Arama

-Y- Harfi İle Başlayan Kelimeler

Güncelleme: 17 Mart 2016 Gösterim: 23.203 Cevap: 155
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
10 Aralık 2009       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
yan yan

Sponsorlu Bağlantılar
zarf
  • Yanlamasına:
"Yan yan yürümeyi, yürürken ellerini böğürlerine dayamayı, kafalarını öne yıkmayı alışkanlık hâline getirdiler."- L. Tekin.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yan yan bakmak
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
5 Şubat 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
gönlü yaralı
sıfat
  • Aşkta karşılık görmeyen (kimse).

Sponsorlu Bağlantılar
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Mart 2010       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yasak bölge
TDK, Türk Dil Kurumu

isim
Üzerinden uçakların geçme izninin sınırlı olduğu, güvenlik sebebiyle içeriye girişlerin özel olarak sınırlandırıldığı bölge.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #4
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
boz yel
isim, halk ağzında
  • Lodos.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
13 Haziran 2010       Mesaj #5
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yazı tura
TDK, Türk Dil Kurumu

isim
Havaya atılan bir metal paranın, düştüğünde üstte kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan şans oyunu.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yazı tura atmak
    Bir oyunda ilk başlayacak olanı tespit etmek amacıyla veya girişilen bir iddiada kazananı belirlemek için metal parayı havaya döndürerek atmak ve yere düştüğünde hangi yüzün üste geldiğine bakarak karar vermek.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
24 Mart 2012       Mesaj #6
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Yamuk yumuk
TDK, Türk Dil Kurumu

1. sıfat - Yamru yumru
"Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu." - A. Sayar

*Ayrıca bakınız:
Yamru Yumru - Yamru Yumru Nedir - Yamru Yumru Hakkında

theMira
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
24 Mart 2012       Mesaj #7
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Yamru yumru
TDK, Türk Dil Kurumu

1.
sıfat - Yumru
"Ökçeleri çarpık, uçları kalkık, yamru yumru ayakkabıları toz içindeydi." - R. H. Karay

*Ayrıca bakınız: Yumru - Yumru Nedir - Yumru Hakkında
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Y a.
1. Türk abecesinin yirmi sekizinci harfi.
2. Daraltıcı, dilüstû damaksıl, ötümlü ünsüz. (Açıklık ve duyulurluk açısından ünlülerden hemen sonra gelir; bu yüzden de yarı ünlü bir ses olarak nitelenir.)

ANSİKL. Y, yunan abecesinin upsilon harfidir, latin abecesine önce V biçimiyle, t.Ö. I. yy.’ın ortalarında da Y biçimiyle girmiştir. Latincede yunanca kökenli sözcüklerin yazımında kullanılmıştır.

•Sesbilgisi. Y harfi [j] ünsüzünü yazmaya yarar. Türkçede sözcük başında (yap-, yar-, yaş, yıl, yok), iç seste (ayır-, bayıl-, kayık, uyku, ayak) ve son seste (yay, bay, ay, soy, tay) bulunur. Ünlü ile biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek gelirse araya y sesi girer, buna "koruyucu ünsüz" adı verilir: başla-y-an, anla-y-ış, avlu-y-a, anla -y-alım, bekle-y-in, gözle-y-ip vb. Y sesinin yanında bulunan ünlüleri daraltma etkisi vardır: yultuz>yıldız, yoğur->yuğur-, beğük> böyük> büyük, yöri->yürü- -yor şimdiki zaman ekinden önce gelen düz geniş ünlülerde de daralma olur: anla -yor> anlıyor, bilme-yor> bilmiyor, söyle -yor> söylüyor, koyma-yor> koymuyor -an/-en ortaç, -acak Y-ecek gelecek zaman ve -arak/-erek ulaç eklerinden önce de konuşma dilinde daralma görülürse de (an- lıyan, bilmiyecek, ekliyerek), yazımda anlayan, bilmeyecek, ekleyerek biçiminde gösterilir. Batı Trakya ve Rumeli ağızlarında bu gelişme oldukça ileridir: öyle>üyle, söyle- > söyle-, oyun > uyun, boyun > bu- yun.

•Tarihsel sesbilgisi. Eski türkçede sözcük başında dar ünlü bulunduran sözcüklerde bir y öntüremesi görülür: ılan>yılan, ut-'Şzyut-, ınan-> yınan->yinan->inan- (sonradan y düşmesiyle), ırak>yırak. Buna karşılık sözcük başında bulunan y- seslerinin düştüğü de görülür: yılkı > ılkı, yıpçH>ıpar ‘misk’, yır>ır 'ezgi'. Kâşgarlı Mahmut, oğuz ve kıpçak lehçelerinden söz ederken sözcük başındaki /- lerin c-' ye çevrildiğini söyler. Ancak yinçü>cincü, yuğdu>cuğdu 'deve tüyü’ gibi birkaç örnek verir. Eski Anadolu türk- çesinde bu gelişme görülmez. Bugünkü kıpçak lehçelerinde ise düzenli bir gelişme olarak görülür.

Sözcük başında y- düşmesi tarançı lehçesinde de görülür: yüz>üz, yûzük> üzük, yılkı>ilki. Azeri türkçesinde dey’ler düşer: yıldırım>ıldtrım, yıl>il, yi->iy- 'yemek'.

Anadolu ağızlarında y sesinin diftong- laşarak yanındaki ünjüyü uzattığı görülür: söyte->söte-, öyle>öle şöyle>şöle, böy- le>böle. Konuşma dilinde de zaman zaman aynı durum görülür: pek iyi>peki, ağabey > âbi, vaktiyle >vaktile. yarış halindeki yatlar.

Bugün dilimizde bulunan y seslerinin büyük bir bölümü eski türkçedeki d sesinden gelmektedir: edgü>eygü > eyü>eyi >iyi, kıdığ>kıyı, kuduğ>kuyu, kudruk> kuyruk, kod-> koy-, udi-> uyu-, adak>ayak, kadğtı>kaygu, adığ>ayı. Bu sesin orta türkçede d ve d=z ile gösterildiği görülür: adığ ~azığ 'ayı', kuğuğ -kuzuğ 'kuyu', tfadğu - kazğu 'kaygı', kıdığ - Ifizığ ‘kıyı’. Bu sesi bulunduran sözcükler çuvaşçada r iledir: adağ> ura, tod->tır- 'doymak', adığ>urı 'ayı'. Bu ses yakutçada d>t gelişmesine uğrar: kadıq>hatın 'kayın ağacı’, adak>atak 'ayak', yadağ>sati 'yaya', ağğır>atır ‘aygır', ked->ket- ‘giymek’, lfiçlığ>kıtı 'kıyı', kudrut}> kutruk 'kuyruk'. Çağataycada seyrek olarak d>z gelişmesi görülür: töd- >töz- ‘katlanmak, tahammül etmek'. Bu sözcük eski Anadolu türkçesinde doy- biçiminde kullanılır.

Macar türkolog G. Nömeth türkçeyi iki ana gruba ayırır: y- türkçesi ve s- türkçe- si. Bütün öteki türk lehçelerinde sözcük başında y-, c- (y- > c-) olarak bulunan ses çuvaşça ve yakutçada s- olarak görülür. Yakutçada: sınah 'yanak', sıt- 'yatmak', sıttık ‘yastık’, sisi ‘yazı ova’, sS 'yay', sdn- ‘yunmak, yıkanmak’, süs 'yüz'. Çuvaşçada s'ıldır 'yıldız', s'ımarda ‘yumurta’, s'ımır 'yağmur', s'ıvar 'ağız', s'ıt- 'yutmak'.

Göktürkçede özel bir işaretle gösterilen ny ~ ny sesi vardır: koyn ‘koyun’, anyığ 'kötü, fena', çığany 'yoksul', Ifanyu 'hangi’. Uygur döneminde ise bu sözcüklerdeki yn ~ ny sesi açılarak n ya da y’ye dönüşür: kon ~ koy, ayığ - anığ, çığan - çığay, kanu ~ kayu. Alman türkoloğu Annemarie von Gabain bu durumu göz önüne alarak uygurcada iki ayrı lehçenin bulunduğunu ileri sürer: y lehçesi ve n lehçesi. Türkiye türkçesinde genellikle n’li biçimler kullanılır: kanyu > kanu > kanı hani. Ancak iki ünsüzün arasına bir ünlü girdiği de görülür: koyn > koyun. Çağataycada y'li biçimler kullanılır: koy, kayu, çığay.

Kıpçak lehçelerinde sözcük başında y- c- gelişmesi görülür. Kırgızcada: yol > col, yat > cat ‘yad, yabancı’, yalııj > calin 'alev, yalım', yeni > canı ‘yerji’, yaman caman 'kötü’, yılan > cilan, yultuz > cildiz, yat- > cat- vb. Kazakçada ise y- > j- olur: yar > jar 'uçurumun', yaş > jaş 'genç'.
Koybal, karagas lehçelerinde ise y- > t’ - d' gelişmesi görülür (bu sesler t ve d’nin yumuşak biçimleridir): ya > ~ t'a -d'â‘yay’, yaş > t'as - d’as, yağ > t'ağ - d'ağ, yaka > t'ağa d’ağa, yiti’ t 'ete d'ıte ‘yedi’.
y Ceb. Sık sık bir denklem sisteminde ikinci bilinmeyeni göstermek için kullanılır.

—Geom. Ordinatı gösterir. (Y olarak da kullanılır.)

—Mat. çözlm. Çoğu kez bir gerçek ya da karmaşık değişkenin bir fonksiyonunu gösterir. Y Anorg. kim. itriyum'un simgesi.

—El sant. Y iğnesi -> SİNEK* İĞNE.

—Genet. Y kromozomu, heterogametli erkeğin iki eşeysel gametinden biri. (Dişideki eşeysel kromozomların ikisi de bundan farklıdır ve X ile gösterilir. Döllenmiş yumurtanın çekirdeğinde Y kromozomunun bulunması embriyonun erkek olarak gelişmesini sağlar.)

—Tem. parç. Aşırıyükü belirtir.
Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YA bağ.
1. Bilinen, görülen, anımsanan bir olay, bir durumla yakından ilişkili olan başka bir durumu, başka bir olayı soru yoluyla anımsatır: Siz kurtuldunuz, ya onlar? Ya bu ne demek oluyor? Ya ötekiler nereye gitti?
2. Yanıt niteliğindeki bir yargı cümlesinin sonuna getirildiğinde olumsuz bir yargının arkadan gelen cümlede verileceğini belirtir: iyi, hoş insandır ya, biraz tembeldir.
3. Bir olasılığın, bir düşünce nin karşıtı düşünülürken kullanılır: Başarırız diyorsun, ya başaramazsak.
4. Bir özetleme belirten cümlenin başında kullanılır: Ya, işte böyle davrandı.
5. Kendisinden önce gelen söze kattığı uyarma anlamıyla anlatımı sürdürmeyi sağlar: Kıyıya doğru yürüyüverdim. Yürüyüverdim diyorum ya, dünyanın yolu.
6. Sözü edilen eylemin ya da durumun dinleyence bilindiğini vurgular: Bilirsin ya, böyleleriyle tartışılmaz. Duymuşsundur ya, toplantıda kavga çıktı.
7. Ya ... ya, seçenek ya da karşıtlık belirterek cümledeki eş değerli öğeleri birbirine bağlar: Ya sinemaya gideriz ya müzik dinleriz. Ya yeneriz ya ölürüz. Ya çalışırsın ya okuldan atılırsın.
8. Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli, "bu işi yapar, bu koşullara uyarsan sorun yok. Yapmaz ya da koşullara uymazsan burada kalamazsın" anlamında söylenir. || Ya dayak yememiş, ya sayı saymayı bilmiyor, iki olasılıktan birinin gerçekleşmemiş olduğunu belirtmek için söylenir. || Ya deve, ya deveci, ya deve üstündeki hacı, geleceğe yönelik sözlerin kolayca söylenebileceğini, bunları yerine getirmek için gereken koşulların nasıl olsa değişeceğini anlatmak için söylenir. || Ya devlet başa, ya kuzgun leşe, girişilen bir işin kişiyi ya imrenilecek bir duruma yükselteceğini ya da batırıp yıkıma uğratacağını anlatır. || Ya herrü, ya merrü, kötü ve tehlikeli bir durum karşısında sonuç nasıl olursa olsun gibi her türlü kötü olasılığın göze alındığını belirtir: Ya herrü, ya merrü, deyip kapıdan içeri daldık. || Ya huyundan, ya suyundan, herhangi bir yönüyle çevresindeki ilişki içinde bulunduğu kişilerden etkilenen, onlar gibi davranmaya çalışan kimse için söylenir. || Ya şehit, ya gazi, eski türk töresine göre annenin erkek çocuğu ilk kez emzirdiğinde kulağına söylediği dua sözü.

♦ be.
1. Bir düşünce akışı içinde sıralanan aynı cins öğeler arasından biri, özellikle önemsenip vurgulanmak istendiğinde “hele, özellikle” anlamında kullanılır: Son derece hassas, kibar, zeki bir insan; ya cana yakınlığı. Boy bos bir yana, ya o iri, siyah gözleri.
2. Cümle başında, "evet” anlamında olumluluk bildirir: izine mi çıkıyorsunuz? Ya, birkaç günlüğüne.
3. Bir yanıtı güçlendirmek, gereklilik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını belirtmek için kullanılır: O da gelecek mi? Gelecek ya. Ben de gideyim mi? Git ya. Al ya, iyi olur.
4. Dilek, koşul ve geniş zaman kipleriyle hikâye ve bileşik zamanların sonuna geldiğinde anlamı pekiştirir: Onu aramasını istiyormuş. Arasın ya. Yaptıydın ya.

♦ ünl.
1. Soru anlamı bildiren cümlelerin başına ya da sonuna gelerek anlamı pekiştirir: Ya niçin böyle yapıyorsun? Ya, öyle mi oldu? Böyle değil mi ya?
2. Yüklemlerden sonra kullanıldığında, beklenmedik bir olumsuzluğu vurgular ya da eylemin olağan olduğunu belirtir: Bunları düşünecek kadar zamanımız yoktu ya. Çocuktur, ağlar ya.
3. Söyleyiş özelliğine göre cümleye şaşma, soru, sitem, alay anlamı katar: Bunu da o yapmış olamaz ya! Hırsızlık malı değil ya? Ya, demek bizimle gelmek istemiyorsun?

YA
a. (ar yâ).
1. "Y" harfinin arapçaadı. Ebcet hesabında 10 sayısı karşılığıdır.
2. Ya-yı masdari, mastar yapan “y”. || Ya-yt müsennat, iki noktalı “y". || Ya-yı nis- bi, aitlik bildiren "y”. || Ya-yı tahtaniye, altında iki noktası olan "y".

YA
ünl. (ar. yâ).
1. Coşkulu seslenme sözü: Ya mübarek, halimize sen acı.
2. Ya Allah, bir işe başlarken gayrete gelmek için söylenen kalıp söz. || Ya Rab, ya Rab- bi, Tanrı'ya seslenme sözü. || Ya sabır, dayanılması güç durumlarda sabırlı davranmak gerektiğini belirtir. || Ya sabır çekmek, bir acıya bir sıkıntıya ya da sinirlendirici bir duruma ses çıkarmadan katlanmak, kendini tutmaya çalışmak.
Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YAB sıf. (fars. yâften, bulmak'tan yâb). Esk. "Bulan”, “bulunan” anlamında bileşik sözcükler türetir: fena-yab (fena bulan, sona eren), teyz-yab (feyz alan), hisse-yab (pay alan, payı bulunan), kâm-yab (isteğine kavuşan) kem-yab (az bulunan), reha-yab, (kurtuluş bulan, kurtulan), şeref -yab — ŞEREFYAB, şifa-yab (şifa bulan, iyileşen), zafer-yab (zafer kazanan) vb.
Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

16 Haziran 2018 / NeutralizeR Nedir
20 Ağustos 2018 / NeutralizeR Nedir
21 Ocak 2018 / NeutralizeR Nedir
28 Mayıs 2018 / NeutralizeR Nedir
24 Ağustos 2016 / NeutralizeR Nedir