Ziyaretçi
Barış Kömürcüoğlu Kimdir? Kendi Kaleminden, Kendi Anlatımıyla..
Sponsorlu Bağlantılar
Alıntı
İnanın insanın kendini anlatması hiç de kolay değilmiş! Bir yandan ansiklopedik bir bilgi olmamasına çalışıyorsun, öte yandan "bir otobiyografinin mutlak bir üslubu mu vardır acaba?" diye düşünüyorsun. Hem bir iş başvurusu gibi görünmesin istiyorsun, hem de ilkokulda "Yaz tatilinde neler yaptın" konulu ödev için yazdıklarından hallice olmasına uğraşıyorsun! Yani anlayacağın sonunda böyle bir giriş yapıyorsun! Valla ben içimden geldiği gibi yazacağım. Artık ne çıkarsa bahtına!
Alıntı
31 Ocak 1978 tarihinde (günü hatırlamıyorum) İzmir Özel Konak Hastanesi’nde gözlerimi hayata açtım. (Dikkatinizi çekerim "açmışım" değil!) Kova burcu olarak doğabilmek için ne kadar çabaladığım daha dün gibi aklımda. Fakat ilk gençlik yıllarım nedense biraz silik (0-3 yaş). 3,5 yaşında kırdığım kolumla birlikte hafızam sanki birden bire yerine geldi.
5,5 civarındaysa ilkokul kapılarına çoktan dayanmıştım. İlk 2 sene çok hızlı yaşadım. Çözmediğim kuşak, kaldırmadığım etek kalmadı. 3. sınıf itibariyle üzerime, nereden bulaştığını çözemediğim bir "efendilik" hasıl oldu. 5. sınıfta kırdığım "cevaplarına bakarak en çok test kitabı bitirme" rekorunun ardından, İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde geçireceğim 7 yıllık süreç başlamış oldu.
Kâh Alman hocalara alışma, kâh ergenlik sivilcelerini patlatma, kâh sırasıyla basketbol ve voleybol sahalarında fırtına gibi esme, kâh kopya çekme tekniklerindeki ilerlemelere katkıda bulunma derken göz açıp kapayıncaya kadar ortaöğrenimimi de tamamlamış oldum.
Eeee artık sırada ülkeye bir "İktisatçı" olarak hizmet etmek vardı! Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin anfileri adeta iktisatçı olmak için yaratılmış bu gencin yeni karargahı olarak kapılarını sonuna kadar açmıştı. Kampüste geçirdiğim zaman kadar yurtta geçirdiğim vakit de azımsanacak gibi değildi. Çünkü yurdun çok sıcak bir ortamı vardı. Anadolu’nun her köşesinden birçok genç insan o küçücük yurt odalarını doldurmuştu. Vaktin nasıl geçtiğini anlamıyordum. Bilardo, sabaha kadar süren geyikler veeee gitar muhabbetleri! Birden bire dost meclislerinin aranılan solisti olmuştum! Uzun lafın kısası, dost meclisi, canlı müzik kafeleri, Ankara'nın değişik kulüpleri derken bir de baktım elimde gitarım İstanbul yollarındayım. Amaç: Tabii ki bir albüm yapmak! Gerisi malumunuz: sağa sola dağıtılan demolar, sahne tecrübeleri ve sonunda 17 Eylül 2003!!!
Sanırım otobiyografimin!!?? sonuna geldim bundan sonra ne mi olacak onu birlikte yaşayacağız ve göreceğiz. Ben çok güzel günlerin BİZ i beklediğine inanıyorum. Hem de çok!...
Sevgilerimle...
Son düzenleyen Blue Blood; 6 Ağustos 2008 08:11
Biyografi Konusu: Barış Kömürcüoğlu nereli hayatı kimdir.