Arama

Sosyal Öğrenme Kuramı

Güncelleme: 17 Ocak 2009 Gösterim: 9.449 Cevap: 0
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
17 Ocak 2009       Mesaj #1
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Sosyal Öğrenme Kuramı

Sponsorlu Bağlantılar
İnsanların birbirlerinden öğrenmesi olgusuna ilk dikkat çeken John Dewey’dir. Bireyin bir topluluk içinde büyümesi değişmez bir gerçektir. Okul küçük bir toplumdur. Okul, öğrenciler için anlam içeren faaliyetler içinde birlikte çalışarak problem çözülmesinin öğretildiği yerdir. En iyi öğrenme ortamı okuldur. Sosyal ortamda öğrenmeyle ilgili bir başka kuramcı ise LEVE VYGOTSKY’tır. O, potansiyel gelişim alanı kavramını kullanarak öğrenmenin sosyal ortamında öğrenenin ilgisi dahilinde ve öğretenlerin rehberliğinde gerçekleşeceğini savunur. Biz öğrendiklerimizin çoğunu başkalarından öğreniriz. İnsanlar topluluk içindeki iletişimlerini sağlarken kavramlar, semboller, işaretler, numaralar ve kelimeler kullanmaktadırlar. Bütün bunlara psikolojik araç denir. Dil, insanın en üst sistem olarak kullandığı psikolojik araçtır.Sosyal öğrenme kavramı ilk defa 1947 yılında Julian Rotter tarafından kullanılmıştır. Rotter’e göre insan, hayatına etki eden yaşam deneyimlerini etkileyebilme yeteneğine sahip bilinçli bir varlıktır; fakat dış uyarıcılar ve pekiştiriciler davranışları etkilemektedir. İnsanlar, pekiştireci iç denetim ve dış denetim odaklı olmak üzere 2 şekilde algılarlar:

-İç denetim odaklı insanlar pekiştirmenin kendi davranışlarına bağlı olduğunu düşünerek kendi yaşamlarından sorumlu olduklarını düşünürler ve buna uygun davranışlar ortaya koyarlar.

-Dış denetim odaklı insanlar pekiştirmenin dışsal güçlere bağlı olduğunu düşünerek sahip oldukları yetenekleri ve davranışları ile çok az şeyi değiştireceklerine inanırlar. Bu yüzden kendi durumlarını değiştirmek için ya hiç çaba sarf etmezler ya da çok az çaba sarf ederler.

İç denetim odaklı insanların hayatta daha başarılı olduğu araştırmalarla görülmüştür. Bence eğitimin bireysel gelişim amacının bir tanesi de iç denetim odaklı insanlar yetiştirmek olmalıdır.

Günümüzde sosyal öğrenme kuramı denildiğinde Albert Bandura akla gelmektedir. Bandura 1960 yıllarının başlarında öğrenmeye getirdiği yaklaşım sosyal davranışçılıktır. Bandura’nın sistemi davranışçı olmanın yanı sıra bilinçsel özellikler de taşıyordu. Onun öğrenme kuramı davranışçı yaklaşımın bir çeşit kolu gibi görülmesine rağmen bilinçsel yaklaşımların etkisiyle daha ılımlı bir yapı ortaya koymaktadır. Yani sosyal öğrenme kuramı, bilinçsel öğrenme kuramı ile analitik davranışçı kuramının birleştirilerek ortaya konulan bir çeşit orta yol kuramıdır. Uyarıcı ve tepki arasında aracı bir mekanizma vardır ve bu mekanizma kişinin bilinçsel sürecidir. Düşünme süreçlerinin dışa ait pekiştirme tarifeleri üzerinde etkili olduğu düşünülür. Örneğin, bireyler cinsel kimlik rollerini sosyal öğrenme kuramına göre öncelikle anne ve babasını gözleyip taklit ederek öğrenirler; ancak giderek kendi değerleri doğrultusunda bu rol modellerini değerlendirir ve kendi düşünce sürecine göre biçimlendirir. Sosyal öğrenme kuramı davranışçı yaklaşıma 3 temel eleştiri getirmiştir. Bunlar:

1. Davranışçı yaklaşım doğal ortamda olanları temsil edemez.
2. Yeni tepkileri dikkate alamaz.
3. Sadece uyarıcıya verilen tepkiyi dikkate alırken gelecekteki tepkileri dikkate alamaz.

Sosyal öğrenme kuramı bu eleştiriler dışında 3 önemli farklılığı ortaya koymuştur:

1. Davranış öğrenilebilir; fakat hemen gösterilemeyebilir.
2. Öğrenme her zaman pekiştirece bağlı değildir.
3. İnsanlar uyarıcıya karşı tepki veren basit bir organizma değildir.

İnsan davranışı zihinsel işlemler sonucunda oluşur. İnsanlar birbirlerinden farklı davranırlar; çünkü insanların düşünce, fikir ve beklentileri farklıdır. Sosyal öğrenme kuramı araştırmalarında etkileşim içinde insan denklerinin, davranışlarının gözlenerek davranış repertuarına kazanılmasında ve değişmesinde pekiştirmenin rolü temel alınmıştır. Bandura 1969’da davranış pekiştirmenin ilkelerini yazdığında sosyal öğrenme kuramını öğrenme olgusuyla ilgili temel kavramlarına açıklık getirmiştir. Bandura’ya göre; davranış değiştiren pekiştirme tarifesi değil, kişinin bu tarifenin ne olduğuna dair düşünce ve değerlendirmesidir.

Bazı zamanlar kişinin zihnindeki basit değişiklikler insanın davranış değiştirmesini sağlar. İnsanlar başkalarının davranışlarını gözleyerek ve taklit ederek öğrenirler.

DENEY: İki grup çocuk denklerinin bir grubuna saldırganlık içeren film seyrettiriliyor. Diğer grup çocuğa ise saldırganlık içermeyen film seyrettiriliyor. Daha sonra bu iki grup çocukların birlikteki faaliyetlerinde ve oyun oynarken gözlemlendiğinde saldırganlık içeren filmi seyreden çocukların daha saldırgan davranışta bulunduğu gözlemleniyor.
Sosyal öğrenmede temel faktör, bireylerin başkalarını gözlemleyerek öğrenmesidir. Gözlemlenen davranışın sonunda modelin almış olduğu ödül veya ceza gözlemleyenin o davranışı taklit edip etmeme kararını etkiler.

Sosyal Öğrenme Kuramının Temel Kavramları

1. Dolaylı Pekiştireç: Gözlemlenen davranış sonuçları gözlemleyeni bilgilendirmekle kalmaz, onun davranışı yapma güdüsünü arttırır. Fakat gözlemlenen davranışın sonucu gözleyen için anlamlı ve değerli olmalıdır. Ayrıca gözleyenin davranışı yapabileceğine inanması gerekir. Çünkü değerlerinin başarısı veya başarısızlığı gözlemleyenin kendi kapasitesini gözden geçirmesine yardımcı olacaktır. Modelin yapmış olduğu davranışlarda ödüllendirilmesi gözlemleyenin o davranışı taklit etmesini güçlendirecektir.

2. Dolaylı Ceza: Modelin yapmış olduğu davranış sonunda almış olduğu cezanın gözlenmesi gözleyenin o davranışı yapma eğilimlerini azaltır veya ortadan kaldırır.

3. Dolaylı Duygusallık: Korkuların birçoğu doğuştan getirilmez. Çevredeki kişilerin tepkileri gözlenerek öğrenilir. Genellikle başkalarının yaşamlarını gözleyerek korku, kaygı gibi duyguları öğreniriz. Bu durum korkuların giderilmesinde de etkilidir.

Modellerden Öğrenme

Sosyal öğrenme kuramının en önemli öğesi modeldir. İnsanların bir davranışı öğrenebilmesi için o davranışın model tarafından nasıl yapıldığını görmeleri gerekmektedir. Model olan kişi gözlemlenerek neler öğrenilebilir?

1. Yeni bilinçsel beceri ve davranışlar öğrenilebilir.
2. Öğrenilenleri güçlendirir veya söndürür. Modelin yaptığı davranışların sonuçlarını gözlemleyerek neyin yapılıp yapılmayacağını öğrenebiliriz.
3. Model gözlemlenerek sosyal güç ve motivasyon sağlanabilir.
4. Model gözlemlenerek çevredeki nesnelerin nasıl kullanılacağını öğrenebiliriz.
5. Model gözlemlenerek duygusal tepkilerin nasıl ortaya koyulacağı öğrenilebilir.

İnsanlar her gördüğü davranışı almazlar veya taklit etmezler. Gözlemleyene davranışların dolaylı etkisi sadece sonuçlarda değil, modelin karakteristik yapısından da kaynaklanır. Modelle gözlemleyenin karakter benzerlikleri veya özellikleri davranış taklit edilmesi oranını arttırır. O halde modelle gözlemleyen arasındaki etkileşimde bazı temel özellikler bulunmaktadır.

1. Yaş: İnsanlar yaşlarına yakın model seçerler.
2. Cinsiyet: İnsanlar cinslerinin daha çok davranışlarını model alırlar.
3. Karakter: İnsanlar çoğu zaman toplumda öne çıkmış iyi karakterli ve insan ilişkileri iyi olan kişileri model alırlar.
4. Benzerlik: İnsanlar kendine uygun kişileri daha çok model alırlar. Yani ortak noktalarının olduğu modelleri.
5. Statü: Yüksek statülü modeller düşük statülü modellerden daha çok etkilidir.

Model Alınan Davranışların Sonuçlarının Öğrenmeye Etkisi

Öğrencilerin yapmış olduğu istenmeyen davranışlar öğretmen tarafından onaylanmadığına dair tepki alınmalı, aksi takdirde onu diğer öğrencilerin taklit etme durumu ortaya çıkabilir. Fakat istenmeyen davranışa karşı verilen tepki bir başka istenmeyen davranışa model oluşturacak şekilde olmamalıdır.

ÖRNEK: Kardeşine fiziksel güç kullanan bir çocuğa babası tarafından fiziksel ceza verilmesi fiziksel güç kullanma modeli ortaya çıkarır; ancak olumsuz davranışların - eğer başkasına zarar vermiyorsa – görmezden gelinerek olumlu davranışların pekiştirilmesi daha çok tercih edilen yoldur.

Gözlem Yaparak Öğrenme:
1-Dolaylı etki yoluyla başkalarının davranışlarının sonunda onların alacakları ödül veya cezayı gözlemleyenin aynı davranışı yapıp yapmama kararına etkisi.
2-Model alınan kişinin yaptığı davranışta ödül ve ceza alınmasına rağmen gözlemleyenin modelinin davranışını taklit etmesine, pekiştirmesine rağmen ilgimizi çeken yeni davranışlar öğreniriz.

KAYNAKLAR
1-Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi, Pegema Yayınları
2-Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, Gazi Kitabevi.


Benzer Konular

30 Ağustos 2007 / YaKaMoZcuk Meslekler
30 Mayıs 2008 / Bia Sosyoloji
13 Nisan 2010 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
26 Haziran 2012 / ThinkerBeLL Sosyal Ağlar
27 Mart 2009 / HipHopRocK Fizik