ZARKANATULAR a . Arı, yabanarısı, karınca gibi dört zar kanadı olan ve alt- çenesi parçalamaya, diğer ağız parçaları sıvıları yalamaya ve emmeye elverişli bulunan tümbaştalaşmalı böcekler takımı. (Bil. a. Hymenoptera.)
—ANSİKL. Zarkanatlılarda, aynı yandaki ön ve arta kanat çengellerle (humulus) birbirine tutunur: kanatlar çok küçük olabileceği gibi hiç de bulunmayabilir. İlk karın bölütü göğse (toraks) bağlıdır ve çoğunlukla ve bazen ince uzun bir boğumlanmayla karnın geri kalan bölümünden belirgin biçimde ayrılır. Dişide karnın ardında delici (testlere ya da burgu) ya da yaralayıcı (iğne) bir organ bulunur. Symphyta öbeği üyeleri dışında larvalar ayaksızdır; nemfler çoğu zaman bir kozaya sarılı olur.
Zarkanatlılar iki alttakıma ayrılır. Karın bölümü geniş çapta göğse bitişik ve larvaları ayaklı olan Symphyta (testeresine- ği ve Sirex), göğüsle karın arasında ince bir bağlantı bulunan ve larvaları ayaksız olan Apocrıta. Apocrita alttakımı da kendi içinde, hepsi asalak olan burgulular (Cynips, ichneumon, bronzarılar) ve erişkinleri cinsiyet ve işlev bakımından çok- biçimlilik gösteren pek çok toplumsal türü içeren iğneliler (karınca, arı, yabanarı- sı) gibi öbeklere ayrılır. Zarkanatlılarda döl verimi çok yüksektir (evcil arıda 100 000 yumurtaya kadar) ve döllenmemiş yumurtalardan erkek çıkar (isteme bağlı parte- nogenez).
Erişkinler hemen hemen yalnız balözü ile beslenirler: bu nedenle yalayıcı-emici- dirler. Larvaların besinleriyse çok değişiktir: mazı üreten testeresinekleri ile Cynips' lerin larvaları bitkicil, arılarınki balcıldır (arılar balözü, çiçektozu ve tükürük sıvısını kursaklarında karıştırıp yoğurarak bu besini hazırlar); başka eklembacaklılarda asalak yaşayan burguluların larvaları ya da evcil yabanarısı larvalarıysa etçildir; karıncaların çoğunda larvalar hepçil beslenir.
Yuva yapan iğneliler (toplumsal böcekler) yuvalarını yerin ve bitki saplarının içine yaparlar ya da kilden işleyerek örerler. Arılarda balmumu, deri bezlerinden salgılanır. Kimi türler larvalarını ağızdan besin vererek günü gününe besler, kimileriyse her birini bir peteğe kapatıp yanına bal kıvamında bir macun ya da iğne ile sokup uyuşturduğu böcekleri bırakır (böy- lece larvalar hep taze besin yemiş olur).
Burgulular yumurtalarını, başka böceklerin yumurtalarının, larvalarının ya da nemflerinin içine bırakırlar.
Zarkanatlılar kınkanatlılarla birlikte tür bakımından en kalabalık böcek öbeğidir (100 000’den fazla) ve bunların pek çoğu henüz tanımlanamamıştır. Zarkanatlılar dünyanın her tarafında yaygındır. Bunların ilk fosil biçimlerine Jura devri tabakalarında rastlanır. Böceklerin en gelişmişleri olan burgulular ve özellikle iğneliler, ayrıca, çiçekli bitkilerin gelişimine katkıda bulunmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse