Arama

Kıraç - Sayfa 4

Güncelleme: 2 Şubat 2012 Gösterim: 80.672 Cevap: 41
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Haziran 2011       Mesaj #31
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Hayatının bundan sonrası,kalbinin güzelliği gibi geçsin..

Sponsorlu Bağlantılar

221627 10150190428889001 183554434000 7021015 4146636 n

Iraz bebekle,Ayşe'nle ve tüm sevdiklerinle nice uzun sağlıklı başarılı yıllara ...
Sevenlerin için
İyi ki, varsın!
İyi ki, doğdun!

Sonsuza dek KIRAÇ...


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Haziran 2011       Mesaj #32
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
249698 10150213806474001 183554434000 7229348 272482 n

Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Haziran 2011       Mesaj #33
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
45106 438913489000 183554434000 5076471 4434280 n
Okumak İçin Tıklayınız
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Haziran 2011       Mesaj #34
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
73935 462341969000 183554434000 5529793 7705605 n


Okumak İçin Tıklayınız
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
23 Ağustos 2011       Mesaj #35
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
KIRAÇ ANADOLU SEFERİNİ TAMAMLADI,
YENİ ALBÜM KAYITLARI BAŞLADI...


Her yaz olduğu gibi bu yaz da yoğun bir konser turu ile Anadolu’nun pek çok yerini dolaşan Kıraç, İstanbul'a döndü... Turne kapsamında farklı şehirlere giderek Türkiye’nin dört bir yanındaki dinleyenleriyle buluştu.

Yaz boyunca hayranları ile bi
r araya gelen Kıraç, bu yaz verdiği konserler için: “Konserler benim en büyük enerji kaynağım. Dinleyicilerim ile yüz yüze olmanın gücünü başka bir şeyle kıyaslayamam. Kendi başıma söylediğim şarkının benim için bir birimlik duygusu var ise sahnede o duygular bir anda onbinlerle çarpılıyor. Ömrüm yettiği sürece onlarla göz göze şarkı söyleyeceğim.” dedi.


dsc02127sd3


Albüm büyük bir Sürpriz ile geliyor...

Kıraç, yoğun konser serisi ile sevenlerine Ağustos ayı için vaat ettiği albümü geciktirmiş olsa da albüm piyasasına getireceği yenilikle müzik severlerin gönlünü alacağını söylüyor. Albümün ilk planlamalarına göre Ağustos'a yetişeceğini düşündüğünü söyleyen Kıraç, peş peşe gelen yoğun konserlerin albüm için planladığı süreci biraz uzattığını dile getirdi. Albüm için çok özel bir sürpriz ve yenilikle dinleyicinin karşısına çıkacak olan Kıraç, albümün piyasada olacağı tarih ile ilgili “Kışa kalmayacak” demekle yetinip şu an kesin bir tarih vermiyor.

KIRAÇ yeni albümünün stüdyo kayıtları sürerken diğer taraftan konserlerle sevenleri ile buluşmaya devam ediyor;


Eylül ayı konserleri;
03 EYLÜL 2011CUMARTESİ Tosya/ KASTAMONU
09 EYLÜL 2011 CUMA Etimesgut/ ANKARA
10 EYLÜL 2011 CUMARTESİ Söğüt/ BİLECİK
11 EYLÜL 2011 PAZAR Divriği/ SİVAS
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
22 Ocak 2012       Mesaj #36
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Kıraç, uzun bir aradan sonra, büyük bir özenle hazırladığı albümünü, TMC Müzik etiketiyle dinleyenlerin beğenisine sundu.
"Derindekiler" adını taşıyan albümünde, çoğunluğu kendi şarkılarından oluşan on eser yer aldı.


kirac

Bestesini yaptığı sekiz eser ile sözlerini yazdığı altı şarkının bulunduğu albümde, müzisyen arkadaşları Namık Nagdaliyev, Edip Emre, Müfide İnselel ve Hakan Doba'nın eserlerine de yer verdi. Albümdeki tüm düzenlemeler Kıraç'a ait.
Kıraç Mayıs 2011'de, yeni albümü "Derindekiler" in müjdecisi olan "Dön Artık" şarkısını sadece digital platformlarda yayınlamıştı. Albümdeki diğer şarkılar için, uzun bir süre stüdyoda çalışmalarını sürdüren Kıraç, diğer şarkıların kayıtları sırasında yurtdışından 1970 yılında üretilen, 26 inçlik Ludwing marka davulu getirtti.
Böylece, yeni albümünün kayıtlarında Led Zeplin'in 1970'lik antika davulu ile günümüzün "5+1 Dolby Dijital Surround" ses kayıt teknolojisini birleştirmiş oldu.
"Derindekiler" albümünde bir ilk; 3 BOYUTLU şarkılar...
Albümü için, gelişen görüntü teknolojisinden de yararlanmak isteyen Kıraç, 3 boyutlu görüntülerden oluşan bir DVD çalışması gerçekleştirdi. Orkestrasıyla birlikte sahne perfomansının yeraldığı görüntülerden oluşan DVD çalışmasında, stüdyo ortamında özel hazırlanan bir dekorda, albümdeki tüm şarkıları seslendirdi.
kirac
Üç boyutlu çekim yapan 5 kamera, bir jimmy jib'in kullanıldığı çekimler iki gün sürdü. BTS 3D firmasının yapımını üstlendiği ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen "3 boyutlu albüm" DVD çalışmasının montaj aşaması üç ay sürdü.
Müzik CD'si, 2D/3D görüntülerden oluşan albüm DVD kaydı, 3D gözlük, Derindekiler Kulübü'ne üyelik şifresi... Müzik severler, albümü 2 boyutlu veya 3 boyutlu izleyebilecek ve CD'den dinleyebilecekler...
Albümün piyasaya çıkışından kısa bir süre sonra da, halen stüdyo çalışmaları devam eden blue-rayi kaydınıda müzikseverlere sunulacak... Albümü satın alan dinleyenler ayrıca, "Derindekiler Kulubü"ne CD'de yeralan şifre ile üye olma hakkı kazanacaklar.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
22 Ocak 2012       Mesaj #37
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
18.12.2011 Star

109 normal


‘Derindekiler’i alana 3 boyutlu bir sürpriz hazırladı
Türk popunun önemli isimlerinden Kıraç, “Yüzeysellikten de, ortada dolaşan bir şarkıcı olmaktan da hep kaçtım. Beni dinleyenlerle derin bir şeyler paylaşmak istedim” diyor.
Nil Özer
Kıraç, ‘Derindekiler’ adlı yeni albümünde müzikseverlere 3 boyutlu ‘Nice Yıllara’ diyor. TMC etiketiyle yayınlanan ve ilk klibini ‘Nice Yıllara’ çeken şarkıcı, Türkiye’de bir ilke imza attı.
2 boyutlu ve 3 boyutlu bir albüm hazırlayan Kıraç’la yeni eserinin adı gibi ‘derin’ bir sohbete koyulduk...


-Yeni albüm, yeni heyecan...
Evet. Parçalarımız duygulu, romantik yani benim psikolojime çok uygun. 3 boyutlu DVD’sini çıkartabildiğimiz, uzun zaman sonra 7 şarkı koyabildiğim, iyi kayıtlar yaptığımız için gerçekten mutluyum ve heyecanlıyım.



-‘Derindekiler’in diğer albümlerinizden farkı nedir?
Tüm albümlerimin bileşkesi gibi. En önemli özelliği son 2-3-4 dedik ve kaydettik. Mekanik bir albüm değil. Teknolojinin yanında çok dengeleyici, doğal şeylerle uğraşıyorum. Akustik çok önemlidir benim için. Müziğin kendisidir. İnsanların böyle bir ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. ‘Sevgilim’ 1988 yılında yaptığım bir şarkıydı bugüne kadar beklettim. Yaptığım şarkıları albümlere pek koymam. Belki bir çok şarkımı hiç bir çalışmaya koymayacağım. Bilemiyorum. ‘Nice Yıllara’ albümün çıkış şarkısı. İlk dinlediğimde çok etkilendim ve ‘Derindekiler’ albümü yapmaya karar verdim.
Yaptığım müzik asla yüzeylerde yaşamaz
kiracf


-Daha derinlerde neler var?
Bir çok şey. Yıllarca yaptığım işlerde hep yüzeysellikten kaçtım. Ortada dolaşan bir şarkıcı, sanatçı olmaktan kaçtım. Derinlerde olduğumu düşünüyorum. Dinleyicilerimizle de hep bir şeyler paylaştım. Beni bu şekilde kabul ettiler. Bazen müziğin dışına da çıktık, müziğin dışında da konuştuk ama genel olarak yaptığım müziğin yüzeysel olmadığını düşünüyorum. Popülist değilim. Bu kadar birikimden sonra bu albümün ismi ‘Derindekiler’ olmalıydı.



-Sizin iletişiminiz sadece müzik mi?
Gerçek sanatçılar sanki anlaşılmayan gizemli insanlarmış gibi, mesela beni gizemli bulurlar ama ben tamamen anlaşılır olmak isterim.


-Albüme gelirsek teknik özellikleri ile dünyada bir ilk olduğunu belirtiyorsunuz...
Benim öyle ilk olma gibi bir yarışım yoktur. İlk değil, iyi olmayı tercih ederim. Biz böyle bir uygulama yapmak isterken, internette araştırdık dünyada başka bir örnek göremedik. DVD de 2 ve 3 boyutlu nasıl icra ettiğimizi seyredecekler. Beni dinlerlerken yanlarında olma hissi beni çok heyecanladırıyor.



-1970 yılına ait Led Zeppelin davulunu getirme öyküsünü öğrenebilir miyiz?
Yıllardır benim davul sounduyla ilgili bir sorunum vardı. Benim için davul vazgeçilmez bir enstrüman, istediğim Türkiye’de bir türlü bulamadım. Geçmişteki davulları dinliyorduk çok hoşumuza gidiyordu. Led Zeppelin’in davulcusunu çocukluğumdan beri çok sevdiğim için onun davulunu buldum. Uzun bir araştırma yaptık, Almanya’da bulduk. 70’e ait ama o yıla ait ses değil.


-Fenerbahçe için neler söylemek istersiniz?
Keşke böyle olmasıydı. Hak etmediğini düşünüyorum.
Hayatı daha sıcak ve hisli yaşamak gerek

-Bir de ‘Derindekiler’ adıyla internette kulüp kurdunuz.
Evet. Bir kulüp kurduk, siteyi ziyeret edenlerin kafasında, derinlerinde neler var onları paylaşacağız konuşacağız. Hayat çok yüzeysel olmaya başladı herkes bu durumdan çok şikayetçi. Hayatı daha derin sıcak ve duygulu yaşamak istiyoruz. Dünyanın küçülmesi, teknolojinin ilerlemesi, sosyal hayatın, kültürlerin, insan ilişkilerinin geriye doğru gitmesinden dolayı herkeste bir şikayet var. O anlamda ziyaret edenlerin yüzleri güldürmesi, sevindirmesi biraz umut ışığı olması için kendi aramızda bu kulübü açmaya karar verdik.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
22 Ocak 2012       Mesaj #38
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Kıraç: Hala Müslümanım milliyetçiyim komünistim

Yeni albümü 'Derindekiler'le başarısına başarı katan Kıraç, çok özel açıklamalar yaptı.



kC4B1raC3A71


Zaman gazetesinden Fatih Vural'a konuşan Kıraç, müzik piyasasından siyasete, şikeden albümlerine kadar dikkat çekici yorumlarda bulundu..

Derindekiler, Kıraç'ın diğer albümlerinden farklı bir yerde mi duruyor?
En içime sinen albümlerden birini yaptım. 'Yolcu' albümünde tamamen türküler söylemiştim, eleştiriler gelmişti: 'Niye kendi şarkılarını yapmıyorsun?' Kazandığım paralarla, şu bulunduğum binada stüdyo kurmak zorundaydım. İstediğiniz şarkıyı kaydedebileceğiniz stüdyolar bulmak çok zor. Akustik şarkılar yapıyoruz, canlı çalıyoruz. Tamamen 'son (i)ki üç' ve kayıt... Bunu sadece Kayıp Şehir albümünde yapabildim; ama o kadar yoruldum ki!

Müzisyenlik, bir yalnızlık alanı da gerektiriyor. Dizi müzikleri, Pepee'nin müzikleri derken; bu bölünmüşlükte o alanı nasıl koruyorsunuz?
Erkekler için 30'undan sonra hayat daha da yoğunlaşıyor. Çocuktan sonra da artıyor bu. Ben bir dönem dağıttım; ama hayatım boyunca, gün içinde müziğimle uğraştım. Şu anda da böyle geçiyor. Yapacağınız şey, insanların kolay algılayacağı bir şey olmayabilir. Zamanım hep bunu düşünmekle geçiyor. Sadece toplumun ya da kendimin sevdiği şeyleri yapamam.

kirac cem karaca

Rahmetli Cem Karaca ile verdiğiniz bir röportajda 'Müslüman'ım, milliyetçiyim ve komünistim' dediktensonra, üstat size 'Bunları nasıl yan yana getirebiliyorsun?' demişti. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?


Cem Karaca ile fikren bir olmamıza rağmen, ifade biçiminde ayrılıyorduk. Bunu sıralaması önemlidir ve hâlâ öyleyim

Üçü, nasıl bir araya geliyor?
O, "Yurtseverim de." diyordu (Gülüyor). Türkiye'de yıllarca Müslümanlık, milliyetçilik ve komünizm yan yana gelemiyorsa, bu terimlerin değil, insanların sorunu. Müslümanlığın içini siz başka, karşı taraf başka dolduruyor. Milliyetçilik de öyle, bir rejim değildir. Bir ideadır, yaşam biçimidir. Genel kültürle ilgili ve folkloriktir. Komünizm bir sistemdir, ekonomi biçimidir. Şu an dünyanın yüzde 90'ı sefalet içinde sürünürken, yüzde 10'u maddi refah içinde. Görünüyor ki ekonomik sistem olan kapitalizm, dünyayı ıstıraba sürüklüyor. Bakın orada Çin, yeni bir alternatif sunuyor dünyaya. Dünyanın bir numaralı ekonomisi.

Müziğiniz bu üçlü sacayağında -tıpkı Anadolu rock'ın babaları olan ağabeylerinizdeki gibi- daha çok 'milliyetçilik'e mi tekabül ediyor?
Günümüz itibariyle, sosyal bir olgu olduğu için müzik, bu topraklardan besleniyor. Barış Manço ve Cem Karaca, müziklerinde en iyi teknolojiyi kullanıyorlardı; ama içeriğini kendileri koyuyordu. Tamirci Çırağı'nda bizim hiçbir enstrümanımız yoktur. Ama buranın insanını anlatır. İşte bu adam sanatçıdır. Bu yaklaşım insanlar tarafından çok sevildiği halde, gittikçe yok oluyor.

Bugünkü sanatçıların entelektüel bir zayıflığı mı var?
O insanların dünyaya bakışları çok farklıydı. Toplum da, sistem de o dönemde düşünen, soru soran, arayışta olan insanı üstte tutuyordu. Bu insanlar, günün birinde, var olan sisteme problem olmaya başladılar. Gençlik, korkunç bir ıstıraba sürüklendi. Testteki seçeneği bil, doğru taşı doğru yere koy. Bir ton saçma sapan, ipe sapa gelmez bilgiyi insanların beynine doldurduk. Orada artık düşünmeye yer yok! Bu adam müzisyen olduğunda Tamirci Çırağı'nın içeriğini de göremeyecek.Kendi tereyağımı ve peynirimi yapıyorum

Böyle bir ortamda sizi üstte tutan ne?
Samimiyet. Bu, yeterli bir sebep. Ben aşklarımla gündeme gelmedim. Şarkılarımda sevdalarımdan bahsettim. İnsanları kandırmadım.

Söylemleriniz çok didaktik ve sert. Bu söylemlerin, müziğinizin üzerine çıktığını düşünüyor musunuz?
Söylemlerimin en serti Türkçeyle ilgili olanıdır. Yabancı dille eğitimin hâlâ cinayet olduğunu düşünüyorum. Korkunç bir hata yapıyoruz. Sömürge olduğumuzu kabul ettiğimiz bir atılımdır. Röportajlarımda, Türk halkının iki yüzlülüğünü ve riyakârlığını, çevremden örnekler vererek de söyledim. Biz de bunun dışında değiliz. Her şeyi alkışlamak, bizi buraya getirdi. Hem 'sanatçı değil' diye eleştir, gördün mü de alkışla!
Müzik lobisi, bu düşünceleriniz nedeniyle, size nasıl bakıyor?

Beni sevmiyorlar. Söylemlerimi de sevmiyorlar. Lobici adam değilim. Her şeyim açık. Lobide bir gizlilik vardır, sır vardır. Bendeyse hiç yoktur. Birisine, aslında bulunduğu yeri hak etmediğini söylerseniz, adamın canını sıkarsınız.

Kendi üzerinizden okursanız, sistem dışı bir aktörün bu kadar tutması, sistem adına size ümit veriyor mu?
Ama rock müzik budur. Her zaman düzen dışıdır ve tutar. Gençler 17 yaşına geldiklerinde 'Ya ne oluyor bu dünyada?' demeye başlarlar. Çünkü en azından bir dönem özgürler.

Albümün kapağındaki Derinlik Söylevi'nde "Kalplerimizin önü kalabalık, içi boş; aşkın kabuğu parlak, içi kof" deyip şöyle bitiriyorsunuz: "Sen bu kadar değilsin. Derinde fazlası var."
Derinlik, yüzeyde olanlar için karanlıktır. Ama oraya inerseniz, hiç de karanlık değildir. Dürtmek istiyorum; çünkü çevremdeki insanlar yüzeysellikten bıkmış. Her şey yapay! Ben peynirimi, tereyağımı kendim yapıyorum. Marketten aldığım hazır yoğurttan, tereyağı çıkmıyor. Çünkü yoğurt değil. Ben Göksu'da oturuyorum. İlk gün 'Sütçü dur' deyince, zabıta sandı, korktu ve kaçtı. (Gülüyor) Zor anlatabildim kendimi. Şimdi ineklerden sütü alıyoruz, bebeğim o sütü içiyor. Eşimle, o sütten tereyağı ve peynir yapıyoruz. Her şey doğasına uygun yürüyor. Ama yüzeysellikte, hep 'mış gibi'... Bu, insanın fıtratına aykırı.


esh 35502


O 'derinliğin' farkına vardıran neydi?
Yaş. Senarist bir arkadaşım çok güzel bir şey demişti: "Yaşım 44 oldu diye çok mutluyum. 34'ümde de aynı şeyleri söylüyordum, kimse ciddiye almıyordu. Şimdi ise ciddiye alıyorlar." Gerçekten de öyle. Ben de şu anda 40 yaşındayım. Galiba ağzıma daha çok yakışıyor şimdi.

Albümün yenilikçi bir yanı da üç boyutlu performans görüntülerinin olması. Bu fikir nasıl çıktı?
'İnsanlar o şarkıları dinlerken, ben de orada olabileyim' düşüncesiyle çıktı. 'Tüm albüme klip çekeceğimize, görüntü çekelim' dedik. Kâğıt gözlüklerle her yerde üç boyutlu izleyebilirsiniz. Maliyetiyle bir çılgınlık; ama söz verdiğimiz gibi albümün içini doldurduk.

Eurovision'da birinci oldun da; bu ülkenin neyini tanıttın?
Oldukça iyi ses vibrasyonlarınız var. Ses aralığınız geniş. Bu topraklara özgü müzik yapmaya çalışıyorsunuz. Eurovision'da derece getiren şarkıların birçoğunda bizden de tatlar vardı. Başarı ihtimaliniz yüksekken, neden

Eurovision'u düşünmediniz?
Teklif çok geldi; ama kendi şartlarımda olamayacağını söyledim. Yabancı dile tamamen karşıyım.

Türkçe söyleseydiniz?
Olabilirdi; ama Eurovision bir amatörler yarışması olmalıdır. Sanat bir yarışma değildir. Bu bir şovsa, bırakın amatörler yapsın bu şovu. 'Bütün vatan, millet birlik olalım, Eurovision'da birinci olalım'... Bu ancak, bizim gibi sömürüye maruz kalmış ülkelerde olabilir. İngilizce bir şarkıyla birinci olup, neyini tanıttın? Oryantal bir parçayla birinci oldun da, bu ülke oryantal bir ülke mi? Bu ülkenin Âşık Veysel'i, Pir Sultan Abdal'ı, 800 yüzyıldır yaşayan Yunus Emre'si var. Siz yok sayabilirsiniz; ama var. Biz okullarda yabancı dil eğitimi veriyoruz diye, iyi halt ettik sanıyoruz.

Bir de çocukların dili var. Pepee'yle birlikte, hiç tanımadığınız çocukların diline pelesenk olan şarkılar yapmak nasıl bir his?
Çok değer verdiğim bir mutluluk bu. Allah'a şükürler olsun ki, yıllardan sonra ilk defa bizim bir çizgi filmimiz var. Bizim oğlan yani. Zeybek, Diyarbakır, Antep, Karadeniz oynuyor ve bizim gibi konuşuyor. Çocuklara bu yüzden bayılıyorum. Hepsi sanatçı doğuyor. Yakalıyor, zeybeğin ne kadar güzel olduğunu.
İyi bir eş ve baba olmak dünyanın en önemli mutluluğu

Yedi Silahşör diye bir film izlemiştim. Orada adam öldürerek kahraman olan tipler vardı. Bir yanda da kasap, çiftçi olduğu için babalarından utanan çocuklar vardı. Finalde, baba olmayı başaramadıkları için olduklarını anlatıyordu! Çok etkilenmiştim. Akıl Oyunları'nın finalinde John Nash der ki: "Hayatım boyunca kendimi çok önemsedim. Nobel almak istiyordum. Bu ödülle anlıyorum ki, belki de sadece karımın kocası olmak için dünyaya geldim. Bu ödülü karıma armağan ediyorum." İyi bir eş ve baba olmak, dünyanın en önemli mutluluğu.

Eğer şike varsa iki yıl futbol oynatmazsınız
Aziz Yıldırım'ın hiçbir lekeye bulaşmadan, hapisten çıkacağına eminim. Fenerbahçe, hak etmediği biçimde yaralandı. Bu yara, öyle kolay iyileşmeyecek. Türkiye'de şike yapılıyorsa, üç büyüklerin hiçbiri bunun dışında olamaz. Böyle operasyon olmaz! Bütün bedelleri göze alırsınız, iki yıl Türkiye'de futbol oynatmazsınız, her şeyi temizlersiniz, ondan sonra oynatırsınız futbolu.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
22 Ocak 2012       Mesaj #39
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
'Türkiye 20 yıl sonra utanacak'


Kıraç, Eurovision için bir açıklama yaptı ve...



Kıraç, Eurovision teklifini geri çevirdiğini, "Ben TRT ve İngilizce şarkı ve Eurovision hakkında görüşlerimi zamanında bildirmiştim. Şarkının İngilizce olması affedilir bir şey değil. Bu konuda tek olmak beni çok üzüyor. 20 yıl sonra Türkiye bundan utanacak. Benim spekülasyon yaratmak için bunu söylediğimi sanıyorlar oysa alakası yok" dedi.


kirac can bonomo ya mesaj gonderdi

Radyo Klas’ta Michael Show’a konuk olan Kıraç, "Eurovision geldi benim kapıma. Bende nazik bir şekilde yapamayacağımı söyledim, benim etik değerlerim var. TRT yapsın açıklamayı istedim... Bu süre geçinceye kadar da malum sosyal paylaşım sitelerinde spekülasyonlar yapıldı.Ama ben o zaman demiştim ki benim yıllardır söylediğim şeyler var, beni takip edenler bunları iyi bilirler" şeklinde konuştu.


Eurovision'a katılan kişinin amatör olmasını söyleyen Kıraç, "Güzel Türkçemizle bizi temsil etsin, sektör yeni birini de tanısın..Sonuncu da olsa önemli değil.. “Seninle Bir Dakika” bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 50 şarkıdan biridir, sonuncu olmuştur. Ama hala seviyoruz" diye konuştu
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
1 Şubat 2012       Mesaj #40
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Kirac

Benzer Konular

16 Şubat 2010 / Daisy-BT Siyaset tr
26 Kasım 2009 / KisukE UraharA Siyaset tr
12 Şubat 2010 / Daisy-BT X-Sözlük
17 Şubat 2007 / KisukE UraharA Siyaset tr
9 Aralık 2012 / TiglonBoYs Sinema tr