güncelleme: 4 Eylül 2013 Gösterim: 11.699 Cevap: 0
Şeb-i Yelda - avatarı
Şeb-i Yelda
Ziyaretçi
4 Eylül 2013       Mesaj #1
Şeb-i Yelda - avatarı
Ziyaretçi
Peygamber'in Süt Anneleri ve Kardeşleri
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

1. Peygamber'in Süt Anneleri
Kâinatın biricik efendisine süt annelik yapan üç muhterem kadın vardır. Bunları sırası ile ifade edelim:
1- Süveybe: Ebû Leheb'in cariyesi bulunan Süveybe, oğlu Mesruh ile birlikte Peygamber (s.a.v.)'i emzirmiştir. Daha önce, Resûl-i Ekrem'in amcası bulunan Hz. Hamza’ya (r.a.) da süt annelik yapan Süveybe, daha sonra Ebû Seleme (r.a.)'i de emzirmiş bulunmaktadır. Bu emzirme, Halime-i Sa'diye'den önceki günlerde olmuştur.
Resûlullah (s.a.v) Mekke'de bulunduğu sırada Süveybe'yi ziyaret eder, hatırını sorar ve kendisine yardımda bulunurdu. Medine-i Münevvere'ye hicret ettikten sonra da bu ilgisini devam ettirmiş ve ona giyecek elbiseler göndermiştir. Resûlüllah’ın (s.a.v.) Hayber savaşından döndüğü günlerde ömrünü tamamlayan Süveybe vefat etmişti. Oğlu Mesruh ise annesinden önce vefat etmiştir.
2- Halime-i Sâdiye: Halime binti Ebi Züeyb (r.a), Sa'd kabilesine mensuptur. Kocası Hâris bin Abdiluzzâ’dır. Oğlu Abdullah ile birlikte Peygamber (s.a.v.)'i emzirmiş bulunmaktadır. Halime binti Ebi Züeyb'in Cüdâme (Şeyma) ve Üneyse isminde iki kızı da vardır. Onlar yaşça, Abdullah'tan daha büyük olduğu için Peygamber (s.a.v.)'in bakımı ile ilgilenirlerdi.
Peygamber (s.a.v), Halime-i Sâdiye'nin yurdunda dört yaşına kadar kaldı. Hz. Hatice ile izdivacından sonra bu muhterem kadın, Allah Resûlü'nün ziyaretine gelmişti. Yurtlarındaki kuraklık ve sıkıntıdan söz açan Halime'ye Hz. Hatice kırk koyun ve bir deve hediye ederek yurduna gönderdi. Bu muhterem sütanne, Medine-i Münevvere'nin Baki kabristanında medfundur.
Fahr-i kâinat (s.a.v), ondan bahsederken, "Anamdan sonra anam (kadar sevdiğim kadın)dır." buyurmuşlardır. Bir gün, "Cennet ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen, Ümmü Eymen ile evlensin." buyurunca Zeyd bin Hârise (r.a.) onunla evlenmiştir.
3- Ümmü Eymen: Adı Bereket olan bu muhterem hanım, Resûl-i Ekrem'e sütannelik yapmıştır. Ümmü Eymen, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in babasından miras olarak kendisine intikal etmişti. Hz. Hatice ile evlendiği sırada onu âzat etmiştir. Fahr-i kâinat (s.a.v), ondan bahsederken, “Anamdan sonra anam (kadar sevdiğim kadın)dır” buyurmuşlardır. Bir gün, “Cennet ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen, Ümmü Eymen ile evlensin” buyurunca Zeyd bin Hârise (r.a.) onunla evlenmiştir. Bu mutlu izdivaçtan Üsâme bin Zeyd dünyaya gelmiştir.

2. Peygamber'in Süt Kardeşleri
Peygamberimizin süt kardeşlerinin isimleri:
- Hz. Hamza,
- Ebû Seleme b. Abdi’l-Esed el-Mahzûmî,
- Abdullah b. Cahş,
- Mesruh,
- Ebû Süfyan,
- Şeyma binti Hâris,
- Abdullah b. Hâris,
- Üneyse binti Hâris.

Hamza: Hz. Peygamber’in amcası olup Efendimiz’den önce Süveybe’den süt emmiştir.
Ebû Seleme b. Abdi’l-Esed el-Mahzûmî: Süveybe’den süt emmiştir. İslam’a giren ilk kimseler arasında bulunmaktadır.
Abdullah b. Cahş: Süveybe’den süt emmiştir.
Mesruh: Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe’nin oğlu olup Peygamber (s.a.v.) ile birlikte süt emmiştir. Ebû Süfyan: Mevzubahis Ebû Süfyan, Hz. Peygamber’in evlendiği Ümmü Habibe’nin babası Ebû Süfyan değil de Hz. Peygamber’in bir amca oğlu olan Abdulmuttalib’in oğlu el-Haris’in oğlu Ebû Süfyan’dır. Yani Haris b. Abdi’l-Muttalib’in oğlu olan bir diğer Ebû Süfyan ki kendisi Rasulullah’ın yeğeni durumundaki bir başka akrabasıdır. Tam adı ise Ebû Süfyan İbni’-Hâris İbni’l-Muttalib’tir.
Şeyma binti Hâris: O, Mekke civarında oturan Hevâzin kabilesinin Benî Sa’d bin Bekir koluna mensuptur. Asıl adı Huzâfe’dir. Şeyma lakabıdır. “Benli” manasına gelen Şeyma adı ile meşhur olmuştur. Babasının adı Hâris bin Abdiluzzâ’dır. Annesi de sevgili peygamberimize süt anne olma şerefine eren bahtiyar hanım Halime es-Sa’diye hatundur. Şeyma yaş itibariyle Efendimiz’den büyüktü. Çocukluk yıllarında birlikte bulunurken süt kardeşi Muhammed’e çok hizmet etmiştir. Alemlerin Fahri Ebedîsi olacak bu çocuğa yemek yedirir, sevgi ve şefkatle onu kucaklar, birlikte elinden tutar gezdirirdi.
Hz. Peygamber Huneyn Gazvesine çıkmıştı. Bu gazve Hevazin kabilesi ile müslümanlar arasında geçti. Çetin çarpışmalar oldu ve birçok mal, eşya ganimet olarak alındı. Çok sayıda insan esir olarak getirildi. Efendimizin süt kardeşi Şeyma da bu esirler arasındaydı. Şeyma esirler arasında götürülürken kendisine sert davrananlara: “Biliniz ki, vallahi ben sizin efendinizin süt kardeşiyim.” diyerek havayı yumuşatmak istiyordu. Fakat etrafındakileri inandıramamıştı. Zira aradan çok uzun yıllar geçmişti. Onu esirler arasından ayırıp Efendimize götürdüler. O, İki Cihan Güneşi Efendimizin huzuruna vardığında:
- “Yâ Rasûlallah! Ben senin süt kardeşinim.” dedi. Efendimiz ona:
- “Buna alâmet ve işâret nedir?”dedi. Şeyma kolunu açtı ve:
- “Yâ Rasûlallah! Sen küçük iken beni ısırmıştın! İşte izi.” dedi. Şeyma o günün hâtıralarını bir bir anlatmaya başladı:
- “Sirer vâdisinde, âilemizin koyunlarını otlatıyorduk. O zaman benim babam senin de süt babandı. Annem de süt annendi. Seni memeden ben ayırmıştım. Hatırladın mı şimdi yâ Rasûlallah!” dedi.
Sevgili Peygamberimiz ısırık izini görünce hatırladı. Şeyma kardeşini tanıdı ve ridâsını yere serip üzerine oturttu. Ona sevgi ve şefkatini gösterdi. Aradan uzun yıllar geçmişti. Çocukluk hatıraları gözünün önüne geldi. Bu manzara karşısında duygulandı ve gözleri doldu. Şeyma kardeşine hürmet etti. Hemen süt anne ve süt babasını sordu. Onların daha önce öldüğünü söyleyince Efendimiz hüzünlendi. Şefkat ve Rahmet Peygamberi Efendimiz onu memnun edebilmek için elinden gelen gayreti gösterdi. Süt kardeşi Şeyma’ya:
“İstersen itibarlı ve sevilen birisi olarak burada kal, her türlü hizmetini göreyim. Eğer kabîlene dönmek istersen seni göndereyim.”dedi. Şeyma kabîlesine dönmek arzusunu belirtti. Peşinden İslâm dinini kabul edip, kelime-i şehadet getirerek müslümanlığını ilân etti.
“Ey Rabbimiz, Muhammed’i bize bırak ki, onun delikanlılığını göreyim. / Sonra onu itaat edilen bir efendi göreyim. / Düşmanlarının ve hasetçilerinin yüzüstü geldiklerini göreyim. / Ona, ebediyen devam eden bir şeref ve izzet ver.”
Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz süt kardeşi Şeyma’ya bir erkek bir kadın köle verdi. Birçok eşya ile birlikte deve ve davar cinsinden hayvanlar hediye ederek kabilesine gönderdi.
Şeyma (r.anha) da, Resulullah’ın küçüklüğünde ona oynatırken söylediği şiiri hatırlatıp okudu:
“Ey Rabbimiz, Muhammed’i bize bırak ki, onun delikanlılığını göreyim.
Sonra onu itaat edilen bir efendi göreyim.
Düşmanlarının ve hasetçilerinin yüzüstü geldiklerini göreyim.
Ona, ebediyen devam eden bir şeref ve izzet ver.”
Köyüne gitmek üzere ayrılırken de, Hz.Muhammed'i (s.a.) şu sözlerle takdir etti: “Sen, küçük bir çocukken de, büyük bir adamken de ne iyi kefil (bakan) ve ne iyi bakılansın.”





BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

7 Ocak 2016 / Misafir Cevaplanmış
28 Şubat 2015 / Misafir Cevaplanmış
15 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
5 Ağustos 2008 / asla_asla_deme Ziraat
17 Kasım 2015 / Safi X-Sözlük