Arama

İslam Dininde Kıyamet İnancı

Güncelleme: 19 Kasım 2013 Gösterim: 2.262 Cevap: 1
Dark_Blue1990 - avatarı
Dark_Blue1990
Ziyaretçi
5 Ocak 2012       Mesaj #1
Dark_Blue1990 - avatarı
Ziyaretçi
İslam'da Kıyamet İnancı
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar


Kıyamet Nedir?
Kıyamet; din ve inanışlarda “Dünyanın sonu” inancı, kıyametin kopacağı ve bunun zamanıyla ilgili inanç. Ayrıca Zerdüştlük, İslam ve Hıristiyanlık gibi bazı dinlerde ölülerin diriltilerek mahşer (toplanma yeri) de toplanacağına (haşir), hayattayken yapılan iyilik ve kötülükler hakkında hesap ve hüküm verileceğine (hesap günü), iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır.


Kur'an-ı Kerim'de kıyametle ilgili ayetler
Bakara Sûresinin 85. Ayetinde
Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab’ın (Tevrat’ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Bakara Sûresinin 174. Ayetinde
Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.40

Bakara Sûresinin 212. Ayetinde
İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.

Bakara Sûresinin 254. Ayetinde
Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

Âl-i İmrân Sûresinin 55. Ayetinde
Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”

Âl-i İmrân Sûresinin 77. Ayetinde
Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

Âl-i İmrân Sûresinin 161. Ayetinde
Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.

Âl-i İmrân Sûresinin 180. Ayetinde
Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Âl-i İmrân Sûresinin 185. Ayetinde
Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.

Âl-i İmrân Sûresinin 194. Ayetinde
“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vadinden dönmezsin.”

Nisâ Sûresinin 42. Ayetinde
O kıyamet günü, Allah’ı inkar edip Peygamber’e isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler ve Allah’tan hiçbir söz gizleyemezler.

Nisâ Sûresinin 87. Ayetinde
Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Andolsun sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan?

Nisâ Sûresinin 109. Ayetinde
İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?

Nisâ Sûresinin 141. Ayetinde
Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.

Nisâ Sûresinin 159. Ayetinde
Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.31

Mâide Sûresinin 14. Ayetinde
“Biz hıristiyanız” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!

Mâide Sûresinin 36. Ayetinde
Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vardır.

Mâide Sûresinin 64. Ayetinde
Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah bozguncuları sevmez.

Mâide Sûresinin 116 Ayetinde
Allah kıyamet günü şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”

En’âm Sûresinin 2. Ayetinde
O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.

En’âm Sûresinin 12. Ayetinde
De ki: “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.

En’âm Sûresinin 15. Ayetinde
De ki: “Ben Rabbime isyan edersem gerçekten, büyük bir günün (kıyamet gününün) azabından korkarım.”

En’âm Sûresinin 31. Ayetinde
Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat (kıyamet) gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek, “Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize!” diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah yükü ne kötüdür!

En’âm Sûresinin 40. Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “Söyleyin bakalım. Acaba size Allah’ın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip çatsa (böyle bir durumda) siz Allah’tan başkasını mı çağırırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru söyleyenlerseniz (haydi onları yardıma çağırın).

A’râf Sûresinin 32. Ayetinde
De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.”

A’râf Sûresinin 167. Ayetinde
Hani Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz Rabbin, elbette cezayı çabuk verendir. Şüphesiz O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

A’râf Sûresinin 172. Ayetinde

Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.

A’râf Sûresinin 187. Ayetinde
Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.”

Yûnus Sûresinin 60. Ayetinde
Allah’a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı çok lütufkârdır, fakat onların çoğu (O’nun nimetlerine) şükretmezler.

Yûnus Sûresinin 93. Ayetinde
Andolsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

Hûd Sûresinin 60. Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Hûd’un kavmi Âd Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.

Hûd Sûresinin 98. Ayetinde
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası!

Hûd Sûresinin 99. Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!

Yûsuf Sûresinin 107. Ayetinde
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?

Hicr Sûresinin 37,38. Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

Hicr Sûresinin 85. Ayetinde
Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.

Nahl Sûresinin 25. Ayetinde
Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.

Nahl Sûresinin 27. Ayetinde
Sonra kıyamet günü Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: “Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?!” kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: “Şüphesiz bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kafirlerin üzerinedir.”

Nahl Sûresinin 77. Ayetinde
Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyamet’in kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Nahl Sûresinin 84. Ayetinde
Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz; sonra inkar edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne de Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilecek.

Nahl Sûresinin 92. Ayetinde
Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.

Nahl Sûresinin 124. Ayetinde
Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüş ayrılığına düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

İsrâ Sûresinin 13. Ayetinde
Her insanın amelini boynuna yükledik.2 Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

İsrâ Sûresinin 58. Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.11

İsrâ Sûresinin 62. Ayetinde
Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.”

İsrâ Sûresinin 97. Ayetinde
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.

İsrâ Sûresinin 104. Ayetinde
Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”

Kehf Sûresinin 21. Ayetinde
Böylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allah’ın va’dinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), “Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir” dediler. Duruma hakim olanlar ise, “Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız” dediler.

Kehf Sûresinin 36. Ayetinde
“Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum.”

Kehf Sûresinin 98. Ayetinde
Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.

Kehf Sûresinin 105. Ayetinde
Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.

Meryem Sûresinin 75. Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.

Meryem Sûresinin 95. Ayetinde
Onlar(ın her biri) kıyamet günü O’na tek başına gelecektir.

Tâ-Hâ Sûresinin 15. Ayetinde
“Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.”

Tâ-Hâ Sûresinin 100. Ayetinde
Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir.

Tâ-Hâ Sûresinin 105. Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) halini soruyorlar. De ki: “Rabbim onları toz edip savuracak.”

Tâ-Hâ Sûresinin 124. Ayetinde
“Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”

Enbiyâ Sûresinin 47. Ayetinde
Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

Enbiyâ Sûresinin 49. Ayetinde
Onlar, görmedikleri halde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.

Enbiyâ Sûresinin 97. Ayetinde
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler.

Hac Sûresinin 1. Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.

Hac Sûresinin 7. Ayetinde
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.

Hac Sûresinin 8. ve 9. Ayetinde
İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.

Hac Sûresinin 17. Ayetinde
Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allah’a ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah her şeye şahittir.



Alıntıdır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
jackdaniels - avatarı
jackdaniels
Ziyaretçi
19 Kasım 2013       Mesaj #2
jackdaniels - avatarı
Ziyaretçi
Kıyamet Nedir?
Kıyamet (Diriliş Günü, Hüküm Günü) tek tanrılı dinlerde ve birçok inanışta bulunan, dünyanın sonunun gelip bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına inanılan zaman, hesap günü, mahşer günü.
Sponsorlu Bağlantılar

Kıyamet günü için Kur'an-ı Kerim'de Saat (6:31, 42:17), Hesap Günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) ifadeleri de geçmektedir.

Kıyamet inancı İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve Hadis lerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve Gazali, Ibn Kesir, Ibn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında detaylarıyla ele alınmıştır. Kur'an-ı Kerim'e göre her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır. (Kur'an 74.38).


Kuran'da Kıyamet
* Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir! (Hacc,1)

* ...Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. (Hac,7)
İnkar edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, kadar hep şüphe içindedirler. (Hac,55)

* ...O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. (Hicr,85)

* ...Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. (Nahl, 77)

* Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkar edenler için alevli bir ateş hazırladık. (Furkan,11)

* Bilakis kıyamet onlara vadedilen asıl saattir ve o saat daha belalı ve daha acıdır. (Kamer, 46)

Kıyamet sözlükte ne anlama gelmektedir?
1- Tektanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman.
2- Gürültülü karışıklık, gürültü, patırtı.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

4 Aralık 2016 / P.u.S.u Müslümanlık/İslamiyet
20 Temmuz 2018 / P.u.S.u Müslümanlık/İslamiyet
6 Temmuz 2012 / asla_asla_deme Müslümanlık/İslamiyet
28 Aralık 2011 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet