Arama

Dini Şiirler / İlahiler - Sayfa 6

Güncelleme: 6 Ağustos 2020 Gösterim: 360.117 Cevap: 528
Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
23 Şubat 2006       Mesaj #51
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
HEPSİ SENİN İÇİN

Dualar şahlandı mı gönüllerde
Sponsorlu Bağlantılar
Bir tek sen gelirsin aklımıza Ya Rab
Günahlarımız sarsa da gönüllerimizi
İçten içe ağlarız senin için

Senden başka aşk var mı yeryüzünde
Cennet cehennem için değil
Senin rızan için
Yükselir ellerimiz semaya
İçimize verdiğin huzurla
Tatlı bir tebessüm saçarız yeryüzüne
İçimize verdiğin güvenle
Dilimizden dökülen sözlerle anlatırız seni
Seni anlatmaya sonsuzluk yetmez
Bağışlayıcı nurunu anlatmaya diller yetmez
Aşkını yaşamaya ömürler yetmez
Sevginin, adeletin en güzel adısın
Seni sevmek
Dünyadan vazgeçmek
Geçici olan âleme gözlerini yummak demek
Ne olursa olsun
Hangi dert olursa olsun yüreğimizde
Yine sabırla sevmek var
Aşkını dünyaya yansıtmak var Ya Rab
Bir kez olsun gazapla bakışını düşünerek
Küfrü kuytu topraklara gömmek var
Hepsi senin için
Gözlerimiz bir kez görse yüceliğini
Biliriz bu diller susmaz hayranlığından
Biliriz gözlerimiz görmez bir daha
Güzelliğinin verdiği ışıktan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2006       Mesaj #52
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
70kucuk8ub1en

Sponsorlu Bağlantılar

TUTKU

Gözlerimden gözlerine akan bir nehir olsa,
Damarlarında dolaşıp, yüreğinde son bulsa,
Sevgiden bir şelale akardı o kalbine,
İnan ki bu aşk değil,
Bir tutku aştan öte...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2006       Mesaj #53
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BEDİR



Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.

Asr-ı saadete Cezîretü’l-Araba gidiyoruz.

Bismillah deyin

Bedir’e öyle girin

Gökte melekler, yerde siz

Ve bekleyin sessiz...

Gelince

İyi bakın onlara;

Hem kendi zamanlarının

Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar

Gökte yıldız; yerde arslandır onlar

Yüzyirmibeşbin beden

Ama bir tek ruh,

Muhammedî ruhtur onlar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #54
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


DAHİLEK YÂ RESÛLALLÂH
DİYAMANDİ “YAMAN DEDE” (1888-1963
Gönül hûn oldu şevkinden boyandım yâ Resûlallâh
Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım yâ Resûlallâh
Ezel bezminde bir dinmez figândım yâ Resûlallâh
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Yanan kalbe devâsın sen, bulunmaz bir şifâsın sen
Muazzam bir sehâsın sen, dilersen reh-nümâsın sen
Habîb-i Kibriyâsın sen, Muhammed Mustafâ’sın sen
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Gül açmaz, çağlayan akmaz, İlâhî nûrun olmazsa
Söner âlem, nefes kalmaz, felek manzûrun olmazsa
Firâk ağlar, visâl ağlar, ezel mestûrun olmazsa
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Erir cânlar o gül-bûy-ı revân-bahşın hevâsından
Güneş titrer, yanar dîdârının, bak, ihtirâsından
Perîşân bir niyâz inler hayâtın müntehâsından
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Susuz kalsam, yanan çöllerde cân versem elem duymam
Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam
Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Ne devletdir yumup aşkınla göz, râhında cân vermek
Nasîb olmaz mı Sultânım haremgâhında cân vermek
Sönerken gözlerim âsân olur âhında cân vermek
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Boynu büktüm, perîşânım, bu derdin sende tedbîri
Lebim kavruldu âteşden döner pâyinde tezkîri
Ne dem gönlüm murâd eylerse taltîf eyle Kıtmîr’i
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

Dahilek: Sana sığındım
Hûn: Hor ve zelil olmak
Şevk: Arzu
Nîrân: Nurlar, ateşler
Bezm: Sohbet meclisi
Figân: Bağırıp, çağırma
Cemâl: Güzellik, yüz güzelliği
Ferah-nâk: Neşeli, sevinçli
Muazzam: Büyük
Sehâ: Cömertlik
Reh (râh): Yol
Reh-nümâ: Yol gösteren
Habîb-i Kibriyâ: Hz. Peygamberimizin özel sıfatlarından
Felek: Gök, devir
Manzûr: Bakış
Firâk: Ayrılık
Visâl: Kavuşma
Mestûr: Örtü
Bûy: Koku
Revân: Giden
Dîdâr: Görünme, yüz
İhtirâs: Arzu
Müntehâ: Sona erme
Messeylesem: Dokunsam
Haremgâh: Kişinin kendisine özel, herkesin giremedigi yer
Âsân: Kolay
Leb: Dudak
Pây: Ayak, takat, iz
Tezkîr: Hatırlamak
Taltîf: İltifat, değer
Kıtmîr: Ashâb-ı Kehf’in köpeğinin adı
Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #55
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Beyitler
Göklere yükselen şerefelerden
Ezan, kurtuluşa çağrı sesidir.

Şahadet parmağı şu minareler
Yerlerin göklere seslenmesidir.

Şadırvanda şırıl şırıl akan su
Abdestle günahın dökülmesidir.

Şu masmavi, yeşil, renkli çiniler
Solgun bahçelerin yeşermesidir.

Günde beş kez kılınan namaz
Ruhun ötelere yücelmesidir.

Gönül gönül, dil dil söylenen tekbir
Ezelin ebede seslenmesidir.

Secdeyle yıkanan müminin yüzü
Kulluğun ışıkla bezenmesidir.

Tövbe, sonsuzluğa açılan kapı
Günahsa, ruhların kirlenmesidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #56
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Msn Rose Msn Rose FARAN DAĞLARINDA AÇAN SEVGİLİMsn Rose Msn Rose

Selam sana nazlı Nebi
Selam sana gözbebeği
Mevla'nın kudretiyle selam.

Selam sana nur-i dilara
Selam sana Hakk habibi
Rahman'ın kudretiyle selam.

Selam sana Andelib_i Zişan
Selam sana Muhammedi
Cebrail'in yüreğiyle selam
İbrahimce selam sana
Rahimce selam sana
Gafurca selam.

Selam sana ey yetimler padişahı
Selam sana Ahmedi nefesli yar
Eyyupça selam sana
Selam sana ya Habiballah
Selam sana ya Nebiallah
Selam sana ya Resulallah.

Ya Resulallah
Sen, sevmek için istenen
Can, dudakta istenen
Sevda ikliminin en güzel mevsiminin
En güzel çiçeğisin.

Cemre gibi düştün kainatın kışına
Bahar, senin elinde doğdu
Senin elinle indi toprağa
Öyle bir sevildin ki
Candan aziz bilerek
Uğruna can verildi
Ama bu, ölüm değildi
Adını bir kez anan
Bir kez gönülden anan
Rahmetin nur kaynağı gözlerinde dirildi
Şimdi biz de seni anıyoruz
Mevla'mızın yeminleriyle anıyoruz seni
Ey Faran Dağları'nda açan sevgili

Fecre
On geceye
Her şeyin çiftine ve tekine
Akşamın alacakaranlığına
Kararıp bürüdüğü zaman geceye
Açılıp aydınlattığı zaman
Gündüze and olsun ki
Sen olunca sitem yok
Serzeniş yok
Eyvah yok
Alemlere ambersin
O'ndan başka ilah yok
Sen, en son peygambersin.

Beni ilk öksüz oluşun vurdu
Yetim kalışın yaraladı önce
Elden ele dolaşmıştın
Herkesin gözbebeğiydin

Ama mahzun
Ama kederli
Bir yanın arşa kadar azamet
Bir yanın ürkek

Mekke akşamları yanar
Verdiğin her nefeste
Ve gökten inen bir sesle
Allah korumasına alır.

Senin derdin Allah'tı
Hüznün kederin Allah
Senin dostun Allah'tı
Sana en yakın Allah.

Biz seni göremedik ya Resulallah
Uhud Dağı'nı seyrettik
Okçular tepesinden bir sabah
Bir Medine sabahında
Uhud'u seyrettik
Seni göremedik
Ebu Ubeyde bin Cerrah sanki ordaydı
Sanki mübarek yüzüne batan miğfer halkalarını
Dişleriyle sökmek için nefes nefeseydi
Kalbi yerinden fırlayacakmış gibiydi
Seni öyle seviyordu ki
Tenine bir dikenin batması bile
O kalbi durdururdu.

Biz seni göremedik ya Resulallah
Uhud'u gördük bir sabah
Malik bin Sinan olamadık
Mübarek kanının, kanına karıştığı
Malik bin Sinan sanki oradaydı
Ve inemedik okçular tepesinden
Sanki sen inin demeden inersek
Uhud tekrar cehenneme dönerdi.

Ey Faran Dağları'nda açan sevgili
Güneşe ve onun ışığına
Ardından gelmekte olan aya
Onu ortaya koyan gündüze
Onu bürüyen geceye
Göğe ve onu meydana koyana
Yere ve onu yayana and olsun ki
Sen olunca sitem yok
Serzeniş yok
Eyvah yok
Alemlere ambersin
O'ndan başka ilah yok
Sen, en son peygambersin

Vazgeçtim seni hep ötelerde aramaktan
Seni yüzyıllar öncesine hapsetmekten vazgeçtim
Mesafelerden usandım ya Resulallah
Sana sesleniyorum

Alemlere rahmetsin
Seslenince yanımdasın
Burdasın
Günahkarım

Ama sen günahkarların umudusun
Temizle beni ya Resulallah!
Temizle beni ya Resulallah!
Temizle beni ya Resulallah!

Mescid-i Nebevi'de gördüm
Mübarek sözlerinden birini süsleyip duvara asmışlar:
"Benim şefaatim, ümmetimden büyük günahları olanlar için."
Buyurmuşsun
İçimde her şey üşür
Rüzgar üşür
Yağmur üşür
Dua üşür
Melekler üşür
Isıtırsan bir sen ısıtırsın
Medine'ye akan nur gibi ak kalbime
Ey ban u cihan
Yorgunum
Güçsüzüm
Çaresizim
Sen çaresizlerin yardımcısısın

Yüreğimi koşturdum
Sana doğru
Çatlarcasına koşturdum
Kimseye hakkım yok
Huzurunda sana ait varlıkları dava etmem
Ben bir davalıyım
Tükendim ya Resulallah
Hicretimi kabul et ya Resulallah!
Hicretimi kabul et ya Resulallah!
Hicretimi kabul et...
Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
6 Mart 2006       Mesaj #57
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Büyüklük taslayan

Şeytan iblis oldu, kibri yüzünden
Nâr’ım deyip gurur duydu özünden
Lanete uğradı tek bir sözünden
Büyüklük taslayan, sonu böyledir

Kibir taslayanlar boşa gerinir.
Maymun yerde hoştur, gezer sürünür
Yükseğe çıkınca kıcı görünür
Artık arkasıyla önü böyledir

Ben buyum ben şuyum, deyip avunan
Her meziyetini sayıp savunan
Sonra birden gözden kayıp dövünen
Çatlak ses çıkarır tonu böyledir

Tavus kuşu gibi gösteriş yapar
Malına mülküne işine tapar
Gururu yüzünden toplumdan kopar
Kabesi nefsidir, yönü böyledir

Mikdat der makamlar adam etmez ki
Dünya onun olsa yine yetmez ki
Onun bu gururun hoşa gitmez ki
Öylesi alçaktır, ünü böyledir
mesutkaya - avatarı
mesutkaya
Ziyaretçi
7 Mart 2006       Mesaj #58
mesutkaya - avatarı
Ziyaretçi
eline saglık güzel olmuş
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2006       Mesaj #59
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BEN_BİR "BAŞÖRTÜLÜYÜM"

ELİMİZDE İSLAM SANCAKLARI
GÖNLÜMÜZDE UMUT PARILTILARI
HERGEÇEN GÜN KAYBOLAN ÜMİTLERLE
BEN BİR BAŞÖRTÜLÜYÜM

PAÇAVRA GİBİ YERLERE ATILAN ÖRTÜMÜZ
HABİBİN MİRASIDIR BİZE BAŞÖRTÜMÜZ
İTİLİP ÇEKİŞTİRİLMEKLE GEÇEN BU ÖMRÜMÜZ
SÖYLÜYORUM BİZ BAŞÖRTÜLÜYÜZ

İÇİMİZ YANIYOR BU ZULÜMLERE
AYŞE FATMA,ZEYNEPLERE...
DAVAMIZDAN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYE
TAKTINIZ SİZDE BİR BAŞÖRTÜYE

İSLAM SANCAĞI ELİMİZDE
KOR GİBİ TAŞIRIZ ONU YÜREĞİMİZDE
BU MİRASDIR EBEDE GÖTÜRÜLEN ÖMRÜMÜZDE
KURAN ,SÜNNET, BAŞÖRTÜMÜZLE

MAPUSLARA GİRİLDİ ÇİLELER ÇEKİLDİ..
KALBİMİZDE YANKILANAN İSMİN LE DUALAR EDİLDİ
MÜSLÜMAN GENÇLERİZ DUA EDERİZ
BAŞÖRTÜMÜZE LEKE SÜRDÜRMEYİZ

OKUL KAPILARINDAN DÖNDÜRDÜLER
PAÇAVRA GİBİ SAÇIMIZDAN ÇEKTİLER
GÖNÜLLERİ SIZLAMAYAN O KARDEŞLERE
EDİVERDİK ÇOK DUA BİZLERDE..

BAŞÖRTÜLÜYÜM ÇEKİYORUM ÇİLELERİ
BAŞÖRTÜLÜYÜM GURURLA SÖYLÜYORUM BU SÖZLERİ
EBRU KARDEŞİNİZ SESLENİVERDİ TÜM İMANSIZLARA
BİTMİYECEK BİLSİNLER Kİ BU DAVAMIZDA
-EBRU UYANIK-
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2006       Mesaj #60
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SADIK İNSAN (Doğru İnsan)

Doğru insan belli olur sohbetinden
sözünden,
Doğruluk ayna gibi görünür cemalinden
yüzünden.
Özü doğru olanın sözü de doğru olur,
Zira kişinin içindeki ne ise dışına o
vurur.
***
Menfeatini aramak her kişinin kârıdır,
İyilik ile mertlik, er kişinin kârıdır.
Eğriler menfeat çabasıyla ölürler,
Doğru olanlar menfeati aramadan
bulurlar.
***
Doğru olanlar birer birer dizilir,
Bu gün kıymeti bilinmese yarın bilinir.
***
İnsan olan zarar görse bile doğru
söyler, Doğru gideni Canabü Allah
yardım eder.
Doğru olsun her zaman sözünüz,
Hiç bir yerde kızarmaz yüzünüz.
***
Doğrulukla yürürse özünüz, Hakkı görür
her zaman gözünüz.

Benzer Konular

2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
2 Eylül 2006 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Mart 2007 / NihLe Taslak Konular
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular