Arama

Star Wars: The Force Unleashed

Güncelleme: 3 Ocak 2012 Gösterim: 5.523 Cevap: 0
Maniac - avatarı
Maniac
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #1
Maniac - avatarı
Ziyaretçi
Star Wars: The Force Unleashed
theforceunleashed
Sponsorlu Bağlantılar
Star Wars oyunları, oyun sektöründe başlı başına bir tür haline gelmiş bir fenomendir, her türden her dönemden ve tarzdan oyunları yirmi yılı aşkın bir süredir görüp oynuyoruz. Ancak son zamanlarda SW oyunlarının ibresi çoğunlukla PC’ye yönelikti. BioWare’in KOTOR serisi ve Raven’ın Jedi Knight serisi, diğer strateji oyunları derken PC oyuncuları Star Wars eksikliği hiç hissetmedi, ama konsol oyuncuları Lucas tarafından bir miktar göz ardı ediliyordu. Doğrusu şöyle adam akıllı bir aksiyon tabanlı SW oyunu konsollara çıkmayalı epey olmuştu. Lucas Arts, yeni oyunu Star Wars: The Force Unleashed ile bunu değiştirmeyi umuyor, sadece hikayesi ile değil aynı zamanda teknolojisi ile de iddialı bir oyun. Dijital Moleküler Madde ve naturalmotion’ın Euphoria motoru ile oyun bir ton güzel kartı elinde tutuyor.

Peki işe yaramış mı? Hakkını veriyor mu? Hem evet hem de hayır. Hakkını vererek tamamladığı birçok şey var oyunun, özellikle de oyunculara eşi benzeri görülmemiş şekilde verdiği Force kullanma tekniği ile, böylece önceki oyunları 654 kere oynamış olsanız bile dünya üzerindeki tüm Star Wars fanları gibi tadacağınız yeni bir deneyim var burada oynamaya değer kılan bu yapımı, ancak bununla birlikte kolay kolay göz ardı edilemeyecek bazı yanlış adımlar da bulunuyor oyun için atılmış.

stalkervsskywalker

Oyunun hikayesi Episode III ve IV arasında bir yerlerde geçiyor (yani yeni ve eski üçlemenin tam ortasında) ama dikkatli bakıldığında kronolojik olarak A New Hope’dan çok Revenge of the Sith’e yakın duruyor. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında Star Wars gibi engin ve deniş bir evrende önceden yapılmış ve yazılmış olayların ortasına, arasına, orasına burasına ek konular, olaylar ve yapımlar yerleştirmek kolaymış gibi gözükse de Star Wars’ın çekirdeğindeki karakter, taraf ve olay sayısı aslında iki elin parmakları ile sayılabilir olduğundan temelleri sarsmadan, absürd gözükmeden ve hatta hikaye ile içeriği geliştirecek şekilde sonradan eklemeler yapmak yetenek gerektiren bir iş. Oyunun hikayesini ve sonucunu sizlere şak diye söylemeyeceğim, çünkü Star Wars fanları bu konuda oldukça hassas olabiliyor, bunu yapmadan da zamanlamanın sebebini doğru dürüst açıklayamam. Sadece şunu söyleyeyim, oyunun konusu iki üçlemeyi birbirine bağlama ve olayları bugünkü haline taşıma konusunda (yani son film olan ilk üçlemenin sonundan ilk film olan ilk üçlemenin başına) oldukça başarılı. Hikayeyi yaratan ekibi tebrik etmek gerekiyor böylesi bir destanı uzatmakla kalmayıp üstüne bir de var olan içeriği geliştirdikleri için. Yine de Star Wars için imkansız bir şey değil bana göre ama aynı şeyleri tekrarlayan veya sadece adı SW olup da filmler ile alakası olmayan oyunların yanında başarılı kalıyor.

The Force Unleashed, Lucas Arts’ın The Force Unleashed çoklu ortam projesinin oyun ayağını oluşturuyor. TFU projesinin diğer ayaklarında Dark Horse Comics, Lego, Hasbro ve Del Rey Books gibi firmalar yer alıyor. Projenin genelinin amacı ve konusu iki üçleme arasında köprü görevi oluşturmak, bununla birlikte ise oyunda da ana karakter olan Sith Lord Darth Vader’ın gizli çırağı (onca yıldır nasıl gizli kalabildiyse artık) olan Starkiller SW fanlarının hizmetine sunuluyor. Oyunun geliştirme ve yapım aşaması dört yıl sürmüş Lucas’ın dediğine göre, neden çok sık oyun çıkmadığı buradan anlaşılıyor. Bu inceleme X360 sürümü baz alınarak hazırlandı ancak oyun hemen hemen tüm platformlarda mevcut (PC dışında, ve sormayın PC’ye çıkmayacak), PS2, PS3, Wii, X360, iPhone, N-Gage 2.Nesil, Nintendo DS, PSP ve Java kullanan mobil cihazlar oyunu oynayabileceğiniz platformlar. Oyun teknolojik açıdan birden fazla yapıyı kullanıyor, Lucas’ın kendi geliştirdiği Ronin oyun motoru, Havok’tan vücut fizik motoru, dinamik yok edilebilir çevre için Pixelux’un DMM motoru (Digital Molecular Matter) ve yapay zeka için naturalmotion’un Euphoria motoru. Oyunun Wii sürümü yukarıda sayılan üçüncü parti motorları destekleyemediği için sadece kendi fizik motoru ile işliyor. Wii’nin ışık ve gölgeleri PS2 sürümünden daha iyi kalıyor. PSP sürümü ise PS2 olanın daha az detaylı olanı. Lucas bu oyun için Industrial Light & Magic firması ile ortak çalışarak sinema kalitesinde efektler ve karakter modellemeleri için oldukça uğraş verdiğini belirtiyor. Oyunun 90 dakika uzunluğundaki müzikleri hem John Williams tarafından yaratılan film müziklerini hem de The Force Unleashed için özel olarak oluşturulan beste ve düzenlemeleri içeriyor, tüm ses ve müzikler Skywalker Senfoni Orkestrası tarafından Lucas’ın kendi stüdyosunda kaydedilmiş.

Oyun, adı ile müstesna olarak oyuncularına “Gücü Özgür Bırakma” konsepti etrafında inşa edilmiş. Bu oyunda görülen Force kavramı, daha önce hiçbir oyunda karşımıza çıkmayan cinsten, yeni Force türleri yok, hepimizin bildiği ve sevdiği klasik güçler var ama etkinlikleri, etkileri ve kullanımındaki stili diğer oyunların çok üstünde. Mesela Force Push, yani itekleme, karşınızdaki bir Stormtrooper’ı Force Push kullanarak itelediğinizde olduğu yerde düşüp kalmıyor, adeta uçuyor, Cüneyt Arkın usulü. Düşmanlarınızı, askerleri yani, Force Grip kullanarak kaldırıp gelmekte olan bir TIE Fighter uçuş kanadının önüne atabilirsiniz, ışın kılıcı ile birilerini bir güzel bıçaklayabilirisiniz uzaktan fırlatarak, üstelik bunu yaparken kılıç elektrik şoku yükleniyor, ne kadar hoş değil mi? En klasik hareketlerden birisini yaparken dikkatimi çeken ise fizik motorunun kuvveti idi, Force Repulse’ı bilirsiniz, önünüzde duran obje ve şahısları uzaklaştırıp dağıtmak için kullanılır, en eğlenceli kullanımı bir asma köprü veya uçurum kenarında duranlar üzerinde gerçekleşir. Köprü üzerinde duran bir grup askere bunu yaptığımda sadece askerler etkilenmedi bundan, köprünün kendisi bile darbenin etkisi ile bir miktar sallandı.

Trailer

Oyunun başlamasının ardından ilk defa Vader’in gizli çırağının kontrolünü elinize aldığınızda kendisi hâlihazırda Force Push ve Force Grip alanlarında epey uzmanlaşmış olarak geliyor. Oyunun sonlarına doğru ise gücünün doruklarına çıkıyor. TFU (The Force Unleashed) diğer oyunlardan farklı olarak Force’un en kuvvetli olduğu oyun, diğer bir deyişle bu oyundaki Force seviyesi ve etkisi ile önceki oyunlarda bir uzay gemisini çekip atmak mümkün neredeyse. Çırağımız kılıcından çok Güc’e kasmış anlaşılan. Bir yerden sonra Stormtrooper dövmek oyunda inanılmaz kolay hale geliyor, başlarda birkaç ışın kılıcı darbesi ile ölenler karakter güçlendikçe tek bir hamle ile yerle yeksan oluyor. Force ise çok daha hızlı doluyor ve ardı ardına kullanmak daha da imkânlı hale geliyor. Bu oyun rol yapma ile, diyaloglar ve bulmacalar ile ilgilenmiyor, bu oyunun amacı size harika ve dehşet bir aksiyon yaşatmak, gerçek bir Jedi/Sith gibi hissetmenizi sağlamak. Öyle ki sadece birkaç saniye içinde kenarda duran askere Force Push yaparak uçurumu göstermek, yanında durana güzel bir elektroşok vermek, üçüncü askeri kılıçla fileto yaptıktan sonra hepsinin cesedini bir hamle ile kenara atmak Force Repulse kullanarak gayet mümkün ve inanılmaz eğlenceli.

Bu kadar güçlü hale gelmenizi sağlayan ise oyunun içinde yer alan seviye atlama sisteminin ta kendisi çoğunlukla. Kestiğiniz (ya da biçtiğiniz veya kızarttığınız vs) her şahıs için deneyim puanı kazanıyorsunuz, yeteri kadar kazandıktan sonra bir seviye atlıyorsunuz. Her seviye atladığınızda üç alanın her birinde harcayabileceğiniz birer adet yükseltme puanı alıyorsunuz, Force güçleri, combo saldırılar ve “genel” olarak adlandırılmış can, savunma yetenekleri vs gibi şeyleri kapsayan alanlar oluyor bunlar da. Oyun içerisinde her bölümde bir miktar Jedi Holocron bulunuyor (Jedi’ların veri depolama ve taşıma için kullandıkları küpler), bunları bulmayı başarırsanız tatmin edici miktarda deneyim puanı kazanıyorsunuz, bazı Holocron’lar ise daha önemli olduklarından bulduğunuzda sizi yormuyor ve doğrudan yeteneklerinizi yükseltmek için kullanabileceğiniz bir puan veriyor.

Aksiyon oyunu olarak gösteriliyor olsa da The Force Unleashed klasik Star Wars öğelerinden birisi olan karakter özelleştirmesi içeriyor, yani kazandığınız deneyim puanları ve atladığınız seviyeler sonucu gelen puanları harcarken karakterinizin ve sizin oyun tarzınıza göre düzenleyebiliyorsunuz yeteneklerinizi. İsterseniz daha pasif bir tavır takınarak daha az hasar almayı ve daha çabuk iyileşmeyi sağlayacak şekilde Force ve yeteneklerinizi ayarlayın, isterseniz Force güçleri ve kılıç kullanma yeteneklerinize abanarak gözü kara bir ölüm makinesi olun. Force kullanmanın gerektirdiği güç miktarını düşürüp, güç deponuzun daha hızlı dolmasını sağlayabilirsiniz gerekli yerlere harcayarak puanları. Bu sistemi özellikle Jedi Knight serisinden hatırlayacaksınız, ve bence oyuncuya böylesi özgürlükler tanıyan oyunlar hep sevilmeli, saygı gösterilmelidir. İşin tek kötü tarafı nedense puanları harcamak için çıkan geliştirme ekranının açılması biraz uzun sürüyor, konsolların hafıza kısıtlamasından olsa gerek deyip fazla kurcalamıyorum.

Oyunun Force güçleri ve onları kullanması çok eğlenceli olsa da genel olarak bakıldığında, oyunun hedefleme sistemi bazen gıcıklık yapabiliyor ya da tam olarak istediğiniz sonucu vermiyor özellikle de Force Grip kullanırken. Oyunda kullanılabilecek tonlarca şey var, nesneler, insanlar, kutular, bitkiler, hurdalar ama doğru olanı kaldırıp atmak biraz sıkıntılı olabiliyor. Oyun hangisine bakıyorsanız o noktadaki nesneyi hedef olarak algılayıp gücü kullanmayı deniyor, ama bunu kendi mantığı ile yapıyor ve kimi zaman insan zihninden farklı çalışabiliyor yapay zeka. Pek kalabalık olmayan bir zeminde tek tük duran nesneleri kaldırmak zor olmuyor elbette ama yerde bir sürü şey varsa veya hedeflemek istediğiniz kişi sizden daha yüksek veya alçak bir yerde durmaktaysa pek sağlıklı olmuyor Force Grip. Özellikle de hangar gibi bir yerdeyseniz ve etrafınızda onlarca düşman varken ve tam üzerinizde dolanmakta olan jetpack’li bir stormtrooper varken onu hedef almak ve size ateş etmesini engellemek problem teşkil edebiliyor.

The Force Unleashed, Lucas Arts’ın son teknolojilerini sergilemesi adına bir vitrin ürünü halinde aynı zamanda, Digital Molecular Matter ve Euphoria motorları ile nesnelere gerçek dünyadaymış gibi kaplama ve hareket ile tepki değerleri verilmiş. Misal, ince bir tahta parçası normalde olabileceği ağırlığa ve dayanıklılığa sahip inceliğine ve boyuna göre ve gerekli güç uygulandığından eğilip bükülebiliyor, gerçek bir tahta plak gibi kırılıp parçalanabiliyor. Euphoria ise yapay zekaya benlik ve bireysel refleks ile duyarlılık sağlıyor, havaya kaldırdığınızda bir şeylere tutunmaya çalışıyorlar veya düştüklerinde yahut altlarındaki zemin sallandığında tutunup dengede kalmaya çalışıyorlar.

Bu iki teknolojinin temel işlevselliği gayet iyi işliyor ancak her ikisi de oyunun bağlamı dâhilinde söz verilenlere ve nihai etkiye, zirveye ulaşmada pek başarılı olamıyor. Euphroia motoru söylenildiği gibi çalışıyor ancak gördükleriniz çoğunlukla düşmanların “ragdoll” efekti ile ölerek düşmeleri oluyor. Bunda pek fazla yeni bir şey yok doğrusu, göze hoş geliyor doğru ama GTA IV’de tadına vardığımız tarzda geniş ve yaygın, tümleşik bir teknoloji yok.

DMM teknolojisi ise oldukça yeni olduğundan tam olarak kullanılamamış olsa gerek, daha doğrusu oyunun tüm fiziki çevresine ve objelerine kullanması fazla sistem kaynağı istiyor olacak ki yapımcılar ufak tefek hileler ile mümkün mertebe tasarruf etmeye çalışmışlar. Hikayeye bağlı olarak yolunuzun üzerinde olan kapılar, nesneler bükülebiliyor, bir kısmı kırılıyor, bir kısmı ise büküldüğü ile kalıyor. Ağaçları eğip yamultabiliyorsunuz ama hepsini kesip kırmak mümkün değil. Bazı uzak objelerde teknoloji hiçten kullanılmamış. Yerlere dağılmış kutular vs standart, düz Havok kullanıyor. Karşınıza çıkan efektlerin büyük bir kısmı ise önceden yazılıp tasarlanmış tepkiler. Herhalde teknoloji geliştikçe ileride daha efektif ve tam kapasitesinde kullanılacak bu teknoloji.

Oyunda karşınıza çıkacak düşmanlara bir bakalım. Açıkçası düşmanların önceki SW oyunlarından pek farkını tadamadım, boss’lar dahil olmak üzere. Düşmanın gücü ve boyutu arttıkça dövüşlerin sıkıcılığı da artıyor göreceli olarak. Çünkü bir yandan üzerilerinde kullanabileceğiniz güç ve teknikler sınırlı olduğu için bir yandan da çok farklı saldırı türlerinin ve çevre ile etkileşimin olmadığı için aksiyon oyunundan çok Street Fighter oluyor aynı hareket ve kombinasyonlarla saldırmak ardı ardına. Başlarda ilgi çekici ve zorlayıcı olabiliyor ama ilerledikçe ve ezberledikçe can sıkıcı olabiliyor. Bilhassa AT-ST parçalarken arcade oyunu tadı alıyorsunuz. Boss dövüşleri de bir SW oyunu için fazla yüzeysel. Büyük bir çoğunluğu normal saldırı hareketleri ile ölmüyor, GoW ve PoP boss’ları gibi farklı kombine saldırılar ve ufak tefek hinlikler uygulayarak baş ediyorsunuz ancak bu düzeni görüp uygulamak çok zorlayıcı değil, bu yüzden de boss dövüşleri de monotonlaşıyor. Bunun yerine daha çok fırsat kollama ve düz dövüş konsaymış son iki-üç karşılaşmada olduğu gibi daha anlamlı olurmuş. SW oynayacaksam o ışın kılıcının bol bol ses ve kıvılcım çıkartmasını görmek istiyorumdur. Gerçek bir güç müridi gibi düello edip, gerektiğinde savunup doğru anı kollayarak saldırmak istiyorumdur, ne olursa olsun kendim halletmek istiyorumdur, oyunun verdiği ipuçlarını takip edip gösterdiği tuşlara basmayı değil.

399500starwarstheforceu

Düşmanların savaş etiği, ahlakı konusunda pek bir eğitimleri yok, haliyle düştüğünüzde hiç çekinmeden size saldırıyorlar, kimi zaman kalabalık bir grup sizi çembere alıp aralarında tepeliyor, köşeye sıkıştırıyor, düştükten sonra tam kalkacakken tekrar indiriyorlar. Hakkını vermek lazım, Jedi Knight serisi ile karşılaştırıldığında düşmanlar kök söktürüyor.

İlginçtir ki böylesi gelişkin bir oyunda öldürmesi en zevkli düşmanlar en basit ve güçsüz olanları, yani tertip stormtrooper’lar. Oyunun temelinde aşırı güçlü Force kabiliyetiniz ve bunu yoğun bir şekilde kullanmanızın yattığını baştan söylemiştim, bu durumda gücünüzü en yüksek kuvvette uygulayabileceğiniz kobaylar da stormtrooper’lardan başkası değiller. Öldürmek için bir çok seçeneğiniz var ve çok da kolay ölüyorlar, hayalgücünüzü geliştirmek için idealler. Fazla bir karşı koyma da yapmadıkları için Force deneyleriniz için kullanışlı oluyorlar. Bir tane güçlü düşman ile savaşmaktansa onlarca zayıf düşman ile savaşmak çok daha zevkli oluyor zorluk derecesi göreceli olarak aynı olsa bile.

Oyunda savaş dışında da yapabileceğiniz, hatta yapmak zorunda olduğunuz şeyler var, bunların en başında ise bulmacalar geliyor. Bir çoğu deneme-yanılma yöntemi ile sadece zaman ve bir iki save harcayarak çözülen cinsten ve Force kullanımı ile hallediliyorlar, tek yapmanız gereken bir şey mi fırlatılacak, yoksa çekilecek mi, yeri mi değişecek onu çözmek. Çözmeniz için kullanmanız gereken şeyler mavi mavi yandığı için tek yapmanız gereken doğru yere bakmak. Bulmacalar arasından en zekice ve uğraştırıcı olacak şekilde yapılmış olanları da ilginçtir oyunun genel ilerleyişine bir fayda sağlamıyor ve gizli bölümlere erişmenize yardımcı oluyor.

Son olarak söyleyeceklerim şöyle oluyor bu oyun hakkında; Star Wars: The Force Unleashed, son zamanlarda özellikle de konsollarda sesi soluğu çıkmayan Star Wars’un adını duyurmak adına cengaverce atılmış bir adım ve kısmen de başarılı bir yapım. Kullanılan teknolojiler teoride ağzımızdan bir miktar sıvı akıtsa da çoğu oldukça yeni ve zamanının önünde olduğu için henüz kağıt üzerinde vaat ettiği faydaları ve etkileri gösteremiyor. Konsollar sabit sisteme sabit olduğu için de ölü bir yatırım izlemini veriyor ama ileride çıkacak oyunlar için bir mihenk taşı olacağını ve bir basamak işlevi göreceğini umuyorum. Star Wars oyunları hakkında şahsi bir görüşüm var ve o da Lucas’ın bir süre ara vermesi gerektiği. Bakın BioWare KOTOR ile ne güzel şeyler yaptı. Bence Lucas çalışanları artık gerçekten sıkılmış SW oyunu yapmaktan veya yaratıcılıkları tükenmiş. Ne kadar zorlasalar da her oyun birbirine benziyor. Hep aynı soğuk, standart detaylı ve göze çarpmayan bölüm ve çevre tasarımları gerçekten SW’yi bitirecek bu gidişle. Bunlar dışında sıkıcı savaşları saymazsak Force olayı çok iyi olmuş oyunda ama tek başına kurtaramıyor, ya da unutturamıyor diğerlerini. Tamam Force kombinasyonları kullanarak savaşmayı hepimiz severiz ama oyuna heyecan katmak için daha temel şeyler kullanmak gerekir. Mükemmel değil, ama bir Star Wars fanı için oynama değeri taşıyor kesinlikle, hikaye olarak da alternatif SW konularına sevenler kesinlikle lezzetli bulacaklardır. Zaten bu fanlar da olması Lucas çoktan batmıştı ya, neyse. İyi oyunlar.

Kaynak: Xoyun

Son düzenleyen RuffRyders; 3 Ocak 2012 09:40 Sebep: Sayfa düzeni.

Benzer Konular

21 Kasım 2009 / RuffRyders Oyunlar
23 Ocak 2012 / RuffRyders Hayali Karakterler
19 Ağustos 2011 / RuffRyders Oyunlar