Arama

Othello Sendromu (Patolojik Kıskançlık)

Güncelleme: 3 Aralık 2016 Gösterim: 2.808 Cevap: 1
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
28 Temmuz 2008       Mesaj #1
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi

Othello Sendromu (Patolojik Kıskançlık)



Sponsorlu Bağlantılar
1922’de Freud normal kıskançlığın bile mantık dışı bir olay sayılması gerektiğini, böyle bir duygunun bilinç denetimi altında olmadığı gibi, dış dünyanın herkesçe paylaşılan gerçekliği içinde yaşanan durumlarla orantısız olduğu görüşünü dile getirmişti.

Adını ünlü yazar William Shakespeare’in “Othello” adlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade edilmektedir. Sevginin kaybı ya da kaybedilme tehlikesi, sevilen kişiye ve bir rakibe karşı duyulan düşmanlık ve kendine saygıyı azaltan narsistik darbe kıskançlık duygusunu oluşturan temel öğeler olmuştur.

Pekçok araştırmacı patolojik kıskançlığın başlangıcında erkeklerde ereksiyonla ilgili güçlükler, kadınlarda ise bir cinsel işlev bozukluğun yattığına inanmaktadırlar. Kişinin sanrılarının başlıca teması eşinin ya da sevgilisinin sadakatsızlık göstermesidir. Bu düşünceye gerçekçi bir neden olmadan gelinir ve bu inanış küçük “kanıt”larla (giysilerdeki düzensizlikler ya da çarşaflarda ki lekeler gibi) desteklenen doğru olmayan çıkarımlara dayandırılır. Bütün bunlar toplanır ve sanrıyı doğrulamak üzere kullanılır. Böyle bir sanrısı olan kişi genellikle eşini ya da sevgilisini yüzleştirir ve imgesel sadakatsizliği bozma girişimlerinde bulunur (örneğin eşinin özerkliğini kısıtlama, gizlice eşini izleme, imgesel aşığı araştırma, eşine saldırıda bulunma gibi). Bu nedenle bu kişilerin tehlikeli olabileceği, şiddete başvurabileceği unutulmamalıdır.

Pek çok çalışmada patolojik kıskançlığın daha çok erkeklerde görüldüğü bildirilmiş olsa da, patolojik kıskançlığın kadınlarda daha sık görüldüğünü bildiren bazı araştırmalar da vardır. Hekim patolojik kıskançlık tanısı koyarken hastanın eşi ve yakın çevresi ile görüşüp objektif bir değerlendirme yaparken, eşlerden her ikisinden evlilik ve seksüel öykülerini öğrenmelidir. Yine hastada patolojik kıskançlık ile birlikte olabilecek diğer psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı yapılmalıdır.

Patolojik kıskançlığın tedavisi oldukça zordur. Son dönemlerde antipsikotik tedavinin yanısıra tek başına selektif serotonin geri alım inhibitörlerinin etkili olduğu bildirilse de, sonuçların henüz çok yetersiz olduğu ve depresif bozukluğun olmadığı olgularda durumu daha da kötüleştirebileceği unutulmamalıdır.


Doç. Dr. Ö. Ayhan Kalyoncu
Sevda Güllüm
BALIKLI RUM HASTANESİ
ANATOLIA KLİNİKLERİ BÜLTENİ

Son düzenleyen perlina; 3 Aralık 2016 00:45
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Mart 2016       Mesaj #2
perlina - avatarı
Ziyaretçi

Kadın cinayetlerinde Othello Sendromu


Sponsorlu Bağlantılar
Eşine işkence edip cinayet işleyen birçok erkek, adını William Shakespeare’in ünlü eserinden alan Othello Sendromu (Sevdiği kişiyi hastalık derecesinde kıskanmak) çeken hastalar olabilir.

Adana’da özel bir klinikte görev yapan Psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver eşine işkence edip cinayet işleyen birçok erkeğin, adını William Shakespeare’in ünlü eserinden alan Othello Sendromu (Sevdiği kişiyi hastalık derecesinde kıskanmak) çeken hastalar olabileceğini söyledi. Gazetelerin 3’üncü sayfalarına konu olan kıskançlık sonucu işlenen cinayet, yaralama ve işkence haberlerinin altında Othello Sendromu çeken hastalar olabileceğine dikkat çeken Psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, bu kişilerin olmayan şeyleri olmuş gibi düşündüğünü ve öyle hareket ettiğini belirtti. Bu hastalığı çekenlerin özellikle eşi ve sevgililerini devamlı izlediğini ve her hareketini araştırdığını kaydeden Dr. Öztanrıöver, "Bütün hezeyanlarda olduğu gibi hastanın aldatıldığına olan inancı, mantıklı açıklamalardan ve gerçek kanıtlardan etkilenmez. Eşinin telefona geç cevap vermesi, kapıyı geç açması, vücuttaki bir morluk, elbisedeki leke, perdenin açık olması, aldatmanın kanıtları olarak görülür. İşlenen birçok cinayetin faili Othello Sendromu hastalığı olabilir" dedi. Kıskanılan kişinin sıklıkla kendi davranışlarını kısıtlayarak uyum sağlamaya çalışmasının bir işe yaramayacağını belirten Dr. Öztanrıöver şöyle konuştu: "Ancak aşırı sorgulanan eşin giyimini, davranışlarını kısıtlaması, hatta sokağa çıkmaması hiçbir işe yaramaz. Bitmek bilmez suçlamalarla bunalan mağdur eş, sıklıkla depresyona girer. Hasta eşe karşı ilgi, istek kaybı gelişir. Bu durum da aldatmanın kanıtı olarak yorumlanır.

Kıskanılan kişiye yönelik sözel ve fiziksel şiddet sıklıkla ortaya çıkar. Bunalan eşin ayrılma girişimi şiddet ve ölüm tehditleriyle karşılanır. Ruhsal açıdan sağlıklı olan bir kişi, aldatma şüphesi ile yaşamak yerine eşinden ayrılmayı tercih edecektir. Oysa Othello Sendromlu bir hasta, kendisini aldattığına inandığı eşini asla bırakmak istemez. Bu kişiler, hasta olduklarının farkında değillerdir." Böyle durumlarda özellikle şiddet varsa bunun mutlaka ciddiye alınması gerektiğini belirten Dr. Öztanrıöver, "Eve yaklaşmama cezası, elektronik kelepçe gibi tedbirler bu durumdaki hastalarda hiçbir işe yaramayacaktır. Bu nedenle mahkemelerce, eşlerine şiddet uygulayan kişilerin mutlaka ruhsal muayenelerinin yaptırılması, varsa hastalıklarının tespiti ve tedavilerinin yapılması, üzücü durumların yaşanmasını önleyecektir. Othello Sendromu’nda ilaç tedavisi oldukça yararlıdır. Kişi hastalığını kabul etmeyeceği için, onun hasta olduğunu vurgulamak yerine, bu durumun kendisinde ve eşinde yarattığı duygusal incinmelerin vurgulanması tedaviye uyumu kolaylaştıracaktır" dedi. Psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, aşırı kıskançlığın özellikle gençler arasında sevginin kanıtı olarak görüldüğünü kaydederek, "Ilımlı bir kıskançlık kabul edilebilir. Ancak partnerinin davranışlarını, giyim tarzını, arkadaşlarını, seçimlerini değiştirmeye yönelik girişimler, hastalıklı bir kıskançlığın göstergesidir. Kıskanılan kişi, ödün verdikçe kıskançlık daha da artacaktır. Ödün verilmediği için biten ilişkinin acısı, ömür boyu prangaya mahkum yaşamaktan kat kat iyidir" diye konuştu.

Kaynak

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 11 Nisan 2018 21:19

Benzer Konular

28 Mart 2009 / HipHopRocK Tıp Bilimleri
18 Mayıs 2012 / asla_asla_deme Sanat
6 Mayıs 2009 / B.L.A.C.K Taslak Konular
22 Ocak 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
14 Nisan 2013 / _KleopatrA_ X-Sözlük