Arama

Osmanlı Padişahları - Süleyman Çelebi

Güncelleme: 21 Ocak 2012 Gösterim: 3.003 Cevap: 1
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
9 Ağustos 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar
Süleyman Çelebi, ya da diğer adı ile Emir Süleyman

Doğum: 1377
Ölüm : 17 Şubat1411

Bir Osmanlı şehzadesidir ve fehret dönemi padişahıdır. 1402-1411 yılları arasında gayriresmi olarak 5.Osmanlı Padişahı olmuştur. 1377 yılında Yıldırım Bayezid'in oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Fetret Devri karmaşasında Edirne'ye giderek hükümdarlığını ilân etti. 9 yıl boyunca adına hutbe okuttu, para bastırdı. Kendisine biat etmeyen kardeşleri Musa Çelebi ve (Çelebi Mehmet) ile girişmiş olduğu taht mücadelesinde Musa Çelebiye yenildi ve 1411 yılında Edirneden kaçarken çapulçu köylüler tarafından öldürüldü.

Ankara Savaşından önceki yaşamı


Süleyman Çelebi'nin annesi ve çocukluğu hakkında belge bulunmamaktadır. Fakat "Çelebi" lakabı okuyup yazar ve iyi eğitim görmüş kişilere verildiği için iyi bir Osmanlı-İslam eğitiminden geçtiği çok olasıdır.
Niğbolu zafernamesine göre, Süleyman Çelebi (25 Eylul 1396) Niğbolu Muharebesi'nda sağ cenahta Candarli Ali Paşa ile birlikte Rumeli timarlı sipahilerine komuta etmiştir.Bu muharebede sağ kol Rumeli timarlı sipahileri önce Macar güçleri ile çarpışma yapmışlar ve sonradan da sağ kol (sol kolla birlikte) ilerleyip ana Haçlı ordusunu kıskaça almışlardır.
Timur'a karşı Yıldırım Beyazit'in yaptığı Ankara Muharebesi'nde de Süleyman Çelebi önemli komuta rolu oynamış ve Osmanlı ordusunun sol kanadı komutanı olarak görev yapmıştır. Bu muharebe'de Timur kuvvetlerinin üstünlüğü ortaya çıkmış ve Osmanlı ordularının sağ kolu ve Suleyman Çelkebi'nin komutasındaki sol kol çekilmek zorunda kalmış ve ortada bulunan Yildirim Beyazit komutasında yeniçeriler ve diğer kapıkulu birliklerinin Timur tarafından kiskaca alınmalarına sonuç olmustur.

Rumeli'de hükümdarlık


1402de Ankara Muharebesi'nda yenilgiden sonra Süleyman Çelebi Yıldırım Beyazid'in veziriazamı olan Çandarlı Ali Paşa ile birlikte önce Bursa'ya gidip sonra Rumeli'ye geçmek amacı ile kaçmaya başladılar. Bursa'ya kadar Timur birliklerinin yakın kovalaması altında kaldılar. Bursa'ya kaçma nedeni farklı olarak tarihlere geçmiştir. Bazı kaynaklara göre Süleyman Çelebi Osmanlı Devleti hazinesini almak için önce Bursa'ya gelmiş ve Timur güçleri şehre varmadan bu hazine ile şehirden kaçmaya imkân bulmuştur. Diğer kaynaklar ise hazineyi alamadığı üzerinde anlaşmakta ama bunun nedeni değişik olarak verilmektedir: ya devlet hazinesini almaya vakit olmadan Timur güçleri Bursa'ya gelip hazineyi kendi ellerine geçirmişlerdir ya da devlet hazinesi ordu ile birlikte Ankara Muharebesi'nde Timur eline geçmiştir. En son yorum ise hazinenin devletin ikinci başkenti Edirne'de bulunup Bursa'da bulunmadığıdır ve Süleyman Çelebi Edirne'ye geldiğinde hazineye el koymuştur.
Timur birlikleri Bursa'ya Süleyman Çelebi oradan ayrıldıktan hemen sonra girip şehri yakıp yıkıp talan ettiler. Süleyman Çelebi Ağustos 1402de Gelibolu'ya geldi. Venedik ve Geneviz gemileri onu ve askerlerini Rumeli yakasına taşıdılar. Yabancıların bu fena inancı Timur'un çok kızgısına neden oldu ve belki de Timur'un başlarında Tatar ordularının ta İzmir'e gidip Anadolu da önemli bir Hristiyan kalesi ve deniz üssü olan İzmir'i kuşatıp bütün Hristiyan savunucularının öldürülüp kesik başlarından piramidler yapılmasına bir neden oldu.
Süleyman Çelebi Rumeli'deki Osmanlı bölgelerine hakim olmak için Bizans desteğini almak üzere o zaman Avrupa'da bulunan Bizans İmparatoru II. Manuel Palaiologos yerine taht naipliği yapan VII. Yannis Palaiologos ile müzakerelere girişti. 1402 yıl sonunda müzakereler sona erdi 1403 başında şahsen Emir Süleyman ile Bizans taht naibi, Venedik, Genova, Rodos San Jean Şövalyeleri, Sırp Despotu Stefan Lazeraviç ve Latin Naksos Dükü arasında bir barış anlaşması imzalandı.Bu anlaşma şartları şöyle idi:
  • Bizans Osmanlılara vasal olmaktan çıkacak ve yıllık tazminat ödemeyi dururacak ve buna karşılık Süleyman Çelebi hükümdarlığı Bizans'ın üst egemenliğini kabul edecekti.
  • Süleyman Çelebi iyi niyetini göstermek için Bizans'a Ege kıyılarında Selanik ve civarını, Athos yarımadasını, bazı Ege adalarını ve Karadeniz kıyılarında Boğaz'a girişten ta Nişabur'a kadar (hatta Varna'ya) araziyi geri verecekti.
  • Osmanlı ülkelerinde İtalyan denizci şehirlerine (Venedik ve Cenova) daha fazla ticari imtiyazlar sağlanacaktı.
  • Osmanlılar elinde bulunan bütün Bizans ve diğer imzalayıcı ülke esirlerini geri teslim edilecekti.
  • Osmanlı gemileri Çanakkale ve İstanbul boğazlarına Bizans'dan izin almadan girmeyeceklerdi.
  • Buna karşılık anlaşmayı imzalayan bütün ülkeler Süleyman Çelebi'nin başkenti Edirne'de bulunan Osmanlı Devleti'nin hükümdarı olarak kabul edeceklerdi.
Bu haberi Avrupa'da Venedik'te alan II. Manuel Palaiologos hemen İstanbul'a geri döndü ve kendi imzasını atarak bu anlaşmayı kabul etti.1402de Edirne'de tahta geçen ve Rumeli'de adına hutbeler okutan Süleyman Çelebi başveziri Çandarlı Ali Paşa aracılığı ile sivil ve asker kadroların desteğini kazanmış ve 1403 başındaki barış anlaşmasından sonra da komşu ülkeler tarafından resmen meşru Osmanli Devleti hükümdarı olduğu kabul olmuştu.
Süleyman Çelebi, babası gibi, yerinde duramayan asker kişi değildi. Barışcıl ve zevkini eğlencesini seven bir kişi idi. Edirne'de sarayda içki alemleri ile iyi vakit geçirmeye kendini terk etti. Bu sırada Sırp despotluğunda Stefan Lazaroviç ile Jorg Brankoviç arasında çıkan mücadeleden faydalanarak Sırbistan üzerindeki gücünü artırdı. Fakat Anadolu'yu alıp eski Osmanlı Devletini yenileme idealinden hiç vazgeçmedi. Bu nedenle 1403de kendine sığınan kardeşi İsa Çelebi'ye büyük bir ordu vererek onu Anadolu'ya Çelebi Mehmet üzerine gönderdi. Ama ne o ordu ile ne de sonradan Anadolu beylerinden topladığı ordularla İsa Çelebi Çelebi Mehmet'e karşı bir askerî başarı sağlayabildi. 1406da İsa Çelebi, Çelebi Mehmet tarafından öldürtülüp bertaraf edildi.

Bursa'yı ele geçirme ve Anadolu ve Rumeli'de hükümdarlık


Süleyman Çelebi tekrar Anadolu'yu ele geçirip Osmanlı devletini birleştirmeye karar verip harekete geçti. Rumeli'deki Osmanlı kuvvetlerini toplayıp Bizans yardımı ile Anadolu yakasına geçti. Bu haberi almayan, Çelebi Mehmet Bursa da bulunmuyordu. Suleyman Çelebi hemen hücuma geçerek Bursa'yı eline geçirdi. Çelebi Mehmet Süleyman Çelebi'nin gücüne karşı koyamıyacağını anladı ve Amasya'ya çekildi. Suleyman Çelebi onu takip ederek Anadolu'ya yürüdü; Başvezir Çandarlı Ali Paşa'nın entrikası ile Ankara'yı aldı ve kardeşinin geride bıraktığı arazileri talan etti. Sonra Bursa'ya dönerek yine bir dönem barışcıl zevk ve alem hayatına bu sefer hem Rumeli ve hem Anadolu'nun hükümdarı olarak devam etti. Çelebi Mehmet bu tutumunu fırsat bilerek tekrar Bursa üzerine yürüdü. Süleyman Çelebi ve Çelebi Mehmet orduları Yenişehir ovasında karşı karşıya geldiler. Fakat Süleyman Çelebi'in başveziri Çandarlı Ali Paşa Çelebi Mehmet ordusunun danışmanları ile önceden gizli konuşmalara başladı ve onları Çelebi Mehmet'ten ayrılmaya inandırdı. Böylece savaşa girmeden ordusunun dağılması üzerine Çelebi Mehmed bu sefer ordusuz tekrar Amasya'ya kaçmaya mecbur oldu.
Süleyman Çelebi yine Bursa'da rahat hayata devama başladı. 1406da tekrar biraz askerî canlılık gösterdi. Timur'un Karamanoğlulara vermiş oldugu Sivrihisar kalesini zaptetti ve akıncıları Karaman ülkesine hücum ettiler. Aydınoğlu Cüneyd Bey ve Menteşeoğlu İlyas Bey Süleyman Çelebi'nin üst-egemenliğini tanımaya mecbur oldular.
1406da ta I. Murad dönemi sonundan beri 20 yıldır başvezirlik yapmış olan ve Süleyman Çelebi'ın bu başarısının mimarı olan Çandarlı Ali Paşa öldü. Bu deneyimli devlet adamının ölümünden sonra Süleyman Çelebi gücünün çöküşü başladı. Buna başlıca bir neden Rumeli'de bulunan gazi akıncı ve göçmen Türkmen güçlerinin Süleyman Çelebi'nin Bursa'da yerleşip Anadolu'ya önem vermesini ve Rumeli'ye önem vermediğine gosterge sayarak Suleyman Çelebi'ye verdikleri desteği kesmeleri oldu.Diğer taraftan 1409da Çelebi Mehmet yeni bir strateji ortaya çıkardı. Kardeşi Musa Çelebi ile anlaşarak onu Eflak üzerinden Rumeli'ye gönderdi. İki kardeş Musa Çelebi'nin Rumeli'yi eline geçirip Edirne'de hükümet edeceğini ummakta idi. Hatta, bu Süleyman Çelebi'yi Rumeli'de sadece biraz oyalasa bile, Çelebi Mehmed Anadolu'yu ve Bursa'yı ele geçirebilecekti.
Süleyman Çelebi Ayasoluk'ta iken kardeşi Musa Çelebi'nin Eflak'a gidip orada bir ordu toplama haberini aldı. Yanına İzmiroğlu Cüneyd Bey'i katıp Bizans desteğini sağlayıp hemen hızla Rumeli'ye geçti ve Edirne'ye vardı. Musa Çelebi'nin hücumlarına karşı durabilmek için, olabilecek anlaşmazlıklar, Trakya'nın emniyeti Boğazlardan rahat geçişi sağlamak amacıyla o sonbahar Süleyman Çelebi Bizans Imparatoru ile görüşmek üzere İstanbul'a gitti. Görüşmelerde Bizans İmparatoru II. Manuel'e sevgili baba olarak hitap ettiği bildirilmiştir. Süleyman Çelebi Musa'nın yeni ordusuyla hucümlarına Bizans desteği olmadan karşı koyamıyacağını açıkladı. Bizanslılar için Yıldırım'ın İstanbul kuşatmalarını hatıraları hala yeniydi ve Musa Çelebi'nin Bizans'a karşı çok daha sert bir politika güdeceği de bilinmekteydi. İki taraf bir karşılıklı destek anlaşmasına vardılar. Süleyman Çelebi Bizans'a iyi niyetini açıkca ifade için genç erkek kardeşi Kasım'ı ve kız kardeşi Fatıma'yı Bizans'a rehin olarak verdi ve Mora Despotu Teodor'un gayri-meşru kızı ve İmparator'un yeğeni olan Bizanslı aristokrat bir genç kız da Süleyman Çelebi'ye eş olarak verildi. Hemen ardından Suleyman Çelebi Karamanoğulları ile barış anlaşması yaptı.
Mehmet Çelebi'nin yeni stratejisinin birinci aşaması başarılı olmuştu. Süleyman Çelebi Rumeli'ye geçer geçmez Çelebi Mehmet Bursa'ya girdi ve Anadolu idaresini eline aldı. 1410da Musa Çelebi Eflak Voyvodası'nın kızı ile evlendi. Rumeli sınır boylarında yerleşmiş Türkmenlerden ve Eflak, Bulgar ve Sırbistan'dan asker desteği alarak yeni bir ordu yarattı. Edirne ile Eyüp (Kosmidion) arasındaki arazide Süleyman Çelebi ile Musa Çelebi orduları arasında arka arkaya bir sıra çarpışmalar ve baskınlar ile savaş başladı. Haziran ve Temmuz 1410daki ilk çatışmalarda Süleyman Çelebi üstün geldi. Bununla beraber Süleyman Çelebi pek o kadar savaşcı bir kişi değildi; sonbahar ve kış geldiğinde Musa Çelebi askerî gücü ile uğraşırken, Süleyman Çelebi yine barışcil zevk ve eğlenceye başladı. Etrafındakiler vaktini içki ve eğlenceye vermesinden ve özellikle Hristiyanlara karşı çok iyi davranmasından hoşnut değillerdi. Önemli önemsiz birçok taraftarı Süleyman Çelebi yanından ayrıldı.

Ölümü


Musa Çelebi 17 Şubat 1411de çok soğuk bir kış günü Edirne'ye bir baskın yaptı. Zaten sayıları azalmış ve Süleyman Çelebi'nin tutumu ve siyaseti dolayısı ile demoralize olmuş olan taraftarları bu baskına karşı koyamadı. Süleyman Çelebi yine bir alemde, sarhoş olarak bir hamamda idi. Bu baskının haberini kendisine getirenleri sinirli bir tavırla; hakaret ederek, hatta saçlarını ve sakallarını traş ettirerek yanından kovmaktaydı. Gazi Everanosoğlu'na "Ey Hacı İslam, nedir bu pür âlâm? Musa kimdir ki benim üstüme leşger çekip dava-yi salatanat eyleye?" dediği söylenir.
Fakat sonunda durumunun vehametini anladı ve çok az sayıda adamıyla ile gece karanlığında Bizans'dan destek bulmak üzere İstanbul'a doğru kaçmaya koyuldu. Fakat Döğenciler köyüne geldiği zaman kılavuzu ona ihanet etti. Onun hüviyetini köylülere açıklayarak eğer onu öldürürlerse Musa Çelebi'den bahşiş alacaklarını açıkladı. Köylüler de sırf parasal ödün almak amacıyla Emir Süleyman'ı öldürdükleri ve kesilmiş başını Edirne'ye gönderdikleri söylenir. Oysa orta asyadan gelme eski Türk geleneklerine göre sultanların ve onların soyundan gelenlerin kesinlikle kanları akıtılmazdı. Bu kurala uymayanların soyu kurutulur ve tümü imha edilirdi. Bu nedenle köy Musa Çelebi tarafından imha ettirilmiştir.
Süleyman Çelebi naaşı da Bursa'ya götürülüp babasının türbesi yanına defnedilmiştir.Böylece 1411da tekrar Osmanlı Devleti Çelebi Mehmet Anadolu'da ve Musa Çelebi Avrupa'da hükümdar olarak ikiye bölünmüş oldu.




Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
21 Ocak 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Süleyman Çelebi

Sponsorlu Bağlantılar
Şehzade Süleyman Çelebi 1377 yılında doğdu. Yıldırım Bayezid'in oğludur. 1390'da Manisa ve Balıkesir sancakbeyliğine atandı. 1393'te Bulgarlar üzerine gönderilerek 17 Temmuz 1393'te Tırnova'yı, ardından Silistre, Niğbolu ve Vidin'i aldı. Bulgar krallığına son verdi. Daha sonra Kastamonu valiliğine atandı. 1399'da Akkoyunlular'ı Erzincan'a çekilmek zorunda bırakarak Sivas, Tokat, Kayseri ve Aksaray'ı Osmanlı egemenliği altına aldı. Sivas valiliğine atandı ve 1400'de Sivas üzerine büyük bir orduyla yürüyen Timur karşısında geri çekilerek Karasi, Aydın ve Saruhan sancaklarının yönetimini üstlendi.

1402'de Ankara savaşı kaybedilince geri çekilmeyi başararak İstanbul'a ulaştı ve Timur'un ordusuna tutsak düşmekten kurtuldu. Timur'un Anadolu'da üstünlük sağlamasından sonra ona bağlılığını bildirdi ve Timur tarafından Rumeli'deki Osmanlı topraklarına hükümdar olarak atandı. 1403'te Bizans imparatoru İkinci Manuel'le yaptığı Gelibolu antlaşması ile Kartal, Pendik, Gebze ile kimi adaları, Misvri'ye kadar olan Karadeniz kıyılarını, Silivri'yi, Rumeli'de Teselya ve Selanik'i Bizanslılara bıraktı. Buna karşılık Rumeli'deki Osmanlı topraklarına hükmedebilmesi için gerekli desteği sağladı. 3 Haziran 1403'te, Venedikliler ve Cenevizlilerle, Timur'un Rumeli'ye geçirilmemesi karşılığında ticari ayrıcalıklar tanıyan bir antlaşma yaptı. Ardından Edirne'de hükümdarlığını ilan etti.

Kardeşleri İsa Çelebi ve Mehmed Çelebi arasında Anadolu'da çıkan egemenlik savaşına katıldı. İsa Çelebi'nin, Ulubas savaşında yenilerek İstanbul'a kaçması üzerine onu Bizans imparatorundan geri aldı ve 1404'te yeni bir ordu ile Anadolu'ya gönderdi. Mehmed Çelebi ile yaptığı tüm savaşları kaybeden İsa Çelebi'nin öldürülmesi üzerine, 1405'te Anadolu'ya geçen Süleyman Çelebi, Bursa'yı aldı. Ardından Ankara'yı da ele geçirerek Çelebi Mehmed'i Amasya'ya çekilmek zorunda bıraktı. Karamanoğullarının elindeki Sivrihisar'ı kuşatan Süleyman Çelebi'ye karşı, Karamanoğlu Mehmed Bey'le anlaşan Çelebi Mehmed, Süleyman Çelebi'yi Anadolu'dan uzaklaştırmak için 1409'da kardeşi Musa Çelebi'yi Rumeli'ye gönderdi.

Musa Çelebi'nin kısa zamanda güçlenmesi üzerine, Anadolu'da da Aydınoğulları ve Germiyanoğullarını karşısına almış olan Süleyman Çelebi, Rumeli'ye geçmek zorunda kaldı. Musa Çelebi'yi Çatalca yöresinde yenerek Edirne'ye döndü. Musa Çelebi toparladığı yeni kuvvetlerle Sofya yakınında yaptığı yeni savaşı kazanarak, Edirne üzerine yürüdü. Süleyman Çelebi'nin gerekli önlemleri almaması ve yanlış davranışları nedeniyle, çevresindeki akıncı beylerinden bir bölümü Musa Çelebi'ye katıldı. Tehlikeyi farkederek İstanbul yönünde kaçmaya başlayan Süleyman Çelebi, uğradığı Kırklareli yakınındaki Düğüncü köyünde yakalanarak öldürüldü (18 Mayıs 1410).

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

11 Eylül 2012 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
5 Ekim 2010 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
18 Ağustos 2013 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
26 Temmuz 2013 / ThinkerBeLL Edebiyat tr
8 Kasım 2006 / virtuecat Edebiyat