Arama

Dini Kutlamalar - Sayfa 6

Güncelleme: 13 Nisan 2018 Gösterim: 112.111 Cevap: 372
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #51
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Mevlid Kandilinin fazileti, mevlid kandilinin önemi, mevlid kandilinin anlamı

Sponsorlu Bağlantılar

kandil1

Mevlit kandilinin anlamı, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in(s.a.v) doğum günü olan rebiyülevvel ayının on ikinci gecesinde kutlanan kandildir.

Dünyada önemli gelişmelere neden olan kutlu doğum, insanlık tarihinin en önemli olaylarından biridir.
Çünkü O'nun dünyaya geldiği dönemde, insanlar her türlü değer ölçülerini yitirmiş,kelimenin tam anlamıyla yollarını şaşırmışlardı. Küfür ve haksızlık gönülleri karartmış, Allah’a giden yoldan uzaklaştırmıştı.
Sosyal hayat bozulmuş, ahlak tamamen raydan çıkmıştı. Kadınlara esir muâmelesi yapılıyor, bir eşya gibi alınıp satılıyordu, kız çocukları acımasızca diri diri toprağa gömülüyordu.
Yeryüzünde insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey olan huzur, can ve mal güvenliği kalkmış gibiydi.
Dünyanın birçok köşesi kanlı boğuşmalara sahne oluyordu. Cihanın ıslâhı bir peygamberin gönderilmesine muhtaçtı. Bütün ümitler, Yahudi ve Hristiyan dinlerinin müjdelediği (Bkz. Saff, 6) âhir zaman peygamberine yönelmişti. Bütün dünya, karanlıklar içinde, bu kurtarıcının gelmesini dört gözle bekliyordu.

İşte Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), böyle bir zamanda dünyaya gelmişti. Bu gecenin sabahı gerçekten de nurlu bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meş’alesi olan Sevgili Peygamberimiz’in gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur: “İçlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, mü’minlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler.”(Âl-i İmrân, 164) Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle o, âlemlerin Rabbinden, “âlemlere rahmet olarak gönderildi.” (Bkz. Enbiyâ, 107)

Hz. Peygamber’in, güzel ahlâkla yoğrulmuş hayat tecrübesini araştırmaya, ondan yararlanmaya, her zaman olduğu gibi bugün de çok ihtiyacımız vardır. Sevgili Peygamberimiz’i, onun güzel ahlâkını, davranış ve uygulamalarını, gelişen dünya şartlarına yön verecek, insanlığın problemlerine çözüm getirecek Kur’an-ı Kerim’i zenginliği ile yeniden tanımalı ve tanıtmalıyız.

Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir. Onun doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risâletini, yüksek ahlâkını, fazîletini, adâlet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda uygulama azmini tazelemektir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yeğane yolu, Hz. Peygamber’in yolundan gitmektir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “(Ey Muhammed!) De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân, 31) Bu ayette de belirtildiği gibi, Allah’ı hoşnut etmek, O’nun Peygamberine uymak ve onu örnek almakla mümkündür.
Kaynak: Diyanet.gov.tr

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #52
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tüm MsXLabs MK ailesinin Mevlid Kandili Kutlu ve Mübarek olsun Msn Happy

Sponsorlu Bağlantılar
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
25 Şubat 2010       Mesaj #53
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Tüm Türk İslam Aleminin Mevlid Kandilini Kutlarım...

gul
Kandiliz hayırlı ve mübarek olsun inşallah....
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
T_walkeR - avatarı
T_walkeR
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #54
T_walkeR - avatarı
Ziyaretçi
Herkesin Mevlut Kandili Mübarek Olsun
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
25 Şubat 2010       Mesaj #55
Avatarı yok
Yasaklı
mevlid kandili 2006
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #56
ener - avatarı
Ziyaretçi
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun.
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #57
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
besmeledw8
maviperi - avatarı
maviperi
Ziyaretçi
25 Şubat 2010       Mesaj #58
maviperi - avatarı
Ziyaretçi
muhammedsas



Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.
Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.


O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.


İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.


Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?


Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.


O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.


Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.


Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.


Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,


"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.


Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.


"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.


Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..


Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."


Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.


Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:


"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."


Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:


"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"


Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.


Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.


Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.


Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.


Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.


Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.


Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.


Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.


İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir. Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.


Dini Kutlamalar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2010       Mesaj #59
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mübarek Cuma günümüz Hayırlara ve Bereketlere vesile olsun.

cumaqe0iy8is8

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]

(Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.) [Dare Kutni]

(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.) [Taberani]

(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir.) [İsfehani]

(Cuma günü gusledenin günahları affolur.) [Taberani]

(Cuma günü sabah namazından önce, "Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh" okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa günahları affolur.) [İbni Sünni]

(Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allah(c.c.)ü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İ.Sünni]Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu,sizin için daha hayırlıdır. (Cuma Suresi /9)

Cuma gününde makbul bir saat vardır. Duasını bu saate denk getiren Müslümana Allah dilediğini verir. (Hadis-i Şerif)
Özürsüz üç Cuma'yı terkeden kimsenin kalbin Allah mühürler. (Hadis-i Şerif)
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
19 Mart 2010       Mesaj #60
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
hayırlı cumalar
tüm müslümanların cuma sı mübarek olsun hayırlara vesile olsun inşalalh bul kazançlar a vesile olsun inşallah

Benzer Konular

6 Mart 2025 / ThinkerBeLL Genel Mesajlar
2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
31 Mayıs 2010 / Misafir Soru-Cevap
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular