Arama

Robot Teknolojisi

Güncelleme: 23 Aralık 2015 Gösterim: 55.302 Cevap: 29
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Robot
Robot denildiği zaman aklımıza, insan gibi yürüyen, insan davranışları sergileyen, daha da önemlisi insan gibi düşünen ve karar verebilen makinalar geliyor. Bu düşüncede, seyrettiğimiz bilim kurgu filmlerin çok büyük etkisi var. Yıllar önce izlediğimiz ve hala da zevkle yeni bölümlerini takip ettiğimiz Yıldız Savaşları (Star Wars) filmi kahramanlarından C3P0, bu robotlara örnek verilebilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Bizler bu filmleri seyrederken, günlük hayatımızda olmasa da fabrikalarda robotlar kullanılmaya başlandı. Bunlara en güzel örnek, fabrikalarda parça taşıyan, boya ya da kaynak yapan Robot Kollar. Düşlediğimiz insan görünümündeki robotlardan farklı olan ve insanın yalnızca koluyla benzerlik gösteren bu robotlar, günümüzde üretimin yoğun ve hassas olduğu birçok fabrikada kullanılıyor ve monoton işleri insanlara bırakmadan sabırla yapıyor.

Tarihçesi

Robot kelimesi ilk olarak 1920 yılında kullanılmış olsa da, robotlara ait ilk kavramlar ve robot benzeri ilk makinalara ait bilgiler M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Eski Mısır, eski Yunan ve Anadolu medeniyetlerinde otomatik su saatleri benzeri makinaların geliştirildiği bilinmektedir.
Homerus’un İlyada eserinde insan yapımı kadın hizmetçiler anlatılmaktadır.
M.Ö. 100 yıllarında yaşamış olan İskenderiye’li bir mühendisin otomatik açılan kapılar, fiskiyeler vb düzenekleri su ve buhar gücü ile çalıştırdığı eski kitaplarda yazılmaktadır.
Daha yeni çağlarda Leonardo da Vinci’nin yürüyen mekanik aslanı olduğu söylenmektedir.
Bu süreç içinde özellikle batı dünyasında iyi bilinmeyen El Cezeri’nin (MS 12 yy) robot teknolojisi konusunda çok sayıda ve zamanına göre çok ileri öneri ve uygulamaları bulunmaktadır.

El-Cezeri
Artuklu Türklerinin Diyarbakır’da hüküm sürdüğü yıllarda yaşayan El-Cezeri’nin (Bediüzzaman Ebü’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezeri) 1136-1206 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. El-Cezeri 32 yıl Artuklu sarayında mühendislik yapmış ve zamanına göre çok ileri düzeyde teknoloji içeren ve otomatik olarak çalışan çok sayıda düzenek kurmuştur. Cezeri' nin mühendislik açısından büyük önem taşıyan eserinin orijinal adı, Kitab-ül Cami Beyn-el -İlmi ve'l-Ameli en Nafi Fi Sınaatil Hiyel (mekanik hareketlerden mühendislikte faydalanmayı içeren kitap) olarak bilinmektedir. Eserin başka isimleri de bulunmaktadır.
Kitab-ül Hiyel 6 bölümden oluşmaktadır:
1. Bölüm: Binkam (su saati) ve finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 adet şekil.
2. Bölüm: Çeşitli mutfak eşyalarının yapılışı hakkında 10 adet şekil.
3. Bölüm: Hacamat (kan aldırma) ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında 10 adet şekil.
4. Bölüm: Havuzlar, fıskıyeler ve müzik otomatları hakkında 10 adet şekil.
5. Bölüm: Sığ bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten düzenekler hakkında 5 adet şekil.
6. Bölüm: Birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 adet şekil.


Kaynak: biltek.tubitak.gov.tr


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Şubat 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mekatronik Teknolojisi ve Robotlar
1990’lı yıllardaki hızlı gelişimi ile mekatronik teknolojisi güncel yaşamımızda önemli bir yer kazanmıştır. Mekatronik teknoloji ve bu teknoloji ürünü robot ve makinalar özel ve iş yaşamımızda giderek çoğalmakta ve daha çok kullanılmaktadır. Kullanıcıların günlük yaşamda bu teknolojinin farkında olması beklenmemekte, belki de farkında olunmaması kullanıcı konforunu arttırmaktadır. Ancak gelişen konfor düzeyimizi sağlayan birkaç temel ögeden birisinin mekatronik teknoloji uygulamaları olduğu açıktır.
Sponsorlu Bağlantılar
  • Mekatronik ve Mekatronik Mühendisliği
  • Mekatronik Mühendisleri
  • Duyucular ve Duyucu Teknolojisi
  • Biliş Sistemleri ve Teknolojisi
  • Eyleyiciler ve Eyleyici Teknolojisi
  • Robot Teknolojisi ve Uygulamaları

Mekatronik ve Mekatronik Mühendisliği
Mekatronik; makina mühendisliği, elektrik/elektronik mühendisliği, ve bilgisayar teknolojisinin eşamaçlı olarak bir makina veya sistem üzerinde uygulanmasıdır. Mekatronik makinalar mekanik işlevsellik ile tümleşik algoritmik denetimi beraberce içeren ürün ve sistemlerdir. Mekatronik ürünler çevrelerini algılarlar, algılanan çevre ile ilgili yorum yaparak karar alabilirler, ve çevrelerini değiştirebilirler. Gelişmiş mekatronik ürünler basit makinalar yerine çevrelerini değiştirebilen bilgisayar sistemlerine dönüşmüştür. Bu temel kavramlara göre mekatronik, çok disiplinli ve disiplinlerarası konuları kapsayan bir mühendislik felsefesi ve mühendislik uygulamalarına tümleşik bir yaklaşımdır. Mekatronik kavramlar özellikle tasarım felsefesini ve mühendislik eğitimini etkileyerek temel değişikliklere neden olmuştur.
Mekatronik, çeşitli mühendislik disiplinleri arasında sistematik bir eşgüdüm sağlayarak amacına ulaşabilen bir mühendislik yaklaşımıdır.
Mekatronik mühendisliği kavramı ise değişik mühendislik teknolojilerinin aynı ürün üzerinde toplanması sonucu doğan bir kavramdır.

EMS: Elektromekanik sistemler
MMY: Makina mühendisliği yazılımları
EEMY: Elektrik/elektronik mühendisliği yazılımları


Mekatronik Mühendisleri
Mekatronik mühendisleri bu tanımlara uygun olarak ilgili disiplinlerde uzmanlık kazanan, tüm tasarımı ve her düzeyde tasarım sürecini denetleyebilen, yönlendirebilen, ve katkıda bulunan kişilerdir. Mekatronik mühendisleri ilgili disiplinlerdeki uzmanlarla iletişim kurabilen, bu uzmanlık konularındaki bilgilere erişebilen, bu bilgileri yorumlayabilen, ve bu bilgileri ekonomik, yenilikçi, ve müşteriyi üst düzeyde tatmin eden bir ürüne dönüştürmek amacı ile kullanabilen uzmanlardır.
Mekatronik mühendislerinin temel görevi, tasarım süreci içinde mühendislik yaratıcılığında disiplinlerarası tümleşmenin sağlanmasıdır. Bu nedenle mekatronik mühendisinin herşeyden önce bir tasarım sürecini çok iyi bilmesi ve uygulaması gerekir. Böyle bir kişi, değişik disiplinlerde gereksinim duyulan ayrıntı düzeydeki bilgiyi alıp harmanlayabilecek yetenekleri kazanmış olmalıdır.


honda asimoplayingfootball

Kaynak: biltek.tubitak.gov.tr


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 18 Mayıs 2016 01:08 Sebep: KIRIK GÖRSEL!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Nisan 2012       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Voltron Gibi Birleşip Ayrılabilen Robotlar

Bir araya gelip kullanışlı aletler oluşturan, sonra birbirinden ayrılan minik robotlar üretildi.BBC'nin haberine göre ABD'nin ünlü Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversitesi, 30 tane "akıllı küp" prototipi ile bunları çalıştıracak bir yazılım geliştirdiğini açıkladı.

Kenar uzunlukları 1 santimetre olan küplerin boyutlarını daha da küçültmek için çalışmaların devam ettiği bildirildi."Kendi kendine şekillenen kum" adlı projeyi geliştiren doktora öğrencisi Kyle Gilpin, küplerin istenen her şekli almasını amaçladıklarını söyledi.

Gilpin, "Diyelim ki ıssız bir yerdesiniz ve belirli bir alete ihtiyacınız var. İstediğiniz aracın modelini çizip içinde robot küplerin olduğu torbaya atıyorsunuz ve küpler istediğiniz aracı yapıyor" dedi. Küplerin bir araya gelmesini sağlamak için kenarlarında elektromıknatıslar bulunuyor.

Mıknatıs etkisi, istendiğinde aktif hale getiriliyor, daha sonra devre dışı bırakılabiliyor. Bu işlemin yapılabilmesi için küplerin içinde 32 kilobitlik hafızaya sahip mikro işlemciler bulunuyor.Proje, gelecek ay Minnesota'da yapılacak IEEE Uluslararası Robot Teknolojisi ve Otomasyon Konferansı'nda tanıtılacak.


Kaynak : BBC / Massachusetts Institute of Technology (04 Nisan 2012,16:22)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Nisan 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Damarda Dolaşacak Robot

Amerikalı bilim insanları, damarlarda ilerleyecek 3 mm genişliğinde ve 4 mm uzunluğunda bir mini robotun prototipini yaptı. Cihaz kullanmaya başlanırsa ameliyat gerçekleştirebilecek veya endoskopi yapabilecek. Daha önce de benzer prototipler yapılmasına rağmen, büyük bataryaya ihtiyaç duyması nedeniyle kullanılamamıştı. Enjeksiyon yoluyla damarlara yerleştirilebilecek küçüklükteki bu ilginç cihazlar, pille çalışmıyor. Pilin çok yer kapladığını düşünen Stanford Üniversitesi bilim insanları, cihazın elektromanyetik dalgalarla, yani kablosuz şarj edilmesini sağlayacak bir formül geliştirdi.

Ameliyat ve Endoskopi Yapıyor

Cihaz damarlara ilaç taşırken aynı zamanda ameliyat gerçekleştirebiliyor veya endoskopi yapabiliyor. Eğer bu mini robotlar, önümüzdeki yıllarda kullanıma açılabilirse, birçok ameliyat, çok daha kolay ve güvenli hale gelecek.Ancak araştırmacılar, bununla da yetinmiyor. Çalışmayı yürüten ekibin başında bulunan Prof. Ada Poon, “Bu orta boy modellerle damarlara girebiliyoruz. Ama amacımız kılcal damarlara da girebilecek modeller üretmek” dedi.

Kaynak: Gençbilim (07 Nisan 2012,12:43)
Son düzenleyen nötrino; 4 Ağustos 2015 10:38
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
28 Nisan 2012       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
İnsan Gücünü Artıran Robotik Eldiven Geliştirildi

Almanya’da bir firma, insan elinin gücünü ve hassasiyetini iki katına çıkaran ileri teknoloji ürünü robotik eldiven üretti. Bu ürün sayesinde ince işçilik ve güç gerektiren her sektörde daha fazla verim alınması hedefleniyor.

Esslingen’deki endüstriyel kontrol ve otomasyon firması Festo’nun geliştirdiği ‘ExoHand’ adlı robotik eldiven, Hanover Ticaret Fuarı’nda tanıtıldı. Giyildikten sonra eli tamamen saran aygıt, hassasiyet gerektiren işlerde el ustalığını artırıyor ve kullanan kişinin kapasitesinden daha fazla güç sağlıyor. Festo mühendisleri, insan elinin dayanma gücünü artırdıklarını belirtiyor.

Mekanik bir iskelete benzeyen ExoHand, kendisini kullanan kişinin hareketlerine aynı anda tepki veren bir robotla birlikte çalışıyor. Robotun parmak uçlarındaki algılayıcılar, ExoHand’i giyen kişinin dikkat ve hassasiyet gerektiren işleri daha kolay yapabilmesini sağlıyor. Cihazın bu özelliği ile sağlık sektöründe kullanılabileceği de kaydediliyor.

Festo sözcüsü Heinrich Frontzek, “Hava basıncı sağlayan küçük hava silindirleri, her parmağa ekstra güç sağlıyor. Bu sayede yumruk sıkma gücünü iki katına çıkarıyoruz” dedi. Frontzek, ExhoHand’in birlikte hareket ettiği robot kolun, doğal afet ve kazaların gerçekleştiği tehlikeli çalışma bölgelerinde de kullanıcıya güvenlik sağlayabileceğini ifade etti. ExoHand’in geliştirme ve test aşamalarının birkaç yıl daha süreceği öğrenildi.


Kaynak : Gençbilim (26 Nisan 2012,23:41)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Haziran 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Robot Öldürürse Kim Suçlu?

Robotlar artık her sektörde boy göstermeye başladı. Giderek daha özerkleşen robotların bir kazaya neden olması halinde sorumlunun üretici mi, tasarımcı mı yoksa yazılımcı mı olacağı tartışmaları yaygınlaşıyor.

Yapay zeka ve bilişim alanındaki gelişmelere bağlı olarak robotların sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde kullanım yoğunluğu giderek artıyor. Bu gelişmeye bağlı olarak insan-robot etkileşimindeki etik ya da ahlaki sorunların, yakın gelecekte bilimkurgudan gerçek dünyanın meseleleri haline gelmesinin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.

Robotların sanayiden hizmet ve tarım sektörlerine doğru yayılması, "yapay zekalarının" da giderek gelişmesi, bu cihazların giderek "özerk" hareket etmeleri anlamına geleceği için bu gelişmiş ürünlerin faaliyetlerine dair etik kuralların ne olacağına dair tartışmaların da artması bekleniyor.

İngiliz The Economist dergisi de robotların üretim bandından gündelik hayatta daha görünür oldukları hizmet sektöründe kullanımının giderek arttığı bir ortamda yeni etik kural ve düzenlemelerin şart olduğuna vurgu yapıyor. "Özerk" hareket eden robotlar savunma sektörünün gelecekte kilit bir bileşeni olma yönünde ilerliyor.

Örneğin The Sand Flea (Kum Piresi) adı verilen prototip keşif amaçlı savunma robotu çatılara sıçrayıp görüntü alabiliyor. RISE adlı altı bacaklı askeri robot düz duvara tırmanabiliyor. ABD ordusu için geliştirilen LS3 adlı robot engebeli arazide 180 kilogramlık yük taşıyabiliyor. ABD ordusunun kullandığı Küçük insansız Kara Taşıtı (SUGV) adlı evrak çantası büyüklüğündeki robot ise kalabalıkta bir insanı tanımlayıp onu izleyebiliyor. Havada ise sadece bir yüzük büyüklüğündeki keşif robotları ile füze yüklü insansız hava araçları bulunuyor.

Sivil Hayata Isınıyorlar

Bununla beraber robotlar artık hizmet sektörünün sivil alanlarına da giderek daha fazla oranda nüfuz ediyor. Örneğin sürücüsüz trenlerin sayısı artarken, robot teknolojisine karayolu ulaşımında da rastlanmaya başlandı. Ünlü isveçli otomotiv markası Volvo'nun yeni V40 hatchback modeli yoğun trafikte kendi başına hareket ediyor. V40, Ford'un B-Max minivanı gibi sensörleri vasıtasıyla çarpma tehlikesi saptadığında kendi başına fren yapabiliyor. Tamamen kendi başına hareket eden otomobiller ise test aşamasında. Arama motoru devi Google'ın sürücüsüz otomobili ABD'de 150 bin kilometreden fazla yol kat etti. Nevada, bu aracın denemelerine trafiğe açık yollarda izin veren ilk Amerikan eyaleti oldu. İspanya'nın Barcelona kentinde de Volvo, kısa süre önce gösteri amaçlı bir grup sürücüsüz otomobilini trafiğe çıkardı.

Robotları Bekleyen ''Etik'' Sorunlar

İmalat sektöründe robot nüfuzuna bağlı olarak otomasyon hızla artarken, robotların hizmet sektöründe de daha fazla boy göstermesi, tahmin edilemez durumlarda bu yapay zeka yüklü araçların ölüm-kalım kararları verebileceği anlamına geliyor. The Economist dergisi insansız savunma sistemlerinin operatörlerden bağımsız olarak özerk hareket etmesinin söz konusu olduğu bir ortamda etik meselelerin gündeme geleceğini ifade ediyor.

Dergi örnek olarak, "İnsan yerine yapay zekanın kontrol ettiği silahlı bir insansız hava aracı hedefin yanı sıra sivillerin de bulunduğu bir eve ateş etmeli mi?", "Sürücüsüz bir otomobil yayalara çarpmamak için içlerinde insan olsun olmasın başka araçlara çarpmak pahasına yönünü değiştirmeli mi?", "Felaket bölgesinde kurtarma operasyonu yürüten bir robot panik yaratma riskine karşın olup biteni olaya mahallinde bulunanlara anlatmalı mı?" sorularını soruyor. Özerkleşen robotların gündelik hayata nüfuzu arttıkça etik sorunları merkezine alan hukuki altyapıya dair tartışmalar da büyüyor. Hatta bu tarz soruların "makine etiği" adı verilen bir dala yol açtığı ifade ediliyor. Bu alan özerk yapay zekalı robotların kritik anlarda karar mekanizmalarının ne olacağı sorularına yanıt arıyor. Dergi, bir çözümün yapay zekanın bu tür karar mekanizmalarına dahil edilmesini daha baştan engelleyerek bu gibi durumlarda sadece insan faktörünü sorumlu tutmak olabileceğini belirtiyor.

The Economist stres, yorgunluk gibi insani sınırlılıklara tabi olmayacaklarından ötürü zengin bir etik tartışması eşliğinde etkin hukuki düzenlemelerin yapılarak, gelişmesi kaçınılmaz olan yapay zekalı robotların toplumsal hayatta uygun bir şekilde yer almasının amaçlanması gerektiğini belirtiyor. Dergi, ABD'de eyaletlerin hummalı bir şekilde sürücüsüz otomobil gibi "akıllı" araçlar için yasal mevzuatlar üzerinde çalıştığını kaydediyor.

Asimovun 3 Yasasından Bugüne

Robotlara dair etik tartışma ilk kez ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov tarafından popülerleştirilmişti. Asimov, ünlü "robotbiliminin üç yasası"nı 1942 yılında kaleme almıştı. Buna göre bir robotun insanları koruması, emirlere uyması ve kendisini koruması gerekiyor. Ancak bu kuralların bugünün dünyasına uymadığını iddia eden The Economist, savaş amaçlı robotların ilk kuralı kaçınılmaz olarak ihlal edeceğini belirtiyor. Dergi "robotbilim etiği"yle alakalı olarak üç alanda gelişmenin gerekli olduğunu vurguluyor.

İlk olarak özerk hareket eden bir silahlı insansız uçak saldırısının felakete yol açması ya da sürücüsüz otomobilin kaza yapması durumunda tasarımcının mı, programcının mı, üreticinin mi yoksa operatörün mü hatalı olduğunu belirleyecek yasalara ihtiyaç duyuluyor. Olumsuz bir durum halinde özerk sistemin detaylı kayıtlar tutması gerekiyor.

İkinci olarak robotların yargılara varmak için gerekli olan etik sistemlerin netleştirilmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu alanda insanların ahlaki ikilemlere nasıl yanıt verdiğini araştıran deneysel felsefenin yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Son olarak mühendislerin, etik alanındaki otoritelerin, hukukçuların ve politikacıların beraber robot etiğini netleştirme konusunda ortak bir tartışma ve çalışma yürütmesi gerekiyor. Bu şekilde bu yeni teknolojiden daha fazla fayda sağlanabileceği iddia ediliyor.

Savunma Sektörünün Gözü Özerkler

Robotlar insan kaybını azaltmak ve çatışma anında kesin sonuç alma ihtimalini artırmak amacıyla savunma sektörünün ilgisini çekiyor. Keşif, lojistik ve saldırı amaçlı robotlar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Araştırma şirketi Visiongain, bu yıl karada kullanılacak robotlar üzerinde dünya genelinde 689 milyon dolarlık harcama yapılmasının beklendiği tahmininde bulunuyor.

Bu alanda en büyük 10 alıcı ABD, İsrail, İngiltere, Almanya, Çin, Güney Kore, Singapur, Avustralya, Fransa ve Kanada olarak sıralanıyor. Keşif amaçlı geliştirilen robotlar arasında hedef bölgeye elle atıldıktan sonra ortamı görüntüleyen Amerikan Recon Robotics şirketinin ürettiği Scout XT Throwbot adlı robot için ABD ordusu 13.9 milyon dolar ödeyerek bin yüz sipariş verdi.

ABD'nin envanterinde bulunan saldırı amaçlı en hızlı robot uçak olan ve 2.7 ton bomba taşıyabilen Avenger 740 kilometre hız yapabiliyor. Bu alanda savaş robotlarının insan operatörlerle mi kullanılacağı yoksa kendi başlarına mı çalışacakları üzerinde tartışma yürüyor.

The Economist dergisinde yer alan 2009'da ABD Hava Kuvvetleri için yazılmış bir raporda silahlı robotları tamamen kontrol etmek yerine, insanların bunları çatışma alanlarında "izlemesi" gerektiği savunularak yapay zeka alanındaki gelişmelerin "çatışma alanında özerk robot" olgusunun kaçınılmaz olarak gündeme geleceği belirtiliyor. Şu anda savunma sektöründe robotlar genellikle uzaktan kumanda ile kullanılıyor.

İnsan operatörlerden bağımsız kullanılan robot sistemleri arasında Hollandalı savunma şirketi Thales Nederland'ın ürettiği Goalkeeper otomatik gemi savunma sistemi bulunuyor. Bu sistem, algılayıcıları sayesinde tehdit halinde kendi başına harekete geçerek düşman füzeye ateş açıyor.

Gündelik Hayatta Robotlar

Bugün dünya genelinde yaklaşık 1.2 milyon sanayi robotu fabrikalarda üretim sürecinde yer alıyor. Öncelikle imalat sektöründe kendini gösteren robot teknolojisi artık eğlenceden tıbba, savunmadan ulaşıma hizmet sektörünün çeşitli alanlarında da dikkate değer bir talep oluşturdu.

Uluslararası Robotbilim Federasyonu'na (IFR) göre 2010 yılında 2009 yılına göre yüzde 35 artışla, dünya genelinde kişisel ve ev işi amaçlı toplam 2.2 milyon robot satıldı. 2010 toplam satış değeri bir önceki yıla göre yüzde 39 artarak 538 milyon dolara yükseldi. Birim değeri eğlence ve ev işi amaçlı robotlara göre çok daha yüksek olan profesyonel hizmet robotlarının dünya genelindeki satışı ise 2010 yılında 2009'a göre yüzde 4 artarak 13 bin 741 birime yükseldi. Bu birimlerin toplam satış değeri ise 2009'a göre yüzde 15 artışla 3.2 milyar dolara çıktı.

Katma değeri çok daha yüksek olan profesyonel hizmet robotları alanında savunma sektörü birim robot bazında 2010 itibariyle yüzde 45 ile birinci sırada yer alıyor. Savunma sektörü içinde insansız hava araçları en büyük payı alıyor. 2010 yılında toplam 6 bin 125 savunma robotu satılırken toplam satış değeri 2009'a göre yüzde 4 azalarak 696 milyon dolar oldu. Birim bazında savunma robotlarının satışını tarım-hayvancılık sektöründe kullanılan robotlar izledi.

Büyük bölümü süt sağma robotları (milking robots) olmak üzere 2010 yılında toplam 4 bin 200 robot satıldı. Birim bazında tarım-hayvancılık robotlarının payı yüzde 30 oldu. Tarım-hayvancılık robotlarının 2010 yılı toplam satış değeri ise 2009'a göre yüzde 5 artarak 744 milyon dolara yükseldi, toplam satış payı ise yüzde 24 oldu.

En Pahalılar Tıpta

Tıp alanında kullanılan robotların satışı ise 2010'da 2009'a göre yüzde 14 artarak 932 birime çıktı. Birim bazında toplam satış payı 2010 yılı itibariyle yüzde 7 olsa da, satış payı 1.4 milyar dolarla toplamın yüzde 43'üne çıktı. 2009 yılına göre satış değeri artışı yüzde 33 oldu. Birim bazında 2010 rakamlarına göre tıbbi robotlar 2009 yılına göre yüzde 10 artışla lojistik sistemleri izledi. 2010'da toplam 900 lojistik sistem robotu satıldı.

Lojistik robotlarının 2010 yılı birim bazında satışı toplamın yüzde 7'si oldu. Bu dört sektör dışında daha düşük sayıda üretilen profesyonel hizmet robotları inşaat, bina yıkım, kurtarma, bakım, güvenlik ve su altında kullanılıyor. Özellikle su altında kullanılan robotların ortalama birim fiyatı 850 bin doları buluyor. Tıbbi robotlar profesyonel hizmet robotları arasında en değerli robotlar olarak nitelenirken bu cihazların ortalama birim fiyatı 1.5 milyon doları buluyor. IFR'ye göre profesyonel hizmet robotlarının satışı dünya genelinde 2011-2014 yılları arasında 87 bin 500'e ulaşacak.

2011-2014 arasında 25 bin 500 süt sağma robotu satılacağı tahmin ediliyor. Süt sağma robotlarını 22 bin 600 birimle savunma sektöründe kullanılacak robotlar izleyecek. Bu iki grubun, profesyonel hizmet sektörünün yüzde 55'ini oluşturması tahmin ediliyor. 2011-2014 yılları arasında dünya genelinde 14.4 milyon adet kişisel kullanım amaçlı hizmet robotu satılacağı öngörülüyor. Bunlardan 9.8 milyon adedinin süpürme, çim biçme, pencere silme gibi işlerde kullanılacak ev işi amaçlı robotlardan oluşması ve toplam satış değerinin de 4.3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2011-2014 arasında toplam 4.6 milyon adet eğlence ve hobi robotu satılması tahmin ediliyor. Bu robotların söz konusu dönem için toplam satış tutarının ise 1.1 milyar dolar olması bekleniyor.

Robotlar Çin'in de Ümidi Oldu

Çin'de artan kentleşmeye bağlı olarak yükselen iş gücü maliyetlerinden kaçınmanın bir yolu olarak sanayi robotlarına yönelim büyüyor. Ülkede otomotivden mikroçip üretimine fabrikalarda robot kullanımı giderek artıyor. Japon yatırım danışmanlık şirketi Nomura'ya göre Çin'deki fabrika makinelerinin yüzde 28'i nümerik kontroller kullanıyor. Bu oran, Japonya'daki yüzde 83'lük oranın gerisinde olsa da, Nomura'da görevli makine analisti Ge Wenjie, otomasyon Çin'de Japonya'da olduğundan çok daha hızlı büyüyor.

Ülkede son yıllarda robotlaşmaya yönelik yatırımların artması özellikle otomotiv sektöründe robot yoğunluğunu artırdı. 2006'dan 2010'a 10 bin otomotiv işçisi başına robot sayısı 37'den 105'e yükseldi. Otomotivde robotlaşma oranının en yüksek olduğu Japonya'da bu oran bin 436 seviyesinde bulunuyor. Çin'de iş gücünün giderek pahalılaşması, tek çocuk politikası yüzünden de nüfusun giderek yaşlanması, şirketler için robotlaşmayı cazip kılıyor. Bununla beraber tipik bir otomotiv şirketinde kullanılacak bir fabrika-robot sistemi 50 bin dolara mal oluyor. Bir üretim hattı için bu sistemlerden 100 tanesini barındırıyor. Ayrıca sanayi robotlarının bakım ile yeni ürünler için uyarlama giderlerinin de hesaba katılması gerekiyor.

Uzun yıllar Çin'de düşük maaşlar üretimde otomasyon ihtiyacını gündeme getirmedi. Ancak iş gücü maliyetlerinin artması bu konuda bakış açısını değiştirmeye başladı. Geçen yıl özel şirketler için kentli işçi maliyetleri yüzde 12.3 arttı. Hong Kong'da bulunan yatırım danışmalık şirketi CLSA'da görevli ekonomist Andy Rothman, "Herkes otomasyona yöneliyor. Çünkü Çin'de muazzam rekabet var. Ham madde maliyetleri ve maaşlar yükseliyor. Dolayısıyla çoğu şirketin hayatta kalması için verimliliği artırması gerekiyor. Bunun da yolu daha fazla ekipman eklemekten geçiyor" diyor.

Son beş yıllık planda Çin hükümeti endüstride robotlaşmayı kilit önceliklerinden biri olarak kabul etti. Bu tercih Pekin'in temiz enerji, yüksek hızlı tren gibi stratejik sektörlere milyarca dolar akıtmasına ve gelişmiş sanayi robotu ithalatına yol açtı. Bununla beraber Çin'de Japonya'daki gibi yüksek bir robot yoğunluğuna daha yıllar olduğu belirtiliyor. Çin'de nüfusun çok büyük olması ve Almanya ile Japonya'ya göre iş gücünün halen ucuz olması sanayide tam otomasyonun şu an için uzak olduğunu gösteriyor.

Nomura'da görevli Ge, "Çin'de gelecekte bugüne göre daha fazla otomasyon göreceğiz. Ama bence robotlaşma Japonya'nın seviyesine ulaşamayacak. Çünkü Çin çok daha kalabalık bir ülke" yorumunu yapıyor. Çin'de sanayi robotlarına talebin artması, bu ileri teknoloji ürünü makineleri üreten şirketler için de iyi haber olarak niteleniyor. Algılayıcı, taşıyıcı kayış, frekans dönüştürücü gibi sanayi robotlarını üreten Japon Mitsubishi Electric, Fanuc ve İsviçreli ABB gibi şirketlerin Çin'e siparişlerinin toplam değerinin 2011'deki 762 milyon dolar seviyesinden 2015'te 1.2 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu eğilimin ülke genelindeki ekonomik görünümü de etkileyeceği belirtiliyor.

Danışmanlık şirketi High Frequency Economics'e göre Çin'in imalat sektöründeki becerisine karşın ABD'de bir imalat çalışanını ortalama 84 bin 580 dolar değerinde ihraç malı üretiyor. Bir Çinli imalat sektörü çalışanı ise ortalama 5 bin 228 dolar değerinde ihracat malı üretiyor. Bu söz konusu 16'ya 1 açık, kısmen ABD fabrikalarında üretilen yüksek değerli parçalarla olduğu kadar sermaye ve teknolojinin yoğun bir biçimde uygulanmasından da kaynaklanıyor. Merkezi Hong Kong'da bulunan yatırım danışmanlık şirketi Fung Global Institute'te görevli ekonomist Louis Kuijs, "Üretkenlik artışında otomasyon ve mekanizasyon inanılmaz derecede önemli. Çin'de bu şekilde verimliliği artırmak için alan var" diyor.

Foxconn'un Hedefi 1 Milyon Robot

iPhone ve iPad gibi cihazların montajını üstlenen Tayvanlı elektronik devi Foxconn geçen yaz artan iş gücü maliyetlerini öne sürerek üç yılda 1 milyon sanayi robotu kullanacağını duyurmuştu. Foxconn'un kararı büyük grevler ve işçi intiharları gibi olaylara karşı çözüm arayan Çinli şirketlerde giderek artan otomasyon eğilimini yansıtıyor.

Çin finans merkezlerinden Shenzhen'de bulunan yatırım danışmanlık şirketi Eastern Bay Investment Management'te görevli fon yöneticisi Dan Bin, "İşçi ücretleri öylesine hızlı artıyor ki, bazı şirketler artık bu gelişmeyle başa çıkamıyor. Çin'de elektronik gibi pek çok sektörde otomasyon genel bir eğilim. Doğal olarak bazı şirketler fabrikalarını başka ülke dışına çıkarmayı düşünecekler ama, arz zincirinin burada olduğu bir ortamda bunu söylemek yapmaktan kolay" diyor.

Foxconn şirketi geçen yıl fabrikalarında 10 bin robot kullanıyordu. Bu yıl bu sayının 300 bine, üç yıl içinde de 1 milyona çıkarılması hedefleniyor. Foxconn fabrikalarında 1 milyonu Çin'de olmak üzere 1.2 milyon işçi çalışıyor. Son yıllarda intihar ve büyük çaplı grevlerle karşılaşan şirket, robotlaşmayı artırarak üretim hattındaki basit ve rutin işlemleri tamamen robotlara bırakmayı hedefliyor.

Tayvan'ın başkenti Taipei'de bulunan araştırma şirketi Gartner'da görevli üst düzey analist C.K. Lu, "İşçi ücretlerindeki artış Foxconn'un kararındaki temel gerekçe. Bunu yapmadıkları takdirde fabrikalarını taşımak zorunda kalacaklar" diyor. Foxconn şirketinden yapılan açıklamada ise "Otomasyonun kullanımı Foxconn'un işçilerin rutin görevlerden imalatta katma-değeri daha yüksek olan araştırma-geliştirme, inovasyon gibi pozisyonlara yöneltme arzusundan kaynaklanıyor" denilmişti.

En Yüksek Oran Japonya'da

Dünya genelinde sanayi sektöründe robot yoğunluğu konusunda ilk üç sırayı Doğu Asya ekonomileri oluşturuyor. Teknoloji dergisi IEEE Spectrum'un verilerine göre ilk sırada 10 bin imalat işçisi başına 295 sanayi robotuyla Japonya geliyor. Bu ülkeyi 169 robotla Singapur, 164 robot oranıyla Güney Kore izliyor. Dördüncü sırada Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya 163 robotla geliyor. İsveç 126, İtalya 124, Finlandiya 98, Belçika 89 robot oranıyla Almanya'yı izliyor. ABD, 10 bin imalat işçisi başına 86 sanayi robotuyla 9'uncu sırada yer alıyor. Dünya ortalaması ise 32 sanayi robotu oranı olarak hesaplanmış.

Küresel bazda Avrupa 10 bin imalat işçisi başına 50 sanayi robotuyla ilk sırada yer alıyor. Avrupa'yı 31 robotla Kuzey-Güney Amerika, 27 robotla Asya-Pasifik, 2 robot oranıyla Afrika izliyor.

Endüstriyel bazda sanayi robotları yüzde 33.2 oranla otomotiv sektöründe kullanılıyor. Otomotivi yüzde 9.9 oranla elektronik sektörü, yüzde 9.4 ile de kimya sektörü izliyor. Dünyanın robot yoğunluğu en yüksek ülkesi olan Japonya, artan yaşlı nüfusa bakım ve iş gücünü göç dışı yollarla tazelemek amacıyla robotlaşmaya yatırımı stratejik bir tercih olarak benimsemiş durumda. Japon hükümetinin tahminlerine göre 2006'da 5.2 milyar dolar olan robot endüstrisi pazarı 2025'te yaklaşık 70 milyar dolara ulaşabilir.

Japon Ticaret Bakanlığı tarafından 2007'de hazırlanan ulusal teknoloji yol haritası 2025'e kadar ülke genelinde 1 milyon sanayi robotunun kullanılmasını hedefliyor. Yol haritasına göre bir sanayi robotu 10 imalat işçisine karşılık geliyor. Bu da gelecekte 1 milyon sanayi robotunun 10 milyon işçinin, yani mevcut iş gücünün yüzde 15'i, yerini alacağı anlamına geliyor.



Kaynak : Dünya Gazetesi / Okan Umruk (09 Haziran 2012,11:15)
Son düzenleyen nötrino; 27 Ocak 2014 13:49
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Haziran 2012       Mesaj #7
Avatarı yok
Yasaklı
Hapishane Gardiyanı Robot

Güney Kore’de hapishanelerde gardiyan görevi yapacak robotlar geliştirildi ve hizmete girdi.Yeni geliştirilen robotun yaptığı işler, cüssesi ile pek orantılı değil gibi.Bu robot sadece gözlem, analiz ve iletişim amaçlı çalışıyor. Fiziki güç kullanmıyor.

Dış arayüz olarak sadece bir mikrofon, bir kamera, bazı yanıp sönen ışıklar ve bir alarm bulunduran robotun asıl önemli kısmı yazılımı olsa gerek. Çünkü robot hapishane koridorlarında dolaşıyor, mahkumların odalarına bakıyor, onların aktivitelerini gözlemliyor, anormal sayılacak bir durum olursa merkeze aktarıyor, gerekirse alarm veriyor. Robot hapishane koridorlarında yolunu buluyor ve nerede olduğunu biliyor. İstenirse merkeze görüntü aktarıyor.

Robot aynı zamanda mahkumlarla bir iletişim aracı oluyor. Mahkumların çağrılarına giderek sesli isteklerini de merkeze iletiyor. Ya da belirli bir mahkuma yönelik sesli mesajı onun odasına giderek iletiyor.Anlaşıldığı kadarıyla yazılımın asıl önemli yanı mahkumların aktivitelerinden sonuç çıkarmak. Neyin normal neyin anormal olduğuna karar vererek merkezi uyarmak.

Robot bir batarya ile çalışıyor. Enerjisi azaldığında kendi kendine bilinen bir prize gidip kendini takıyor ve bataryasını dolduruyor. Elektrik yükleme ve nadiren gereken bakım onarım dışında dinlenmeden, uyumadan, yemek yemeden sürekli görev başında bulunuyor.

Bu görevler için böyle büyük bir robota gerek yok. Ancak robotun özellikle büyük üretilmesindeki amaç, mahkumlar karşısında büyük görünmesinin verdiği psikolojik etki olmalı diye düşünülmekte.Verilen bilgiye göre Güney Kore hapishanelerinin yeni robot projesi, üst arayan bir robot geliştirmekmiş. Bu robot sadece hapishanelerde değil, hava alanları ve birçok başka kontrollü girişlerde kullanılabilecek. Ne dersiniz? Üstünüzü arayan robota karşı tepkiniz ne olurdu?


Kaynak : Spectrum (16 Nisan 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
5 Ağustos 2012       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı
İlk Gerçek Yapay El

İtalyan ve Alman bilim insanları, parmakları bağımsız olarak hareket edebilen ilk robot elini geliştirdi. Bilim insanları, normal bir insan eli boyutunda ve parmakları bağımsız olarak hareket edebilen ilk robot elini geliştirdi. Verilen bilgiye göre, bilim insanlarının Dexmart Hand ismini verdikleri robot el, bir insan eline en yakın teknolojik adım. Nesneleri tutup, ağırlık kaldırabilen Dexmart için araştırmayı yürüten Profesör Claudio Melchiorri, ''Robot el için insan elini baz aldık. Dexmart, ev işlerine yardım edebilcek kapasitede'' açıklamasını yaptı.

Kaynak : Gençbilim / CNN (04 Ağustos 2012,13:23)
Son düzenleyen nötrino; 23 Aralık 2015 11:32
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Ağustos 2012       Mesaj #9
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Robot
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Birtakım mekanik düzenlemelerle, kendi kendine iş yapan, yürüyen, hatta konuşan makinelerdir. İlk kez "robot" sözcüğünü ünlü Çek yazar Karel Çapek, Rossum'un Evrensel Robotları adlı piyesinde kullandı. Sonradan otomatik makineler esasına göre kurulmuş ve birçok işleri kendi kendine yapan makineler geliştirilince, bunlara da "robot" adı verildi. Robotlar, elektrik, elektronik, fotoselül gibi esaslar üzerinde kurulmuştur. Önceden hazırlanan bir sisteme göre hareket ederler. Son yıllarda, Amerika'da ünlü doktorlar, yaptıkları araştırmalarda, elektrotlar sayesinde insan beynine kumanda edilebileceğini kanıtlamışlardır. Bu bilim adamlarının iddiasına göre, bu çalışmalar sonunda ortaya çıkan buluş, insanların birtakım sıkıntılarını gidermeye yarayabilecek; insan bu elektrotlar sayesinde kendi kendine kumanda edebilecektir. Dünün makineleri, yapma bir kas sisteminden oluşurdu. Bugünün makineleri ise, kendilerinden istenen işi yapmak için gerekli bilgileri toplayan duyu organlarıyla donatılmıştır. "Robot" adı işte bu komple makinelere verilir. Ancak bu özel makinelerin insanın yerini tutması söz konusu olamaz.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Ağustos 2012       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı
Sızmadığı Yer Kalmayacak

ABD’li bilim insanları tıpkı yer solucanı gibi hareket edebilen otonom bir robot üretti. Sahip olduğu mekanik kas yapısıyla kendi başına rahatlıkla hareket eden robot solucan, en zor yüzeylerde ilerleyebiliyor, girilmesi çok zor alanlara sızabiliyor. Uluslararası araştırma ekibinin geliştirdiği ve Meshworm (örgülü solucan) adı verilen robot, gövdelerin geliştirilmesi aşamasında önemli bir atılım olarak kabul ediliyor. ABD’nin Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Harvard Üniversitesi ve Güney Kore’nin Seul Ulusal Üniversitesi araştırımacıları tarafından geliştirilen robot solucan, son derece yumuşak materyallerden üretildi. Bu sayede, üzerine basılsa bile tek bir çizik almadan hareketine devam edebiliyor.

Meshworm, nikel ve titanyumdan yapılan “yapay kaslara” sahip. Meshworm’un mekanik yapısı, gerçek solucanlara benzetildi ve kablolar, boyunu oluşturan tüp etrafında segmentler halinde dizildi. Ardından, her segmente akım verildi ve tübün kendisini sıkarak gevşetmesiyle robot solucan hareket etmeye başladı. Bilim insanları, Meshworm gibi yumuşak materyallerden yapılan robotların zor yüzeylerde hareket edebileceğini ve araştırılması güç arazilerde keşif yapabileceğini belirtti.Meshworm’un hareket kabiliyetini, sahip olduğu iki kas türü; dairesel ve boylamsal kas fiberleri sağlıyor. Gövdeyi oluşturan tübün etrafını saran polimet katmanlar, robota esneme ve uzama kabiliyeti getiriyor. Tüp üzerindeki her segmentte bulunan aktüatörler, hareket için gerekli akımı veriyor.

Yapay Kaslı Robot

IEEE/ASME Transactions on Mechatronics dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan Sangbea Kim, robot solucanın üretilmesinde en kafa karıştırıcı kısmın yapay kas üretilmesi olduğunu, bu sorunu nikel titanyum alaşımıyla çözdüklerini belirtti. Kim, “Bu alaşım çok tuhaf bir materyal... Nikel-titanyum oranına dayanarak, robotun özellikleri de ciddi olarak değişim gösteriyor” dedi.

Popular Science sitesine konuşan Kim, nikel titanyum kabloyu çok sıkı bir şekilde solucanın gövdesine bağladıklarını, ardından küçük bir batarya ve devre kartı kullanarak tüp üzerindeki segmentleri hareket ettirecek akımı oluşturduklarını ifade etti. Akım sayesinde belli bir ısıya ulaşan segmentler, tübün sıkışmasını ve esnemesini sağlıyor ve solucan hareket ediyor. Araştırmacılar, geliştirdikleri algoritmayla segmentlerin ısınma ve soğumasını kontrol altına aldığı gibi, solucanın ilerleyeceği hareketleri belirledi. Kim, “Fırlatıp atabilirsiniz, hiçbir şey olmaz.... Solucanın parçaları hem sağlam hem de son derece esnek. Artık robotların vücut kapasitelerini artırmaya başlıyoruz” dedi.

Kaynak : Ntvmsnbc / IEEE/ASME Transactions on Mechatronics (13 Ağustos 2012,11:32)
Son düzenleyen nötrino; 23 Aralık 2015 11:33

Benzer Konular

25 Haziran 2020 / AndThe_BlackSky Fantezi Dünyası
10 Ekim 2012 / Misafir Bilgisayar
15 Ocak 2013 / Misafir Soru-Cevap
7 Ağustos 2012 / Misafir Soru-Cevap