Arama

Yakıt Nedir? Yakıtlar ve Kullanım Alanları

Güncelleme: 5 Aralık 2016 Gösterim: 15.042 Cevap: 3
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Mayıs 2011       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

YAKIT


—tı a. Isıbil Hava, oksijen ya da bileşiminde oksijen bulunan bir gaz karışımıyla temas ettiğinde, belirli miktarda kullanılabilir ısı açığa çıkararak yanan madde. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar

—Denize. Yakıt almak, bir gemiye kazanlar ve motorlar için gerekli yakıtı yüklemek.

—Havc. Jet yakıtı, uçakların jet motorlarında ya da gaz türbinlerinde kullanılan yakıt. (Jet yakıtları, tepkili itme sistemlerinde enerji kaynağı olarak kullanılan petrol distilatlarıdır [kerosen ya da ağır benzin]; yüksek irtifalarda sıcaklığın çok düşük olması nedeniyle donma noktasının -60 °C'ın altında olması ve buzlanmayı önleyen katkı maddeleri içermesi gerekir.)

—Isıl. mot. Motor yakıtı, ısıl bir motora enerji sağlayan yakıt. (Bk. ansikl. böl.)

—Nük. müh.
  • Yakıt değiştirme aygıtı, nükleer reaktöre yeni yakıt yüklemeye ya da kullanılmış yakıtı boşaltmaya yarayan aygıt.
  • Yakıt fişeği, yakıt olarak doğal uranyum, yavaşlatıcı olarak grafit ve soğutma akışkanı olarak basınç altında karbondioksit gazının kullanıldığı DUGG türü nükleer reaktörlerin yakıt öğesi. (Bir yakıt fişeği, yakıtla gaz arasında ısı alışverişini sağlamak için kanatçıklarla donatılmış magnezyum alaşımı bir zarf içine yerleştirilmiş bir uranyum çubuğundan oluşur.)
  • Yakıt topluluğu, YAKIT DEMETh'nin eşanlamlısı.
  • Nükleer yakıt, nükleer parçalanma ya da kaynaşmayla enerji verebilen madde; bölünebilir nükleitler içeren ve bir reaktöre yerleştirildiğinde zincirleme nükleer tepkime oluşturulabilen madde; parçalanabilir madde içeren ve reaktörün kalbini oluşturan, sınai olarak üretilmiş öğeler bütünü. (Bk. ansikl. böl.)
—Oto. ve Isıl. mot. Yakıt karışımı, karbüratör tarafından beslenen ve yanma sonucu patlamalı bir motoru çalıştıran hava ve benzin karışımı. Karbüratör ya da enjeksiyon sistemi tarafından uygun oranlarda doz ayarı yapıldıktan sonra, silindir kafası içinde gerçekleşen benzin ve hava karışımı.

—Yerbil. Fosil mineral yakıtlar, Yer in içinde organik maddenin ağır ağır dönüşmesiyle oluşan ve temel bileşeni karbon olan doğal maddeler. (Bunlar katı [kömürler], sıvı [petrol, asfalt] ya da gaz [doğal gaz] halinde olabilir; fosil mumlar ve reçineler de böyle oluşur.)

—ANSİKL Isıbil. Teknikteki uygulamaların büyük bir bölümünde, farklı maddeler olan yakıtın ve yakıcının yanma olayından önce bir araya getirilmeleri ya da karıştırılmaları gerekir. Füzeyle itme alanında böyle maddelere “monergol" adı verilir.
Yanma ya önceden hazırlanmış bir karışım ya da yakıt-yakıcı denen ve sürekli yanmayı sağlayan bir karışım içinde meydana gelir. İlk durumda yakıt gaz halindedir ya da havada buharlaşmıştır (otomobil karbüratörleri); ikinci durumdaysa, yakıt, yakıcıyla olabildiğince iyi bir temas sağlayacak biçimde hazırlanır. Diesel motorlarında, fırın ve kazanlarda, sıvı yakıt havada dağılan küçük tanecikler halinde püskürtülür. Basıncın yüksek olduğu Diesel motorlarında bu işlem, yakıtın püskürtmeden önce birkaç yüz bar'a çıkarıldığı bir "enjektör Te gerçekleştirilir. Bir fırının ya da kabanın ocağında, püskürtme, brolörün bir bölümünü oluşturan bir "püskürtücü” ya da bir "meme” ile sağlanır; yakıt püskürtücüye birkaç bar'dan 40-50 bar’a kadar değişen bir basınçta gönderilir; püskürtme kimi zaman, püskürtücüde yakıtla karışan yardımcı bir akışkanın (sıkıştırılmış hava, basınçlı gaz ya da buhar) genişlemesiyle gerçekleştirilir.

XX. yy.’ın ilk yarısında sanayide meydana gelen gelişmenin ayırtedici özelliklerinden biri de kömürün yerini gittikçe sıvı yakıtların almaya başlamasıdır. 1914’ten önce savaş gemilerinde başlayan bu gelişme, sırasıyla ticaret gemilerine ve demiryolu taşıtlarına, ardından sanayide ve konutlardaki ısıtma sistemlerine, ekmek ve cam fırınlarına, daha yakın zamanlarda demir-çelik sanayisine ve son olarak termik santrallara yayılmıştır.

Sıvı yakıt


(ya da akaryakıtlar'ın) en önemlileri petrolün arıtılmasıyla elde edilen ürünlerdir: motor yakıtları (motorin, benzin, süperbenzin, jet yakıtı) ve sabit Diesel motorlarında, gemi Diesel motorlarında ısı üretiminde kullanılan yakıtlar (fuel-oil ya da mazot).

En yaygın

gaz yakıtlar

ise özel yataklardan elde edilen ya da petrolle birlikte bulunan doğal gazlardır. Ayrıca reforming ve kraking yöntemleriyle petrol ürünlerinden elde edilen fabrika gazı ya da hava gazı sayılabilir. Piyasada "bütan" ve "propan" adlarıyla tüplerde satılan “sıvılaştırılmış petrol gazları” petrolün arıtılmasıyla elde edilir; bununla birlikte bu gazlar kimi doğal gaz yataklarında da bulunur.

Günümüzde, Avrupa petrol ürünleri pazarının yapısında bir değişim gözlemlenmektedir: hafif petrol ürünlerine (motor yakıtları) olan talepteki göreli artış, arıtma planlarını değiştirmekte ve yakıt karakteristiklerinde, özellikle "fuel-oirierin ağırlaşmasıyla ortaya çıkan bir değişime yol açmaktadır. öte yandan 70'li yıllarda ham petrol fiyatlarında meydana gelen önemli artış, sanayileşmiş batılı ülkeleri yeniden katı yakıt kullanımına yöneltmektedir.

—Isıl. mot. Geniş anlamıyla ele alındığında motor’yakıtları motorda mekanik enerji elde etmek için yakılan kimyasal bileşiklerdir. "Motor yakıtı" terimi başlangıçta yalnız bir karbüratör ve bir kıvılcımla ateşleme sistemiyle donatılmış klasik motorların yakıtları için kullanılıyordu. Aynı terim günümüzde değişik tipteki motorları (klasik benzin motorları, Diesel motorları ve tepkili uçak motorları) besleyen ürünlerin tümünü kapsar.

Klasik motor yakıtları ham petrolü arıtma ve dönüştürme işlemleriyle elde edilen ve fizikokimyasal özellikleri motorun tipine bağlı olarak değişen hidrokarbon karışımlarıdır. Özellikle, otomobillerde kullanılan klasik yakıtlar (süperbenzin, normal benzin), fiziksel (yoğunluk, buhar basıncı, damıtma aralığı) ve kimyasal özellikleri (en önemlisi kendiliğinden tutuşmaya karşı dirençtir) bakımından öngörülen kesin kurallara uymak zorundadır. “Vuruntu”da denilen kendiliğinden tutuşma olayı motorda mekanik aşınmaya yol açtığından önlenmelidir. Yakıtın vuruntuya karşı gösterdiği direnç klasik oktan indisi (ya da sayısı) kavramıyla ifade edilir. Bu kavram bir karşılaştırma ölçeğini tanımlamayı gerektirir. Bunun için, saf iki hidrokarbon seçilmiş ve bunlardan vuruntuya çok yatkın olan n-heptan'a 0 oktan indisi, vuruntuya karşı direnci çok büyük olan izooktan'a 100 oktan indisi verilmiştir. Bir yakıt, standart bir motorda kullanıldığında % X izooktan ve % (100-X) n-heptan'dan oluşan bir karışım gibi davranıyorsa yakıtın oktan indisi X’tir. Süperbenzinler'in oktan indisi 98, normal benzinler'in oktan indisiyse 90 düzeyindedir. Oktan indisi yüksek bir yakıt, çok iyi bir verim sağlayan, yüksek sıkıştırma oranlı bir motorda da kullanılabilir, ancak böyle bir yakıt elde edebilmek için rafineride daha çok enerji harcamak gerekir. Dolayısıyla petrol şirketleri ve otomobil yapımcılarının üzerinde çalıştıkları, birlikte en iyi sonucu verecek motor-yakıt uyumunun gerçekleştirilmesi söz konusudur. Temel maddesi kurşun olan (kurşun tetraetil, kurşun tetrametil) organometal katkı maddelerinin kullanımı yüksek oktan benzinlerin elde edilmesini kolaylaştırmıştır. Bununla birlikte kurşunlu benzin, kimi ülkelerde egzos gazlarını işlemek ve çok sıkı kirlenme önleyici kurallara uymak için kullanılan katalitik reaktörlerin verimli çalışmasını önler. Dolayısıyla, 1975'ten bu yana bu ülkelerde trafiğe çıkan araçlarda, oktan indisi nispeten düşük (91-92) kurşunsuz yakıtlar kullanılmaktadır.

Diesel motorlarında kullanılan klasik yakıta motorin adı verilir Bu yakıt, süperbenzini ve normal benzini oluşturan hidrokarbonlardan daha ağır hidrokarbonların bir karışımıdır. Rafinerilerde Diesel yakıtı hazırlanırken, kendiliğinden tutuşmaya elverişli kimyasal yapıların elde edilmesine çalışılır. Elde edilen ürünün niteliği oktan indisinde olduğu gibi, standart iki hidrokarbon kullanılarak belirlenen setan indisi ile ifade edilir: n-setan (setan indisi 100) ve a-metilnaftalin (setan indisi 0). Klasik Diesel yakıtlarının setan indisi 50 dolayındadır. Benzin motorunun tersine, Diesel motoru, niteliğinde önemli bir değişiklik olmaksızın, farklı kimyasal özellikteki yakıtlara uyum gösterebilir; bu yüzden, setan indisi teknik ve ekonomik bakımdan oktan indisi kadar önem taşımaz. Bununla birlikte motorin üretimine bazı kısıtlayıcı önlemler getirilmiştir. Özellikle parafinin düşük sıcaklıkta kristalleşmesini önlemek ve maksimum kükürt yüzdesini (1980'de % 0,3) sınırlayan yasalara uymak gerekir.

Kerosen ya da jet yakıtı, jet uçaklarında kullanılan bir başka yakıt tipidir. Burada da fiziksel özellikleri bakımından benzin ile motorin arasında yer alan bir hidrokarbon karışımı sözkonusudur. Kerosen özellikle uzay havacılığı teknolojisine uygun düşen, az ışınım yayarak yanma ve çok düşük sıcaklıklarda (-50 °C) bile akışkanlığını koruyabilme özellikleriyle ayırt edilir.

Motorlarda kullanılan enerjinin kaynağını yalnızca ham petrolün arıtılmasıyla elde edilen klasik hidrokarbonlar oluşturmaz. Doğal gaz, sıvılaştırılmış petrol gazı, bireşim yoluyla elde edilen hidrokarbonlar, biyokütleden elde edilen alkoller, diğer bazı organik ürünler (eterler, esterler), hidrojen de motorda az ya da çok karmaşık bir değişiklik yapıldıktan sonra motor yakıtı olarak kullanılabilir Klasik motor yakıtlarından farklı olan bu ürünlerden her biri, enerji gereksinimlerini karşılama koşullarına ve ülkeden ülkeye değişen hammadde sağlama olanaklarına bağlı olarak farklı yararlar sağlar.

—Nük. müh.
Günümüzde nükleer yakıtlar, nükleer parçalanmadan çıkan enerjiyi işleten reaktörlerde kullanılmaktadır. Kaynaşma enerjisine egemen olma ise henüz başarılamamıştır. Yalnız gelecekteki kaynaşma reaktörleri için en ümit verici yakıtlar hidrojenin ağır izotopları olan (çekirdeğinde bir proton ve bir nötron bulunan) döteryum ile (çekirdeğinde iki nötron ve bir proton bulunan) trityumdur.

Bir nükleer reaktörde parçalanmaya uğrayabilen ve nükleer yakıt bileşimine giren ağır nükleitler arasında en büyük pratik öneme sahip olanlar uranyum ve plütonyumun belli izotoplarıdır.

Uranyum 235 (92 proton ve 143 nötron) iki ya da üç nötron vererek (bunlardan yanlızca biri nükleer tepkimeyi sürdürmekte kullanılır) enerji sağlar. Uranyum 238 de (92 proton ve 146 nötron) parçalanmaya uğrayabilir, ama bir nötron soğurarak uranyum 239’a dönüşmesi çok daha olasıdır. Bu izotop da radyoaktiftir ve sırasıyla neptünyum 239 ve plütonyum 239 verir. Uranyum 239'un bir reaktörde plütonyum 239’a dönüşmesi çok önemlidir; çünkü plütonyum 239’da parçalanabilir bir maddedir. Uranyum 298’in verimli bir izotop olduğundan söz edilir.

Nükleer reaktörlerin yakıtlarını oluşturmak üzere kullanılan ilgi çekici iki doğal element, uranyum ve toryumdur. Doğal uranyum üç izotopun, uranyum 238 (°/o 99,28), uranyum 235 (% 0,71) ve uranyum 234'ün kanşımıdır. Toryum 232 (90 proton ve 142 nötron) verimli olmakla beraber nükleer enerjide kullanımı bugüne kadar çok sınırlı kalmıştır.

Gerçekte günümüzde kullanılan yakıtlar temel olarak, az ya da çok oranda uranyum 235 ve gereidiğinde plütonyum içeren uranyumdan oluşur. Bunlar, daha çok, sinterlenmiş oksitler biçimindedir.

Hafif sulu reaktörlerin yakıtı, yaklaşık % 3 oranında zenginleştirilmiş, uranyum oksit peletlerinden oluşur. Silindir biçimli pe- letlerin içine yerleştirildiği zarf, kalpte hüküm süren sıcaklık, basınç ve özellikle nötron ışıması koşullarında, radyoaktif parçalanma ürünlerinin soğutma suyuna geçişini önleyecek şekilde sızdırmazlığı- nı korumalıdır Zarflanmış yakıt, yakıt öğe- si'ni oluşturur; çapının çoğunlukla santimetrenin altında olduğu ve uzunluğunun birkaç metreyi bulduğu bu elemana çubuk ya da iğne de denir. Kare ya da altıgen demetler halinde toplanan yakıt öğeleri, her biri kalp yükleme öğelerinden biri olan yakıt demetleri'ni oluşturur.

Şekildeki her demette 264 yakıt çubuğu, gerektiğinde nötronları soğuran özel bir alaşım içeren iğneler demeti almaya elverişli 24 adet kılavuz boru ve içinde bir nötron akışı detektörünün dolaşabildiği bir tüp bulunur. Soğurucu çubuklar demeti ya da kumanda demeti, kalp gücünün ayarlanmasında kullanılır.

900 megavvatlık bir birimin kalp yüklemesinde bu tipten 137 demet yer alır ve bunlar yaklaşık % 3,25 zenginlik oranında 72 ton uranyumdan oluşur. Her demet reaktörde 3 yıl kalır ve bunun üçte biri her yıl yenilenir Yakıtın kalpten çıkarıldığında kütlesel yanma'sı ton başına 30 000 me- gavvatgün değerini aşar. Artık uranyumun içindeki 235 izotopu % 1 dolayında bir zenginliktedir.

Yakıt çevrimi reaktörlerin yakıt ikmalini sağlayan çeşitli işlemleri içerir.
Hafif sulu reaktörlerin yakıt çevriminin başlıca aşamaları uranyumun çıkarılması ve derişikleştirilmesi, heksafluorüre (UFg) dönüştürülmesi, bir izotop ayırım fabrikasında zenginleştirilmeli, oksit peletlerinin (U02) yapımı ve çubuklar ile demetlerin gerçekleştirilmesi, reaktöre yükleme ve enerji üretimi, reaktörden çıkarma ve belirli süre etkinliğinin kaybolmasını bekleme ve nihayet radyoaktif artıkların, kullanılmamış değerli maddeler olan uranyum ve plütonyumdan ayrılmasını sağlayan yeniden işleme.
Artıklar işlenir, koşullandırılır ve depolanır.
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ
Fosil Yakıtlar
Biodizel Nedir?
Biogaz (Biyogaz) Nedir? Nerelerde Kullanılır?

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2016 03:25
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Mayıs 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
YAKACAK (YAKIT)
Isı, ışık ya da güç elde etmek üzere yakılan miktarca bol, ekonomik ve uygun hızla yanabilen madde. Genellikle zararlı bir yanma ürünü vermemesi de yakacaklarda aranan özelliklerdendir. Başlıca doğal ya da yapay olmak üzere iki gruba, ayrıca katı, sıvı ya da gaz hâlinde bulunmalarına bağlı olarak da üç gruba ayrılırlar. Isınma amacıyla kullanılanlar daha çok "yakacak", güç elde etmek için kullanılanlar da "yakıt" adıyla anılırlar. Katı yakacaklar arasında odun ve odun kömürü, maden kömürleri, kok, sömikok, briket başta gelir. Başlıca sıvı yakacaklar petrol ve petrol ürünü olan akaryakıtlardır.
Sponsorlu Bağlantılar

Sıvı yakacaklar, yanma ısıları yüksek, kolay tutuşan, küçük ocaklarda yakılabilen, pek az kül bırakan ve daha kolay taşınabilen yakıtlardır. Bunlar içinde benzin, gazyağı, mazot (motorin), fuel oil, başlıcalardır. Gaz yakacaklar arasında doğal gaz, havagazı, su gazı, jeneratör gazı gibi gerek evlerde, gerekse sanayide çeşitli ısıtma ve pişirme işlemlerinde kullanılan yakıtlar sayılabilir. Bunlardan başka roketlerde ve uzay araçlarında kullanılan kimyasal maddelerle (genellikle sıvı ya da katı) nükleer enerji veren maddeler de "yakıt" adıyla anılırlar.

Sanayide kullanılan yakıtlar üç büyük gruba ayrılabilir:

Katı Yakıtlar


  • Doğal katı yakıtlar: Katı yakıtların en önemli olanları doğal katı yakıt olarak adlandırdığımız fosil kömürlerdir. Bu kömürler oluşum devirlerine göre; antrasit, taşkömürü, esmer kömür, linyit kömürü, turb sırasını takip eder. Bir de bunlardan farklı olan odun vardır. Sıvı ve gaz yakıtların giderek azalması sebebiyle biomass enerjisinin önemi giderek artmaktadır. Şeftali çekirdeği, prina (zeytinyağı posası), kayısı çekirdeği, badem kabukları alternetif katı yakıt türlerindendir.
  • Suni katı yakıtlar: Doğal katı yakıtlardan elde edilen kok ve odun kömürüdür.

Sıvı Yakıtlar (Akaryakıtlar):


Ham petrol ile fosil kömürü katranından elde edilen maddelerdir. Kömürden elde ediş maliyeti ham petrolden elde ediş maliyetinden çok daha fazladır.
  • Doğal akaryakıtlar: Ham petrolün destilasyon ürünleridir.
  • Suni akaryakıtlar: Bunlar da elde edildiği kaynağa göre 3 tiptir:
  1. Taşkömürü, linyit, odun ve bitüm ile asfaltın destilasyonundan elde edilen ürünler
  2. Ağır petrol fraksiyonlarının krakingi ile elde edilen ürünler
  3. Sentez yolu ile yapılan sıvı yakıtlar.

Gaz Yakıtlar:


Fosil kömürlerinin destilasyon ürünü olan havagazı ve jeneratör gazı, petrol destilasyon ürünü olan küçük moleküllü hidrokarbon karışımı yapısındaki gazlar, su gazı ve doğal yer gazlarıdır. Ayrıca hayvansal ve bitkisel kökenli atıklarda elde edilen biogazdır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2016 03:49
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Yakıt Nedir -Yakıt Çeşitleri


Yakıt, fiziksel ve kimyasal yapısında bir değişim meydana geldiğinde enerji (ısı) açığa çıkaran her türlü malzemenin genel adı.
Yakıtlar içerdikleri enerjiyi ya yanmak gibi kimyasal anlamda ya da nükleer füzyon gibi nükleer anlamda serbest bırakırlar. Yakıtların en önemli özelliklerinden biri enerji üretebilmeleri için depolanabilmeleri ve sadece gerektiğinde bir iş üretebilmek için gerekli olan enerjinin üretimi için kullanılabilmeleridir.

Yakıtların esas maddesini organik karbon teşkil eder. Isı, bu organik karbonun oksijen ile reaksiyonu sonucunda açığa çıkar. Bu reaksiyon ısısından sanayide büyük ölçüde faydalanılır.

Isı kaynağı olarak kullanılan çeşitli mad­deler «yakıt» adı altında toplanır. Taşkömü­rü (maden kömürü), odun, odun kömürü, havagazı, petrol birer yakıttır.Yakıt olarak kullanılan ısı kaynakları bulundukları hale göre, katı, sıvı, gaz ola­rak üçe ayrılır:
  1. Katı Yakıtlar. Başlıcaları odun, odun kömürü, maden kömürleri (antrasit, linyit), maden kömürünün işlenmesinden elde edilen kok kömürleridir.
  2. Sıvı Yakıtlar En önemlileri ham petrol ve ham petrolden çıkarılan mazot, gazyağı, benzin, bitki çekirdeklerinden elde edilen yağlar, ispirtodur. Bunlara akar yakıt adı verilir.
  3. Gaz Yakıtlar. Başlıcaları havagazıdır. Bir kısmı da maden ocaklarından, petrol ku­yularından, yerin yarıklarından çıkarılır. Bazen bunlardan doğrudan doğruya faydalan­mak mümkün olur, bazan da arıtıldıktan sonra kullanılır.Isınmak için kullandığımız, iş yapmakta faydalandığımız yakıtların en önemlileri şuhlardır: aden kömürünün birçok türleri var­dır. En çok yakılmak için kullanılan maden kömürünün ortalama %80’i karbon, gerisi oksijen, hidrojen, azot ve kükürt elemanla­rı, yandığı zaman kül halinde kalan maden­sel maddelerdir.
Başlıca dört cinsi vardır:
  1. Antrasit: Maden kömürlerinin karbon­ca en zenginidir, bileşiminde %95 kadar karbon bulunur. Antrasit sert, madensel pa­rıltılıdır, elle dokunulunca yağlımsı bir iz bırakır. Güçlükle yanar. Ancak iyi çeken ocaklarda, demir endüstrisinde yüksek fı­rınlarda yakılır. Çok ısı verir.
  2. Linyit: İçinde bitki izi görünen taş kö­mürüdür. Az serttir, antrasitten daha kolay­lıkla kırılır daha islice bir alevle yanar, az ısı verir.
  3. Kok: Dumanı, kokusu giderilmiş taş kömürdür. Evlerde sobalarımızda çok kullanı­rız. Öteki taşkömürlerden daha az duman çıkarır, daha çok alev verir. Isısı da çoktur.
  4. Briket: Taşkömür tozlarıyla linyit ku­rutulup basınç altında genellikle yumurta biçimi parçalar halinde topaklar yapılır. Briket ham linyitten daha çok sıcaklık ve­rir.
Odun:
Maden kömürlerinden faydalanılmadan ön­ce en çok kullanılan yakacak odundu. Bu­gün de birçok yerlerde bu önemini kaybet­miş değildir. Kuru ağaçların kesimiyle elde edilen odunlar çok defa doğrudan doğruya yakıt olarak kullanılır.

Odun çeşitli taşkömürlerden daha az ısı verir.Odunların hepsi aynı kolaylıkla yanmaz. En iyi yanan odunlar meşe, çam, kavak, gür­gen ağaçlarından elde edilir. Alevli, duman­lı yanan odunlar, kuru olursa daha iyi tu­tuşur, daha çok ısı verirler.

Odun Kömürü
«Mangal kömürü» de denir. Odundan el­de edilir. Meşe odunundan yapılan mangal kömürü daha çok dayanır. Çamdan, gürgen­den yapılan kömür sık sık kararır.
Mangal kömürü ilk yanarken mavi bir alev verir. Bu alevde öldürücü karbon gazı vardır. Onun için, iyice yanıp kıpkırmızı ol­mamış kömür ateşini kapalı yerlere almama­lı, hele yatak odalarında hiç bulundurma- malıdır. Odun kömürü, taşkömürlerinden daha çok ısı verirse de dayanıksızdır, soba­larda yakılamaz. Daha çok ısınmak için man­galda, pişirmek için mutfak ocaklarında, mal­tızlarda yakılır.

Havagazı

Taşkömürden çıkarılır. Bizde evleri ısıt­madan çok, mutfakta, şofbende kullanılan havagazı Batı ülkelerinde, ısınmak için ocak­larda, sobalarda da yakılır. Isı bakımından linyit kömürü ile eşitse de onun kadar eko­nomik değildir.
Petrolden elde edilen bütan gazı da ocak­larda, sobalarda yakıt olarak kullanılır.

Akaryakıtlar
Sıvı halinde bulunan bu yakıtların en ö-nemlileri mazot, gazyağı, benzindir.
Gazyağı:
Çok kullanılan önemli bir yakıttır. Eskiden daha çok aydınlatmada kullanılan gazyağı, son yıllarda ısıtmada da önemli bir yer almıştır. Gazyağı, gaz sobalarında yakılır, sarımsı mavimtırak bir alev verir. Borusuz gaz so­balarında iyi yanmaz; hem is, hem de ko­ku yapar, baş ağrısı verir.
Mazot.
Koyu sıvı bir yakıttır. Daha çok kalorifer ocaklarında yakılır. Taşkö­mürden daha az duman, karbongazı çıkarır. Mazot, çeşitli motorları çalıştıran önemli bir enerji yakıtıdır.
Benzin:
Isıtma değeri petrole eşitse de patlayıcıdır. Isıtma işinde kulanılmaz. En çok otomobillerle uçaklarda kullanılır.

Bütan Gazi:

Havagazının dışında kalan gaz hafindeki yakıtların başlıcasıdır. Petrolden elde edi­lir, renksiz, kokusuz bir yakıttır. Mutfak yakıtı olarak faydalanılan bu gaz, özel soba­larda ısıtma yakıtı olarak da kullanılabi­lir. Özel tesisler yapılan yerlerde bütan gazı ile bir mahallenin ısıtılması mümkün­dür. Yurdumuzda bu tür gazlardan henüz ısıtma alanında faydalanılmamaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

YAKITLAR


Yandığı zaman dışarıya ısı veren ve bu amaçla kullanılan maddelere yakıt denir.
Yakıtlar üçe ayrılır:
  1. Katı yakıtlar ( odun, kömür )
  2. Sıvı yakıt lar ( benzin, gazyağı, mazot )
  3. Gaz yakıt lar (doğal gaz, likit gazı)
YakıtlarınKullanım Alanları
  • Katı Yakıtlar; ısınmada ve elektrik üretiminde.
  • Sıvı yakıtlar; ulaşım araçları, ısınma ve elektrik üretiminde.
  • Gaz yakıtlar; ısınmada, mutfakta ve ulaşım araçlarında son zamanlarda elektrik santrallerinde kullanılır.

SIVI YAKITLAR


Genel olarak sıvı yakıtlar üçe ayrılır;
  1. Petrol esaslı yakıtlar
  2. Alkol
  3. Yağlar
Doğal akaryakıtlar, petrol ve bunun destilasyonu ile kraking (termik veya katalitik) ürünlerini teşkil eder.Yapay akaryakıtlar ise sentez yoluyla elde edilen akaryakıtlar ve bunların destılasyon ürünleridir.

Doğal Akaryakıtların Elde Ediliş
  • Sıvı yakıtlar genel olarak ham damıtılması ile elde edilirler.
  • Bunun yanı sıra damıtma ile az miktarda elde edilebilen bazı ürünlerin miktarlarını artırmak amacıyla, kraki ng yöntemi veya sentez yöntemiyle yeni hidrokarbon molekülleri elde edilebilir
Günümüzde kullanılan petrol kuyusunun şeması
Ad:  1.JPG
Gösterim: 1535
Boyut:  24.8 KB
  1. Motor
  2. Karşı ağırlık
  3. Aktarma kolu
  4. Ana kol
  5. Kuyu başı
  6. Kablo
  7. Çekme silindiri
  8. Akış borusu
  9. Betonarme temel
  10. Kuyu cidarı
  11. Pompayı tutan kablo
  12. Tüp
  13. Pompa
  14. Valfler
  15. Petrol
Ad:  2.JPG
Gösterim: 2495
Boyut:  72.4 KB

Kraking Yöntemi:


Bu usulle daha fazla miktarda benzin elde edilebilir.Kraking metodunda ki esas amaç büyük moleküllü ve kaynama dereceleri yüksek olan hidrokarbonları parçalamak sureti ile küçük moleküllü ve düşük derecede kaynayan hidrokarbonları elde etmektir.İki yöntemle yapılır.
  • Haruri (termik) Kraking
  • Katalitik Kraking

Polimersazyon:


Ad:  3.JPG
Gösterim: 1414
Boyut:  15.7 KB
Kraking usulunun tersidir. Yani uygun basınç ve sıcaklık şartlarında uygun katalizörler kullanarak moleküller birbirleriyle birleştirilerek polimerize edilir ve böylece küçük moleküllü bileşiklerden büyük moleküllü bileşikler meydana getirilir.

Hidrojenleme:


Kraking olayı sırasında doymamış ağır hidrokarbonlara kimyevi olarak hidrojen ilave etmektir.

Sıvı yakıtların Özellikleri


  • Viskozite: Akıcılık ölçüsüdür. Yakıtın düşük çalışma sıcaklıklarında dahi serbestçe akacak kadar viskozitesinin düşük olması lâzımdır. Sızıntıya mâni olacak ve enjektör sistemini yağlayabilecek kadar da yüksek viskozitede olmalıdır
  • Destilasyon: Uçuculuk ölçüsüdür. Yakıtın uçuculuğu düştükçe, yanma daha çabuk olur. Düşük uçuculuk özelliğine sahip yakıtlar dumanıazaltmak ve en iyi güçtemin edebilmek maksadıyla, yüksek devirli motorlarda tercih edilir
  • Donma Noktası: Yakıttan mumun (Wax) ayrışmaya başladığı sıcaklık derecesini gösterir. Yakıt devresi üzerindeki filtrelerin tıkanmaması için bu yakıtın maruz bulunacağı sıcaklığın altında olmalıdır.

Akaryakıtlarda Bulunann Önemli Hidrokarbonlar


Parafinler(CnH2n+2):


Hidrojen atomu sayıları fazla olduğundan ısl değerleri büyük , yoğunlukları düşüktür.(620-770 kg/m3)Karbon atomlarının birbirine bağlanış şekline göre iki kısma ayrılır.
Normal parafinler:
Ad:  4.JPG
Gösterim: 1345
Boyut:  10.5 KB

Atomlar sıra şeklinde bağlıdırlar.Her karbon atomunun dört bağlantı koluda bağlı olduğundan bunlara doymuş hidrokarbon lar denir.Bağlar kolayca ayrılabildiğinden tutuşma meyilleri oldukça yüksektir.N sayısı 1-4 arası ise gaz, 5-15 arası ise sıvı ve 16'dan büyük ise katı fazdadırlar.

İzoparafinler:
Ad:  5.JPG
Gösterim: 1254
Boyut:  9.6 KB

Bazı karbon atomları genel zincir yapının üzerine çatallı bir şekilde yerleşmiştir.Grubun düz zincir kısmını oluşturan karbon atomu sayısına ve dallanma yerlerine göre özel isim alırlar.Tutuşma meyilleri ,dolaysıyla vuruntu meyilleri azdır.Benzin motorları için uygundurlar.

Naftenler:


Ad:  6.JPG
Gösterim: 1390
Boyut:  12.0 KB

CnH2n genel formülüne sahip hidrokarbonlardır.yapılan halka şeklinde kapalı olduğu için parçalanmaları zor ve tutuşma meyilleri azdır.Bu yapının ısıl değerleri aromatlara göre yüksek ,parafinlere göre düşüktür. Hem benzin hemde dizel yakıt olarak kullanılabilirler.

Olefinler(CnH2n-CnH2n-6):


Ad:  7.JPG
Gösterim: 1354
Boyut:  11.1 KB
Bazı karbon atomları çift bağlı doymamış hidrokarbonlar. Isıl değerleri düşük yoğunlu kları 620-820 kg/m arasındadır. Tutuşma meyilleri azdır.Kolay parçalanamayan olefinler benzin motoru olarak kullanılabilir.Tutuşma meyilleri artırılırsa dizel yakıtı olarak kullanılabilirler.

Aromatlar(CnH2n-6):


Ad:  8.JPG
Gösterim: 1433
Boyut:  16.0 KB
Halka şeklinde yapıları, çok sayıda çift bağlıkarbon atomları nedeniyle tutuşma meyilleri düşüktür.Karbon atomlarının aralarındaki bağlar sağlam olduğundan vuruntuya karşıdayanıklı olan aromatların oktan sayıları yüksektir.Benzin motoru yakıtı olarak kullanılmaya elverişli olup ,setansayıları düşük olduğundan dizel motoru yakıtı olarak kullanılmazlar

Yakıtlara neden katık konur?
  • Akaryakıtın kalitesini belirleyen etkenlerin başında, kullanılan katıklar gelir. Bu katıklar, akaryakıta çeşitli özellikler kazandırmak amacıyla üretilmiş olan ve akaryakıt içerisine belirli oranlarda katıl an kimyasal maddelerdir.
Ana hatları ile bu katıkları şöyle sıralayabiliriz.
  1. Vuruntu önleyici katıklar
  2. Oksidasyonu önleyici katıklar
  3. Pas önleyici katıklar
  4. Buzlanma önleyici katıklar
  5. Ateşlemeyi düzenleyici katıklar
  6. Deterjan katıkları
  7. Üst piston-segman yağlayıcı katıklar
  8. Meta l aktifliğini önleyici katıklar
  9. Setan arttırıcı katıklar
  10. Donma noktasını düşürücü katıklar
  11. Pas önleyici katıklar
  • Oksidasyonu önleyici katıklar: Motor parçalarını tehdit eden önemli etken, parçaların havayla temas etmesi sonucunda oluşan oksidasyon, yani paslanmadır. Bu katıklar, motor parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak, paslanmaya karşı motoru korur.
  • Korozyon Önleyici Katıklar: Kimyasal maddelerin metal yüzeyler üzerinde oluşturduğu aşınmaya korozyon adı verilir. Akaryakıtın içeriğinde bulunan ya da yanma sonucu oluşam kimyasal maddeler, zaman içinde motor parçaları üzerinde aşınmaya neden olur ve bunun sonucunda yak ıt sisteminde delinmeler oluşabi ir yada paslanmış parçacıklar yüzeyden kopup tıkanmalara neden olabilir.Bu da, motorun ömrünü kısaltır. Bu katıklar motor parçaları üzerinde koruyucu tabaka oluşturarak, kimyasal maddelerin olumsuz etkilerini azaltır. Korozyon önleyici katıklar, hem ana depo ve pompalarını, hem yanma sistemini korur.
  • Detarjan Katıkları: Yakıt ve yanma sistemindeki küçük bir tıkanıklık bile, akaryakıtın püskürtme yönünü büyük ölçüde etkileyebilir. Bu da aracın zor çalışması, teklemesi, güç kaybetmesi, fazla yakıt harcaması ve zararlı egzoz gazlarının artması gibi sorunlara yol aç abilir. Bu katıklar, yakıt ve yanma sistemi parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak, yakıt ve yağ kaynaklı karbon birikintilerinin oluşmasını önler ve mevcut birikintileri temizler.
  • Köpürme Önleyici Katıklar: İşlem görmemiş akaryakıt, otomatik pompa tabancasından araç deposuna hızla pompalanırken köpürür. Bu yüzden otomatik pompa tabancası, depo tam dolmadan akışı keser.Bu da az yakıt alınması ya da yakıt alma işleminin u zaması anlamına gelir. Ayrıca, köpüren yakıtın depodan taşma riski vardır. Bu katıklar, yakıt yanma halindeyken, içerisinde hava kabarcıkları oluşmasını önleyerek, düzenli akış sağlar.

BENZİN


Benzinde vuruntu olayını kısmen önlemek bakımından, hidrojeni az ,doymamış hidrokarbonların yani naftenlerin fazla bulunması tecih edilir.Vuruntuyu önlemek için motor benzinine alkol, kurŞun tetraetil gibi bileşikler katılır.Benzinin mukavemetini oktan sayısı ile ölçülür.Oktan sayısını belirlemek istenilen benzin bir standart motorda yakılı r ve aynı motorda kullanılan izooktan ve n-heptan karışımıyla karıştırılır.İzooktan hemen hemen vu runtusuz yanar.Normal heptanın vuruntu yeteneği yüksektir.Bu karışımda izooktanın hacimce yüzdesi oktan sayısını gösterir.Saf izooktanın oktan sayısı 100'dür.Bir Benzin hacimce %70 izooktan ve %30 normal heptan karışımı ile aynı vuruntu mukavemetini gösteriyorsa ,Bu benz inin oktan sayısı 70'dir.

Oktan Nedir?

Ad:  9.JPG
Gösterim: 1478
Boyut:  15.1 KB

Oktan bir alkandır. Kimyasal formülü CH3(CH2)6CH3dür. 18 adet izomeri bulunur.
Oktan oranları yakıtın (benzin) kalitesini belirlemede de kullanılır. Benzinin patlamaya karşı olan direncine "oktan" denir. Asfalt tabanlı ham petrolden üretilen benzin parafin tabanlılardan daha az vuruntu yapar.

Oktan sayısı


Oktan sayısı, teknik anlamıyla, benzinin vuruntu kalitesinin değerlendirilmesi için kullanılan bir ölçüttür. Bir yakıtın oktan sayısı, yanma kalitesinin ve özellikle de zor koşullara dayanma yeteneğinin ölçüsüdür. Araç performansının düşmesinden ve motorun hasar görmesinden kaçınmak için benzinin motora uygun bir oktan kalitesine sahip olması gerekmektedir.

Oktan ile ilgili gerçekler
  • Yüksek oktanlı benzin, düşük oktanlı benzinden daha yavaş yanar. Bu yavaş yanma da yüksek devirlerde iken motorunuzda vuruntu oluşmasını engeller. Dolayısıyla yüksek oktanlı benzin, vuruntuya daha dirençlidir.
  • Eğer motorunuz düzgün çalışıyorsa ve vuruntu gibi sorunları yoksa daha yüksek oktanlı bir benzin türüne geçmenize gerek yoktur.

95 Oktan ile 98 Oktan benzin arasındaki farklar


  • 98 Oktanlı benzinin 95 Oktanlı benzine göre en büyük avantajı, daha yüksek Oktan Sayısına sahip olması nedeniyle motorun çalışması sırasında oluşabilecek vuruntuya karşı direncini arttırmaktadır. Bu da 98 Oktan Benzin kullanan bir aracın daha sessiz çalışmasını sağlar.Titreşimsiz çalışan bir motorun performansı da paralel o arak artmakta ve en yüksek verim elde edil mektedir. Bu sayede motor ekipmanlarının ömrünü uzatmaktadır.
  • 98 Oktanlı benzin,sahip olduğu yüksek oktan sayesinde, yakıtın birkaç noktada kendi kendine tutuşmasını önleyip düzensiz basınç dalgalanmalarının önüne geçer. Bu nedenle yanma, en yüksek verimde gerçekleşir. Böylece motordan maksimum güç ve ivmelenme elde edilmesini sağlayarak motor üreticisinin belirttiği değerlere ulaşmasını sağlar.
  • 98 Oktan benzin, motordaki yanmanın en verimli şekilde gerçekleşmesini sağladığı için, egzoz gaz sıcaklıklarının da düşmesine neden olur. ) Bu da katalitik konvertör ömürlerinin uzamasını sağlar. Bu sayede egzoz emisyonlarında da ciddi bir iyileşme sağlanmaktadır.
  • Yüksek oktana göre tasarlanmış (98 oktan gibi) ve vuruntu sensörü içeren araçlarda, yüksek oktan, hava-yakıt karışımının yanma verimini arttırdığı için hem güç artışı sağlar hem de egzoz emisyonlarının insan ve çevre sağlığı açısından daha uygun olmasını (NOX'leri azaltır) sağlar. 
Oktan Ayarlayıcı Katkı Maddeleri
  • Kurşun tetra-etil
  • Kurşun tetra-etil, benzinin oktan sayısını ayarlamak ve benzinli motorların vuruntu yapmasını engellemek için kullanılan bir kimyasal maddedir.
Ticari benzin, şu özelliklere sahip olarak üretilmelidir.
  • Değişik yük altında ve hızda durmadan yanabilmelı;
  • Motorun kolay çalışması için soğuk havalarda yeterli olarak buharlaşmalı;
  • Sıcak havalarda aşırı derecede buharlaşarak tıkanmalara sebep olmamalı;
  • Motorda kurum teşkiline yol açan kaynama noktası yüksek olan bileşikleri içermemeli;
  • Depo içind e oksitlenmeye yol açmamalı;
  • Buji tıkanmasını ve karbüratör buzlanmasını minimuma indirmelidir.

DİZEL YAKITI


Bu motorlarda hava 30-40 atmosfere kadar sıkıştırılır ve bu suretle ısıtılmış hava akaryakıta püskürtülerek yanma temin edilir.Kullanılan akaryakıtın yani dizel yakıtın yanma yeteneğinin fazla olması gereklidir.Dizel yakıtı için ölçü olarak setan sayısı kullanı lır.Yakıtlar standat motorlarda yakılarak setan ve p-metil Naftalin karışımıyla karşılaştırılır.

Setan Sayısı
Yakıtın kendi kendine tutuşabilme kabiliyetini gösteren ölçüye "setan sayısı" denir.Benzin motorlarında karışımın kendi kendine tutuşması istenmez, bu şartıda aromatik hidrokarbonlar sağlar. Benzin motorlarında nasıl ki vuruntuya karşı mukavemet oktan sayısıyla gösterilir ve bunun yük-sek olması İstenirse, dizel motorlarında da dizel vuruntusuna karşı mukavemet, setan sayısıyla ifade edilir ve bunun yüksek olması istenir. Netice olarak: oktan sayısıve setan sayısıbirbirine tamamen zıt iki özelliktir. Bir yakıt için oktan sayısının yükselmesi setan sayısının düşmesidir.

Setan sayısı hakkında unutulmaması gereken en önemli husus; yakı tın setan sayısının moto run hızına ve silindirlerin büyüklüğüne göre olmasıdır. Gerekmediği halde yüksek setan syaılı yakıt kullanılan motorun verimi düşer.

Kükürt yakıt içerisinde istenmeyen bir maddedir. Fakat üretimde yakıt içerisindeki kükürt oranını sıfıra düşürmek çok zordur. Emme ve egzoz sisteminde ki korozyonun başlıca sebebi yakıt içerisindeki kükürt ve kükürt bileşenleridir

Yakıt içerisinde bulunan kükürt
yakıt ile yanıp oksijenle birleşerek, kükürt dioksit veya trioksiti oluşturur. Ayrıca yakıtın yanması ile bir miktar su buharı oluşmaktadır. Su buharı kükürt dioksit veya trioksit ile birleşerek sülfürik asiti meydana getirir.
Sülfürik asit çok şiddetli bir aşındırıcı olduğu için motor elemanlarının aşınmasına sebep olur. Egzozdan dışarıya atıldıktan sonra asit yağmurlarının oluşumuna sebep olur, bitki örtüsüne ve insan sağlığına zarar verir. Bu sebepten dolayı yakıttaki kükürt miktarı mümkün olduğu kadar az olmalıdır.

EuroDizel nedir? Özellikleri nelerdir?


  • Çok düşük derecelerde bile donmama-içerdiği özel katık ile -20 dereceye kadar donmaz.
  • Çevreci - Avrupa standartlarına uygun düşük kükürt oranı ile çevre dostudur.
  • Yüksek performans - Yüksek setan sayısı sayesinde yüksek performans sağlar, aracı ilk günkü gücüne kavuşturur.
  • Koruma - Formülündeki güçlü temizleme maddesi sayesinde motoru korur.
  • Sessiz - Aracın sessiz çalışmasını sağlar.
Dizel ve benzin yakıtlarıarasında önemli bazı farklar:
Dizel yakıtıoluşturan moleküller, benzindekilere oranla daha uzunlar ve daha fazla sayıda karbon içeriyorlar. Tipik olarak; benzin C9H20, dizel yakıt C14H30 yapısında. Yani dizel yakıt benzine oranla daha kaba bir molekül yapısına sahip ve ham petrolden eldesi, daha az ayrıştırma işlemi (rafinasyon) gerektiriyor. Bu yüzden benzinden daha ucuz. Halbuki enerji yoğunluğu benzininkinden daha fazla. (Örneğin 1’er litre dizel ve benzinin enerji içerikleri yaklaşık 40.8 ve 34.7 milyon joule kadar.) Dolayısıyla yakıt olarak benzine göre, iki yönden birden avantajlı. Öte yandan iri kıyım molekül yapısı, dizeli benzine oranla çok daha az uçucu kılıyor. Nitekim kaynama noktası, benzininkinden, hatta suyunkinden bile daha yüksek.

Havacılık Yakıtları


Renksiz ve berrak bir petrol ürünüdür.
Gaz yağı olarak bilinen Kerosen'e özel katkılar eklene rek elde edilir. Sivil havacılıkta kullanılan JET A1 ve AVGas olmak üzere iki çeşit uçak yakıtı bulunmaktadır.
  • Antimetal Nedir ve Faydaları:
  • Tüm yakıtlar içlerinde metal tozları barındırır. Bu tozlar zamanla aşınmaya yol açar ve motorun ömrünü kısaltır. Motor güvenliğinin çok önemli olduğu havacılık sektöründe, özellikle jet uçaklarının yakıtlarında motoru korumak için antimetal maddesi kullanılır. Antimetal (metal deactivator) metal tozlarını kaplayarak etkisiz hale getirir. Motoru korur, ömrünü uzatır.

YarışYakıtları


Yarış yakıtları, ticari yakıtlarda bulunan bileşimi içermek zorundadırlar. Aradaki farkıyaratan ise, yakıtın içindeki bileşenlerin kullanımlarındaki yüzdesel farklılıklardı

Yarış Ya kıt İçeriği
  • Methanol (MeOH)
  • Ethanol (EtOH)
  • Iso-propyl alcohol (IPA)
  • Iso-butyl alcohol (IBA)
  • Methyl Tertiary Butyl Ether (MTBE)
  • Ethyl Tertiary Butyl Ether (ETBE)
  • Tertiary Amyl Methyl Ether (TAME)
  • Di-Isopropyl Ether (DIPE)
  • n-Propyl alcohol (NPA)
  • Tertiary Buty l Alcohol (TBA)
  • n-Butyl Alcohol (NBA)
  • Secondary Butyl Alcohol (SBA)
Özellikleri
95-102 arası oktan numarasına sahip; kükürt, azot, kurşun içermeyen; çözünmüş oksijen bulundurmayan ve durağan halinde okside olmayan; aromatik ve olefinler ve kompozisyon açısından sınırlı bir hidrokarbon bileşimi.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

3 Mayıs 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
29 Kasım 2015 / Misafir Cevaplanmış
31 Ocak 2010 / Misafir Cevaplanmış