Sızıp kalıyorum koltuklarda, uyku düzenim alt üst olmuş halde sen yokken. Kurmayı unuttuğum saatlerin kendi kendine çaldığı sabahlarda uyanıp, literatür oluştururcasına küfre boğularak okula koşuyorum istemsizce. Sitem edecek kimse yok, karşısında patlayacak ya da parlayacak kimse de. Kahve fallarına bağlanmış umutların yıkılışını izleyip her gece, sızmaya doğru koşar adım yaklaşıyorum. Sensiz bu koltuğun sadece toz kokusu var. Ben teninin kokusunu içime çekmek istiyorum...
Yavaş yavaş sürüklenirsin ya sonunu bilmediğin bir yere, bir şeye, Ve bir türlü anlayamazsın nereye gittiğini, O an mutluysan git gidebildiğin kadar dersin, Ya sonra...
Bana "çocuk gibisin, safsın" diyorlar.. Nasıl büyünür bilmiyorum ki.. Öğrenmeyi de istemiyorum.
*** Sen yoktun ben yalnız kalmayı öğrendim,
Acıya duvar gibi durmayı ögrendim,
Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi,
Köksüz, bağsız durmayı öğrendim.. ***
Vazgectiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgectiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim.. ...